İçindekiler
Her zaman çok sık duyduğumuz, herkes tarafından bilinen bir söz vardır; “Müzik ruhun gıdasıdır.” Belki de hiçbirimiz müziksiz bir hayatı düşünememişizdir. Çünkü ses varlığımızı ifade edebilmenin temelini oluşturmaktadır. Müzik ise bunu sanatsal bir şekilde ifade etmenin, duygularımızı tercüme etmenin en güzel yollarından biri olmaktadır.
Müzik, duyguların yanı sıra düşünce ve mantığı da etki etmektedir. İnsanın mantığının gelişmesini ve düşüncesinin yüksek boyutlara ulaşmasını sağlayan bir sanattır. Bu yüzden müziğin insanla olan bağlantısı sadece duygusal değildir, mantıksal olarak da ciddi anlamda fayda sağlamaktadır.
Müzik aynı zamanda matematikseldir. Her notanın oluşumu, notaların birleşimi ve bu birleşimden meydana gelen ezginin bütünü matematiksel bir oluşumdur. Her bir nota farklı bir sese hitap eder ve her notanın süre ve vuruş olarak bir değeri vardır. Bu değerler dizisi birleştiğinde kulağımıza hoş gelen o ezgiler meydana gelmektedir.
Ayıca müziğin belki de en muhteşem yanı evrensel olmasıdır. Hangi dilde, hangi dinde, hangi kültürde yaşayan insanlar olursak olalım duygularımızı ifade etmenin evrensel yolu müzik olmuştur. Hayatımızda ve dünyamızda her ne kadar sınırlar mevcut olursa olsun, müzik insanlar arasında sınırsızlığı, bütünlüğü ve dostluğu sağlayan en güzel ifade biçimidir.
Eğer biraz kulak verirseniz doğanın da bir müziği vardır. Doğa her bilimin temeli ve özüdür. Hayatın matematiğini doğada keşfeden insan, hayatın ritmini ve müziğini yine doğa da bulmuştur.
Sesin ve müziğin gücünden her anlamda fayda sağlanmaktadır. Ses terapisi gibi tedavi yöntemleri yüzlerce hatta binlerce yıl öncesinde başlamış, mistik niteliği olan enstrümanların tedavi amaçlı kullanıldığı zamanlara kadar uzanan tedavi yöntemleri olmuştur. Ses titreşimlerden meydana gelir ve titreyen atomlar hayatın merkez noktasını oluşturmaktadır. Enstrümanına göre, yayılan titreşimler ile hücre seviyesinde etkilenme meydana gelmektedir.
Tarih boyunca müziğin canlıların üzerinde bıraktığı etkinin ışığından yararlanılarak birçok psikolojik ve fiziksel hastalıklar bu şekilde tedavi edilmiştir.
İnsana hem fiziksel hem ruhsal olarak etkisi olan müziğin, yoga gibi birçok manevi gelişim içeren uygulamalarda müzik bir destekçi yanı ile yer almaktadır. Hayatımızda böylesi güçlü anlamı ve etkisi olan müziğin ruhsal olarak yarattığı etkiyi kimse inkar etmeyecektir.
Bu amaçla odaklanma, rahatlama ve zihinsel sadelik sağlayan müzikler icra edilmiş, birçok alanda olduğu gibi yoga uygulamalarında da yer almıştır.
Yine de yoga müziğinin faydaları, bireye bağlı olarak değişen bir durumdur. Gelenekçiler yoga pratiği yaptıkları esnada müzik dinlemiyorlar. Bununla birlikte, birçok insan ses ve hareket arasındaki bağlantıyı geliştirmeye müsaittir. Kombinasyonun bedeni, zihni ve ruhu nasıl etkilediğini keşfetmek istemektedirler.
Bir Hint flütünün suşlarına bir asana da maruz kalmış herkes için, klasik yoganın bir müzikle yapılmadığını öğrenmek şaşırtıcı olabilir. Geleneksel yogiler hala böyle hissediyorlar. Yoga, daha fazla aydınlanmaya giden bir yoldur. Sonuç olarak, kişinin dış etkenleri değil, iç sesini dinlemesi gerektiğine inanmaktadırlar.
Uygulama geliştikçe, birçok insan sessizliği tamamlamaya alışkın değildir. Gitmelerine izin vermekte ve bu kadar samimi bir odağı kucaklamakta zorluk çektiler. Yumuşak, enstrümantal müzik, yogayı Batı dünyasına tanıtan bir köprü görevi gördü.
Ancak, sesi içeren diğer antik uygulamalar var. Örneğin, asırlık olduğuna inanılan bir uygulama olan Shakti Yoga, çakraları canlandırmak ve yüksek bilinçlilik için duyuları hazır hale getirmek için ilahiler kullanır ve Tantra Yoga unsurlarını içermektedir.
Yoga müziğinin genel faydaları şunlardır:
Bazılarına hoş gelebilecek ya da rahatlatıcı gelebilecek müziklerin başkalarına ses çıkartıyor gibi geleceğini ve gürültü olarak düşünebileceğini unutmayın. Bu yüzden ses araştırmaları ve etkileri halen devam etmektedir.
Yoga müziğinin, ilahilerin ve diğer rahatlatıcı seslerin faydalarını araştıran birçok çalışma ve uygulama bulunmaktadır. Bunlardan bir kaçını sizlerle paylaşalım:
Bir yoga eğitmeni için, bir rutine eşlik halinde olan müzik, onun yoga felsefesinin kişisel bir uzantısı olmaktadır.
Shiva Rea, rutinleri ve alanındaki yoga müziğinin seçimine derinden katılmaktadır. Ayrıca Rea, web sitesinde CD’lerin kalplerinden gelen teklifler olduğunu paylaşıyor. Yoga uzmanlık alanlarından biri yoga trance dansı ve müzik bu rutinin ayrılmaz bir parçasıdır. Diskte Yoga Trance Dance, Rea, diğer sanatçıların yanı sıra, sanatçı Ben Leinbach, Geoffrey Gordon ve Jai Uttal’dan dinamik müzikler seçmektedir.
Yoga eğitmeni, müzisyen ve eski keşiş Steve Ross yoga müziği klişelerine meydan okumaktadır. Los Angeles stüdyosu Maha Yoga’da ders alırsanız ya da Oksijen ağındaki “Nefes” programını izlerseniz, sık, sık bir sitar veya windchimes duymazsınız. Muhtemelen, Tupac Shakur ya da The Beatles’la Güneş Selamı yapıyor olabilirsiniz. Arzuları, yogayı eğlenceli ve kutlama biçiminde sunmaktır. Seçtiği müzik bu yaklaşımı vurgulamaktadır. Birçok adananı var. Ross, Grace adlı oyunun adı olan geleneksel bir ilahi CD’si çıkardı . Modern Yogiler için ilahiler isminde olan bu ilahi CD’sini dinleyebilirsiniz.
Müzisyen ve eğitmen Russill Paul , sonik tasavvuf konusunda uzman olan biridir. En ünlü eseri, Sesin Yoga’sı: Chant’lerin Gizli Gücüne Girmek isimli eserdir. Müziğin ve diğer seslerin bilincimiz üzerindeki etkileri üzerine bir ders niteliği taşımaktadır. Paul’un kitabını inceleyin ve şifa vermek için tasarlanan Vedik ilahiler ve müziğin bir kombinasyonu olan Shabda Yoga da dahil olmak üzere bir dizi başka yayınladığı CD’leri de dinleyebilirsiniz, bunlarda aynı şekilde meditasyon için iyi bir işleve sahiptir.