5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) m.250’ye göre, kamu görevlisinin bu görevinden dolayı sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kendisine veya bir başkası lehine yarar sağlaması veya yarar sağlayacağına dair vaatte bulunması irtikap suçunu oluşturur.
Kamu görevlisi ifadesi TCK m.6/1© bendinde açıklanmıştır. Buna göre kamusal faaliyetin yürütülmesine sürekli veya geçici olarak katılan kişi kamu görevlisidir. Kamu görevlisi olmak için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olunması aranmamaktadır. Kamusal faaliyetin sürekli veya geçici olarak yürütülüyor olması yeterlidir.
Nüfuz ise Türk Dil Kurumu’na göre söz geçirme, güçlü olma şeklinde ifade edilmektedir.
İrtikap suçunu herkes işleyemez. Herkesin işleyemediği belli başlı kişilerin işleyebildiği suçlar özgü suçlardır. İrtikap suçu da özgü suçtur. İrtikap suçunun oluşması için başlıca şart, eylemlerin kamu görevlisi tarafından gerçekleştiriliyor olmasıdır.
Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi uyarınca, cezası kanunda yazmayan bir eyleme binaen ceza tatbik edilemez. TCK m.250’de irtikap suçundan bahsedilebilmek için belli başlı hareketlerin yapılması gerekmektedir. Bu suç açısından ceza verilebilmesi için eylemin icbar yani zorlama suretiyle yapılması veya ikna etmek suretiyle yapılması ya da mağdurun hatasından faydalanmak suretiyle yapılması gerekmektedir.
Suçun unsurları o suçun oluşup oluşmadığının kanaati açısından araştırılması gereken noktalardır. Suçun oluştuğundan bahsedebilmek ve tabii cezanın verilebilmesi için unsurların her birinin bulunması gerekmektedir. Bu unsurlar eylem açısından tipiklik, hukuka aykırılık failin durumu açısından kusurluluktur.
Tipiklik maddi ve manevi şeklinde ikiye ayrılır. Eylemin tipik olması, o eyleme özgü bir düzenlemenin kanunda bulunuyor olmasıdır. Eyleme bağlanacak sonuçlar ve eyleme ilişkin belirleyici hususlar kanunda yer alır. Aksi halde tipiklikten bahsedilemez.
Unsurları incelemeden önce kanunda suçun düzenlenme nedenini de içeren bir husustan söz etmek gerekir. Bu da suçla korunan hukukî değerdir. TCK, hukukî değerleri korur. Her bir suçun koruduğu değer bulunmaktadır. Hukuk uygulayıcılarının yani örneğin İstanbul ceza avukatının kanunda o suçun koruduğu hukukî değeri bilmesi, suça ilişkin yapılacak tespit ve yorumda çok büyük önem taşır.
İrtikap suçu ile korunan hukukî değer kamusal faaliyetlere, idareye güven ve saygınlıktır.
Bu suçun faili herkes olamaz. Fail yalnızca kamu görevlisi olabilir.
Kamu görevlisinin yarar sağladığı veya yarar sağlamak üzere vaatte bulunduğu kişidir. Failde olduğu gibi özellik göstermez. Herkes mağdur olabilir.
İrtikap suçunda hareket, seçimlik olarak birden fazla olacak şekilde öngörülmüştür. Failin bu hareketlerden bir veya birden fazlasını gerçekleştirmesi halinde hareket unsuru sağlanmış olur.
Bu hareketleri kısaca şöyle açıklayabilir:
Kamu görevlisi bulundurduğu güç nedeniyle, bu gücün sağladığı imkanları kullanarak mağdurun karşısında güçlü bir konumadır. Kamu görevlisi yani fail, bu konumunu kullanarak mağduru belli bir davranışta bulunmaya veya bulunmamaya zorlamaktadır. Bu halde icbar suretiyle işlenmiş bir irtikap suçundan bahsedilir.
Fail, haksız tutum ve davranışları karşısında mağdur işinin gereği gibi görülmeyeceği endişesine kapılıp faile veya onun yönlendireceği birine yarar sağlarsa, bu durum zımni icbar olur ve açık icbar gibi sayılır ve cezalandırılır.
İnsanlar, kamu görevlilerine kamu görevlerinden dolayı güven duymaktadır. Fail, bu güveni kötüye kullanır ve hileli davranışlar sergilerse ve bunun sonucunda da kendisine veya bir başkasına yarar sağlarsa ya da yarar sağlayacağına dair vaatte bulunursa ikna suretiyle irtikap suçundan bahsedilir. Failin hileli davranışları mağdurun iradesini sağlıklı biçimde kullanamaz hale getirmektedir. Bu hareketle kamu görevinin verdiği güven de sarsılmaktadır.
Mağdur, suçun bu halinde kamu görevlisini ilgilendiren, kamu görevlisinin düzeltmesi, müdahale etmesi gereken bir konuda hata yapmaktadır. Kamu görevlisi, mağdurun bu hatasını düzeltmesi, hatasına müdahale etmesi gerekirken hatadan yararlanarak menfaat elde etmektedir. Suçun bu hali mağdurun hatasından menfaat sağlamak yoluyla irtikap suçunu oluşturmaktadır.
İrtikap suçu her bakımdan neticeli bir suçtur. Yani failin hareketi bir neticeyi meydana getirmektedir. İrtikap suçunda failin hareketinin ardından aranan netice yarar sağlamak veya yarar sağlamayı vadetmektir. Netice ile hareket arasında nedensellik bulunması şarttır. Aksi halde suç oluşmayacaktır. Failin hareketi neticeye sebep olmalıdır. Ayrıca fail neticeden objektif olarak sorumlu tutulabilmelidir.
Manevi unsur kasttır. Yani fail bu suçu ancak kasten işleyebilir. Biraz daha açtığımızda fail bu suçu bilerek ve isteyerek işleyebilir. Bu suç taksire uygun değildir. Fakat suçun olası kasıtla da işlenmesi mümkündür.
Tipiklikte aranan maddi ve manevi unsurların var olmasıyla failin eyleminin tipik olduğundan bahsedebiliriz. Ardından tipik hareketi hukuka uygun yapan bir neden var mı, bunun incelemesi yapılacaktır.
İrtikap suçunu hukuka uygun yapan bir neden bulunmamaktadır.
Kusurluluk, esasında suçun oluşup oluşmamasına yönelik değil, suçun oluşmasından sonra faile yönelik değerlendirilmenin yapılmasına ilişkin bir unsurdur. Tipiklik ve hukuka aykırılık unsurları oluştuğunda haksızlık oluşmuş sayılır. Bu haksızlığa yönelik ceza tatbikini etkileyen konular ise kusurluluğun inceleme alanındadır.
Akıl sağlığını etkileyen haller, yaş küçüklüğü, sağırlık, dilsizlik gibi haller kusurluluğu etkiyen hallere örnek verilebilir. Bunlar TCK’da hukuka uygunluk nedenleri ile m.24 ve devamında düzenlenmiştir.
Unsurlar oluşmuşsa suç oluşmuştur. Suçun tespitinden sonra cezalandırma aşamasına geçilecektir.
a. Suçun Temel Hali
İrtikâp suçu seçimlik hareketli bir suç olduğundan ötürü her bir seçimlik hareketi açısından ayrı bir temel hal olacaktır. Suçun unsurlarını açıklarken hareket unsurunun alt kısmında her bir seçimlik hareketini madde numaralarını da ekleyerek ifade ettik.
TCK m.250/1 uyarınca faile verilecek ceza beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.
TCK m.250/2 uyarınca faile verilecek ceza üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.
TCK m.250/3 uyarınca faile verilecek ceza bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır.
b. Nitelikli TCK m.250 İrtikap Halleri
İrtikap suçunun nitelikli hali bulunmamaktadır.
c. Daha Az Cezayı Gerektiren Haller
TCK m.250/4 irtikap edilen menfaat değeri ve mağdurun ekonomik durumu dikkate alındığında 1., 2. ve 3. fıkralara göre verilecek ceza yarıya kadar indirilebilir.
d. Özel Görünüş
İrtikap suçunda, suçun özel görünüş hallerinden teşebbüs, iştirak ve içtima hükümlerinin uygulanması mümkündür. Bunlardan hangilerinin hangi koşullarda ve hangi irtikap suçu halinde uygulanacağı İstanbul Anadolu Yakası ceza avukatı hukukî desteği ile daha detaylı açıklanacaktır.
e. TCK m.250 İrtikap Suçunda İndirim Halleri
İrtikap suçu için TCK genel hükümlerindeki indirim halleri dışında özel olarak indirim hali bulunmamaktadır.
5. TCK m.250 İrtikap Suçunda Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Kararı
a. TCK m.250 İrtikap Suçunda Adli Para Cezasına Çevirme
Kısa süreli hapis cezalarına seçenek yaptırımlar öngörülmüştür. Hapis cezası 1 yıl veya daha az süreli ise bu ceza kısa süreli hapis cezasıdır. TCK m.50’deki koşullar sağlanıp cezanın 1 yıl ve daha az süreli olduğu tespit edilirse, hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.
İrtikap suçunda hapis cezası süreleri kısa süreli hapis cezası olmayacak kadar fazladır. Fakat mağdurun hatasından faydalanmak suretiyle irtikap suçunun hapis cezasının alt sınırı 1 yıldır. Bu suretle hükmedilen kısa süreli hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.
b. TCK m.250 İrtikap Suçunda Erteleme
Erteleme kurumu TCK m.51’de düzenlenmiştir. Erteleme kararının verilebilmesi için hükmolunacak cezanın iki yıl ve daha az süreli hapis cezası olması, bahsi geçen suç öncesinde kasıtlı bir suç nedeniyle 3 aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, yargılama sürecinde gösterilen pişmanlığa binaen mahkemenin sanık hakkında bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaatinin olması gerekmektedir. Fail 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş ise koşullarda değişiklikler bulunmaktadır. Koşulların incelenmesi için İstanbul Avrupa ceza avukatı hukukî yardımı alınmasında fayda vardır.
İrtikap suçu cezaları erteleme kararının verilebilmesi için fazladır. Fakat mağdurun hatasından yararlanmak suretiyle işlenen irtikap suçu halinde erteleme kararı verilebilir. Ayrıca diğer hallerde genel hükümlere göre süre koşulu sağlanırsa erteleme kararı verilebilir.
c. TCK m.250 İrtikap Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Kararı (HAGB)
HAGB kararının verilebilmesi için belli başlı koşullar aranmaktadır. Bu koşullar Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231. maddesinde düzenlenmiştir. Bunlardan en önemlisi sanık hakkında hükmolunan cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olma gerekliliğidir.
İrtikap suçu bakımından maddedeki diğer koşullar sağlansa da süre koşulunun sağlanmasında zorluklarla karşılaşılması muhtemeldir. Süreye ilişkin erteleme kurumundaki açıklamalarımız aynen HAGB için de geçerlidir. Süre koşulu ve CMK m.231’deki koşullar sağlanırsa sanık hakkında HAGB kararı verilebilir.
Kararın verilebilmesi, karar aşaması ve sonrasındaki süreç hakkında İstanbul Bağcılar ceza avukatı hukukî yardımı ile bilgi alınabilir.
6. TCK m.250 İrtikap Suçu Soruşturma ve Kovuşturma Aşaması
a. TCK m.250 İrtikap Suçunda Soruşturma Aşaması
Soruşturma izni koşulu, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’da m.4 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Bahsi edilen kanuna göre haklarında soruşturma izninin gerekli olduğu kamu görevlileri, genel idare esaslarına göre kamu hizmeti gören asli ve sürekli görevli kişilerdir. Soruşturmaya başlanılabilmesi yani kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılabilmesi için kamu görevlisinin bulunduğu idare tarafından soruşturma yapılmasına izin verilmesi gereklidir. Fakat 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca irtikap suçunda soruşturma izni aranmaz.
Soruşturma sürecini Cumhuriyet Savcısı yürütür.
Cumhuriyet Savcısı soruşturmanın sonunda kovuşturmanın açılıp açılmayacağına karar verir. Sürecin iyi yönetilmesi ve ceza avukatı hukukî desteği alınması önemlidir.
b. TCK m.250 İrtikap Suçunda Kovuşturma Aşaması
Kovuşturma, sanığın suçu işleyip işlemediği işlediyse cezasının ne olacağı hakkında karar verilen yargılama aşamasıdır. Kovuşturma kanun yollarını da içerisinde barındırır. Yani istinaf ve temyiz kurumları da kovuşturmaya dahildir.
Kovuşturma süreci mahkemelerce yürütülür. Süreç sanığın ve mağdurun temel haklarını ilgilendirdiği çok önemli bir süreç olması nedeniyle İstanbul avukat hukukî desteği alınması gerekmektedir.
7. TCK m.250 İrtikap Suçunda Şikâyet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme
a. TCK m.250 İrtikap Suçunda Şikâyet Süresi
İrtikap suçu şikâyete tabi değildir. Cumhuriyet Savcısının durumdan haberdar olması yeterlidir. Dava zamanaşımı süresi içerisinde soruşturma ve kovuşturma yapılabilir.
b. TCK m.250 İrtikap Suçunda Zamanaşımı
İrtikap suçu her bir seçimlik harekete bağlanan cezalar bakımından zamanaşımı konusunda farklılıklar göstermektedir.
Dava zamanaşımında belli bir sürenin geçmesiyle dava hakkında düşme kararı verilir. İcbar suretiyle işlenen irtikap suçunda bu süre 15 yıldır. Diğer iki irtikap suçu hali için bu süre 8 yıldır.
Ceza zamanaşımı, hakkında hüküm kurulmuş olan sanığın belli bir süre geçtikten sonra cezasının infaz edilmemesidir. İcbar suretiyle irtikap suçunda bu süre 20 yıldır. Diğer iki halde 10 yıldır.
c. TCK m.250 İrtikap Suçunda Uzlaşma
İrtikap suçu uzlaşmaya tabi suçlardan değildir. Uzlaşma hükümleri bu suçta uygulanmaz
d. TCK m.250 İrtikap Suçunda Etkin Pişmanlık
İrtikap suçu için etkin pişmanlık düzenlemesi bulunmamaktadır. Bu nedenden dolayı irtikap suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanamaz.
e. TCK m.250 İrtikap Suçunda Görevli Mahkeme
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun uyarınca irtikap suçunda görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.
8. TCK m.250 İrtikap Suçu Koruma Tedbirleri, Tutukluluk ve Gözaltı
Koruma tedbirleri CMK’nın dördüncü kısmında düzenlenmiştir. İrtikap suçu açısından özellik arz eden koruma tedbiri arama ve el koyma tedbirinde düzenlenmiştir. CMK m.128’e göre irtikap suçunun failinin taşınmazlarına, haklarına ve alacaklarına el koyulabilir.
Diğer koruma tedbirleri uygun düştüğü ölçüde somut olaya göre şekillenir.
İrtikap suçunda tutukluluk kararı verilmesi halinde veya gözaltı kararı verilmesi halinde iyi ceza avukatından hukukî yardım alınmasında fayda vardır.