Tanzimat Edebiyatında İlk Gazeteler Ilk özel Resmi Yarı Resmi

Batı’daki bilim ve sanat anlayışını geniş kitlelere yaymak için kitaplardan daha modern başka bir yayıncılık faaliyetine ihtiyaç vardı. İşte Tanzimat döneminin karakteristik bir inisiyatifi olarak görülen gazetecilik, bu ihtiyacı karşılamak üzere kültürel hayatımızı şekillendirmeye başladı. Gazetenin varlığı ile birlikte yeni bir nesir anlayışının ortaya çıkması kaçınılmazdır. Yeni bir üslupla, yeni bir sunuş tarzıyla, yeni bir üslupla halka hitap etmek gerekiyordu. Deneme, deneme ve tiyatro gibi edebi türler bir zorunluluk olarak ortaya çıktı. Batı’da örnekleri vardı. Edebiyat eleştirisi tevrica anlayışı ve çeviri faaliyetleri ile birlikte yazılı olarak halk tartışması geleneğinden doğmuştur.

İçindekiler

Türklerde (Osmanlılarda) ilk gazeteciler:

Agah Efendi, İbrahim Şinasi, Namık Kemal, Dia Paşa, Ali Sowafi, Rekayzad Mahmud Ekrem, Münif Efendi, İbuzya Tvfik, Şemseddin Sami, Ahmed Mit Efendi, Muallem Naji, Mizangi Marat, Beşir Foşa Hala Bey ve Nuri gibi yazarlar Beyler ülkemizdeki ilk gazetecileri oluşturmaktadır.

Not: Osmanlı Devleti’nde gazete, birçok işleviyle birlikte yeni bir kamuoyu yaratma aracı olmuştur.

Yeni dönemde edebiyatın işlevi değişmiş ve geçmişe göre gelişmiştir. Edebiyat, toplumsal ve siyasal olayların ele alındığı bir zemin olmuştur; Devlet adamları eleştiriliyor, aydınların eleştirileri gazete aracılığıyla kamuoyuna aktarılıyordu.

Türk aydınlarının çıkardığı ilk önemli Türk gazetesi olan Tercümân-ı Ahval, 1860 yılında Agah Efendi tarafından kurulmuştur. İbrahim Şinasi Efendi bu gazetenin ilk 24 sayısında pek çok makale hazırlamıştır. Böylece gazete, yeni edebiyat yayın organı olma avantajını elde etti. Bir süre sonra İbrahim Şinasi bu gazeteden ayrılacak ve Tasfir İfkarını çıkaracaktır. Tasfir Afkar, 28 Haziran 1862’de yayın hayatına başladı. Türk edebiyatının gelişmesinde çok önemli rol oynamış; Ayrıca Namık Kemal’in ilk yazılarını yayımlaması da okuyucuyu oldukça etkilemiştir.

Tanzimat Fermani’nin ilanı ve basının yaygınlaşması Türk edebiyatının Batı’ya açılmasında çok etkili olmuştur. Türk edebiyatı yeni düşlerle farklı bir üslup ve söz varlığı kazanmıştır. Özellikle şiirde geleneksel biçim anlayışı devam etse de içerikte yenilik, edebiyatımızı Batı etkisinde bir gelişim ortamına getirdi.

Edebiyat kuruluşlarında çeviri

Tanzimat edebiyatının yayımlanmasında, yeniliğin geniş kitlelere duyurulmasında ve Batı örneklerinin tanıtılmasında gazetenin rolü yadsınamaz. Ancak inovasyonun ana itici gücü sayılabilecek araç çeviri hareketidir.

Kısa zamanda ilerlemek isteyen ülkeler bilim ve teknolojide ilerleyen ülkelerin kitaplarını okumalıdır. Bilim ve sanat açısından ulaştıkları noktalara ulaşmalarında en önemli kaynak çeviri hareketidir.

Erken çeviriler de yeni Türk edebiyatında çok önemli bir rol oynamaktadır. Edebiyatımızda iki büyük tercüme hareketi yapılmıştır, birincisi Tanzimat döneminde, ikincisi ise cumhuriyetten sonra vezir olan Hasan Ali Yücel dönemindedir. Her iki çeviri hareketinin yönü ve mantığı birbirine çok benzer. Şiir, roman, öykü, deneme, tiyatro gibi Batı kökenli birçok türün ilk örnekleri çeviri şeklinde görülmektedir.

“Ziya Paşa’nın Ondokuzuncu Yüzyılda Osmanlı Sahasında Yazdığı Nesir Eserler”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]