Tarım arazilerinin küçülmesinden kaynaklanan verim düşüklüğünün engellenmesi amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan yasal düzenleme, geçtiğimiz aylarda yürürlüğe girdi.
Düzenleme ile tarım arazileri miras yoluyla bölünemeyecek ve asgari tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki tarımsal araziler toplulaştırılabilecek.
Ülkemizde ortalama büyüklüğü 59 hektar olan 3 milyonun üzerinde tarım işletmesi vardır. Toplam 30 milyon kayıtlı parselden oluşan bu işletmelerin de 40 milyon hissedarı bulunmaktadır. Miras yoluyla tarım arazilerinin gitgide küçük parsellere bölünüyor olması, verimliliği azalttığından arazi sahipleri zamanla tarımsal faaliyetlerle uğraşmaktan vazgeçmektedirler. Ülkemizde bu şekilde artık kullanılamaz hale gelmiş tarım arazisi miktarı 2 milyon hektardır ve bu durum ülke ekonomisi için önemli bir kayba neden olmaktadır. Tarım arazilerinin bu şekilde yok olmasını engellemek amacıyla gelişmiş ülkelerde çeşitli yasal tedbirler alınmıştır. Bu ülkelerde uygulanan yöntemler farklı olsa da temel amaç tarım arazilerinin bütünlüğünü korumaktır.
Ülkemizde toprak bütünlüğünü korumak amacıyla hazırlanan, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’nda değişiklik yapılması hakkındaki kanun yakın dönemde yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme ile asgari tarımsal arazi büyüklükleri, toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikler gözetilerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından belirlenecektir. Belirlenen asgari büyüklüğe erişmiş tarımsal araziler, bölünemez eşya niteliği kazanırken, asgari tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki tarımsal araziler de Bakanlık tarafından toplulaştırılabilecektir.
Kanun çerçevesinde asgari tarımsal arazi büyüklükleri Bakanlık tarafından belirlenmiştir. Buna göre asgari tarımsal arazi büyüklükleri; mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde de 0,3 hektardan küçük olamayacaktır. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak ihtiyaçları olan bitkilerin yetiştiği alanlar ile tarım dışı kullanım izni verilen alanlarda Bakanlığın onayı ile daha küçük parseller oluşturulabilecektir. Bakanlığa asgari tarımsal arazi büyüklüklerini koşullara göre artırma yetkisi de verilmiştir.
Mülkiyetin Devri Esas
Yeni kanun çerçevesinde Bakanlık tarafından iki aşamalı bir çalışma yürütmektedir. İlk aşamada tarım arazilerinin bölünerek küçülmesinin engellenmesi hedeflenirken, ikinci aşamada da bölünmüş durumdaki tarım arazilerinin toplulaştırılarak geri kazanılması planlanmaktadır. Bu doğrultuda mirasa konu tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerde mülkiyetin devri esas alınmıştır.
Söz konusu yasanın uygulama aşamasında, tarımsal alanın yasal sahibinin vefatı halinde, Bakanlık tarafından yasal mirasçılara bazı seçenekler sunulacaktadır. Bu seçeneklerden üçü mirasçıların aralarında anlaşması esasına dayanmaktadır. İlk seçeneğe göre, mirasçılar tarımsal araziyi aile malları ortaklığı şeklinde kullanabilecektir. Mirasçıların hisse payları oranında ortak oldukları bir limited şirket kurularak, araziler şirket adına tescil ettirilecek ve şirket kimliği altında kullanımına devam edilecektir. Bu durumda arazinin aile malları ortaklığı şeklinde kullanıldığı, tapu kayıtlarında beyanlar hanesine şerh edilmelidir. Aile malları ortaklığı kurulduğu takdirde, ortaklardan birinin payını üçüncü bir kişiye satması halinde, diğer ortaklar önalım hakkına sahip olacaktır.
İkinci seçenek, mirasçıların Tapu Müdürlüklerine giderek kendi paylarını, aralarında belirleyecekleri mirasçıya devretmeleridir. Bu devir işleminde, arazi bedeli mirasçılar arasında belirlenebilecek ve mirasçılar gerektiğinde kredi imkanlarını kullanabileceklerdir. Bir diğer seçeneğe göre de, mirasçılar mirasa konu tarımsal arazilerinin tamamını üçüncü şahıslara satabileceklerdir. Arazilerin satışa çıkarılması halinde, komşu arazi maliklerine önalım hakkı tanınmaktadır.
Mirasçıların aralarında anlaşamaması halinde; mirasa konu araziler, mahkeme tarafından belirlenen ehil mirasçıya tarımsal gelir değeri üzerinden devredilecektir. Araziyi tarımsal faaliyetler için kullanmakta olan çiftçilere kredi desteği sağlanarak diğer hisseleri alması konusunda kolaylıklar sağlanacaktır. Bu aşamada arazi edindirme kurumu gibi çalışacak olan Bakanlık, hissedarların alım satım işlemleri ile ilgili anlaşmalara da destek verecektir.
Mirasçılar arasında anlaşma sağlandığı takdirde, devir işlemleri bir yıl içinde tamamlanmalıdır. Aksi takdirde Bakanlık tarafından mirasçılara üç ay süre verilerek, süre sonunda halen devir olmaması halinde, arazinin uygun mirasçıya devri ya da üçüncü kişilere satılması için ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde dava açabilecektir. Mirasçılar ya da Bakanlık tarafından kanun kapsamında Sulh Hukuk Mahkemeleri nezdinde açılacak davalar harçtan muaf tutulmuştur. Kanunun yürürlüğe girmesinden önce vefat etmiş kişilere ait tarımsal arazilerin intikal işlemleri iki yıl içinde tamamlanacaktır. Yine kanun yürürlüğe girmeden başlayan ve devam etmekte olan davalar için eski kanun uygulanacaktır.
Bakanlık Toplulaştırabilecek
Asgari tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki tarımsal araziler, gerekli hallerde Bakanlık tarafından toplulaştırabilecek veya kamulaştırabilecektir. Bu arazilerin, tahsisli araziler ile birleştirilmesi ile oluşturulacak olan asgari büyüklükteki yeni tarımsal araziler, öncelikle arazi maliklerine, bu kişiler satın almadığı takdirde, yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğünde tarım arazisi bulunmayan yöre çiftçilerine rayiç bedeli üzerinden satılabilecektir. Bu satışlar Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın talebi ile Maliye Bakanlığı’nca doğrudan gerçekleştirilecektir.
Tellal, Ağustos 2014