Kan basıncı atardamarlarımızdan geçen kanın damar duvarlarına uyguladığı kuvvettir. Atardamarlarımız, kanı kalbimizden vücudumuzun diğer kısımlarına taşıyan kan damarlarıdır.
Kan basıncının genellikle olması gerekenden daha yüksek çıkması durumudur. Bu durum aynı bir araba lastiğinin haddinden fazla şişirilmesine benzer. Lastik basıncı indirilmezse yolda lastik yırtılıp ölümcül kazalara yol açabilir. Benzer şekilde yüksek kan basıncı düşürülmezse gözlerimiz, beynimiz, kalbimiz, kan damarlarımız ve böbreklerimiz zarar görebilir.
Kan basıncı iki sayıyla ifade edilir. Örneğin 120/80.
İlk yada büyük olan sayı kalbimiz kasıldığı anda atardamarlarımızda kanın yaptığı basıncın ifadesidir. Sistolik kan basıncı olarak da ifade edilir.
İkinci yada küçük olan sayı ise kalbimiz gevşediğinde (kalp atımları arasında içine kan dolduğunda) atardamarlarımızda kanın yaptığı basıncın ifadesidir. Diastolik kan basıncı olarak da ifade edilir.
Kan basıncının hangi limitte olduğunu değerlendirirken büyük veya küçük kan basıncı ölçümünün kendi limitlerine göre yüksek olanı kabul edilir. Örneğin 145-80 ölçümü sistolik , 140-100 ölçümü diastolik kan basıncı olarak adlandırılır. Her ikisi de önemlidir.
120/80 veya daha düşük kan basıncı idealdir.
Şeker veya böbrek hastalığı olanlarda kan basıncının 130/80 den düşük olması iyidir. 120/80’in altında çıkması ise idealdir. Her zaman ideal kan basıncının peşinde koşmamız gereklidir.
Hipertansiyon belirgin bir bulgu veya belirtisi olmayan sinsi bir hastalıktır. Erişkin toplumun üçte birinde (herhangi bir bulgu olmasa da) kan basıncı yüksek bulunmuştur. Tansiyon ilacı kullananların bile yüzde 25’inin kan basınçlarının ideal seviyelerde olmadığı anlaşılmıştır. Kan basıncımız ideal seviyelere indirilmezse hastalık zamanla beynimize, kalbimize, böbreklerimize ve diğer organlarımıza zarar verebilir.
Tansiyon ilacı içmek sorunların çözüldüğü anlamına gelmez! Kan basıncınız ideal seviyelere ulaşmadığı sürece kan basıncı yüksekliğine bağlı organ hasarı engellenemeyecektir. Bu nedenle tansiyon ilacı kullansanız dahi ideal seviyeleri yakalamak adına doktorunuzla iletişim halinde olmalısınız.
Hipertansiyon hastalarına önerilen hipertansiyonu önlemek amacıyla öngörülen diyet tedavisidir. Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan enstitüsünün desteklediği iki ayrı çalışmada günlük toplam 2300 ve 1500 mg sodyum içeren iki ayrı diyetin de (1500 mg günlük doz daha efektif) kan basıncını düşürmede etkin olduğu gösterilmiştir.
DASH diyeti meyve, sebzeler, yağsız veya düşük yağlı süt ve süt ürünleri, doymuş yağdan ve kolesterolden fakir, tam tahıldan zengin, balık, fındık ve yağsız kümes hayvanlarından oluşan bir diyettir. Bu diyette yağsız kırmızı et miktarı azaltılmış, tatlı veya tatlandırıcı kullanımı önerilmemiştir. Potasyum, magnezyum, kalsiyum, protein ve lifli gıdalardan zengin bir diyettir.
Diğer hayat tarzı değişiklikleri ile birlikte DASH diyeti kan basıncınızı kontrol eder ve yükselmesini engeller. Düzenli fiziksel aktivite ve alkolün bırakılması ile ki,lo verebilirsiniz. DASh yeme planınınz kan basıncını düşürücü, kilo verdirici etkilerinin yanısıra kötü (LDL) kolesterolü düşürme etkisi de vardır.
Baklagiller: Börülce, Bakla, Bulgur, Barbunya, Mercimek, Bezelye, Kuru fasülye ve nohuttur.
Kuruyemişler: Badem, Fındık, Fıstık, Kaju, Ceviz ve Antep fıstığıdır.
Yumurta: Yumurta kolesterol açısından yüksek olduğundan iki günde bir taneden fazla yenmemelidir. İki yumurta beyazında bir kibrit kutusu ete benzer oranda protein vardır. Günde iki yumurta akı özellikle albümin seviyesi düşük nefrotik sendromlu veya kronik böbrek yetmezlikli hastalarda harika bir protein kaynağıdır.
Çok değişik tipte kan basıncı düşürücü tansiyon ilacı vardır. Bazıları vücuttaki fazla sıvı ve tuzu vücudumuzdan atarak kan basıncını düşürürken, bazıları da kalp atışımızı düşürür veya damarlarımızı genişletir. Doktorunuzla aldığınız ilaçların ne işe yaradığı ve yan etkileri konusunda konuşunuz.
İlaçlarımızı hergün düzenli olarak kullanmalıyız.
İlaçların kan basıncımızı ideal seviyeye getirmeleri belli bir süre alabilir. Bu sebeple doktor kontrolünde ve sabırla ilaçlarımızı almaya devam etmeliyiz.
İlaçlara bağlı yan etki olduğunu düşündüğümüzde ilaçları kesmeden doktorumuza ulaşarak bu etkilerden bahsetmeliyiz.
İlaçları bıraktığımızda kan basıncımız bir süre normal devam edebilir. Ancak daha sonra eskisinden çok daha ciddi bir kan basıncı yükselmesi olabileceğini ve beyin kanaması, kalp krizi vb. vakaların genellikle bu ilaç bırakmalardan sonra olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekir.