Antik dönemden beri insan hayatında önemli rol oynayan travertenler, aynı zamanda yeryüzünün uzak geçmişinin kayıtlarını da günümüze taşıyor.
YAZI: DOÇ. DR. YILDIRIM GÜNGÖR / FOTOĞRAFLAR: TURGUT TARHAN
Türkiye, travertenler açısından zengin bir ülke. Hangi bölgeye giderseniz gidin, küçük ya da büyük, renkli ya da renksiz mutlaka bir traverten oluşumu görürsünüz. Bunların bir kısmı, hayranlık uyandıracak görüntüler sunar. Bu traverten zenginliğinin nedeni, Türkiye’nin aktif tektoniğidir. Diğer deyişle, tüm bu oluşumların ana nedeni faylardır…
Traverten oluşumlarının büyük bölümü Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Doğu Anadolu Fay Zonu’yla Batı Anadolu’daki fayların yakınında gözleniyor. Bu alanlar, aynı zamanda, içlerinde olağanüstü traverten çökelleri barındıran mağaraların da yoğun gözlendiği yerler. Suların içinden geçtiği kayaçlar kireçtaşı gibi karbonatlı kayaçlarsa buralarda her türlü traverten oluşumunu görmek mümkün. Denizli’deki Pamukkale dünya çapında önem taşıyan bir traverten oluşumu.
Yine Denizli’deki Kaklık Mağarası ve “Van’ın Pamukkale’si” olarak da bilinen Başkale travertenleri de ilk akla gelenler. Bitlis-Baykan yolu üzerinde devasa yüksekliğe sahip bir traverten olan Deliktaş ise hem oluşumu, hem de öyküsüyle ilginç. Bu alandaki çökelme zamanla yolu tamamen kapattığı için traverten delinerek içinden yol geçirilmiş (ismi de buradan geliyor). Evliya Çelebi de 1655 yılında uğradığı Bitlis’te Deliktaş’tan söz ediyor. Yani travertenin delinmesinin öyküsü epey eski. Bu haliyle bile olağanüstü bir manzara sunan travertenin bir kültür ve jeoloji mirası olan uç kısmıysa 1971 yılında yol genişletme çalışmalarında maalesef dinamitle havaya uçurulmuş.
Travertenlerin insanın hırslarına kurban edilmesinin bir diğer örneği de Konya’nın Ereğli ilçesine bağlı Akhüyük köyünden. Burada bilimsel ve estetik yönden çok değerli olan sırt travertenlerinden çıkan sular, sırtlara betondan havuzlar yaptırılarak tahrip edilmiş. Doğal olarak su çıkışı da azalmış. Oysa travertenlerin varlıklarını korumaları için düzenli olarak karbonatlı sularla beslenmeleri gerek. Suyu kesildiği andan itibaren oluşumlar kararmaya ve sararmaya başlıyor. Yani travertenlerin su kaynakları çok iyi korunmalı.
Travertenler genellikle boşluklu bir yapı sunar. Bunun iki nedeni var. Birincisi, sularla birlikte taşınan ve çökelme sırasında taşın yapısına giren bitki kalıntılarının daha sonra çürümeye başlaması. İkincisi, de karbondioksitin kaçışı sırasında boşlukların oluşması. Travertenleri oluşturan sular sadece bitkileri değil, hayvan ölülerini de taşıyor ve uygun ortamlarda çökelmeye terk ediyor. Beş yıl önce Gümüşhane’de Akçakale Mağarası’nda gördüğüm tilki ölüsü yavaş yavaş kalsiyum karbonatla örtülmeye başlamıştı. Bu hayvan kalıntısı, gelecekte mağaraya girenlere olağanüstü bir fosil deneyimi yaşatacak.
Konunun tamamı Atlas’ın Kasım 2022 sayısında. Almak için tıklayın.