Uyuşturucu suçları, Türk Ceza Kanunu’nun 188, 190 ve 191. maddelerinde düzenlenmiştir. Bunlar, uyuşturucunun imali ve ticaretinin yanında kullanma ve bulundurma eylemlerini kapsayan suç tipleridir. Konusu yasak uyuşturucu madde olan kanun dışı eylemler genel tanım olarak bu kavramla anılmaktadır. Ancak bu makalenin konusu sadece satma değil yalnızca kullanma ve bulundurma suçlarıdır. Nitekim, hukuk büromuz satma eylemleri yönünden herhangi bir hukuki destek vermemekte ve sadece kullanma, bulundurma ve bazı durumlarda verme eylemleri yönünden eylemleri kapsayan dosyalarda avukatlık desteği vermektedir.
TCK madde 191’de düzenlenmiş olan uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçunda kriter şahsi kullanımdır. Suçun maddi unsuru, bir maddeyi ücret karşılığında satın almak veya ücretsiz olarak kabul etmektir. Suçun işlenişi bakımından uyuşturucu maddenin ücretli veya ücretsiz almanın suça veya cezaya hiçbir etkisi yoktur. Kullanma, bulundurma ve satın alma eylemleri bakımından suçun manevi unsuru kişisel kullanım kastıdır. Failin uyuşturucu maddeyi sadece kendi şahsi kullanımı amacıyla satın alması veya kabul etmesi gereklidir. Eğer fail şahsi kullanımı için değil başkalarına satmak veya vermek amacıyla satın alıyorsa suç değişecektir. Bu durumda TCK 188’de düzenlenen “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçundan söz etmek mümkündür.
Bu suçun maddi unsuru ise maddeyi kişisel kullanım amacı ile bulundurmaktadır. Failin maddeyi üzerinde veya evinde ya da arabasında bulundurmasının suça ve cezaya bir tesiri bulunmamaktadır. Failin uyuşturucu maddeyi kişisel kullanımı amacıyla ve kişisel kullanım sınırını aşmayacak miktarda bulundurması gereklidir. Eğer fail şahsi kullanım için değil başkalarına satmak veya vermek amacıyla bulunduruyorsa suçun türü değişecektir. Bu halde TCK 188’deki “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçu işlenmiş olacaktır.
Uyuşturucu maddeyi salt kişisel olarak kullanmak da uyuşturucu suçu bakımından bir diğer suçun işleniş halidir. Pek çok ülkenin ceza yasasında olduğu gibi TCK da kullanma eylemlerine nispeten hafif cezalar öngörmüştür. Ancak aşağıda detayları açıklanacağı üzere 2014 yılında kullanma suçu bakımından da ceza miktarları artırılmıştır. Ayrıca bu tür uyuşturucu maddeler kullanarak trafiğe çıkan sürücüler bakımından trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu söz konusu olabilecektir.
Kişisel kullanım amacıyla uyuşturucu satın alma, kabul etme veya bulundurmak suçunun cezası 2014 yılı itibariyle artmıştır. Yapılan değişikliğe kadar bu suçun cezası “1 yıldan 2 yıla kadar” hapis olarak belirlenmişti. Ancak söz konusu suçun cezası 18.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 Sayılı Kanun’la birlikte “2 yıldan 5 yıla kadar” şeklinde değiştirilmiştir. Böylece uyuşturucu kullanmanın ve uyuşturucu bulundurmanın cezası artmıştır. Her eylem bakımından kanundaki ceza miktarı 2 – 5 yıl arası hapis cezasıdır. Ayrıca denetimli serbestlik, kullanma ve bulundurma suçlarında uygulanan bir prosedür haline getirilmiştir. Bu arada alkol ve uyuşturucu etkisinde suç işlemek başlıklı yazımızda açıkladığımız üzere kişinin kendi rızasıyla aldığı uyuşturucunun etkisinde suç işlemesi durumunda cezada herhangi bir indirim olmamaktadır. Dolayısıyla uyuşturucu etkisi altında suç işlemek ceza miktarında bir indirim sağlamamaktadır. Bu halde hem işlenen suç hem de kullanma yönünden olmak üzere birden fazla ceza alma ihtimali oluşacaktır.
Bu suçtan dolayı bir şüpheli hakkında soruşturmada açıldığında, Cumhuriyet savcısı şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verir. Savcılık, erteleme süresi içinde yükümlülüklerini ihlal ettiğinde bunun hukuki sonuçları konusunda şüpheliyi uyarır. Ayrıca bu erteleme süresi içinde şüpheli hakkında en az 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Cumhuriyet savcısı, denetimli serbestlik süresi 3’er aylık sürelerle 1 yıl daha uzatabilir. Savcı gerek görürse hakkında denetimli serbestlik uygulanan şüphelinin ayrıca tedaviye tabi tutulmasına karar verebilir. Şüpheli 5 yıllık erteleme süresi içinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uygun davranırsa kamu davası açılmayacaktır. Denetim sürecine uyan kişiler uyuşturucu suçu işlemezse kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir.
Eğer şüpheli 5 yıllık erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uymazsa ihlalde bulunmuş sayılacaktır. Denetim süresinde uygulanan eğitim ve tedavinin gereklerine uygun davranmayan kişiye ceza davası açılacaktır. Bir başka deyişle kişi denetim süresinde, uyuşturucu satın alır, bulundurur veya kullanırsa dava açılacaktır. Denetimli serbestlik müdürlüğü bu tür ihlal durumlarını tutanak altına alıp ilgili savcılığa bildirmektedir. Bunun sonucunda denetimi ihlal eden kişiye savcı tarafından kamu davası açılmaktadır. Kamu davası açıldıktan sonra sanık tekrar bu tür suç işlerse bu sefer davanın ertelenmesi prosedürü uygulanmayacaktır. Ceza hukuku alanında uzmanlaşmış olan Atamer Hukuk Bürosu, ceza avukatı olarak uyuşturucu suçu konusunda hukuki danışmanlık ve avukatlık desteği vermekte olup hukuki destek almak için bize ulaşabilirsiniz. Atamer Hukuk Bürosu, prensip olarak madde satma ve ticaret suçlarında hukuki destek vermemektedir. Büromuz yalnızca kullanma ve bulundurma eylemleri nedeniyle şüpheli veya sanık durumuna düşen kişilere danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.