Taşınmaz Üzerindeki Haksız Yapı

Medeni kanunumuzda da belirtilen prensibe göre bir arazinin üzerindeki taşınmaz niteliğindeki yapının mülkiyeti de arazinin mülkiyetinin içindedir. Yani arazinin maliki olan kişi üzerindeki yapının da maliki olur. Yapı ile kastedilen ise binalar, araziye dikilen elektrik direkleri, arazide inşa edilen demiryolu vs. gibi inşaat tekniğiyle arazi üzerine zaptedilen şeylerdir.

Yapıyı bizzat arazinin maliki kendi malzemesi ile yaparsa, yapı hiçbir tartışmaya gerek olmadan arazinin mülkiyetine tabi olur.  Ancak herhangi bir hukuki ilişkiye dayanmadan yapıda kullanılan malzemenin başkasına ait olması birtakım meseleler ortaya çıkarabilir.

Haksız yapıdan söz edilebilmesi için aşağıdaki şartların oluşması gerekir:

Bu durum 3 farklı şekilde ortaya çıkabilir:

Malik, kendi arazisinin üzerinde yapıyı yaparken, başkasına ait malzemeyi haksız olarak kullanmışsa, malzeme sahibinin bu konuda 3 hakkı vardır:

  1. Malzeme sahibi iyi niyetli olmalı
  2. Yapının değeri açıkça arsanın değerinden fazla olmalı
  3. Malzemenin sökülmesi talep edilmemiş veya bu talep reddedilmiş olmalı
  4. Malzeme sahibi tazminat talep etmemiş olmalı

Malzeme sahibi bu haklarını arazi malikine karşı aynı dava dilekçesinde, ileri sürerek dava açabilir.

Malzeme sahibi, başkasının arazisi üzerinde haksız olarak, arazi malikinin rızası olmadan bir yapı yapmış ise, arazi maliki aşağıdaki haklarından birini kullanabilir:

Bu halde yapıyı arazi maliki veya malzeme sahibi değil, başkasının arazisinde ve başkasının malzemesiyle üçüncü bir kişi yapmaktadır.

Bu durumda da arazi maliki veya malzeme sahibi rızaları dışında yapılmış olan bu yapıyı, giderleri yapıyı yapana ait olmak üzere malzemenin sökülüp kaldırılmasını talep edebilirler. Ancak yapının kaldırılmasının aşırı bir zarara yol açmıyor olması gerekir.  Her ikisi de rızaları dışında yapılan bu yapıdan dolayı zarara uğramışsa tazminat talep edebilirler.