Balkanlar veya Balkan Yarımadası, Avrupa’nın Güneydoğu kesimlerinde, İtalya Yarımadası’nın doğusu, Anadolu’nun batısı ve kuzeybatısında yer alan coğrafi ve kültürel bir bölgedir. Bölge için bazı kaynaklarda Güneydoğu Avrupa terimi de kullanılmaktadır.
Bölge adını batıdan doğuya uzanan ve Bulgaristan’ı ikiye bölen dağ silsilesinden almıştır. Önceleri bu sıradağların adı olarak kullanılan Balkan, daha sonraları tüm bu bölge için kullanılmaya başlanmıştır.
Bu ülkelerden oluşmaktadır. Ayrıca bu ülkelerin topraklarının tamamı Balkan coğrafyası içindedir. Balkanlar’da yer alan ülkelerden Hırvatistan’ın %54,8’i, Macaristan’ın %6,5’i, Sırbistan’ın %72,2’si, Slovenya’nın %26,7’si, Türkiye’nin %3’ü Balkan sınırları içinde yer almaktadır.
Balkanlar’da çok kültürlü yapı içerisinde, her kültür-dil dairesi içinde çeşitli edebî faaliyetler yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Bu şekilde oluşturulan eserler, ilgili dilin edebiyat dünyası içinde yer almışlardır. Bazı eserler ise, yazıldığı dilin dışında başka bazı dillere de çevrilmiş, Nobel Edebiyat Ödülü gibi ödüller kazanmıştır.
Turizm açısından da, Balkan ülkelerinin kendisine has coğrafi özelliklerine bağlı olarak turizm yapısı da değişkenlik gösterir. Bölgenin deniz kıyısı, düzlük ve göl alanları en çok yaz döneminde yoğundur. Adriyatik ve Ege muhitinde yer alan Slovenya, Hırvatistan, Karadağ, Arnavutluk, Yunanistan ülkelerinin sahil yerleri yurt içi ve yurt dışı turizm etkinliklerinin merkez noktalarıdırlar. Deniz ve göl turizmi dışında, yine bölgenin çeşitli ülkelerinde dağ turizmi de yaygındır. Birçok yerde gelişkin kış turizmi alanları, kayak merkezleri vardır.
Balkanlar Gezi Rehberimiz de sizlere vize almadan seyahat edebileceğiniz ülkeler ve mutlaka görmeniz gereken yerler hakkında bilgiler sağlayacağız. Bu seyahatinizde size ışık tutacak yol gösterecek bilgiler bulabilirsiniz. Balkanlarda vizesi seyahat edeceğiniz mutlaka görmeniz gereken yerler ise sırasıyla şu şekildedir.
Şeklinde sıralayabiliriz.
Saraybosna, başta Osmanlı eserleri olmak üzere bir çok önemli tarihi yapıdan oluşmaktadır. Balkanlardaki en güzel şehirlerden Bosna Hersek‘in başkenti Saraybosna, ilk olarak 1463 yılında Osmanlı topraklarına katılsa da kısa süre içinde kaybedilmiş. Şehrin tekrar ele geçirildiği 1492 yılından itibaren 1878 yılındaki Berlin Anlaşması’na kadar Osmanlı egemenliğinde katılan şehirdeki en önemli eserler ise İsa Bey‘den sonra şehrin ikinci kurucusu sayılan Gazi Hüsrev Bey‘e ait. Kanuni Sultan Süleyman’ın Bosna Sancak Beyi olan Hüsrev Bey’in eserleri şehrin birçok yerinde görebilirsiniz. Saraybosna geziniz sırasında Osmanlı eserleri dışında birçok farklı medeniyete ait eseri de görebilirsiniz.
İç savaş sırasında yıkılan tarihi köprüsü nedeni ile tüm dünyaya tarafından duyulan ve bilinenMostar, kendine özgü atmosferinden dolayı Balkanlar’ın en çok dikkat çeken şehirlerinden biridir. Konumu ve çok kültürlü yapısı turistik açıdan ilgi çekmesinin ana nedenini oluştursa da Bosna Hersek Bölgesi’nin başkenti, bu özelliklerinden dolayı kimi zaman çatışmaların merkezinde yer almıştır. Buna rağmen gezilecek yerlerin zenginliğini korumayı başarmıştır. Mostar, 1 günde gezilebilecek, oldukça küçük bir şehirdir. Kültürü ve mutfağı hakkında detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz, Mostar’a ayıracağınız süreyi biraz daha arttırmanız gerekecektir.
