Bir suça ilişkin olarak fail cezalandırılırken, aynı zamanda o kişinin ıslah edilmesi ve topluma yeniden kazandırılması amaçlanır. Nitekim ceza hukukunda ölçülülük ilkesi de geçerlidir. İşlenen bir suça karşı verilen cezanın ölçülü olması hem kamu vicdanı hem de adalete olan güven açısından son derece önemlidir. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu (“ TCK ”) m.50’de belirli şartların sağlandığı kısa süreli hapis cezası gerektiren suçlarda, hapis cezası yerine kişiyi topluma kazandıracak seçenek yaptırımlar düzenlenmektedir.
İçindekiler
Mahkemece hükmedilen hapis cezasının kanunda belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilebilmesi için temel koşul cezanın 1 yıl veya daha kısa süreli olmasıdır. Buna ek olarak mahkemenin hapis cezası yerine seçenek yaptırımlardan birini uygulama yönünde takdir yetkisini kullanması gerekir. Mahkeme bu konuda takdir yetkisini kullanırken sanığın sosyal ve ekonomik durumunun yanı sıra somut olayda suçun özelliğini ve sanığın pişmanlık durumunu dikkate alır.
Seçenek yaptırımlara çevirme konusunda esas olan mahkemenin takdir yetkisi olmakla birlikte bu konuda istisnai durumlar da bulunmaktadır. Kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi şu koşullarda zorunludur:
Önemle belirtmek gerekir ki yukarıdaki koşullarda mahkemece seçenek yaptırımlara hükmedilmesinin zorunlu olması için sanık hakkında daha önce herhangi bir mahkumiyet kararı verilmemiş olmalıdır.
TCK uyarınca kısa süreli hapis cezası yerine uygulanabilecek seçenek yaptırımlar şunlardır:
Seçenek yaptırıma çevirme konusunda taksirli suçlar bakımından ayrı bir düzenleme vardır. Buna göre taksirle işlenen suçlara ilişkin olarak verilen hapis cezası 1 yıldan uzun süreli (uzun süreli hapis cezası) olsa dahi, diğer koşulların da varlığı halinde adli para cezasına çevrilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta 1 yıldan uzun süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlar arasından yalnızca adli para cezasına çevrilebiliyor olmasıdır. Ayrıca eklemek gerekir ki bu istisna yalnızca taksirli suçlar için geçerlidir. Bilinçli taksirle işlenen suçlar bu kapsama girmez.
Kanunda düzenlenen suç tanımında hapis cezasının yanı sıra seçenek olarak adli para cezası da öngörülmüş olabilir. Böyle bir düzenlemeye rağmen mahkemece hapis cezasına hükmedilmiş ise, bu durumda seçenek yaptırımlar yoluna gidilerek hapis cezası adli para cezasına çevrilemez. Zira böyle bir durumda hakim suça ilişkin olarak adli para cezası verme hakkı bulunmasına rağmen ilgili suçun hapis cezası gerektirdiğine hükmetmiştir. Bunun üzerine seçenek yaptırımlar yoluna başvurarak hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi hukuk mantığına aykırı olur. Bu durumda sanık hakkında hapis cezasının uygulanması gereklidir.
Mahkemece hükmedilen seçenek tedbirler kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan tebligata rağmen 30 günlük süre içinde yerine getirilmeye başlanmaz veya başlandığı halde devam ettirilmezse, seçenek tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına hükmedilir.
Burada eklemek gerekir ki, seçenek tedbirin uygulanması hükümlünün elinde olmayan nedenlerle mümkün olamadıysa mahkemece seçenek tedbirin değiştirilmesine karar verilmelidir.
Tüm hizmetlerimiz hakkında bilgi almak ve sorularınız için buraya tıklayınız.