İnşaat Dünyası Dergisi Temmuz-Ağustos sayısında “Köklü Şirketlerin Marka Yolculuğu” özel dosyasını hazırladı. Köklü bir şirket olan TK Elevator’ın marka yolculuğunu TK Elevator Türkiye CEO’su Artuğ Özeren anlattı. Özeren, “TK Elevator’ın tarihi kökleri 1860’lı yıllara dayanıyor. 1906’da ilk yürüyen merdiveni geliştirdi. Asansör ve yürüyen merdiven sektöründe thyssenkrupp’un bir parçası olarak dünyanın en büyük mobilite oyuncularından biri haline geldi. 2020’de ise TKE markası ile yeni bir dönem başlattı. Dünya çapında 100’den fazla ülkede pazar konumu ve teknoloji liderliğiyle yolculuğunu sürdürüyor” dedi.
TK Elevator’ın tarihi köklerinden kısaca bahsedecek olursam; yürüyen merdiven ve asansör işimiz, ilk şirketimizin Hamburg ve Stuttgart’ta kurulduğu 1860’lı ve 1880’li yıllara dayanmaktadır. 1890’da “Paternoster” adlı ilk dikey konveyörü, 1906’da Almanya’nın ilk yürüyen merdivenini geliştirip kurdular. 1950’lerde eski Thyssen Industrie bu şirketlerden hisse aldı ve 1970’lerde genişledi. 1980’lerde ilk kez Kuzey Amerika’ya açıldık ve İspanya’daki üretim ağımızı güçlendirdik. 1990’larda Asya pazarına girmeye başladık. O zamandan bu yana çok yol kat ettik ve çeşitlendirilmiş endüstriyel grup thyssenkrupp’un bir parçası olarak dünyanın en büyük mobilite oyuncularından biri haline geldik . 2020’de bağımsız bir şirket olarak yeni bir dönem başlattık. Güçlü pazar konumumuzu ve teknoloji liderliğimizi daha da genişletme yolculuğumuza devam ediyoruz.
Dünya çapında 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren TK Elevator olarak Türkiye’deki şirketimizi 1999 yılında açtık. Bugün ise ülkemizde 7 bölge ofisimiz bulunuyor. Türkiye’de yaklaşık 280 çalışanımızla; makine dairesiz asansörler, kentsel mobiliteyi artıran yürüyen merdivenler, yürüyen bantlar, gerçek zamanlı akıllı asansör sistemlerinin montajını ve servisini gerçekleştiriyoruz. Dünya genelinde ise binden fazla satış ve servis ofisimiz, 24 bin servis teknisyenimizle 1,5 milyon ünitenin bakımını gerçekleştiriyoruz. Şehirleri ve binaları daha akıllı ve yaşanılası yerler haline getirmeye katkıda bulunurken, kentleşmenin zorluklarının üstesinden gelen yenilikçi mobilite çözümlerine yatırım yapıyoruz.
Ürünlerimizle insanların hayatını kolaylaştırıyor, onlara konforlu ve güvenli bir mobilite sağlıyoruz. İnsanlar metrolardan hastanelere, AVM’lerden plazalara kadar pek çok farklı alanda asansörlerimizle hızlı bir şekilde hareket ediyorlar. Böylece şehirlerin hareketliliğine hız kazandırıyoruz. Geliştirdiğimiz teknolojilerimizle de şehirleri daha insan odaklı ve modern bir hale getirmeye katkı sağlıyoruz. Güçlü teknik alt yapımız, tecrübeli kadromuz, teknolojimiz ve ürünlerimizle birçok başarılı projeye katkımızı sunuyoruz. Ürün portföyümüzde; konut ve ticari binalara yönelik hayata geçirdiğimiz standart asansörlerin yanı sıra yüksek gökdelenler için geliştirdiğimiz son teknoloji ve özelleştirilmiş asansör çözümleri, merdiven asansörleri, ev asansörleri ve platformları, yürüyen merdivenler, yürüyen bantlar, havaalanları için yolcu biniş köprüleri de bulunuyor.
Bir şirket sunduğu ürün ya da hizmet ne kadar kaliteli olursa olsun, tüketicinin zihninde yalnızca yarattığı algı kadar var olabiliyor. Yeni TKE markası, bağımsız bir şirketin daha da genişlemesine izin vermek için oluşturuldu. Bu da yeni nesil mobilite hizmetlerinde pazar konumumuzu ve teknoloji liderliğimizi güçlendirmek ve kentsel mobilite çözümlerinde yeni bir kalite standardı oluşturmak için harika bir fırsat oldu. Öte yandan, TKE markası, onlarca yıllık geleneği, mühendislik bilgisini ve başarıyı da pekiştirmemizi sağlıyor.
Yeni TKE markası, şirketin akıllı ve kusursuz mobilite çözümleri aracılığıyla insanların hayatlarını dönüştürmeye olan bağlılığını yansıtıyor. Ancak değişim aynı zamanda çaba ve sürekli müşteri yakınlığı gerektiriyor. Markamız ve müşterilerimiz arasındaki bağı, geçmişte oluşturduğumuz güven ve büyük projelerdeki referanslarımız üzerine inşa ederek yeniliyoruz. Müşterilerimiz de mühendislik uzmanlığımızın, üstün teknolojimizin, sonuç odaklı yaklaşımımızın ve hizmet esnekliğimizin aynı kalacağını ve hatta inovasyon ivmesi ile artacağını biliyor.
