VEREMSİZ BİR DÜNYADA VEREMSİZ BİR TÜRKİYE İÇİN

“Geleneksel olarak her yıl ocak ayının ilk pazar gününden başlamak üzere düzenlenen, halkımızın verem hastalığı ve hastalıkla mücadele konusunda bilinçlendirilmesini amaçlayan ”69. Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası” 07-13 Ocak 2019 tarihleri arasında düzenlenecektir.

Verem (Tüberküloz), zengin- fakir, köylü-kentli, genç-yaşlı ayırımı yapmaksızın toplumun her kesimini etkileyen bulaşıcı bir hastalıktır.

Verem (tüberküloz) hastalığı, “Mycobacterium tuberculosis” basili tarafından oluşturulan bulaşıcı bir hastalıktır.

Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri tüberküloz mikrobu ile enfektedir. Bu insanların % 10’unun yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali bulunmaktadır.

Verem mikrobu, hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi olmayan her hasta yılda 10–15 kişiye hastalığı bulaştırmaktadır.

Verem hastalığı oluştuğunda; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi gibi genel yakınmalar görülür. Bunun dışında öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı gibi akciğer şikâyetleri ortaya çıkar. İki-üç haftadan uzun süren öksürükte veremden şüphelenmek gerekir.

Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar ücretsiz olarak Toplum Sağlığı Merkezi Verem Birimleri’nden verilmektedir. Tedavi en az 6 ay sürer. İlaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü tedaviyi yarım bırakan hastalar toplumda basil saçmayı sürdürmektedirler. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerdiği bu stratejiye Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) denilir.

Dünyada tek etkene bağlı ve tedavisi mümkün olan hastalıklar içinde en çok ölüme yol açan hastalık verem hastalığıdır. Bu nedenle toplumdaki tüm bireylerin bu konuda duyarlı olması, hastalık bulguları olan kişilerin teşhis için en kısa sürede Toplum Sağlığı Merkezi Verem Birimleri’ne başvurması, hastalık tespit edilenlerin de tedavilerini hekim tarafından önerilen şekilde eksiksiz olarak tamamlamaları ve temaslı taramaları çok önemlidir.

•                      Veremin etkeni “Mycobacterium tuberculosis ” basilidir.

•                      Uzun sürede çoğalır, kültürde 2-6 haftada üreyen ve oksijenli ortamda yaşayan bir basildir.

•                      Özel boyama yöntemi ile boyanır. Asit ile boyayı vermediğinden aside dirençli basil (ARB) denilir.

VEREMİN BULAŞMASI

•                      Verem basilinin kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan hastalardır.

•                      Basil hava yolu ile bulaşır.

•                      Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır.

•                      Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır.

•                      Balgam yayması (ARB) pozitif bulunan ve akciğerinde kavitesi (yara-kovuk) olan hastalar daha fazla basil saçarlar.

•                      Basil kaynağı ile karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve havalanması bulaşmada önemlidir.

•                      En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur.

•                      Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.

VEREM ENFEKSİYONU VE HASTALIĞI

•                      Verem enfeksiyonu, basilin vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada tüberkülin deri testinin (TDT) pozitifleşmesi ile kendini gösterir.

•                      Bu, bir hastalık durumu değildir. Vücutta verem basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur.

•                      Vücut direnci düşünce basil çoğalarak hastalanmaya yol açabilir. Verem enfeksiyonu olan insanların yaklaşık %10’unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığı gelişebilir.

•                      Hastalığın gelişmesine yol açan vücut direncini düşüren hastalıklar ve etkenler vardır. HIV/AIDS vücut direncini en çok kıran hastalıktır. Bunun dışında şeker hastalığı, böbrek hastalığı, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara, madenci hastalığı ve diğer bazı ciddi kronik hastalıklar da vücut direncini düşürür. Bebeklerde ve yaşlılarda da vücut direnci düşük olduğundan hastalanma fazla olur.

•                      Klinik bulguların ortaya çıktığı duruma verem hastalığı denilir.

• Verem hastalığı vücudun bütün organlarını tutabilir ancak. Ancak en çok akciğerlerde görülür(%60-70). Hastalığın tuttuğu diğer organlar; akciğer zarları, lenf bezleri ve beyin zarlarıdır (menenjit).

VEREM HASTALIĞININ BELİRTİLERİ

•                      Genel yakınmalar: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi.

•                      Solunum sistemi yakınmaları: Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır.

•                      Gırtlak veremi ses kısıklığı yapabilir.

•                                         Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir.

•                                         İki- üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte verem hastalığından şüphelenmek gerekir.

VEREM TANISI

•                      Verem hastalığının kesin tanısı, balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi gereklidir.

•                      Hastanın semptomları ve röntgen bulgulan, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Semptomlar yavaş gelişir.

•                      Akciğer veremi akciğer röntgen filminde bazı belirgin değişikliklere yol açar. Bu değişiklikler doktorun veremden şüphelenmesine yol açar.

•                      Verem tanısında kullanılan deri testi (TDT) vücutta mikrobun olduğunu gösterir. Enfeksiyon veya hastalık olabilir. Bu konudaki değerlendirmeyi ilgili doktor yapar.

BİLDİRİM VE KAYIT                                                                                                                                                    –

•                      Tüberküloz, bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında tanı konulan hastaların 24 saat içinde Halk Sağlığı Müdürlüğüne bildirilmesi gereklidir.

•                      Tanı konulan verem hastalan gizlilik kurallan içinde dispanserde kaydedilir.