İnşaat Dünyası Dergisi Temmuz-Ağustos sayısında “Köklü Şirketlerin Marka Yolculuğu” özel dosyasını hazırladı. Köklü bir şirket olan Wilo’nun marka yolculuğunu Wilo Türkiye Genel Müdürü Altuğ Arkaya anlattı. Arkaya, “Isıtma ve soğutma teknolojilerindeki buluş ve patentleriyle büyüyen Wilo dünyada 150, Türkiye’de 30’uncu yılını kutluyor. Pompa endüstrisinin dijital öncüsü olarak sektöre liderlik eden Wilo, sürdürülebilir Ar-Ge çalışmalarıyla değişime, suya ve geleceğe yöne veriyor” dedi.
Wilo’nun macerası Almanya’da, Louis Opländer’in bronz ve bakır parçalar işleyen atölyesinde başladı. Suyun taşınması için gereken her alanda, ısıtma ve soğutma teknolojilerinde dönüm noktası oluşturan buluşlarla ve patentlerle büyüdü. Yeni bir sektör yaratan Opländer’in sıcak su ile ısıtma sistemlerinin kalbi olan “sirkülasyon pompasını” icat etmesinin bu yeniliklerden en önemlisi olduğunu söyleyebiliriz. Yaptığımız bu faaliyetlerle sektör lideri konumuna geldik ve 150 yıldır dünyada, 30 yıldır da Türkiye’de faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 1992 yılında Türkiye’de faaliyete başladıktan sonra gittikçe artan bir hacimle Wilo’nun dünyadaki üretim merkezlerine ihracat yapar hale geldik. 2009 yılında alınan yatırım kararı ile sektörün en teknolojik tesisini Türkiye’ye kazandırdık ve bu sektörün Avrupa’daki LEED Gold Sertifikası’na sahip ilk yeşil binasında faaliyet sürdürmeye başladık.
Pompa sistemlerinin öncü markası olarak entegre çözümlerimizle, Türkiye’nin ve dünyanın en prestijli proje ve yapıtlarına değer katıyoruz. Kendimizi pompa endüstrisinin dijital öncüsü olarak tarif ediyoruz ve sektöre liderlik ediyoruz.
Wilo Türkiye’nin ilk temelleri 30 yıl önce, 300 m2’lik alanda 10-15 kişi ile Erenköy Ethemefendi’de atıldı. 7 yılın ardından 1999 yılında Samandıra’daki binasına taşınarak daha da büyüyen ailemize, yeni departmanlar katıldı, depolama alanlarımızın büyümesi ile birlikte daha büyük iş hacimlerine ulaştık.
2011’de taşındığımız, sektörümüzde kalite, hizmet ve çalışma standardını yükselten yeni tesisimizle buluştuk. Kendi öz sermayemizle yaptırdığımız bu tesis dönemin Türkiye’de pompa sektöründe yapılmış “en büyük” yabancı sermayeli yatırımı oldu. Ayrıca hem Türkiye’de ve hem de Avrupa’da bir ilki daha başardık ve sektörümüzün ilk LEED Gold Sertifikalı yeşil ve çevre dostu binasında hizmet vermeye başladık.
Wilo Türkiye olarak bugün 9.000m2’lik alana kurulu merkez ofisimize bağlı olarak çalışan ekibimiz, yetkili satıcılarımız ve servislerimiz ile birlikte Türkiye genelinde yaklaşık 1000 kişilik geniş bir aile ile yolumuza devam ediyoruz.
Wilo olarak ilkelerimizi doğruluk, dürüstlük, saygı, tutku ve sorumluluk oluşturuyor. Şirket olarak bu ilkelerimiz doğrultusunda her yerde herkesin yararlanabileceği su çözümlerinin yönetimini ve gelişimini sağlamak için çalışıyoruz. Enerji kaynaklarının akıllı ve verimli kullanıldığı bir dünya için çözümler üreterek, değişime, suya ve geleceğe yön vermeyi amaçlıyoruz.