Türkiye’nin yüksek potansiyeline ve gücüne inanıyor ve buradaki çalışmalarımızın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. 2020-21 yılında thyssenkrupp’tan ayrılışımızla beraber inşaat sektöründe hemen her segmentte daha çevik bir yapıya dönüştük. Bu dönüşümün etkisini önümüzdeki dönemde daha fazla hissedeceğimizi düşünüyoruz.
Ar-Ge yatırımlarına artan bir ivmeyle devam ediyoruz ve bu sayede pek çok ilke imza atarak inşaat sektörüne yüksek katma değer sağlayan bir şirket konumunda bulunuyoruz. İleri teknolojiye sahip ürünlerimizin çeşitliliğini artırma yönündeki çalışmalarımızı aralıksız sürdürmeyi hedefliyoruz. Müşteri odaklı yaklaşımımızı iş yapış şeklimizin merkezine koyarak ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde tespit ederek onlarla uzun vadede sürdürülebilir iyi ilişkiler kurma hedefimiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vazgeçilmezimiz olacak.
Kurumların kendi içlerinde güçlü bir kurumsal yapıya sahip olmaları ve bu yapıyı bir orkestra şefi gibi yönetecek kişilerle yola devam etmesi sürdürülebilirlik için belirleyici bir rol üstleniyor. Doğru belirlenmiş insan kaynağı kurumun devamlılığı, başarısının istikrarı adına amiral gemisine dönüşüyor. Sürdürülebilir bir marka değeri yaratabilmek ardından da koruyabilmek her zaman iş birliği içerisinde çalışan, birbirlerini anlayan ve destek olan gerçek bir ekiple mümkün oluyor. Bu sebeple TK Elevator’da biz de iş güvenliğini ve ekip çalışmasını harika bir iş yerinin yapı taşları olarak görüyoruz.
Şeffaf, açık, karşılıklı takdirin olduğu, herkesin elinden gelenin en iyisini sunduğu bir çalışma kültürü benimsiyoruz. Asansör sektörünün profesyonellerini geliştirmeye odaklanan bir şirket içi eğitim kampüsüne sahibiz. Dünya çapındaki 12 konumda bulunan küresel seed campus eğitim organizasyonu, şirket bünyesindeki yetenekli çalışanlar ve genç profesyoneller için sürekli bir eğitim merkezi konumunda bulunuyor. Hedef odaklı, kapsamlı eğitimler, şirket çalışanlarına yetkinliklerini geliştirme olanağı sunuyoruz. Buna ek olarak Dudullu’daki yeni yerleşkemizde de lokal ekiplerimize tazeleme eğitimlerini yoğun bir şekilde veriyoruz. Ayrıca her sektörde olduğu gibi asansör sektörünün sürdürülebilir kalkınmasında da kadın iş gücünün önemine inanıyor, fırsat eşitliğine dayalı insan kaynakları politikalarıyla gerek işe alımlarda gerekse terfi ve yeni kariyer fırsatlarında yalnızca deneyim ve performans odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz.
TK Elevator olarak, teknolojimize ve ürünlerimize çok güveniyoruz ve özellikle dijital çözümlere, temassız teknolojilere ve nesnelerin internetine odaklanıyoruz. Örneğin; İlk bulut tabanlı bakım çözümümüz MAX, bağlantılı asansörlerden, yürüyen merdivenlerden ve yürüyen yollardan gelen gerçek zamanlı verileri analiz ediyor ve böylece bina operatörleri ve yöneticileri için optimum müşteri hizmeti sağlıyor. Piyasaya sunulduğundan bu yana, MAX’ı bir bakım çözümünden, akıllı izleme sistemleri ve dijital acil çağrı sistemi dahil olmak üzere ek uygulamalar sunan teknolojik bir platforma dönüştürdük. Dijital çözümlerimiz tüm mobilite sistemlerini birbirine bağlayarak rahatlığı, konforu, güvenliği ve kullanılabilirliği artırıyor.
Biz aynı zamanda tüm dünyadaki toplumlara ve çevremize değer katmaya büyük önem veriyoruz. Örneğin, şirket stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak sürdürülebilirliğin öneminin altını çizen ilk sürdürülebilirlik raporumuzu sunduk. Sürdürülebilirlik ve ekonomik başarının ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda kendimize sürekli olarak yeni somut hedefler belirliyoruz. BM desteğiyle başlatılan ve sıfır emisyonu hedefleyen ‘Sıfıra Yarış’ kampanyasına katılarak 2050 yılına kadar karbon salımlarımızı ‘net sıfır’a düşürmeyi hedefliyoruz. İddialı emisyon azaltma hedeflerimiz, Bilime Dayalı Hedefler girişimi (SBTi) tarafından doğrulandı. Ayrıca, 2030 yılına kadar küresel operasyonlarda kullanılan elektriği yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı taahhüt ediyoruz.