İnşaat Dünyası Dergisi Kahramanmaraş’taki 7,7 ve 7,6’lık depremler sonrası Mart-Nisan 2023 sayısında “Deprem Özel Sayısı” hazırladı. Sektör paydaşlarına ve bilim insanlarına depreme dirençli kentler ve binalar için görüş ve önerilerini sorduk. Türk çimentosunun standartlara uygunluğu ve kalitesiyle Avrupa’da lider konumuna dikkat çeken TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, deprem dirençli kentler ve binalar için yapı denetimi ve mevzuata uygun miktar çimento kullanımının önemine vurgu yaptı.
Türk çimentosunun standartlara uygunluğu ve kalitesiyle Avrupa’da lider ve dünyada beşinci konumda bulunduğunu hatırlatan TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, “Yapı denetimi yeterli olmaz ve inşaatta kullanılan çimento, uygulayıcılar tarafından mevzuata uygun miktar ve şekilde kullanılmaz ise, çimento ne kadar kaliteli olursa olsun sonuç değişmeyecek ve bu acıları tekrar tekrar tecrübe etmek durumunda kalacağız” dedi.
6 Şubat sabahı 11 kentimizi etkileyen büyük bir deprem felaketine uyandık. Yine aynı gün ikinci yıkımı yaşadık. Derken Hatay’da bir diğer deprem ile maalesef yine binalarımız yıkıldı. Öncelikle, bu depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Yaşanan büyük felaketin ilk gününden bu yana seferber olan üyelerimiz ve çimento ailesi olarak gerek enkazdan kurtarma faaliyetlerinde gerek gıda, tıbbi ilaç yardımları konusunda azami desteği sağlamaya çalıştık.
Yaşanan bu büyük felaketin ardından afetin büyüklüğünü yerinde inceledik. Bu tarz afetlerde her zaman olduğu gibi doğru tasarlanmış ve uygulanmış yapılarla can kaybının önüne geçilebileceğini gördük. İnşaat sürecinin başından sonuna her parametrenin önemi ve ihmallerin nasıl sonuçlandığına şahit olduk. Bir kez daha altını çizmek istediğimiz husus, yapılarda kaliteli, diğer bir ifadeyle standardına uygun üretilmiş beton ve donatı kullanımı böylesi büyük afetlerde can kaybının yaşanmaması için en büyük gücümüzdür.
Türk çimentosu standartlara uygunluğu ve kalitesiyle Avrupa’nın lideri , Dünya’nın beşinci büyük üreticisi konumunda yer alıyor.
Benzer kalite standartlarının hazır beton üretimi için de geçerli olduğunu düşündüğümüzde, standarda uygun şekilde kullanıldığında malzemenin kendisinde bir sıkıntı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ancak, yapı denetimi yeterli olmaz ise, inşaat faaliyetlerinde kullanılan çimento, uygulayıcılar tarafından mevzuata uygun miktar ve şekilde kullanılmaz ise, çimento ne kadar kaliteli olursa olsun sonuç değişmeyecek ve biz bu acıları tekrar tekrar tecrübe etmek durumunda kalacağız. Deprem maalesef ülke olarak kaçınılmaz gerçeğimiz. Bunun önüne geçemeyiz. Ancak, sorumluluk bilinciyle hareket edip yapılarda doğru malzeme kullanarak, yaşanan can kayıplarının önüne geçmek mümkün.
Dolayısıyla çimento üretimi belirli standartlarla üretilen ve denetlenen bir ürün olup afet dayanıklılığı açısından daha önemli olan beton üretiminde yapılacak doğru tasarım ve doğru üretimdir.
Depremzede vatandaşlarımızın yıkılan konut ve işyerlerinin de süratle ikame edilmesi gerekiyor. Bu sebeple, başta bölgede faaliyet gösteren üye fabrikalarımız olmak üzere tüm üyelerimizle birlikte, yıkılan ya da ağır hasar sebebiyle yıkılmak durumunda olan tüm binaların gerektirdiği ihtiyaçları sağlama gayreti içindeyiz.