Wilo olarak hayati bir unsur olan suyu bir yerden bir yere taşımak için yenilikçi çözümler, akıllı ürünler ve bireysel hizmetler sunuyoruz. Pompalar ve pompa sistemleri, kritik altyapıların temel bileşenlerini oluşturuyor. Tüm bu unsurlar çerçevesinde en basit algoritmayla suyu taşıma görevimizi sürdürülebilir kılmak için suyu korumamız gerekiyor. Daha da önemlisi geleceğimiz için çevremizi, doğayı korumamız gerekiyor. Bu amaç doğrultusunda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerine paralel benimsediğimiz sürdürülebilirlik stratejilerimiz doğrultusunda faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Suyu taşıyan 150 yıllık bir şirket olarak oluşturduğumuz bir değer zincirimiz var. Bu zincirde, 2025 yılına kadar 100 milyon kişiye temiz su temini sağlamak, 50 milyon tonluk karbon tasarrufuyla emisyon azaltımına katkıda bulunmak, yaklaşık 250 ton malzeme atığı azaltmak ve enerji tüketimimizin yüzde 80’ini yeşil enerjiye dönüştürmek için çalışıyoruz.
Marka denilince ilk akla gelen kavram güvenilirlik ve itibardır. Başarılı bir markanın inşa edilmesi ve bu marka imajını korumak köklü bir marka haline gelmenin en önemli unsurlarından birini oluşturuyor. Markalaşma çalışmaları kapsamında da topluma ve paydaşlara değer katmak, değer yaratan dinamiklerin üretilmesi kavramları öne çıkıyor. Günümüzde markalaşmanın fayda sağlamakla büyük bağlantısı var. Pandemi süreciyle birlikte “Toplumsal Fayda”nın hayati önemi bir kez daha ortaya çıktı diyebiliriz. Tüketiciler özellikle bu dönemde toplumsal faydayı merkezine almayan markaları “sonsuza kadar” hayatından çıkarma eğiliminde diyebiliriz. Biz de bu hassasiyetle sürdürülebilir stratejiler benimsiyoruz. Daha sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz hem insana dokunuyor hem teknolojimizi buna göre şekillendiriyoruz.
Wilo olarak başarımızın temelinde çeşitlilik ve insan odaklılık yatıyor. Çalışanlarımızın farklı geçmişten gelen, eşsiz yetenek ve motivasyonlara sahip bireyler olduklarının bilinci ile kişisel değerlerine uygun çalışma ortamının yaratılması için çabalıyoruz.
Organizasyonumuzda her seviyede olduğu gibi yönetici seviyesinde de yoğun bir kadın işgücümüz bulunuyor. Dünya çapında Wilo bünyesindeki kadın yöneticilerimizin oranı yüzde 18 iken, Wilo Türkiye yönetim kadromuzdaki kadın çalışan oranımız yüzde 50. Önümüzdeki yıllarda da bu çeşitliliğin verdiği güç ve farklı bakış açıları ile şirketimizi çok daha ileriye taşıyacağız.
Çalışanlarımızın ihtiyaçlarına göre şekillendirdiğimiz ve teknolojik çözümler ile her adımını desteklediğimiz uzaktan çalışma, esnek çalışma modelleri ve kapsayıcı pozitif çalışma kültürü ile çalışanlarımıza “birey” olarak değer veriyoruz ve karşılığında daha yüksek bir motivasyon ve bağlılık alıyoruz.
2022 stratejilerimizde özellikle değişim pazarına ağırlık veriyoruz. Wilo olarak müşterilerimizin bir yandan kısıtlı enerji kaynaklarını daha verimli kullanarak sürdürülebilir gelişime katkıda bulunmalarını sağlıyor, bir yandan da onlara tasarruf edebilmeleri için Wilo Enerji Çözümleri hizmetini sunuyoruz. Pompalar tüm dünyada enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 10’luk kısmına sebep oluyor. Mevcut durumdaki regülasyonsuz pompaların yüksek verimli pompalar ile değişimi sayesinde dünyadaki toplam elektrik tüketimi yüzde 4 azaltılabilir; bu oran yaklaşık 1 milyar insanın evinde tükettiği elektriğe eş değer kabul ediliyor.
