Türkiye’de ticari faaliyetlerine başlamadan evvel bazı yabancı yatırımcılar, herhangi bir ticari risk üstlenmeden, Türkiye’de yatırım yapmak, pazar hakkında detaylı bilgi almak ve pazarı test etmek ve piyasanın sunduğu fırsatları ticari bir risk taşımadan deneyimleyebilmek için irtibat bürosu (liaison office) kurmayı tercih etmektedirler.
GİRİŞ
Türkiye’de ticari faaliyetlerine başlamadan evvel bazı yabancı yatırımcılar, herhangi bir ticari risk üstlenmeden, Türkiye’de yatırım yapmak, pazar hakkında detaylı bilgi almak ve pazarı test etmek ve piyasanın sunduğu fırsatları ticari bir risk taşımadan deneyimleyebilmek için irtibat bürosu (liaison office) kurmayı tercih etmektedirler.
Türkiye’de masrafsız ve güvenilir şekilde yatırım fırsatlarının analizini yapmak isteyen yabancı yatırımcılar, Türkiye’deki mevcut şirketlerin paylarını kısmen veya tamamen devralarak şirkete ortak olmadan veya Türkiye’de yeni bir şirket kurmadan evvel kuracakları irtibat büroları ile ticari risklerini en aza indirgeyebilme fırsatına sahip olabilmektedir. Bu nedenle Türkiye’de irtibat bürosu kurmak birçok yabancı yatırımcı tarafından tercih edilen alternatif bir sistemdir.
A. İRTİBAT BÜROSUNUN KURULUŞU
4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ’na göre yabancı yatırımcılar; Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım yapan, 1) Yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip olan gerçek kişiler ile yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarını, 2) Yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişileri ve uluslararası kuruluşları ifade eder. Türkiye’de ticari risk almadan pazar araştırması yapmak isteyen yabancı yatırımcılara 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ’nun 3/h bendi ile, yabancı şirketlere Türkiye’de ticari faaliyette bulunmamaları şartıyla irtibat bürosu kurma hakkı tanınmıştır.
Türkiye’de faaliyet gösterecek irtibat bürosunun kuruluşuna izin verme ve bu izinlerin süresini uzatma yetkisi, Ekonomi Bakanlığı , Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir.
İrtibat Bürosu Kuruluş Belgeleri:
Türkiye’de irtibat bürosu kurmak için öncelikle birtakım belgeler ile Ekonomi Bakanlığı’na müracaat edilmesi gerekmektedir. Bu belgeler Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliği’ nin 7. Maddesinde sayılmış olup şu şekildedir; a) Başvuru formu, b) İrtibat bürosu tarafından yürütülecek işlerin kapsamını ve büronun ticari faaliyet yürütmeyeceğine ilişkin taahhüdü içeren beyanname ve beyannameyi imzalayan yabancı şirket yetkilisinin imza yetkisini gösterir belge, c) Yabancı şirkete ait ve ilgili Türk Konsolosluğunca veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre tasdik edilmiş Faaliyet Belgesi, ç) Yabancı şirket hakkında hazırlanmış Faaliyet Raporu veya bilanço ve gelir tablosu, d) İrtibat bürosunun faaliyetlerini yürütmekle görevli olarak atanan kişiye/kişilere verilecek yetki belgesi, e) İrtibat bürosunun kuruluş işlemlerinin başka bir kimse aracılığı ile yürütülmesi durumunda vekâletname. İşbu belgeler ile müracaat eden yabancı yatırımcıların başvuruları, 15 gün içerisinde sonuçlandırılmakta ve koşulların sağlanması halinde irtibat bürosunun açılmasına onay verilmektedir.
Ancak, Yurt dışında yeni kurulan bir şirketin Türkiye’de irtibat bürosu kurma talebi, Ekonomi Bakanlığı tarafından tercihen doğrudan kabul edilmeyerek, şirketin kuruluşundan itibaren en az 1 yıllık bir sürenin geçmesi şartı aranabilmektedir.
Öte yandan, sigortacılık, sermaye piyasaları gibi finansal alanlarda faaliyette bulunmak amacıyla irtibat bürosu açmak isteyen yabancı şirketlerin irtibat bürosu kurma talepleri, söz konusu alanlara ait ilgili özel mevzuat çerçevesinde yetkili kılınan kurum veya kuruluşlarca değerlendirilmektedir. Zira, Ekonomi Bakanlığı gerektiğinde, sigortacılık gibi özel olarak faaliyet göstermek için izin, lisans veya benzeri yetkiler alınması gereken sektörlerdeki irtibat bürosu açma taleplerini, söz konusu izin veya lisansı veren kurum ya da kuruluşların görüşlerini almak koşulu ile de sonuçlandırabilmektedir.
