Trakya’nın Sahil Kenti Tekirdağ

Namik Kemal Evi 21 Aralık 1840 tarihinde Tekirdağ’da doğan Namık Kemal anısına, Orta Cami Mahallesi, Namık Kemal Caddesi No:7’de, Namık Kemal Derneği, İl Özel İdaresi, Tekirdağ Eğitim Vakfı, Tekirdağ Belediyesi, vakıflar, okullar, gönüllü kuruluşlar ve tüm halkımızın desteği ile inşa edilen Namık Kemal Evi 21 Aralık 1993’te hizmete girmiştir. Namık Kemal Evi, Tekirdağ’ın mutfağı, baş odası ve yatak odasını tanıtan etnografik eşyalar ile süslenmiştir. Ayrıca Namık Kemal hakkında yazılmış eserler de bu evde sergilenmektedir. 19.yüzyıl Osmanlı Mimarisi tarzında üç kat olarak inşa edilen bina aslına sadık kalınarak yapılmıştır. Rakoczi Müzesi Macar Prensi II. Ferenç Rokoczi’nin Tekirdağ’a 1720 yılında gelip ölüm tarihi olan 1735’e kadar oturduğu, dönemin
Osmanlı mimarîsi özelliklerini taşıyan bir Türk evidir. Macar Hükümeti tarafından 1932 yılında aslına uygun olarak müze haline getirilmiştir. Girişindeki Türkçe ve Macarca kitabede binanın ne zamanve ne maksatla restore edildiği yazmaktadır. İkinci kattaki büyük odada Macar istiklâl mücadelesi kahramanının yağlı boya bir tablosu ile muhtelif eşyaları sergilenmektedir. Osmanlı’da matbaayı kuran İbrahim Müteferrika bir süreliğine Macar Prensi II. Rokoczi Ferenc’e tercümanlık yapmıştır Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müze binası 1927 yılında Vali Konağı olarak inşa edilmiştir. 1977 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca İl Özel İdaresinden satın alınan, Cumhuriyet döneminin ilk yapılarından olan kâgir yapı, daha sonra aslına uygun olarak restore edilerek müze haline getirilmiştir. Tekirdağ bölgesinde bulunmuş olan tarih öncesi çağlardan günümüze kadar gelen eserler sergilenmektedir. Taş Eserler Salonu: Perinthos (Marmara Ereğlisi), Heraion Teikhos (Süleymanpaşa Karaevlialtı), Byzante (Barbaros), Apri (Karme-yan), ve Tekirdağ il sınırı içindeki diğer ören yerlerinde bulunmuş mezar ve adak stelleri, heykeller, heykelciklerden oluşan eserler ile ayrıca Naip ve Hareket Tepe Tümülüslerinin tüm buluntuları da aynı salonda sergilenmektedir. Etnografya Salonu: Osmanlı dönemi ve yakın dönemlerde kullanılan pişmiş toprak sırlı kaplar, ateşli ve kesici silahlar, gümüş takılar, Tekirdağ yöresi kadın ve erkek kıyafetleri, hamam takımları, el işlemeleri sergilenmektedir. Karacakılavuz dokumaları ile eski Tekirdağ yatak odası teşhiri bu bölümde yer alır. 19. yüzyıl sonlarını ve 20. yüzyıl başlarını canlandıran bir Tekirdağ Odası iç fonksiyonlarıyla tasvir edilmiştir. Açık Teşhir: Müzenin beş teraslı geniş bahçesinde Tekirdağ çevresinde bulunan Hellenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait mimari parçalar, lahitler, mezar taşları, yazıtlar, sütunlar, heykeller, mil taşları ve kabartmalar teşhir edilmektedir. Arkeolojik Küçük Eserler Salonu: Tarih öncesi çağlardan Bizans dönemine kadar olan süre içinde yapılmış olan eserlerden pişmiş toprak ana tanrıça kült kabı, günlük kullanım kapları, krater ve amphoralar, madeni heykelcikler, kaplar, mızrak uçları, ok uçları, cam ve taş takılar, koku şişeleri, süs eşyaları ile madeni paralar sergilenmektedir. Rüstempaşa Külliyesi: Şehrin merkezinde bulunan külliyenin camii, bedesten, medrese ve kitaplık bölümü günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Külliyenin vaktiyle kervansarayı ve imareti olduğu çeşitli kaynaklarda yer almaktadır. Rüstempaşa Camisi: Rüstempaşa Külliyesi içinde en belirgin yeri tutan Rüstempaşa Camii, 1553 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı Rüstem Paşa tarafından denize hakim bir tepe üzerinde Mimar Sinan’a yaptırılmıştırKumbağ: Tekirdağ’da deniz turizmi denilince akla ilk gelen yerlerden olan Kumbağ, özellikle yaz aylarında İstanbul başta olmak üzere çevreden gelen ziyaretçilerin uğrak yeri haline gelmiştir. Tekirdağ’a 14 kilometre mesafede olan Kumbağ, Marmara kıyısının önde gelen tatil beldeleri arasında yer alır. Kumbağ sırtlarındaki orman içi dinlenme tesisleri özellikle hafta sonları çok sayıda tatilciyi ağırlamaktadır. Kastro: Tekirdağ’ın Saray ilçesine 27 kilometre uzaklıkta Karadeniz’in Tekirdağ’a temas ettiği noktada yer alan Kastro (Çamlıkoy) yeşilin mavi ile buluştuğu Istrancalar bölgesinde yer alır. Alan; Marmara Denizi kenarındaki Tekirdağ İli’nin Karadeniz kıyısındaki hududunu oluşturmakta ve hali hazırdaki mesire yerinin bulunduğu koy ile birlikte yapraklı ormanlar ve zengin bitki örtüsüyle eşsiz bir doğal güzellik sunmaktadır. Alan içerisindeki Bahçedere’nin denizden itibaren 2 kilometrelik kısmında kayık ile gezinti yapılabilmektedir. Karadeniz kıyısından da plaj olarak yararlanılmaktadır.