“Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” Kapsamında 500 Bisiklet Dağıtıldı
“Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” kapsamında il genelinde 23 okula 470, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ne ise 30 adet şehir bisikleti ve kaskı İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından dağıtıldı.
İzmir Valiliği(BHİ)
İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü ile yaptığı iş birliği sonucunda, Sağlık Bakanlığı’nın ‘Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı’ kapsamında 5. 6. ve 7. sınıflarda seçmeli spor ve fiziki etkinlikler derslerini alan veya bisiklet modülü dersini uygulayan okullara şehir bisikleti ve kaskı dağıtımı yaptı.
İzmir Valilik Binası önünde gerçekleştirilen bisiklet dağıtım törenine
İzmir Valisi Mustafa Toprak, Vali Yardımcısı Celal Ulusoy, İzmir Halk Sağlığı Müdürü Uzm.Dr. Bediha Türkyılmaz, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektör Yardımcısı Ahmet Eroğlu, İzmir Halk Sağlığı Şube yöneticileri ile çok sayıda kurum kuruluş Temsilcisi, öğretmenler ve bisikletleri teslim alan öğrenciler katıldı.
Törende bisiklet kullanmanın ve fiziksel aktivitenin önemine değinen İzmir Valisi Mustafa Toprak
; “Bu güzel etkinliğin, projenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Sağlıklı beslen, hareketli yaşa ve sonuç ta hayatımız güzel olsun. Bunlar önemlidir diye düşünüyoruz. Çünkü hayatımızın gayesi de eğer ki Allah’ın verdiği bir ömür varsa bunu iyi bir şekilde, kaliteli bir şekilde yaşamanın tedbirlerini, anlayışını geliştirmektir. Bunun için uğraşıyoruz. Onun için bir kez daha bu törenin hangi anlama geldiğini de ifade etmiş oluyoruz ve oradan bir çıkarımda bulunmuş oluyoruz.
Şüphesiz ki Sağlık Bakanlığımız önemli bir proje yürütüyor
. “Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat” programı, bu çok önemli. Bir taraftan beslenmemizi sağlıklı yapacağız, bir taraftan da hareket edeceğiz ki sağlıklı beslenmenin sonucunda da o birbiri ile olan ilintisini de iyi bir noktaya getirmiş olalım. Şüphesiz ki dünyamızda önemli gelişmeler yaşanıyor, teknolojik alanda küresel değişimin getirdiği çok ciddi yenilikler var. Bu yenilikler bazen hayatımıza olumlu etkiler yapıyor, bazen de olumsuz etkiler yapıyor. Biz tabii ki burada olumlu etkilerin daha sonra olumsuz etkilere dönüşümünü de ortadan kaldırmak, o olumsuzlukları bertaraf etmek için çabalıyoruz. Belki bu anlamda bisiklete binmenin, hareketli olmanın da işte o teknolojinin getirdiği olumsuzluklardan arınmak için bir sığınma limanı gibi olduğunu söyleyebiliriz.
Birileri Kızmasa Mutfaktan Su Getirmeyi Dahi Otomatiğe Bağlayacağız
Evet, özellikle hızla gelişen teknoloji yaşam kalitemizi artırmakta.
Teknoloji sayesinde yapılan pek çok aktivite daha zahmetsiz, daha az enerji harcanarak gerçekleştirilmiş oluyor. Teknolojik gelişmeler bir yandan günlük aktivite yani hareket yoğunluğunu azaltarak hayatı kolaylaştırırken, diğer taraftan da hayatımızı hareketsiz bir hale getirmektedir. Şüphesiz ki işte teknolojinin getirdiği olumsuz yön varsa da bunu ifade etmek istiyoruz. İlk önce kendimize bakıyoruz, sonra çevreye bakıyoruz. Baktığımızda görüyoruz ki her gün daha az yürüyen, kısa mesafelere bile ulaşmak için araç kullanan, günlük ihtiyaçlarını sanal alışverişle gerçekleştiren bireyler haline geldik. Yani birileri kızmasa mutfaktan su getirmeyi dahi otomatiğe bağlamış olma noktasında bir düşünce içerisine girmiş olacağız. Onun için bunlar hakikatken hepimize olumsuz olarak yansıyan hususlar.
