Tehdit suçu ve cezası, failin kendi iradesiyle mağdura veya mağdurun yakınlarına ya da malvarlıklarına yönelik olarak bir zarar vereceğinden, bir kötülük yapacağından bahsetmesidir. Tehdit halinde kişi, tehdit konusu tecavüzün ileride vuku bulacağı beyanıyla korkutularak, belli bir davranışta bulunmaya zorlanmaktadır. Türk Ceza Kanununda pek çok yerde tehdit suçu işlenen suçun unsuru olarak belirlenmiştir. Ancak bu suç tipi yine Türk Ceza Kanununda Özgürlüğe Karşı Suçlar başlığı altında yer almıştır. Türk Ceza Kanunu 106.maddesinde Tehdit suçu düzenlenmiş ve genel suç tipi olarak yer verilmiştir.
Türk Ceza Kanunda tehdit suçu genel ve tamamlayıcı bir suç olarak yer almıştır. Yani Tehdit Suçu hem Türk Ceza Kanununda Özgürlüğe Karşı İşlenen Suçlar başlığı altında TCK 106.maddede hem de bazı suçların unsurları arasında yer almıştır. Örnek verecek olursak;
TCK 84/4: İntihara yönlendirme suçu: ….. tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.
Tehdit suçunun oluşması bakımından tehdit konusu olan kötülüğün gerçekleşip gerçekleşmemesi önemli değildir. Yani tehdit eden kişinin ‘’Ben bu fiili yapmadım’’ diye bir bahanesi olamayacaktır. Sarfedilen sözler, gerçekleştirilen davranış muhatap alınan kişi üzerinde ciddi bir korku ve endişe yaratmaya elverişli değilse veya boyutu ciddiye alınmaya değmeyecek nitelikteyse tehdit suçunun oluştuğu söylenemez. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki tehdit suçu objektif olarak ciddi bir mahiyet arz eden bir söz ve davranışla meydana getirilmesine rağmen mağdurun üstünde etki etmemiş olmasa dahi tehdit suçu işlenmiş olur. Bunun dışında failin tehdit suçunda söylediği söz veya yaptuığı hareket gerçekleştiremeyeceği bir durum olsa dahi mağdurda bu tehdit gerçekleşebilir kanaati oluşuyorsa tehdit suçu hükümleri yine uygulanacaktır. Yine tehdit suçunda batıl inançlara dayanan bir kötülüğe maruz bırakılacağını söylemek de tehdit suçu olarak da kabul edilmeyecektir.
Tehdit suçunun nitelikli unsurları Türk Ceza Kanununun 106.madddesinin 2.fıkrasında yer almıştır. Buna göre nitelikli haller;
Tehdit suçunun genel halinin işlenmesi halinde yani yalnızca tehdit suçunun oluştuğu TCK 106.maddeye dayandığımız hallerde verilecek olan cezalar mağdur olan yani tehdit suçuna maruz kalan kişinin kendisine veya yakınlarına yönelik olmakla, malvarlığına yönelik yapılan tehdit durumlarında farklı ceza durumları öngörülmüştür.
Buna göre;kişinin kendisine veya yakınlarının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişiye 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır.
Tehdit suçu kişinin malvarlığına yönelik büyük bir zarar vermeye veya sair kötülük yapacağından bahisle tehdit ediliyorsa burada kişinin şikayeti üzerine dava açılır ve burada öngörülen ceza 6 aya kadar hapis cezası ve bunun dışında adli para cezasıdır.
Tehdit suçunun nitelikli hallerle işlenmesi halinde yani
Silahla tehdit edilmesi halinde,
Birden fazla kişinin tehdit etmesi durumunda,
Tehdidin tanınmayacak şekillerde yapılması halinde,
Tehdit suçunun bir örgütün korkutuculuğundan yararlanılarak işlenmesi halinde verilecek olan ceza 2 yıl ile 5 yıl arasında hapis cezası şeklinde olacaktır.
Bu haller dışında tehdit amacıyla kasten öldürme, yaralama, malvarlığına zarar verme suçlarının işlenmesi halinde tehdit suçu dışında bu suçlardan dolayı da ceza verilir.
Tehdit suçu mağdurun hukuka aykırı olan söylemi veya davranışı öğrenmesiyle birlikte başlar. Bu öğrenme fiili fail tarafından doğrudan gerçekleştirilebileceği gibi aracılar vasıtasıyla günümüzde de teknoloji vasıtasıyla gerçekleşebilir.