Bosna-Hersek’in Hersek-Neretva Kantonunda, Mostar havzasının güneydoğu bölgesinde yer alan bir kasabadır. Burası Bišće ovasının kenarında bulunan ve kent yapısı rahatlıkla Bosna-Hersek’in diğer yapılarından kolaylıkla ayırt edilebilen, Bosna-Hersek’in en değerli kentsel ve kırsal alanlarından biridir.
Ünlü Blagaj Tekkesi ise Buna Nehri’nin kaynağında bulunmaktadır. Blagaj Tekkesi, Osmanlı mimarisi ve Akdeniz tarzının etkileriyle 1520’li senelerde inşa edilmiştir ve Bosnalılar tarafından millî anıt kabul edilir.
Blagaj’da görmeniz gereken yerler listeniz oldukça hafifleticidir. Bu nedenle kısa bir süre ayırarak Blagaj’ ı gezebilirsiniz. Saray Bosna’ya gittiyseniz Blagaj’ı mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Bosna Kralı 1. Stjepan Tvrtko tarafından 1383’te inşa edilen Poçitel Köyü, Hersek bölgesine hayat veren, Mostar’ın tarihi köprüsü altından da akan Neretva Nehri’nin kıyısında kurulmuş Osmanlı Dönemi’nde tamamen taştan inşa edilen nadide bir köy, Neretva Nehri’nin kıyısında dik bir yamaç boyunca yukarıya doğru yükselmektedir. Köyün en yüksek noktasında bulunan kale Osmanlı topraklarını koruma ve sınır güvenliği rolünü üstlenmiştir. Bu nadide köy günümüzde turizm merkezine dönüştürülmüş ve bir çok turist ve gezgine ev sahipliği yapmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlarda egemen olduğu dönemde batıdaki en büyük düşmanı Venediklilerin Dubrovnik kentine sınır komşusu olması nedeniyle büyük stratejik önem taşıyan Poçitel, sınır karakolu işlevi de görmektedir. Poçitel’de yer alan Mimar sinan’ın öğrencisi Mimar Hayrettin tarafından yapılan Hacı Aliya Camiini görmenizi mutlaka tavsiye ederiz. Moster köprüsünün de mimarı, Mimar Hayrettin’dir. Bunun yanı sıra Neretva Nehri’ni ziyaret ederek akan mas mavi suyunun sesi ile huzurlu bir gezi geçireceksiniz.
Eski bir Akdeniz limanı olarak bilinen Kotor, Adriyatik Denizi’nin en meşhur kıyıları arasındandır. Gizli ve korunaklı dokusu ile her dönem denizcilere cazip gelmiş olan bu sahil kasabası, birbirinden güzel doğal ve tarihi dokusu sayesinde 1917 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Roma dönemi ile birlikte ismi ortaya çıkan Kotor şehri, fiyort benzeri yapısı, doğa harikası koyu ve Orta Çağ döneminden kalma tarihi eserleri ile gelen ziyaretçilerini büyülemeyi başarıyor. M.Ö 5. yüzyılda kurulduğu bilinen kent, özellikle dünyaca ünlü Old Town semti ile turistik ve gezgnleri cezb ediyor. Şehrin tarihi ve turistik pek çok noktayı bünyesinde barındıran bölgede ilk olarak dar sokaklar, tarihi konsepte dizayn edilmiş kafeler ve yeşil panjurlu evler dikkat çekmektedir.
Karadağ‘ın incisi diyebileceğimiz Budva turistler ve gezginler tarafından işgal altında diyebiliriz. Budva’da eğlenmeden asla geri dönemezsiniz. Kent size ilk bakışta “deniz, güneş ve kum” gibi gelse de, üstelik bu tanım kısmen doğru olsa da, şehir bundan ibaret değildir. Tarih, doğal güzellikler, zengin bir Akdeniz mutfağı ile keşfedilmesi gereken özelliklerindendir. Sakin bir tatil, macera ve hareket, yada yüksek bir bütçe veya kısıtlı bütçeyle gezin, Budva’da kendinize göre bir eğlence alanı bulacaksınız.
“Montenegro’nun Miami’si” olarak da bilinen, 10.000 nüfuslu bu küçük şehir Adriyatik kıyısındaki hem en eski hem de en güzel kentlerden biri. Geçmişi 2.500 yıl öncesine dayanan bugünün turizm kenti Budva aslında küçük bir yarımadayı kaplayan bir tarihi şehrin (Old Town veya Stari Grad) etrafında zamanla yerleşimin gelişmesi ve büyümesiyle oluşmuş. Sonunda da Karadağ‘ın en çok turist çeken şehri olmuştur.