Fiziksel aktiviteyi günlük yaşamda kas ve eklemler kullanılarak
enerji harcanması ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran ve farklı şiddetlerde yorgunluklarla sonuçlanan aktiviteler olarak da ifade ediyoruz. Fiziksel aktiviteler arasında neler var? Ulaşım amaçlı yürüme, bisiklete binme, geleneksel oyunlar, eğlenceler, bahçecilik, organize veya gündelik spor aktiviteleri, ev işleri eşliğinde yapılan spor ve bilinçli egzersizler bulunuyor. Bunların günlük hayatımızda ne kadarını icra edebiliyoruz? Bunun benim için dahi soru işareti olduğunu ifade etmek istiyorum. Evet, dolayısıyla fiziksel aktivite olanakları insanlarımızın yaşadıkları, çalıştıkları yerlerde, mahallelerde, eğitim ve sağlık kuruluşlarında kısaca her yerdedir. Yani ilk önce ben hareketli olmak için şuraya gidemiyorum, buraya gelemiyorum gibi birtakım sığınma mekanizmalarını beynimizde, zihnimize bitirmemiz gerekiyor.
Fiziksel Aktivite Eksikliği Birçok Hastalığın Başlangıç Noktası
Evet, toplumun farklı kesimlerinde fiziksel aktivite alışkanlığını
değerlendirmek üzere yapılan bilimsel araştırma sonuçları ülkemizde çocuklarımız, gençlerimiz ve yaşlılarımız arasında fiziksel aktivitenin henüz bir yaşam stili haline gelmediğini de gösteriyor. Bu nedenle toplum olarak çocukluk çağından itibaren daha hareketli, daha aktif, daha düzenli egzersiz alışkanlığı edinilmesi konusunda özendirici ve cesaretlendirici olmak önemlidir. Fiziksel aktivite konusunda bilgi düzeyinin yetersiz olması, fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması ve giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi toplumda obezite, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet ve osteoporoz gibi kronik hastalıkların görünme sıklığını da artırıyor. Bunların görünmesinde de hareketsizlik en önemli sebepler arasında yer almaktadır.
Şüphesiz ki bunun sonucunda da ölümler yaşanabilmektedir
. O zaman biz Sağlık Bakanlığımızca uygulamaya konulan “Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat” programını iyi bir şekilde takip etmeliyiz ve biraz önce ifade ettiğim olumsuzluklardan arınabilmek için de fiziksel aktivite yani hareket düzeyimizi artırmalıyız. İnsanlarımızı bisiklet kullanmaya teşvik etmeliyiz ve bu hedefleri hayata geçirmek için en iyi alternatiflerden birinin de bisiklet olduğunu her bir konuşmamızda anlatımızda dile getirmeliyiz.
Bu doğrultuda Sağlık Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız
ve yine paydaş üniversitelerimizle birlikte önemli bir proje bugün ikinci bir evresiyle hayata geçiyor. 19 Mayıs’ta burada yine bir tören yapıldı ve yine bisikletleri biz bu protokol çerçevesinde Milli Eğitim Müdürlüğümüze, ilgili okul müdürlüklerimize gönderdik. Bir paket halinde orada yeni uygulamaya konulan egzersiz ve spor derslerinde ana materyal malzemesi olarak kullanmaya başladık. Bugün ikinci paketi yine özel donanımlı ilave bisikletlerle birlikte ve paydaşlarımız ile güçlendirerek yeni bir dağıtım töreni ile buradayız.