Tehdit suçunda her türlü ispatı mahkemelerimiz kabul etmektedir. Tanık, mesaj, mektup, mail vb. her şey tehdit suçunda ispat kabul edilmektedir. Hatta Yargıtayımızın hukuka aykırı şekilde ses kaydı yapılması durumunu, tehdit suçunu ispat için başka imkan olmayan hallerde delil olarak saydığını da görmekteyiz
Tehdit suçu günümüzde teknolojinin ilerlemesi nedeniyle pek çok şekilde işlenebilmektedir. Arama, mesaj, mail vb. birçok şekilde tehdit suçu gerçekleşebilir. Tehdit suçunun arama yoluyla olması halinde tehdide uğrayan kişi telefon konuşmasını başkasının duymasını sağlayarak veya hukuka uygun şekillerde kayda alarak savcılığa başvurması halinde savcılık makamı bunu dikkate alarak dava açacaktır. Eğer tehdit eden kişi belli değilse savcılık makamı bunu tespit etmek için de gereken işlemleri yapacaktır. Tehdit suçu tekrarlanıyorsa ilgili makamlarca verilen kararlarla telefon dinlemesi de gerçekleşebilir.
Mesaj, mail veya başka şekillerde tehdide uğranılması halinde ispat durumu daha kolaydır. Bu mesaj veya maili silmeden savcılık makamına ulaştırmaları halinde failin tespiti ile birlikte dava açılacaktır.
Tehdit edilmesi her ne şekilde olursa olsun ispatıyla birlikte dava açılarak ceza verilmesi mümkündür. Sözlü şekilde tehdit edilen kişi şahit göstererek bunu ispatlayabilir. Şahit yoksa diğer ispat şekillerine başvurabilir. Savcılığa durumun bildirilmesiyle birlikte savcılıkta durumu araştıracaktır. Tehdit suçu kişinin kendi can güvenliğine cinsel dokunulmazlığına olabileceği gibi yakınlarına yönelik de olabilir. Ayrıca malvarlığına zarar verme söylemi üzerine de tehdit suçu işlenmiş olacaktır.
Tehdit suçunun mesajla gerçekleştirilmesi halinde mesajı atan kişinin belli olması ve tehdidin açık şekilde yer alması halinde basit tehdit suçu işlenmiş olur ve bu tehdit suçuyla alaka TCK 106/I.madde uyarınca ceza verilecektir. Ancak mesajı atan kişi kendini gizleyerek korku oluşturmak niyetiyle bu tehdit fiilini gerçekleştirdiyse TCK 106/II’de yer alan nitelikli unsurlara dayanarak cezalandırılacaktır.
Tehdit suçunun internet üzerinde gerçekleştirilmesi ile yüz yüze gerçekleştirilmesi arasında bir fark yoktur. Ancak tehdit suçunun nitelikli hali olan kişinin kendisini gizleyerek tehditte bulunması halini işlemek internet ortamında daha kolaydır. Böyle bir durumda kişinin fake bir hesap açarak tehdit suçunu işlemesi halinde failin tespiti ile birlikte TCK 106/II gereği tehdit suçunun nitelikli unsuru gerçekleşmiş olacak ve faile 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecektir.
Tehdit suçunun gerçekleşmesi için kişinin söylediği şeyi yapabilecek olması değil mağdurda uyandırdığı korku önemlidir. Bununla birlikte tehdit eden kişi ciddi olsa dahi mağdurun dikkate almadığı durumlarda da tehdit suçu işlenmiş olacaktır. Kavga sırasında sinirle söylenen sözlerin tasarlanmadan gerçekleştiği ve kasıt unsurunun oluşmadığı durumlarda tehdit suçunun oluşmadığı Yargıtay kararlarımızda görülmekte olsa da her olayda farklı şekilde değerlendirilecek olan bu suç tipinde hakim kastın oluştuğu kanaatine varırsa tehdit suçu nedeniyle ceza verilecektir.
Tehdit suçu zamanaşımı süresi TCK 66’da belirlenen ceza miktarlarına göre belirlenmiştir. Buna göre tehdit suçunda zaman aşımı süresi 8 yıl olacaktır.
Tehdit suçunda yetkili olan mahkeme tehdit fiilinin gerçekleştiği yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Asliye Ceza Mahkemeleridir.