Tiyatro, bir bilge oyuncu ve parlayan bir yıldız Her ay, ay dolunay oluyor. Kaçımız bunu umursuyoruz acaba? Bize göre kavrayamadığımız bir zaman dilimi kadar bir süreçte ay orada, heybetli . ..
İş Sanat’ta sahnelenen Sağlık Olsun adlı tiyatro oyununu geçtiğimiz şubat ayında izledik. Salon tıklım tıklım doluydu. Oyunun sonunda izleyicilerin ayakta alkışladığı, oyuncuların selamlama için yeniden sahneye geldiği o anda yaşananlar, bize “işte tiyatro” dedirtti. İşte tiyatro bu; izleyici ve oyuncu arasındaki o tarif edilemez iletişim, her seferinde başka bir durakta yaşanan buluşma.
Son zamanlarda “tiyatro artık geçmişte kaldı, bugünün sanatı değil” söylemini dillendirenlere önerimiz, bu oyunu izlesinler.
Oyunda Ali Poyrazoğlu ve Bülent Kayabaş gibi iki tiyatro devi ile başrolleri paylaşan Eser Ali, Bodrum’da yetişmiş bir oyuncu. Bodrum’daki yerel tiyatro çalışmalarının yeşerttiği bir filiz. Genç oyuncu şu günlerde İstanbul’da başarılı oyunculuğuyla dikkatleri üzerinde topluyor.
Eser Ali ve onu oyununda başrol oyuncularından biri yapan Ali Poyrazoğlu ile sahneden hemen sonra kuliste bir söyleşi yaptık. Doğrusu oyunda canlandırdığı tecrübesiz ve saf delikanlı rolünü o kadar iyi oynuyor ki, karşımıza çıkan kendine güvenen ve söyleyecek sözü olan karizmatik genç adam bizi epey şaşırttı.
Onu izleyin, çünkü geleceğin parlak bir yıldızı olmaya aday.
Eser Ali, Bodrum’da Ayten Kuyululu İle Üç Yıl, Yalçın Güzelce İle Bir Yıla Yakın Çalışmış
BodrumLife – Öncelikle Ali Poyrazoğlu, sizi candan kutlarız. Genç oyunculara ve yerel tiyatrolara destek olduğunuz, onlara fırsat tanıdığınız için. Bodrum’dan bir genç tiyatrocuyu buralara getirip, başrol oynatmanız takdire değer. Çok güzel bir olay bu, yaptığınız çok güzel bir iş.
Ali Poyrazoğlu – “Teşekkür ederim, yalnız bir yanlış bilgiyi düzelteyim. Ben getirmedim, kendi geldi. Bodrum’da başlamış o zaten oynamaya, epey ders almış. Ayten Kuyululu’dan feyiz almış. Üç yıl boyunca çalışmış Ayten Hanım’ın yönetiminde, sonra Yalçın Güzelce ile de bir yıla yakın çalışmaları sürmüş. Bodrum’da güzel bir tiyatro binası vardır Oasis’te, Nurol Holding o binayı yaptırırken ben çok uğraştım, istedim ki Bodrum Belediyesi’ne versinler. Nitekim verdiler. Yeni oyuncuların da yetişmesine yarayacağını hiç düşünmemiştim. Bakın çok işe yarayan, çok güzel bir yer oldu. Ayten Hanım’ın da bu çocuklara verdiği emekten sonra, onlar cesaret bulup İstanbul’a kadar geldiler. Biz bulmadık onu, kendi geldi, çalışmak istiyorum tiyatroda diye. Bodrum’da oynadıkları oyunların kasetlerini getirdi, ‘ben bunları oynadım’ dedi. ‘Siz bakın bunlara, ben sonra gelirim’ dedi. Ben de dedim ki ‘ya bi çocuk geldi başımıza bela oldu, ne bu şimdi, kasetlerini filan da getirmiş’. Attım kasetlerini evde bir yerlere. Sonra baktım, neymiş diye merak edip. E, beğendik. Biz de o sıralar televizyon için Aile Bağları dizisini çekiyorduk. Orada asistanlık yapmaya başladı. Eser Ali bu oyundan önce yine bizim tiyatroda ‘Kobay’ adlı oyunda küçük bir rol aldı, Ferhan şensoy’la ‘Bizim Sınıf’ da başrol oynadı, sonra yine bizimle ‘Eski Çamlar Bardak Oldu’ da oynadı. ‘Sağlık Olsun’u Türkçe’ye uyarlarken Çakıl rolü için aklıma gelen tek isim Eser’di. Bülent Kayabaş’ın oynadığı rol için kimse yoktu. Oyunu okurken Bülent’i düşünmüştüm. O mızmızdı biraz, tiyatro yapmak istemiyordu, hep kaçıyordu, dizi mizi film milm öyle şeylerle vakit geçiriyordu. Onların da güzellerini yapıyor ama oyuncunun er meydanı tiyatro sahnesidir. Onu da kandırdık, madden ve manen ikna ettik.” Türkiye’de Yeni ve Genç Oyunculara Fırsat Veren İnsan Çok Nadir
BodrumLife – Neden Ali Poyrazoğlu’nu seçtiniz?
Eser Ali – “Valla, neden diye sorulmayacak kadar açık değil mi? Sahnede siz de izlediniz, bence en iyi tiyatro oyuncularından birisi o. Tüm tiyatro oyunlarını elimden geldiğince izlemeye çalışırım, her şeyi abartarak oynayan aktörlerle dolu etrafımız. O ise sanki yokmuş gibi oynuyor, hayatı da öyle. Hayatı tiyatroya yansıyor, yalın ve abartısız. Ayrıca Türkiye’de genç ve yeni oyunculara fırsat tanıyan çok nadir insan var. Ben İstanbul’a geldiğimde çok kişinin yanına gittim, ama hep geri çevirdiler.”
Öğretmek İki Kere Öğrenmektir
BodrumLife – Peki siz neden onu seçtiniz, gözünüze çarpan neydi onun oyunculuğunda?
Ali Poyrazoğlu – “Benim inandığım bir bakış vardır; öğretmek iki kere öğrenmektir, eğitmek iki kere kendini eğitmektir. Ben bu düşüncede olduğum için, başka yerlerde eğitim verirken kendimi yeniden şekillendirdiğime, yeni baştan çarktan tornadan geçtiğime inanırım. Bu yüzden eğitim işiyle ciddi bir biçimde ilgiliyim ben. Çalışıyorum, okuyorum, deneyimimi ve günün koşullarını değerlendirip yeni bakış açıları elde etmeye uğraşıyorum bunları yaparken. Onun için böyle arkadaşlar geldiğinde olumsuz yaklaşmıyorum. Çok yetenekli olduğuna güvenirsem ki anlarım zaten, fırsat verilmesinden yanayım genç ve yenilere.”
En Büyük Destek Seyircidir
“Ben size bir şey söyleyeyim mi, yerel yada tanınmayan tiyatro guruplarına şans tanınması lazım. Basının, dergilerin onlara daha fazla ilgi göstermesi lazım. Onlar çok zor koşullarda çalışıyorlar, çoğu kez çok iyi oyunlar ortaya çıkarıyorlar ama fark edilmiyorlar. Bizim gibi tiyatrolar zaten tanınıyor, fark ediliyor. Oysa amatör veya yerel tiyatroların bir parça ilgi görmesi, onlara çok şey katar.”
BodrumLife – Yerel tiyatroları destekleyen kurumlar var mı, yada bu konuda devletin izlediği bir politika?
Eser Ali – “Ne yazık ki yok. Oysa gerçekten çok zor koşullarda varlıklarını sürdürmeye çabalıyorlar.”
Ali Poyrazoğlu – “En büyük destek seyircidir. Bilet alıp tiyatroya gidecek seyirci. Diğer tüm destekler havada kalır.”
BodrumLife – Çoğu kişiden duyuyoruz: “Tiyatro artık eskide kaldı, çağdaş bir sanat olmadığı içi günümü insanına hitap etmiyor” deniliyor. Katılıyor musunuz bu düşünceye?
Ali Poyrazoğlu – Siz de gördünüz salonun doluluğunu, tiyatro eskimiş bir sanat olsaydı bu izleyiciler bu salonu tıklım tıklım doldurur muydu sanıyorsunuz? Tiyatro her çağa seslenen bir sanattır. Ama tiyatro oyuncusunun ve oyunlarının iyisi vardır, kötüsü vardır.
