Tam kapanma ardından ne kadar güvende olduğumuz hepimizin merak konusu oldu. Kapanmayla birlikte salgın kontrol altına alınabildi mi, tam olarak ne zaman rahatlamış oluruz, büyükşehirlerdeki yoğun bakımların doluluk oranları ne oranda değişti, açılma sonrası hangi noktalara dikkat etmemiz gerekiyor?
Doç. Dr. Muhammed Keskin
Kardiyoloji Uzmanı
Tam kapanma riski ile büyükşehirlerden yapılan göç, diğer illerdeki vaka sayılarında kısmi dalgalanmaya neden oldu. Büyükşehirlerde vaka sayısı iki hafta öncesine kıyasla ciddi bir düşüş göstermiş olsa da önümüzdeki süreçte de vaka düşüş hızlanmasını bekliyoruz.
65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanların aşılanmaya başlamasıyla Covid-19’un en ölümcül olduğu gruplardaki risk azaldı, ölüm oranları düştü. İki haftalık tam kapanmadan önce alınan ve uygulanan önlemlerle de vaka artış hızı düşmeye başladı. Ancak etkileri görmek için biraz daha süreye ihtiyaç olacak.
Aşılanma çok önemli
İlk iki dalgada da görüldüğü üzere, azalan vaka sayısı normalleşme ile çok hızlı bir şekilde artmaya başladı. Elimizdeki tek koz ise aşılar. Ülkemizde uygulanan Sinovac, Biontech, SputnikV önümüzdeki aylarda 100 milyon doz aşı tedarik edilmesi planlanıyor. Tamamen ya da en azından açık alanların normalleştiği günlere kavuşmak için ülke nüfusunun en az yüzde 70’inin aşılanması gerekiyor.
Nüfusun yüzde 50’sinin aşılanması vaka sayılarını ciddi oranda düşürüp, Covid-19’a bağlı ölüm sayılarını da tek haneli rakamlara düşürebilir. Şu an için ülkemizin yüzde 12’si aşılandı ve temmuz ayına kadar 30 milyon kişiye daha aşı uygulanması halinde yüzde 50 oranına ulaşabiliriz. Bu tablo ile tamamen normalleşemesek de yurtdışı ve şehirlerarası kısıtlamalar kalkacak, turizm sezonu açılacak, okul ve restoranlar tedbirli de olsa açık kalmaya devam edecektir.
Aşılar 18 yaş altı için onaylanmış değil.
18 yaş altı bireyler için aşı çalışmaları devam ediyor. Biontech’in 15-18 yaş altındakiler için sonuçları olumlu olsa da genel bir uygulamaya geçilmedi. Ülkemizde uygulanacak tüm aşıların 18 yaş altındakiler için çalışmalarının yapılmış, etkinlik-güvenilirlik sonuçlarının olumlu çıkmış olması gerekiyor.
Yoğun bakımlardaki doluluk oranı yarı yarıya azaldı. Bazı Covid-19 servisleri kapanıp eski işleyişine döndü.
Kapanmayla birlikte yoğun bakımlar açısından da rahatlama yaşandı. Daha bir ay önce İstanbul’daki acil durum hastaneleri de dahil olmak üzere neredeyse tüm hastanelerdeki yoğun bakımlar Covid-19 hastalarıyla doluydu. Şu an için doluluk oranı yarı yarıya azaldı. Benzer biçimde yoğun bakım ihtiyacı olmayan yatan hastaların sayısı da ciddi oranda azaldı. Bazı COVID servisleri kapandı ve eski işleyişine döndü. Fakat halen COVID-19 hastası yatırmaya ve yoğun bakım ihtiyacı olan hastalar acile başvurmaya devam etmektedir. Bir ay öncesine göre çok daha iyi durumda olsak da normalleşecek kadar değil.
Normalleşme bir anda olmamalı.
Aşılamada hala yüzde 12’li oranlarda olduğu için maalesef uzun süreli, kalıcı ve mutlak bir normalleşmeden bahsetmek mümkün değil. Aşılanan nüfus oranı yüzde 50’ye ulaşana kadar tedbirli bir biçimde yaşamaya devam etmek gerekir.
Normalleşme sonrası en hızlı bulaş kaynakları ev içi ziyaret, restoran, kafe ve okullar. Okullar tedbirli bir biçimde açılmalı. Hastalık açık değil daha çok kapalı alanlarda yayılıyor. Bu yüzden kalabalık gruplaşma olmadıkça, yaşlı ve çocuklar da dahil herkesin açık havaya erişimi mümkün olmalı, sahil, yürüyüş yol ve parkları kullanabilmeliler. Psikososyal olarak pandemiden en fazla etkilenen gruplar yaşlı ve çocuklar oldu. Herkes gibi onların da açık havaya ciddi ihtiyaçları var.
Normalleşme bir anda olmamalı.
AVM’lerin açılması kısıtlı tutulmalı. Arkadaş buluşmaları kapalı değil açık alanlarda olmalı. Toplu ev ziyaretleri hala en riskli aktivitelerden olduğu için kısıtlı tutulmalı. Kapalı ve kalabalık ortamlarda maske kuralına uyum gösterilmeli. Aşılanan bireyler de tedbirli davranmaya devam etmeli. Çünkü aşılar çok ciddi koruyucu olsa da mutlak korunma için toplumun büyük çoğunluğunun aşılanmış olduğu günleri beklemek gerekiyor.
Kalabalık ortamlarda çift maske takılmalı
Özellikle İngiliz varyantı çok hızlı yayıldığı ve can almaya başladığı için kalabalık ve kapalı mekanlarda çift maske kullanımını öneriyoruz. Hastane, kamu dairesi, adliye ve kalabalık toplu taşıma ortamlarında bulaş riskini minimuma indirmek için çift maske kullanılmalıdır. Yineliyorum; açık ve kalabalık olmayan alanlarda bulaşma riski çok düşük. En fazla bulaş en yakın hissettiğimiz bireylerden ev, işyeri veya restoran-kafelerde olur.