Pompa sektöründe uluslararası, birinci sınıf bir yüksek teknoloji tedarikçisi olarak hizmet veriyor ve pompa sektöründe sürekli yeni standartlar belirliyoruz. “Smart Urban Area” (Akıllı Kentsel Alanlar) olarak bilinen entegre kent merkezleri, Wilo için önemli büyüme alanlarının başında geliyor. Wilo olarak, müşterilerimize sadece ürün sağlamayı değil, onlar için çözüm ortağı olmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda geniş ürün yelpazemiz ve sistemlerimizle farklı alanlar için teknolojik çözümler geliştiriyoruz. Kısıtlı doğal kaynaklarımızdan olan su ile çalışırken verimlilik ve güvenlik giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu yüzden bina teknolojileri ve su yönetimi için zamanın çok ilerisinde, kullanıcı dostu ve teknolojik olarak yüksek performanslı alternatifler sunuyoruz.
Ar-Ge çalışmalarımızın temelinde çevre ve kullanıcı dostu ürünler geliştirmek yatıyor. Bu doğrultuda yüksek teknolojiye ve enerji verimliliğine sahip akıllı pompaların yaygınlaşması için aralıksız çalışıyoruz. Ürünlerimiz, sistemlerimiz ve çözümlerimiz dünyanın her yerinde insanlara akıllı, verimli ve iklim dostu bir şekilde su sağlamaya katkıda bulunuyor. Wilo olarak tüm bu katkılarımız ve geleceğe yönelik eylem planlarımız, 2020 yılında dünya çapında faaliyet gösteren 49 diğer şirketle birlikte Birleşmiş Milletler ve Bloomberg’in 50 Sürdürülebilirlik ve İklim Lideri adlı küresel sürdürülebilirlik ve iklim koruma girişimine seçilmemize vesile oldu.
Uluslararası ağ ortaklarımızla birlikte geleceğe yönelik, iklim dostu çözümlere birçok proje ile yön veriyoruz. Buradaki referans noktamız Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen sürdürülebilirlik hedeflerimiz ve belirlediğimiz mega trendlerimizdir. Wilo Grubu olarak 2018 yılında uluslararası sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunma taahhüdümüzü BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzalayarak tekrar vurgulamış olduk.
Sektörün öncü markalarından biri olarak faaliyet gösterdiğimiz alanlarda birçok ilk gerçekleştiriyoruz. Bu felsefeyle her yıl Ar-Ge çalışmalarımıza bir önceki yıla oranla daha fazla yatırım yapma stratejisiyle ilerliyoruz. Yüksek verimli ve akıllı ürünlerin dışında üretim süreçlerindeki karbon emisyonlarının azaltılmasıyla ilgili konular üzerine de çalışıyoruz. Wilo Grup olarak yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımızla önümüzdeki yıllarda inovatif su çözümleri alanında ürün gamımızı yüzde 7,5, akıllı su sistemleri portföyümüzü de yüzde 35 büyütmeyi hedefliyoruz.
Ar-Ge çalışmaları sonucu her yıl pompa ve sistemlerimizi geliştiriyor ya da yeni ürünleri ailemize ekliyoruz. İnovatif çözümlerimizde son yıllarda birçok dikkat çeken ürünümüz oldu. Bu kapsamda, bina teknolojileri alanında dünyanın ilk akıllı pompası olma özelliğini taşıyan Wilo-Stratos MAXO ve yüksek enerji verimliliği sunan IE5 motora sahip Wilo-Stratos GIGA2.0’un yanı sıra altyapı sistemlerinde geçtiğimiz yıl esnek ve işlevsel tasarımıyla da iF Tasarım Ödülü’ne layık görülen Wilo-Rexa MINI3 ve Nexos Yapay Zekalı Wilo-Rexa SOLID-Q ürün gruplarımızı sıralayabiliriz.
Bir diğer öne çıkan çözümümüz Wilo’nun Türkiye fabrikasında tamamen müşteri ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilerek üretilen Wilo-EMUport ıslak montaj terfi istasyonlarımız ile geleneksel ayırma sistemleri veya pompa istasyonlarına kıyasla Türkiye’nin birçok belediye altyapısına güvenilir lokal çözümler sunma kta yız.
Ayrıca Wilo Türkiye fabrikamızın yangın montaj hatlarında üretilen ve yılda dört kez Global FM denetçileri tarafından denetlenen NFPA 20 standartlarına uygun, UL Listeli ve FM onaylı yangın pompalarımız bu alanda gerekli tüm global standartları karşılamaktadır. Bu sayede Wilo’ya bağlı diğer ülke müdürlüklerine de ihracat yaparak çalışma alanlarımızı genişletmekteyiz.