Eser Ali’nin Küçükken Sakız Aşırdığı Bakkal Selman Amca, Onu Tiyatro Sahnesinde İzlemiş ve Ayakta Alkışlamış.
BodrumLife- Biraz kendinizden bahseder misiniz Eser Ali?
Eser Ali – “Samsun’da doğdum, babamın işi sebebiyle Bodrum’a geldik, altı yaşındaydım. On üç yıl boyunca Bodrum’da yaşadım. Okulu lisede iken bıraktım. Bir gemide çalışmaya başladım. İlk ve orta okulu Güvercinlik Sudi Özkan İlköğretim Okulunda okudum. Hemen yanıbaşında Selman Amca’nın Bakkalı vardı. Küçükken en büyük heyecanım, Selman Amca orada otururken ona fark ettirmeden arkasındaki sakız kavanozundan sakız aşırmaktı.
Bir gün Bodrum’da Haldun Taner’in ‘Bir Düne Bak Bir Bugüne’ oyununu oynadık ve ben başroldeydim. Selamlama için sahneye en son geldiğimde, eğildikten sonra başımı kaldırdığımda karşımda en önde
Selman Amca’yı gördüm, ayakta alkışlıyordu bizi. İşte o gün tiyatro oyunculuğunun ne kadar gururlu ve güzel bir şey olduğunu anladım. Sonra Selman Amca kulise geldi beni görmek için. Avucuma iki tane sakız bıraktı. O andan sonra tiyatro oyunculuğunu hayatım boyunca sürdürmeye karar verdim.”
En Büyük İdeal: Tiyatro Sahnesinden İnmemek
BodrumLife – Peki ya okul?
Eser Ali – “Bu aşamadan sonra artık okulda bir şey öğrenebileceğime inanmıyorum. Bol bol kitap okuyorum, müzik dinliyorum, film izliyorum. Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu gibi bir ortam benim için en büyük okul. Bu sahnede aldığım eğitime kutsal gözüyle bakıyorum. En büyük idealim tiyatro sahnesinden inmemek.”
Ali Poyrazoğlu – “Bana da öyle geliyor, Eser benden kaç yaş genç ama benim de onun gibi en büyük idealim bu: tiyatro sahnesinden inmemek. Sinema ve televizyona, ki 68 filmde oynadım ben, yaklaşık 350 bölüm televizyon dizisi yaptım, ikinci işim gözüyle bakıyorum hep. Asıl işimden dinlenmeye gitmişim de sonra evime, yani tiyatroya dönecekmişim gibi geliyor bana.”
İş Sanat’ta sahnelenen “Sağlık Olsun” adlı tiyatro oyununu izleyen Savaş Ay 5 Mart’ta Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde Eser Ali için şunları yazdı Sunay Akın:
“Adı Eser Ali’ymiş bu delikanlının. Gerçek yaşını bilmem. Oyunda bazen 15, bazen de 20 yaşında oluverip şaşırtıyor izleyeni. Bülent Kayabaş ve Ali Poyrazoğlu gibi iki üstadın arasında ezilmek şöyle dursun, onları daha da ateşleyen tuhaf bir tılsım var bu çocukta. Rolü öyle sahici aktarıyor ki, sahneye fırlayıp bağrınıza basmak geliyor içinizden onu. Yıllar önce Korhan Abay’ı, Cem Özer’i, Levent Kazak’ı da böyle genç yaşlarında rahle-i tedrisinden geçirip, sahneye çivileyen Poyrazoğlu ustanın tiyatromuza yeni bir armağanı olacak bu çocuk, yazın bir yere.”
“Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu oyuncularından Özdemir Çiftçioğlu, Berrak Kuş ve Onur şenay’ın çok başarılı oldukları oyunda, Poyrazoğlu ve Kayabaş gibi iki devin arasında Eser Ali adlı genç oyuncu hiç de onlardan aşağı kalmıyor. Ben, nicedir böylesine muhteşem bir komedi seyretmemiştim. şu sözünü anımsadım Goethe’nin: ‘İsterdim ki tiyatro sahnesi, bir ip cambazının teli kadar dar olsun da şimdiki gibi herkes üstünde numara yapmak için yeterince yeteneğinin olduğunu sanmasın ve beceriksiz hiç kimse ona çıkmaya cesaret etmesin.’