Arnavutluk cumhuriyetinin en eski yerleşim merkezlerinden biri olan İşkodra aynı zamanda ülkenin kuzey kesiminin en önemli sanayi ve kültür merkezidir. İşkodra vilayetinin merkezi olan şehrin nüfusu 90.000’dir. Balkan Savaşı’nda İşkodra’daki Türk birlikleri Hasan Rıza Paşa komutasında kenti kuşatan Sırp ve Karadağ birliklerine karşı uzun süre savundu ise de 13 Nisan 1913’te teslim oldu. Kent, aynı yıl, 1912’de bağımsızlığını ilan etmiş bulunan Arnavutluk devletine bırakıldı. İşkodra, Birinci Dünya Savaşı’nda 27 Haziran 1915 Avusturya – Macaristan birlikleri, İkinci Dünya Savaşı’nda ise İtalyanlar tarafından işgal edildi ise de her defasında Arnavutluk’a geri verilmiştir.
Görmeniz gereken ve gezilecekler listenize eklemeniz gereken önemli güzide yerlerdir.
Tiran Arnavutluk’un başkenti ve en büyük şehridir. Bilinen 800 binden fazla nüfusa sahiptir. Eski Yunanca’ da ” mutlak güç “ anlamına gelen Tiran Dalmaçya Denizi’ne kıyısı olmamasına rağmen, Arnavutluk’un sahil kesimine ulaşmak için en uygun geçiş noktasıdır. Şehir kamu kurumları ve özel üniversitelere ev sahipliği yapmakta ve ülkenin siyasi, ekonomik ve kültürel yaşam merkezidir.
Dünya’nın popüler şehirleri olan Londra, Paris,Amsterdam, Madrid gibi şehirlerden sıkılan yada farklı bir arayış içerisinde olanlar için listenizde zirvelerde olması gereken muazzam bir şehir diyebiliriz.
Tiran’da şehir merkezinde, sokaklarda dolaşıp seyre dalabilirsiniz, yöresel tatlardan tadarak güzel kahvelerinden deneyebilirsiniz. Mutlak keyif alacağınız bir yer olan Tiran’da görmeniz gerekenler listesi ise şu şekildedir;
Makedonya‘nın en önemli turizm merkezi olan Ohrid, kıyısında kurulduğu Ohrid Gölü ile aynı ismi taşıyor. 1979’da UNESCO tarafından Dünya Kültürel Miras Listesi’ne alınan bu güzide kent, kiliseleri, camileri, arkeolojik eserleri, kalesi ve çok yönlü ve kültürlü yaşamın izlerini taşıyan tarihi geçmişi ile tam anlamıyla bir kültür hazinesi diyebiliriz. Balkanlarda en çok yabancı turist ağırlayan şehirlerden biri olan Ohrid, gölden çıkarılan ve mücevhere dönüştürülen incisi ile ‘İnci Şehri’ olarak da anılmaktadır. Yaz döneminde bölgedeki birçok kişinin serinlemek için tercih ettiği Ohrid, doğal güzellikleri ve tarihi alanlarıyla da çok sayıda alternatife sahiptir
Makedonya’nın güneybatısında yer alan şehir, ülkenin ikinci büyük şehridir. Ülkenin güneyindeki Pelagonya Vadisi’nde, Yunanistan sınırına yakın bir bölgede bulunan kent, ismini Slavca manastır anlamına gelen Obital kelimesinden alıyor. Baba Dağı eteklerinde ve Obitel Nehri’nin kıyısında bulunan Bitola, Türk tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Bitola, ilk olarak 1382’de I. Murad döneminde Timurtaş Bey tarafından Türk topraklarına katılmışsa da, 1912 Balkan Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin toprakları olmaktan çıkmıştır. Bir yandan da Türk tarihinde önemli bir askeri eğitim merkezi olan Bitola, Manastır Askeri İdadisi’ni barındıran bir kent konumuna sahiptir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri eğitimini aldığı Manastır Askeri İdadisi, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.
Üsküp gezilecek yerler açısından zenginliğini, büyük oranda Osmanlı İmparatorluğu’na borçludur. Varna Nehri kıyısına kurulmuş olan Makedonya‘nın başkentini turistik açıdan ilgi çekici kılan, mimari açıdan farklı üsluplara sahip daha yeni sayılabilecek yapılar olsa da 1963 yılında meydana gelen depremin ya da bağımsızlığın ardından gerçekleştirilen yenileme çalışmaların dâhilinde inşa edilmiştir.
Bu yazımızda Üsküp‘ün doğal güzelliklerinin tadına varabileceğiniz noktalar hakkında da detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
De facto olarak Kosova’nın Prizren ilinde; de jure olarak Sırbistan’a bağlı Kosova ve Metohiya Özerk Bölgesi’nin Prizrenski ilinde yer alır.
Şehir, Şar Dağları’nın eteklerinde konumlanmış, Prizren ili, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk devletleri ile sınır komşusudur.
Tarih, kültür ve muazzam mimariler görmek isterseniz eğer Prizren tam size göre! Aslen Roma döneminde kurulmuş olan Prizren Osmanlı yönetimi döneminde büyük bir zenginliğe kavuşmuştur. Tarihten günümüze ışık tutan ve ayakta kalmayı başarmış eski şehir camileri, kiliseler, eski köprüler ve şehrin muhteşem manzarasını sunan Prizren Kalesi burada görülmesi gereken yerler arasındadır.
Her yıl birçok turist ve gezgine ev sahipliği yapan şehirde keşfetmeniz gereken bir çok cazibe noktaları mevcuttur.
Kosova’nın başkenti ve en büyük şehridir. Avrupa’nın en genç başkenti sayılan Priştine, Şubat 2008 yılında Kosova’nın bağımsızlığını ilan edilmesinden sonra başkent olmuştur. Kosova’nın başkenti Priştine zengin tarihi ve savaş dönemlerinden kalma izleriyle etkileyici bir şehirdir. Balkan coğrafyasının merkezinde olan Priştine Sırbistan sınırında yer almaktadır.
Resmi dili Sırpça ve Arnavutça olan Kosova oldukça genç bir Balkan ülkesidir. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Priştine şehrinden, dönemin şehrinde, tek ya da çift katlı, bahçeli iki bin kadar taş evin bulunduğunu ve tüccarlar için hanların şehirde yer aldığını bahsetmiştir.
Priştine 1600’lü yıllardan beri birçok savaş ve işgal görmüş ve yakın geçmişte de benzer olayları yaşamıştır. Tüm bu sebeplerden dolayı Priştine şehrinin dokusuna savaş deneyimi etki etmiştir. Priştine şehri uzun yıllar Osmanlı hakimiyeti altında da yönetilmiştir. İlerleyen yıllarda Yugoslavya’nın yönetimi altında yaşayan şehir 1990’lı yılların sonunda Birleşmiş Milletler’in kontrolüne girmiştir. Priştine şehri ünlü Osmanlı şairlerinin doğum yeridir. 16. yüzyılda yaşayan önemli Osmanlı şairlerinden Mesihi, Ruhi, Levhi ayrıca Mustafa Çelebi ve Azmi isimli şairler Priştine’de doğmuştur.
Görmeniz gereken önemli cazibe merkezleri bu şekildedir.
Sırbistan Cumhuriyeti, Balkanlar’da yer alan bir devlettir. Sırbistan-Karadağ’ın ayrılmasıyla oluşmuştur. Kuzeyinde Macaristan, batısında Hırvatistan, Bosna-Hersek ve Karadağ, güneyinde Kuzey Makedonya ve Kosova, doğusunda Romanya ve Bulgaristan bulunur.
Romalılar, Osmanlılar ve Hapsburglar tarafından savaşlarda hırpalanmış ülkelerden biri olan Sırbistan, kültür karışımına sahip bir ülkedir. Doğal güzellikleri, bira festivalleri, tarihi yerleri ve eşsiz gece hayatı ile ünlü olan Sırbistan, doğu kültürünün batı kültürüyle buluştuğu bu ülkede, gezip görülecek birbirinden güzel noktalarıyla güzel bir Sırbistan gezisi yapabilirsiniz. Sırbistan’ın başkenti Belgrad, ülkedeki yapılacak turistik aktivitelerin birçoğuna ev sahipliği yapıyor.
Vizesiz turunuza eğer Yunanistan’dan başlayacaksanız, öncelikle Yunanistan Schengen vizesi almak zorundasınız. Yunanistan’dan başlayacağınız ve Balkanlara doğru tırmanmaya başlayacağınız mükemmel 2 rotadan bahsetmek isteriz.
Bonus niteliğinde ki bu iki güzel şehir Kavala ve Selanik’e de uğramanızı mutlaka tavsiye ederiz.