Neticeten, yukarıda sayılan süreçlerin tamamlanması akabinde irtibat bürosu kurulmasına onay verilen yabancı şirket, bu kez ilgili vergi dairesinden vergi kimlik numarasını alacaktır. Vergi kimlik numarası alınabilmesi için ise kuruluş izni alan irtibat bürosunun vergi dairesine kayıt belgesinin ve büronun faaliyette bulunacağı yerin kira sözleşmesinin bir örneğinin en geç 1 ay içerisinde Ekonomi Bakanlığı , Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’ne iletilmesi gerekmektedir.
İrtibat Bürosunun Faaliyet Alanları:
Türkiye’de kurulu irtibat bürosunun faaliyette bulunabileceği işler; Pazar araştırması yapmak, ana şirket tarafından sağlanan mal ve hizmetleri tanıtmak, tedarikçilerin kontrolü, teknik destek sağlamak, iletişim ve bilgi, bölgesel yönetim ve diğer hususlar şeklinde sınırlı sayıda belirlenmiştir.
İrtibat Bürosu Süre Uzatma Başvurusu:
İrtibat bürolarına, başvuru sırasında beyan edilen faaliyet için azami 3 yıl süre ile izin verilmektedir. Üç yılın sonunda faaliyet süresini uzatmak isteyen yabancı yatırımcının, faaliyet süresinin sona ermesinden önce Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’ne irtibat bürosu uzatma başvurusu yapması gerekmektedir. Uzatma başvurusu, irtibat bürosunun faaliyetleri ile uzatılan süre boyunca yapmayı planladığı faaliyetler dikkate alınarak, faaliyetin niteliğine uygun şekilde 5 ila 10 yıllık sürelerle irtibat bürosunun izni yeniden uzatılabilmektedir. Pazar araştırması veya yabancı şirketin ürünlerinin ya da hizmetlerinin tanıtımını yapmak üzere izin alan irtibat bürolarının faaliyet süreleri ise yalnızca 3 yıl ile sınırlı olup, yeniden uzatılamaz.
İrtibat Bürolarının Faaliyet İzinlerinin İptali:
Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 8. Maddesinin (ç) bendi uyarınca; İrtibat büroları, her yıl en geç Mayıs ayı sonuna kadar, büronun geçmiş yıl faaliyetleri hakkında ilgili bilgi formu ve belgeler ile Ekonomi Bakanlığı’na bilgilendirme yapar. Bu belge ve bilgilerin Bakanlığa sunulmaması halinde, ilgili irtibat bürosunun faaliyet izni re’sen iptal edilir ve varsa uzatma başvuruları da reddedilir.
İrtibat bürosunun izninin re’sen iptali veya irtibat bürolarının faaliyetlerinin başkaca sona ermesi hallerinde irtibat bürosunun kapatılması için; ilgili vergi dairesinden “iş bırakma-yoklama fişi” alınarak, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’ne teslim edilir.
İrtibat Bürolarının Giderleri:
Türkiye’de kurulan irtibat bürolarının gelir getirici herhangi bir faaliyette bulunmaları yasaktır. [1] Şubeden farklı olarak irtibat bürolarının kendine ait ayrı bir malvarlığı bulunmamaktadır, tüm faaliyetleri ile gider ve masrafları yabancı yatırımcının yurtdışındaki ana şirketi tarafından finanse edilir. Ana şirket, irtibat bürosunun temsilciliği için gerekli olan tüm ödemeleri kendisi finanse eder. İrtibat büroları ticari herhangi bir gelir veya kazanç elde etmediğinden Katma Değer Vergisi (KDV) ve Kurumlar Vergisine tabi değildir. Yurt dışından yabancı şirket tarafından gönderilen yabancı para ile ödenen irtibat bürolarının personeli de gelir vergisinden muaftır. Zira irtibat büroları, büroda çalışan personelinin ücret ve SGK ödemeleri, büro kira ödemeleri vs. gibi Türkiye’de bulunan kişi ve kurumlara ödemeler yapabilmektedir.
Gerçekten de irtibat bürosunda çalıştırılacak personele yapılacak ücretlerin yurt dışındaki ana şirket tarafından döviz olarak karşılanması durumunda Gelir Vergisi Kanununu n 94. maddesi kapsamında işverenin sorumlu sıfatıyla yapması gereken tevkifattan istisna edilmesi gerekmekte; ayrıca istisnanın uygulanabilmesi için, söz konusu ücretin irtibat bürolarında çalışanlara döviz olarak veya yurtdışından gelen paraların yetkili bankalarda bozdurulmak suretiyle Türk parası olarak Türkiye’de ücretliye ödenmesi ve döviz bozdurulması ile ilgili belgelerin ücret bordrolarına eklenmesi gerekmektedir.