Ülkemizde hem inşaatı yapanlar hem de konut alanlar için ‘kalite ve güvenlik’ unsuru öncelikli olmalıdır. Bu bilinçle yapılarımızı inşa ederken güvenli tasarım ve yapım teknikleri uygulanmalı ve beton kalitesine muhakkak dikkat edilmeli. İnşaat çalışmalarında standartlarına uygun yapı malzemeleri kullanılmasını; tüketicilerin de konut alırken yapı malzemeleri kalitesi hakkında mutlaka bilgi edinmelerini öneriyoruz.
Ayrıca konut yapım süreçlerinin her aşamada daha sıkı denetlenmesi ve standartlar çerçevesinde üretilen her malzemenin doğru tekniklerle uygulanması büyük önem arz etmektedir.
Türkiye’de ve Dünya’da çimento üretimi standartlarla kalite ve güvence altına alınmış olarak üretilir. Bu kalite standartları TS EN 197-1 ve TS EN 197-5 olmak üzere iki çatı standarttır. Dolayısıyla Türkiye’deki entegre fabrikaların hiçbirinde bu standarda uygun olmayan çimento üretimi mümkün değildir.
Fabrikaların standartlara uygun üretimi; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca onaylı bağımsız kuruluşlar tarafından düzenli olarak denetlenmektedir.
Bu kuruluşlar bir fabrikadan üretim aşamasında yılda 6 kez numune alarak laboratuvar testlerine, 1 kez de fabrikadaki tüm üretim zincirini baştan sona yerinde inceleyerek genel denetime tabi tutmaktadır. Uygunluk olduğu takdirde CE belgesi ile güvenlik ve kalitesini garanti altına almaktadır. Bu denetim ISO 9001 standartlarına göre yapılmaktadır.
Bu kapsamda TÜRKÇİMENTO iktisadi işletmesi olan Kalite ve Çevre Kurulu (KÇK) sektörde faaliyet göstermektedir.
Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamında uygunluk değerlendirme kuruluşlarında aranan tüm şartları sağlayan ve “CE” işareti ile ilgili tüm çalışmaları gerçekleştiren KÇK, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 26389 numaralı ve 27 Aralık 2006 tarihli T.C. Resmi Gazete kararı ile AB Komisyonu tarafından da 1784 kimlik numarası ile “Onaylanmış Kuruluş” olarak atanmıştır.
KÇK, kapsamında yer alan ürünlerin tip onaylarını, uygunluk değerlendirmelerini, fabrika üretim kontrollerini ve sürekli gözetimlerini ilgili sistemler çerçevesinde, sektöründe tecrübeli ve uzman bir kadro ile sürdürmektedir.
KÇK, TS EN ISO/IEC 17065 Uygunluk Değerlendirmesi- Ürün, Proses ve Hizmet Belgelendirmesi Yapan Kuruluşlar için Şartlar Standardına göre Ürün Belgelendirme Kuruluşu olarak Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akredite edilmiştir.
Aynı zamanda KÇK, Uygunluk Belgesi kapsamındaki hizmetlerini TÜRKAK tarafından akredite olarak yerine getirmektedir.
Türkiye’de 77 çimento fabrikası toplam 119 milyon ton kapasiteyle faaliyet göstermektedir. 2022 rakamları henüz kesinleşmese de yıl sonu itibariyle yaklaşık 74 milyon ton üretim gerçekleşmesini bekliyoruz. Dolayısıyla fabrikalarımızın çimento kapasitesinin yeterli olduğunu belirtmek isterim. Bölgede faaliyet gösteren 10 çimento fabrikamız, yürütülecek iskân çalışmaları için çimento sağlayabilecek durumdadır. Ayrıca yine yakın lokasyonlardaki fabrikaları da dahil edecek olursak toplam 17 fabrika bölgeye çimento temin edecek kapasitedir. Dolayısıyla çimento tedarikinde herhangi bir problem bulunmamaktadır. Afetin ardından bölgenin hızlıca ayağa kalkması adına depremin ilk anından beri gösterdiğimiz özverili çalışmalarımızı hem üretim hem destek anlamında sürdüreceğiz.
