Yargıtay: “Ticari işlerde temerrüt (gecikme faizi) %27,5’i aşamaz”

Daha önce yaptığım çalışmalarda da ifade ettiğim gibi , TTK m. 8/1’e göre ticari işlerde faiz serbestçe belirlenir. Bu düzenlemede bahsi geçen faiz ifadesi, hem akdi hem de temerrüt faizini kapsamaktadır. TTK ve 3095 sayılı kanunda bunun aksinin düşünülmesine sebep olacak bir hüküm yoktur. Üstelik TTK m. 8 gerekçesinde ticari işlerdeki faiz serbestisinin bir temel ilke olarak benimsendiği ifade edilmişken… Bu nedenle TBK ile aynı anda yürürlüğe giren TTK’nun faize ilişkin hükümleri, TBK’na göre özel hüküm niteliğinde olduğundan TBK m. 88/2 ve  m. 120/2 düzenlemesiyle akdi faize temerrüt faizine getirilen sınırlamalar ticari işlere uygulanamaz. TTK m. 9’da ifade bulan “Ticari işlerde; kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında, ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.” hükmü 3095 sayılı Kanun’a gönderme yapmaktadır. Bu hüküm, TBK genel düzenleme niteliğindeki m. 88/2 ve  m. 120/2 hükümlerine yollama yapıldığı şeklinde anlaşılmamalıdır.

Yargıtay-Kararları 3095 sayılı Kanun m. 1’e göre belirlenen güncel oran % 9’dur. Yani taraflar ticari işlerinde uygulanacak temerrüt faizini belirlememişse kanuni ticari temerrüt faiz oranı % 9’dur. Fakat 3095 sayılı Kanun, bazı şartlarda daha yüksek orandan kanuni temerrüt faizi talep edilebilmesine imkân vermiştir. 3095 sayılı Kanun m. 2/2’ye göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, m. 2/1 ile düzenlenen % 9 oranından fazla ise, taraflar arasında sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Günümüzde Merkez Bankası’nın açıkladığı avans faiz oranı 19.06.2012 % 16,50; 20.12.2012 tarihi itibariyle ise % 13,75’tir. Kanun koyucu ticari temerrüt faizinin, faiz alacaklılarının seçimine göre % 9 oranında ya da TCMB avans faizi gibi daha yüksek bir oranda uygulanmasına cevaz vermiş, böylece günün koşullarına uygun ticari temerrüt faizi uygulanması sağlanmıştır.

Fakat temel görevi Borçlar Kanunu’nda ve özel kanunlarda düzenlenen sözleşmeler, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına giren uyuşmazlıklar ve Kredi kartlarıyla ilgili uyuşmazlıklara ilişkin temyiz   taleplerini görüşmek olan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, kendi işbölümü kapsamına girmeyen bir konuda doktrinde kabul görmüş yukarıdaki görüşlerin aksine bir kararla, TBK m. 88/2 ve  m. 120/2’nin uygulama alanını olmaması gerektiği kadar geniş yorumlamış ve  TTK’nun faiz serbestisi ilkesini görmezden gelmiştir.

Yargıtay önüne gelen uyuşmazlıkta, TBK m. 88 ve  m. 120 hükümlerinin emredici  nitelikte olduğuna ve taraflar ileri sürmese de hakim tarafından re’sen dikkate alınması gerektiğine vurgu yaptıktan sonra, temyize konu olay ticari bir iş olmadığından, uygulanabilecek faiz oranlarını akdi faiz için %13,5 ve temerrüt faizi için %18 olarak zikretmiş, devamla yeri olmadığı halde örneklemeyi sürdürerek, temerrüt faizinin “ticari işlerde avans faizinin yüzde yüz fazlasını yani avans faizinin iki katını (01.01.2011 tarihinden 31.12.2012 tarihine kadar avans  faizi %15 olduğundan iki katı olan %30’u aşamayacaktır) şeklinde bir karara imza atmıştır (Yarg. 13. HD. 22.11.2012, 2012/17865, 2012/26319).

Günümüz itibariyle avans faiz oranı  %13,75 olduğuna göre, Yargıtay’ın ticari işlerde temerrüt faizini %27,5 ile sınırlamayı benimsediği söylenebilir. Bu durum, her ne kadar kararda ifade edilmemiş olsa da ticari işlerde akdi faizin de avans faizinin %50 fazlası olan %20,63’ü geçemeyeceğinin benimsendiği şeklinde yorumlanabilir. 13. HD’nın görev alanına girmeyen ticari faize ilişkin görüşü, açıkladığımız nedeniyle hukuka aykırıdır ve serbest piyasa ekonomisine, yürürlükteki kuralların hukuka aykırı şekilde yorumlanarak müdahale edilmesi anlamına gelir. Kararda bu yönde bir ifade olmasa da sonuçları bankaların ticari kredilere uyguladığı akdi faizlerin ve temerrüt faizinin % 20,63 ile %27,5 ile sınırlanması, bu oranları aşan faizin geçersiz olması, hatta sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade edilmesini gündeme getirir. Yargıtay, uygulamayı etkilemeden önce ticari faize sınırlama getirmeye yönelik içtihadından dönmelidir.

Söz konusu karar için bkz. YKD, 2013/3 s. 561-565, s. 565. Ya da İNDİRİN .

Son arama kelimeleri: