Yeşilay gibi bir kurumda yer almaktan onur duyuyorum

Dr. Mehmet Akif Seylan, ülkemizin en köklü kurumlarından Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin Yönetim kurulu üyesi ve genel başkan yardımcısı olarak görev yapmasının yanı sıra hekim hakları Derneği onursal başkanlığını ve İstanbul il sağlık Komisyonu üyeliğini devam ettiren, yöneticilik Vasfını başarıyla taşıyan bir göz hekimi. Yeşilay’ın Kurumsallaşması konusunda önemli çalışmalar Yapan Dr. Seylan, kurumdaki misyonunu Tamamladıktan sonra ara verdiği göz hekimliğine Yeniden dönmeyi planlıyor. Kendisiyle Yeşilay Cemiyeti’nin sepetçiler Kasrı’ndaki merkezinde Keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1966’da İstanbul’da doğdum. İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1990 yılında mezun oldum. Mecburi hizmetimi Erzurum Hınıs Devlet Hastanesi’nde başhekim olarak yaptım. Ailesinde daha önce hiç memur olmayan ve ilk defa Ankara’nın doğusuna giden birisi için bu görev büyük bir sorumluluktu. Başhekimlik görevini aldığımda hızla personel kanununu ve hastane yönetmeliğini okumuştum. Mecburi hizmetten sonra Haseki Hastanesi’nde ihtisasıma Dr. Hamiyet Pekel’in şefliğinde başladım. Dr. Sadık Şencan ve Dr. Zeki Büyük Yıldız o dönem ki şef yardımcılarımızdı. İhtisasımı iki farklı tez hazırlayarak 1998 yılında tamamladım. 2006 yılında özel sektöre geçerek 2012 sonuna kadar çalışmaya devam ettim. Bu dönemde çeşitli sivil toplum kuruluşlarında çalışmalarım oldu. Hekim Hakları Derneği Başkanlığını yaptım. İstanbul Tabip Odası seçimlerinde aktif görevlerim ve adaylık süreçlerim oldu. 2012 Ekiminde Yeşilay Yönetim Kurulu Üyeliği teklif edilince, böylesine tarihi bir misyonu ve önemli vizyonu olan bir kurumda görev almayı bir onur olarak kabul ettim.

Yeşilay’daki görevinizden ve yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?

Türkiye Yeşilay Cemiyetinde Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorum. Yönetim dönemimizde 94. kuruluş yıldönümünü kutlayan Yeşilayı ikinci yüzyılına hazırlamak ve bağımlılıklarla mücadelede Yeşilay’ı dünyaya rol model bir kuruluş olarak sunmak üzere çalışmalarımız devam ediyor. Bu çerçevede kurumumuzun vizyon, misyon ve stratejik hedeflerini yeniden belirledik. Tüzüğümüzü günün ihtiyaçlarına cevap verecek ve geleceğe dönük yüzü olan bir şekilde tekrar hazırladık. Yeşilay ismini canlandırmak ve toplumun her kademesinde fark edilir olmasını sağlamak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yaptığımız protokoller çerçevesinde toplumun tüm kesimleriyle buluşmayı hedefliyoruz. Dünyada çeşitli bağımlılık türleriyle mücadele eden farklı kuruluşlar varsa da Yeşilay gibi tek başına tüm bağımlılıklarla mücadele eden başka bir kuruluş yok. Yeşilay uluslararası bir rol model kurum olma doğrultusunda Avrupa Alkol Politikaları Birliği ‘nin (EUROCARE) ve Birleşmiş Milletler’in ECOSOC üyesi olarak kabul edildi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Margaret Chan 27 Nisan ve 31 Mayıs 2013 te Yeşilayın konuğu olarak bir ay arayla ülkemizi iki kez ziyaret etti. Yurtdışında on’a yakın ülkede ülke Yeşilaylarının kuruluşuna öncülük ettik. Bu konudaki hedefimiz Dünya Yeşilayları Birliğini oluşturmak ve bu oluşuma öncülük etmektir. Yeşilay’ı mükemmellik merkezi haline getirecek projelerimiz devam ediyor.

İstanbul Üniversitesi ile yaptığımız bir çalışma ile Yeşilay Bağımlılık Enstitüsünü kuruluşunu başlattık. Yeşilay yayınlarını kurduk ve ilk kitabımız olan Apaçi Gençlik’in baskısını yaptık. Şu anda yayına hazırlanan başka eserleri de kısa zamanda okuyucularla buluşturmayı hedefliyoruz. Kitaptan söz etmişken neredeyse bir asırdır kesintisiz yayınlanan Yeşilay Dergisini de hatırlatmak isterim. Yakın zamanda da bağımlılıklar konusunda akademik bir dergi ve çocuklara yönelik yeni bir dergiyle bilim insanlarımız ve çocuklarımızla kucaklaşmayı hedefliyoruz. Gençlik bizim en önemli hedef kitlemiz. Geçen yıl sadece İstanbul’da 40.000’e yakın gencimizle Yeşilay Buluşmaları’nı gerçekleştirdik.

Yurt genelinde mevcut şubelerin kapasitelerinin arttırılması ve şube olmayan illerde yeni şubelerin kurulması çalışmalarımız devam ediyor. Anlatılması gereken bir çok çalışmamız olmakla beraber arzumuz düşüncelerimizi hayata geçirerek fark edilir hale gelmesini sağlamaktır.

Bildiğimiz kadarıyla şu anda aktif hekimlik yapmıyorsunuz, bu konudaki düşünceniz nedir?

Hekimliğin bırakılabilir, bitirebilir bir iş olduğunu düşünmüyorum. Bana göre hekimlik bize bahşedilmiş bir onur ve yüklenmiş bir görev. Biz hekimler, tüm bu mesleki tecrübeyi biriktirirken de hastalar üzerinde çalışıyoruz. Bunu yok sayarsak toplumun üzerimizde hakkı kalır diye düşünüyorum. Gönüllü olarak yurtdışındaki yardım organizasyonlarında çalışmayı planlıyorum. Özel sektöre geçinceye kadar akademik çalışmalarım olmuştu fakat sağlıkta dönüşümün hızla devam ettiği, hasta sirkülasyonun çok arttığı bir zamanda özel sektöre geçince bu çalışmalara ağırlık veremedim. 2005 ASCRS toplantısında Dr. Howard Fine’la aynı kürsüyü paylaştığımı hatırlıyorum. Refraktif cerrahiyle de ilgilendim ve yayınlarım var. Halen tecrübelerimi aktarmak üzere büyük bir mesleki heyecan içindeyim.

Ophthalmology Life 2014 19. Sayı