Dolayısıyla hem daha önce 25 okula dağıtılan 366 bisiklet
ve bu sefer de yine 470 adet okul bisikletini kaskıyla ve diğer enstrümanlarıyla birlikte okullarımıza birazdan vermiş olacağız. Ben bunların hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Şüphesiz ki bisiklete binerken bisikletin koruyucu kaskını mutlaka takmak durumundayız. Zaman zaman değişik kazalar gündeme geliyor; bisiklet kazaları, motosiklet kazaları, araç kazaları gibi. Baktığımızda motosiklet ve bisikletlerimizde kask takmadığımızdan otomobil ve diğer benzeri diğer taşıtlarda da emniyet kemeri ve benzeri önlemleri almadığımızdan maalesef sonu ölümle sonuçlanıyor. Belki ölümün ötesinde, kalan ömrümüzü bir yatakta, hareketsiz bir şekilde devam ettirme noktasında kalıyoruz. Onun için bu manada bu güzelliği hareketi kazanmak, fiziksel aktiviteyi geliştirmek açısından yaparken bunun koruyucu güvenlik önlemlerini de almalıyız.
Yani bir kez daha ifade edebiliriz ki,
bisikletlerimizi eğer yapılmış ise mutlaka bisiklete ayrılan yolarda sürmeliyiz. Yaya yolundan ya da araç yolundan gitmemeliyiz. Buradan tüm Belediyelerimize de bir kez daha alt yapıyı yapma durumunda olan her bir noktaya diyoruz ki; evet, bizler hayatımızı daha kaliteli kılmak adına bisiklet ve benzeri hareket alanlarıyla aktivite kazanmak için çabalıyoruz. Sizler de bizim işimizi kolaylaştıracak bisiklet yollarını tamamlayın. Evet, yapılanlar için teşekkür ediyoruz ama yapılamayan noktalar için de oralara da ayrı bisiklet yollarının yapılması konusunda da bir kez daha talebimizi iletmiş oluyoruz. Dolayısıyla da bisiklet yolları da yapıldıkça bisikletlerimizi de bisiklet yolunda korunaklı bir şekilde kullanmış olacağız.
Kasklarımızı Takalım ve Trafik Kurallarına Uyalım
Buradan bir de bu kadar kalabalığı toplamışken bir çağrıda bulunmak lazım
. Fiziksel aktivite sadece bisiklet sürmek, bisiklete binmek değil, farklı spor yapmak ve benzeri egzersizleri bilincimize yerleştirmek de hayatımızı güzel kılmanın yöntemleridir. Bununla birlikte zaman zaman bakıyoruz trafik akışında çok üzüntü duyduğumuz işler oluyor. Mesela diyoruz ki yapılan bu yürüme yollarında ya da bisiklet yollarında hayatımızı aktivite içerisine sokalım. Ama bir taraftan bakıyoruz ki ciddi manada çevremizi ve beynimizi adeta oyarcasına motosikletlerin egzozlarını çıkarmak kaydıyla ve hayatı tehlikeye düşürecek şeklide insanlarımızı rahatız eden birtakım sürüşler olabiliyor. Bu manada bunlara da dikkat etmemiz gerektiğine inanıyorum ve hepimizin sağlığı, çevrenin korunması adına motosikletlerimizin asla ve asla egzozlarını çıkamayalım, hız yapmayalım, kaskımızı takalım ve trafik kurallarına da riayet edelim diye bir kez daha ifadelerimi yeniliyorum.
Ben bir kez daha bu güzel programın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum
. Sağlık Bakanlığımıza, Halk Sağlığı Müdürlüğümüze, paydaş olan Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörlüğümüze, tüm çalışanlarımıza ve bu projeden faydalanacak sevgili gençlerimize, öğrencilerimize de hayırlı uğurlu olsun diyor, tebrik ediyorum.” dedi.
Protokol konuşmaları ve kurdele kesim töreninin ardından Vali Toprak
, ço
cuklarla beraber bisiklete bindi.