Tazminat Davası Nasıl Açılır? Konusu tazminatın cinsine göre değerlendirme yapılarak incelenmesi gerekmektedir.Tazminat talebinin neden kaynaklı olduğu ve tazminatın ne olduğunu belirlemekte fayda vardır.
Tazminat, hukuka aykırı bir eylem sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak ödenen bedel olarak tanımlanmaktadır. İnsanlararası ilişkilerde bir tarafın haksız fiili ile diğer taraf maddi ve manevi zararlara uğrayabilmektedir. İftira, hakaret, mobbing, psikolojik ve duygusal şiddet gibi kişinin iç dünyasında buhranlar yaratacak, manevi olarak ağır acı, elem ve ızdıraba sebep olabilecek durumlar için manevi tazminat davaları, mala zarar verilmesi, trafik kazalarında uğranan hasarın karşılanması, uğranan maddi zararların tazminine yönelik olarak manevi tazminat davaları açılmaktadır. Açıklamalarımızdan da anlaşıldığı üzere tazminat davaları bir haksız fiil sonucu yaşanmış mağduriyetin hukuki yollarla giderilmesini amaçlamaktadır. Tazminat davalarında örnek olarak maddi-manevi tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı, kıdem tazminatı, ölüm tazminatı, malpraktis sonucu tazminatlar, trafik kazası sonucu tazminatlar, boşanma sonucu tazminatları gösterebiliriz. Bunlardan bir kısmına aşağıda değinmeye çalışacağız:
Kıdem tazminatı; iş sözleşmesi en az bir yıl süren işçinin kanunda sayılı olan nedenlerle iş sözleşmesinin sona ermesi halinde, işveren tarafından kendisine ödenmesi gereken bedeli ifade etmektedir. Kıdem tazminatı alınmasını haklı kılan sebepler ise aşağıda belirtildiği gibidir:
Borçlar Kanunu’nda düzenlendiği üzere, s özleşme, işçinin ölümüyle kendiliğinden sona erer. İşveren, işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak bir aylık; hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse, iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür.
Detaylı bilgi için İşçinin Ölümü Halinde Kıdem ve Ölüm Tazminatı konulu makalemize göz atabilirsiniz.
Trafik kazalarında meydana gelen maddi hasar ve bedensel yaralanmalardan dolayı bu hasarların tazmini (eşyalardaki hasarın onarımı masrafları, tedavi masrafları vb.) için maddi tazminat davası yoluna başvurulmaktadır. Maddi hasar görmüş bireyler maddi tazminat davası yolu ile uğramış oldukları maddi zararları ve hasar onarım bedellerini tazmin edebilmektedirler.
Trafik kazaları sonucunda taraflarda maddi hasarlar meydana gelebileceği gibi böyle bir olay sonucunda kişilerin duyacakları acı, keder ve üzüntüden dolayı ciddi manevi hasarlar da meydana gelebilmektedir. Trafik kazası geçirmiş olan bireyler, uğramış oldukları bu manevi hasarlardan ötürü manevi tazminat yoluna başvurabilmektedirler.
Detaylı bilgi için Trafik Kazası Maddi ve Manevi Tazminat Davası konulu makalemize göz atabilirsiniz.
Hasta hekim ilişkisi bir sözleşmesel ilişki olduğundan TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinin sözleşmeden doğan hasta-hekim arasındaki sorumluluk hususunda uygulanması söz konusu olacaktır.
Hekimin kusurundan dolayı hastanın;
Hayatının akışı içerisinde kazanacağı veya kazanması muhtemel kazançlar,
Hastane/ameliyat masrafları hatalı tedavi uygulayan hekimden maddi tazminat yoluyla talep edilebilecektir. Bu dava maddi tazminat davası şartlarını taşımakta olup açılması bu yolla olmaktadır.
Ayrıca hastanın veya ailesinin hatalı tıbbi müdahaleden doğan acı, elem, ızdırap çekmesine sebep olabilecek hallerden dolayı hekimden manevi tazminat talep etmek mümkün olacaktır. Bu dava manevi tazminat davası şartlarını taşımakta olup açılması bu yolla olmaktadır.
Detaylı bilgi için Doktor Hatası (Malpraktis) Ceza Davaları ve Tazminat konulu makalemize göz atabilirsiniz.
Tazminat davaları belirtilen süreler içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye başvurmak suretiyle açılmaktadır. Tazminat davalarında uğranılan zararın ve davalı kişinin kusurlu bir şekilde haksız fiiliyle bu zarara sebep olduğunu davacı ispatlamalıdır.
Tazminat davaları konusunda profesyonel hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için Farah Hukuk avukatlarıyla iletişime geçmenizi öneririz.
Detaylı bilgi için Dava Nasıl Açılır konulu makalemize göz atabilirsiniz.
Tazminat davasını bir haksız fiil neticesinde zarara uğramış ve bu zararlarının hukuki yollardan tazmin edilmesini isteyen kişiler açabilmektedir. Kanunda belirtildiği üzere ağır bedensel zarar yahut ölüm halinde mağdurun yakınları lehine de tazminata hükmedilmesi mümkündür. Nitekim destekten yoksun kalma tazminatı da buna yönelik olarak düzenlenmiştir.
Tazminat davalarının amacının, bir haksız fiil neticesinde maddi veya manevi zarara uğramış mağdurun zararının hukuki yoldan giderilmesi olduğunu belirtmiştik. Bu doğrultuda tazminat davaları kural olarak, kusurlu halde, hukuka aykırı bir fiil neticesinde bir zarara sebep olan kişilere açılmaktadır. Kusur konusunda kanunda düzenlenmiş olan bazı kusursuz sorumluluk halleri vardır ki bu hallerde kusur aranmaz. Bu haller aşağıdaki gibidir:
Tazminat davalarında görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
Yetkili mahkeme ise davalının ikametgah yeri mahkemesi, şayet davalı tüzel kişi (şirket, vakıf, dernek, üniversite vs.) ise tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Davalı sayısı birden fazla ise de tazminat davası, davalılardan herhangi birinin yerleşim yerinde açılabilir.
Kanun hükmü uyarınca:
Tazminat istemi, zarar ve tazminat yükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Yargıtay kararları doğrultusunda:
Tazminata konu eylem, ceza kanunlarına göre suç ise, tazminat davası için de ceza zamanaşımı uygulanır. Bunun için ceza davasının açılması zorunlu değildir.
Detaylı bilgi için Davalarda Zamanaşımı Süreleri konulu makalemize göz atabilirsiniz.