Lezzetli kurabiyelerinden tanıdığımız Kavala’yı birde doğası ve tarihiyle keşfetmenizi tavsiye ederiz. “Kavala Gezilecek Yerler” yazımıza göz atarak, Yunanistan’ın sevilen şehirlerinden olan Kavala’ da gezilecek yerler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Komşunun en ilgi çekici şehirlerinden biri olan Selanik, tarihi geçmişi sayesinde bünyesinde birçok görülmesi gereken tarihi eseri de barındırıyor. Ülkemizden gerçekleştirilen uçak seferleri sayesinde ulaşımın oldukça kolay olması ve diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha uygun fiyatlara tatil imkanı sunması nedeniyle son yıllarda Selanik ülkemizden fazlasıyla ziyaretçi çekmeyi başarmaktadır. Ayrıca Cumhuriyetimizin ve ülkemizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1881’de doğduğu Atatürk evi müzesini de görme imlanınız olacaktır.
Balkanlar dışında vizesiz kolayca gezip görebileceğiniz Asya ülkesi olan Tayland’da mevcuttur. Deniz, kum, güneş ve egzotik mimari yapıları, tarihi, inanışları ile mutlaka görmeniz gereken yerlerdendir.
Tayland’da nereleri görmeliyim?
Tayland’ın en büyük şehri ve başkentidir. Şehrin Taycadaki tam resmi ismi 166 harften oluşan “Krung Thep Mahanakhon Amon Rattanakosin Mahinthara Yuthaya Mahadilok Phop Noppharat Ratchathani Burirom Udomratchaniwet Mahasathan Amon Piman Awatan Sathit Sakkathattiya Witsanukam Prasit”tir. Bu isim aynı zamanda Dünya’nın en uzun yer adıdır.
Güneydoğu Asya’nın egzotik havasını her yönüyle konuklarına yansıtan, güzide bir şehir. Kalabalık ve kaotik kent yaşamının içerisinde mistik atmosferi ile sizleri büyüleyecek pek çok ayrıntıyı gizleyen “Melekler Şehri“, gün boyunca düşmeyen ritmi sayesinde 7’den 70’e herkese eğlenme fırsatı sunuyor.
Tayland Körfezi’nin doğu sahilinde yer alan Pattaya hızla modernleşen, ancak geçirdiği değişime rağmen geleneksel yapısını korumayı başaran bir bölgedir.
Ülkenin en hareketli parti caddesine ev sahipliği yapan kent, misafirlerine enfes doğal güzellikler eşliğinde köklü dini ve kültürel hazineleri keşfetme, tematik eğlence merkezlerinin güvenli ortamında aileleriyle birlikte keyifli anlar yaşama fırsatı sunuyor.
Tayland‘ın güneybatısında yer alan 570 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip adada, doğa harikası plajlar ve tarihi yerleşim bölgeleri dışında kültürel açıdan da zenginliğini kanıtlayan yapıları gezme fırsatı bulabilirsiniz.
Aynı zamanda Güney Asya ve Balkanlar dışında Güney Amerika ülkesi olan Arjantin ve Brezilya’da vizesiz rahatça seyahat edebileceğiniz ve mutlaka görmeniz gereken yerlerdendir.
Brezilya Federal Cumhuriyeti, Güney Amerika’da yer alan, kıtanın en büyük ve en kalabalık ülkesidir. Uzun bir Atlas Okyanusu kıyısına sahiptir. Nüfusu 1 milyonun üzerinde on üç şehri olan Brezilya’nın en büyük şehirleri São Paulo (12,1 milyon) ve Rio de Janeiro’dur (6,6 milyon). Brezilya bayrağında renkler, ormanları ve madenleri değil eskiden görev yapmış kraliyet ailelerini simgeler. Resmî dili Portekizce’ dir.
Ölmeden önce mutlaka görmeniz gereken yerler listenize büyük harflerle eklemeyi unutmayın.
Vizesiz Turunuzda keşfedilmeyi bekleyen birçok doğal güzellikler, doğal alanlar, köprüler, kanallar, sokaklar ve niceleri Sizi bekliyor.
Sizde seyahat etmeden önce Yes Vize Danışmanlık uzman ekibi ile iletişime geçerek ya da ofisimizi ziyaret ederek alanında uzman danışmanlarımızdan profesyonel bir destek alabilirsiniz. Vizesiz Turu ve diğer yurt içi turlar, görmek istediğiniz ve görmeniz gereken tüm ülkelere ait TUR , OTEL , VİZE DANIŞMANLI K , UÇAK BİLETİ gibi tüm işlemler için bizimle iletişime geçin.