Uyuşturucu Ticareti Davasında Etkin Soruşturma

Ağır ceza mahkemelerinde en çok yargılamalardan birisi de uyuşturucu ticareti davasıdır. Ağır ceza davaları üzerine çalışma yapan avukatlarında üzerine savunmalar yaparak masumiyet karinesini vurgulaması çoğu zaman ne yazıkki yetersiz kalmaktadır. Uyuşturucu ticareti davalarında en büyük problemlerden birisi etkin soruşturmanın yapılamamış olmasıdır. Kolluk, kendisine gelen ihbardan sonra Cumhuriyet Savcısına haber vermek ve etkin soruşturmayı yürütüp maddi gerçeğin ortaya çıkmasına çalışmaktadır. Ancak maddi gerçeğe ulaşılırken hukuka uygun yollarla ve hukuka uygun delillerle ulaşılmalıdır. Cumhuriyet Savcısı CMK 160 gereği şüphelinin hem lehine hemde aleyhine olan tüm delilleri toplaması ile yükümlüdür. Adil yargılanma hakkının en temel haklardan birisi olma vesilesiyle delillerin hukuka uygunluğu temel kriterdir. Maddi gerçeğe ulaşalım da nasıl olursa olsun mantelitesi çok yanlış sonuçlara ve hukuk düzenini etkileyerek insanların adalete güvenini sarsacaktır.

Uyuşturucu kullanımı özellikle kimsayasal olan maddeler de bırakması ve tedavi süreci zorlu geçmektedir.  Eroin, sentetik uyuşturucu maddeler, sentetik haplar, bonzai maddesi, kokain maddesi gibi bu yasak ve uyuşturucu maddelerin tedavisi sürerken kullanım miktarlarını daha aza indirmeye çalışmaktadırlar. Tedavi olsun veya olmasın kişiler bu maddeleri kullanmak amacıyla bulunduruyorsa hukuk devleti olarak kullanıcı olanların bu maddelere erişiminin engellenmesi sonrasında ise tedaviye yönlendirilmesi denetimli serbestlik hükümleriyle yapılmaktadır. Ama uyuşturucu ticareti davalarında öyle dosyalar ile karşılaşmaktayım ki kişiler uyuşturucu madde kullanmak amacıyla bulundurma suçundan yargılanması gerekirken kolluk tarafından yapılan değerlendirme sonucunda uyuşturucu ticareti yaptığı iddiasıyla Cumhuriyet Savcısının karşısına dosya sunulmakta ve genelde savcılık makamları da tutuklama istemiyle Hakimliklere sevk etmektedir. Sorgu hakimlikleri çoğu zaman işin esasına girmeyerek tutuklama kararı verebilmektedir.  Cezaevleri neden bu kadar dolu sorularının cevabını işte bu yargılamalar sonrasında anlıyoruz.  Biz avukatlar olarak ceza kanunlarımızın sadece kitaplarda değil uygulamada gerçekleşmesini sağlayacak önemli bir faktör olduğumuzu unutmamız gerekiyor. Uyuşturucu ticareti suçu ağır bir suçtur. Hem ceza hemde tutuklama tedbiri uygulanabilen bir suç türü olmakla birlikte suçun nevi değişmesi olması ihtimali de masum bir kişiyi oldukça mağdur edebilmektedir.  Kişi üzerinde 3 adet fişek tabiri ile kullanıma uygun veya klipsiler içerisinde uyuşturucu madde bulunuyorsa direk uyuşturucu madde ticareti ile suçlandığını çoğu zaman gördüm. Ancak bu böyle olmamalıdır. Uyuşturucu ticareti suçunun işlenmesinde bu işi ticaret için yapıldığına dair şüphenin çok net olması gerekir. Suç üstü halleri ve ifadeler, el koyma işleminden elde edilen belirti ve ibare delilleri hep birlikte var olmasıyla kişi hakkında yeterli bir şüphe oluşmalıdır. Uyuşturcu kullanımı ile uyuşturucu ticareti davası arasında ince bir çizgi değil çok kalın bir çizgi olmalıdır. Bu sadece bir hassas terazi ile değil, hassas teraziyi uyuşturucu ticareti suçunu işlerken bu suç için kullanıldığını ispatlamak amacıyla diğer delillerinde elde edilmesi gerekmektedir. Tabi etkin soruşturma için yeterli bir süre geçmesi gerekiyor. Soruşturmada savcı ve kolluğun sabırla hukuka uygun hareketi sonrasında kişinin uyuşturucu ticareti suçlaması yöneltimelidir. Uyuşturucu kullanan kişi sıklıkla telefon ile görüşüyor çok harektli bir insan diyerek hiçbir şey yapmadıysa birşey yapmıştır mantığı ile hareket edilmemelidir. Telefon dinlemesinde uyuşturucu ticareti yaptığı anlaşılan bir konuşma yaptıysa bunun yanında sadece ayrıca somut delillerinde elde edilmesi gerekiyor. Daha çok dosyamız var hepsine bu kadar vakit ayıramayız uyuşturucu ticareti yapıyor diyerek operasyon yapılmamalıdır. Yorma işlemi yapılmadan kişinin savcı veya mahkeme karşısına çıkarılması gerekiyor. Kişilere karakolda bu kadar mı mal sattın gibi yöneltici sorular sorulmamalıdır. Avukat olarak biz bu durumda şerh düşmemiz gerekmektedir. Genelde 2 arkadaş uyuşturucu kullanırken yakalandıklarında normalde aralarında satış işlemi olmamasına rağmen ne hikmetse birbirlerinden uyuşturucu satın aldıklarını söylemekte ve sonrasında iki kişide tutuklanmaktadır.  Bu sebeple somut veri ve bilgilerin delillendirilmiş olması delillerin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olması çok önemlidir. Uyuşturucu ticareti davası, uyuşturucu avukatı , uyuşturucu davalarına bakan avukatlar için bu hususlar oldukça önem arz edecektir.