İrtibat Bürosunda Çalışanların Durumu :
Türkiye’de kurulu irtibat bürosunun faaliyetlerini yürütmek adına görevlendirilen kişiler, yurtdışındaki ana şirket ile vekalet ilişkisi içerisinde bulunabilecekleri gibi, iş ilişkisi içerisinde de bulunabilirler.
Zira 4857 sayılı İş Kanunu’ nun (“İş Kanunu”) 2. maddesine göre, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. Dolayısıyla İş Kanunu bakımından Türkiye’de kurulan bir irtibat bürosu işyeri olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle İş Hukuku’nda düzenlenen işyerine ilişkin hükümler, irtibat büroları açısından da geçerli ve uygulanabilirdir.
Bu kapsamda, irtibat bürosunda çalışan işçilerin işvereninin kim olacağı sorusu da gündeme gelebilecektir. Yargıtay’ın bu konuda vermiş olduğu yerleşik içtihatları doğrultusunda işverenin yurtdışındaki ana şirket olduğunu söylemek mümkündür. Bir başka deyişle, irtibat bürosu işveren sıfatını haiz değildir. [2]
İrtibat Bürosu Aleyhine İcra Takibi Başlatılamaz:
Kanunen irtibat bürosu aleyhine icra takibi başlatılması mümkün değildir. Yurtdışındaki ana şirkete karşı başlatılacak icra takipleri kapsamında irtibat bürosuna tebligat yapılması da geçerli bir tebligatın hüküm ve sonuçlarını doğurmayacaktır. Yurtdışındaki ana şirkete tebligat yapılması ve icra takibinin kesinleşmesi halinde ise, var ise irtibat bürosunun malvarlığı haczedilebilecektir. Esasen yukarıda da bahsedildiği üzere, irtibat bürosunun ticari faaliyetle iştigal etmesi mümkün olmadığından kendisine ait bir malvarlığı bulunmamaktadır. Malvarlığı esasında irtibat bürosunu finanse eden yurt dışındaki ana ana şirkete aittir. Bu nedenle yurtdışındaki ana yabancı şirket borcu nedeni ile irtibat bürosundaki malvarlıkları haczedilebilmektedir.
[1] Doktrinde, bu yasağın irtibat bürolarının tamamen gelir elde edemeyeceği şeklinde yorumlanamayacağını savunan görüşler de bulunmaktadır. Örneğin; irtibat büroları, sahibi oldukları menkul veya gayrimenkul malların veya demirbaşların satışı veya kiralanması faaliyetinden veya irtibat bürolarının atıl fonlarının değerlendirilmesi sonucunda gelir elde etmesi mümkündür. İrtibat bürolarının gelir getirici herhangi bir faaliyet ile uğraşmaları durumunda bu büroların kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekecektir. İrtibat bürosunun yapılan ödemelerden, Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK)’nun 24. Maddesinde (1) Kurumlar vergisi, mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur. Beyanname, ilgili bulunduğu hesap döneminin sonuçlarını içerir. (2) Her mükellef vergiye tâbi kazancının tamamı için bir beyanname verir. (3) Mükelleflerin şubeleri, ajansları, alım-satım büro ve mağazaları, imalâthaneleri veya kendilerine bağlı diğer iş yerleri için, bunların bağımsız muhasebeleri ve ayrılmış sermayeleri olsa dahi ayrı beyanname verilmez.) belirtilen kazanç ve iratların elde etmesi durumunda, kesintinin de KVK’nın 24. maddesine göre yapılması gerekir. Bu çerçevede, irtibat bürolarının elde ettiği kira ve mevduat faiz veya repo geliri gibi gelirlerden kesinti yoluyla alınan vergi irtibat büroları açısından nihai vergi olacaktır. Ayrıca, irtibat bürolarının gelir getirici herhangi bir faaliyet ile uğraşmaları durumunda bu büroların kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekecektir.
(Bkz. Güray Öğredik, İrtibat Büroları, Yaklaşım Dergisi, Temmuz 2005, S. 151, s. 3, http:// www.dengeakademi.com/Files/Article/Guray2005Irtibat )
[2] Bkz. İş hukuku anlamında işe iade ile ilgili dava açılması halinde çalışan toplam sayısı belirlenirken sadece irtibat bürosunda çalışanlar değil, yurt dışındaki yabancı şirketin tüm çalışan sayısı da esas alınarak işçi sayısı belirlenir. Yarg. 7. HD., E. 2015/34705, K. 2016/3452, T. 17.2.2016, www.kazanci.com.tr
Av. Senihan ŞAFFAK SİVAZ