Felaketin ardından geçtiğimiz ay Adıyaman’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu ve Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş ile biraraya geldik. Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum ile deprem bölgesinde yaptğımız toplantılarda; bölgede uygulanmaya konacak çeşitli projelerde çimento temininin mevcut fiyattan sağlanması, fiyat artışına mahal verilmemesi ve fiyat artışına gidilecekse de gerekçeli olarak bildirimde bulunulması gündeme geldi.
Bunun yanı sıra, TOBB çatısı altında bir deklarasyon yapılması ifade edilerek çimento tedarikinde bölgede sıkıntı yaşanmaması açısından daha önce üyeleri bilgilendirdiğimiz üzere; yurt içi ve yurt dışı üretim ve ticari faaliyet konuları ile ilgili lojistik, nakliye, istihdam, kredi taahhüt, teşvik, vergi, çevre mevzuatlarında yükümlülüklerin ertelenmesi/esneklik sağlanması taleplerinin iletilmesi kararı alındı.
Özellikle akademik çevreler ve alanında uzman yetkililer tarafından yapılan incelemeleri yerinde takip ediyoruz. Bu incelemeler bizlere olası Marmara depreminde kaçınılmaz can kayıplarına yol açacak yapı stokunun olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla süratle bu yapı stokunun yenilenmesi ve yenilenirken de her zaman savunduğumuz gibi “doğru malzeme, doğru üretim, doğru tasarım, doğru uygulama ve sıkı denetleme” ilkelerinin taviz verilmeden uygulanması gerektiğini düşünüyoruz.
Bölgede hizmet veren üreticilerimiz uluslararası standartlar altında üretim yapmakta olup gereken tüm temini sağlayacak kapasiteye sahiptir. İnşaat sektörünün tüm paydaşları üzerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz şekilde yerine getirmeli ve hemen bugünden başlayarak Marmara Bölgesi’ni depreme dayanıklı hale getirmeliyiz.
Telafisi ve tarifi mümkün olmayan kayıplar yaşadığımız büyük deprem felaketinin hemen ardından, diğer STK’larla da iş birliği içinde, yardımlarımızı bölgeye aynı gün içinde ulaştırdık. Tüm üye fabrikalarımızla kendi içimizde başlattığımız seferberlikle birlikte, ilk günden beri gıda, su, battaniye, ısıtıcı ve diğer temel ihtiyaçlar olsun, makine, ekipman ve eğitimli insan gücü olsun yardımlarımızı paylaştık ve bu süreç aralıksız devam ediyor.
Depremde zarar görerek hizmet veremez hale gelen Hatay Havalimanı için de sektör olarak büyük bir seferberlik başlattık. Çimko, Limak Çimento ve Oyak Çimento, hasar gören Hatay Havalimanı’nın onarım işlerinde kullanılan beton temini için büyük bir iş birliği ağı kurdu. Bölgede hasar gören ve tahliye yardım işlemlerinden dolayı araç yoğunluğu yüksek erişim yolları ile yine hasar gören agrega, beton tesisleri ve iş ekipmanları koşulları altında imkanlarını birleştiren üyelerimiz, onarımı üstlenen yüklenici firmaya kesintisiz ürün ve hizmet ulaştırdı.
Birlik Yönetim Kurulu olarak devletimizle aktif koordinasyonla desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Günlük ihtiyaçların yanı sıra Birlik olarak Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) ile iş birliği içerisinde bölgede konteyner kent uygulaması planımızı hayata geçirdik ve konteyner kurulumuna başladık. Böylece geçici barınma ihtiyacını bir nebze de olsa bu şekilde karşılamaya çalışacağız.