Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden Yönetim Bilimi 1 Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
“Sistem”in tanımları incelendiğinde, tanımlarda vurgulanan üç temel nokta nedir?
Tanımlar incelendiğinde sisteme ilişkin üç temel noktaya vurgu yaptıkları görülmektedir (Tortop vd., 2010, s.160):
• Sistem belli parçalardan (bileşenler, alt sistemler) meydana gelmiş bir
bütündür.
• Sistemi oluşturan parçaların aralarında sıkı bir ilişki vardır.
• Sistem ve sistemi oluşturan parçalar çevreyle etkileşim hâlindedirler.
Sistem yaklaşımının faydası nedir?
Geçmişte, örgütü anlamaya dönük analizler sadece yapıya (klasik teori) veya sadece insana (davranışsal teori) yönelik olarak yürütülürken, sistem yaklaşımı ile örgütlerde bireyleri, yapıyı ve teknolojiyi eş zamanlı olarak analiz etme imkânı doğmuştur (Cole, 2004, s.74).
Sistem yaklaşımını örgütlere uyarlayanların örgüte ilişkin değerlendirdikleri temel bileşenler nelerdir?
Sistem yaklaşımını örgütlere uyarlayanların örgüte ilişkin değerlendirdikleri temel bileşenler şöyledir:
• İnsanlar (Grup veya birey olarak),
• Teknoloji (İş yapma biçimi),
• Örgüt yapısı ve
• Çevre (Örgütün dışındaki her şey)
Örgütleri anlamaya yönelik sistem analizinin temel amacı nedir?
Örgütleri anlamaya yönelik sistem analizinin temel amacı, anlaşılmaya çalışılan konuya olabildiğince bütüncül yaklaşabilmektir. Sistem analizi hem uygulamacılara hem de araştırmacılara örgütlerin eylemlerini anlayabilmelerini
olanaklı kılan önemli bir kavramsal çerçeve sağlamakta ve bu şekilde neden bazı
örgütlerin diğerlerine göre daha yüksek düzeyde performans gösterdiklerinin anlaşılabilmesini kolaylaştırmaktadır (Tompkins, 2005, s. 183).
Açık sistem nedir?
Açık sistemler çevreleriyle etkileşim hâlindedirler. Çevreden faaliyetlerini sürdürebilmek için gerekli girdileri almakta ve çevreye çeşitli çıktılar sunmaktadırlar. Bir sosyal sistem olarak örgütler açık sistemlerdir.
Açık sistemlere ilişkin üç temel özellik nedir?
Açık sistemlere ilişkin üç temel özelliğin varlığından söz edilmektedir (Cole,
2004, ss. 74-75):
• Öncelikle açık sistemler çevrelerinden girdi veya enerji almaktadırlar.
• Aldıkları girdileri veya enerjiyi kendi bünyelerinde belli bir dönüşüm sürecinden geçirmektedirler.
• Bu dönüşüm süreci sonunda meydana gelen çıktıları tekrar çevreye sunmaktadırlar.
Katz ve Kahn’a göre örgütler beş farklı alt sistemden meydana gelen bir bütündür. Bu alt sistemler nelerdir?
Örgütleri sistem bakış açısıyla değerlendirebilmek için açık sistem ve alt sistem
kavramına ek olarak başka bazı kavramların da bilinmesi gerekmektedir. Bu kavramlar nelerdir?
Örgütsel sistemlerin sahip olduğu temel özellikler nelerdir?
• Açık birer sistem olarak örgütler çevreden girdi olarak bilgi, enerji ve diğer
kaynakları temin etmek zorundadırlar.
• Örgütler çevreden aldıkları girdileri kendi bünyelerinde yaptıkları işle ilgili
olarak bir dönüştürme sürecine tabi tutmaktadırlar.
• Dönüştürme süreci sonunda ortaya çıkan çıktılar çevreye sunulmaktadır. Bu çıktılar üretim süreci sonunda oraya çıkan bir ürün olabileceği gibi, bir kamu hizmeti de olabilir.
• Örgütsel sistemler geri bildirimli olarak çalışmaktadırlar. Geri bildirim, örgütler için oldukça önemli bir denetim mekanizmasıdır.
• Örgütler dış çevrede meydana gelen değişimlere karşı kendi bünyelerinde çeşitli değişimler yaratarak tepki göstermekte ve bu şekilde sürekli olarak dengeli bir konumda olmaya çaba göstermektedirler.
• Büyüklüğü ne olursa olsun tüm örgütsel sistemlerde entropi eğilimi vardır. Örgüt entropiye karşı negatif entropi geliştirerek varlığını sürdürmeye çalışmaktadır.
Sistem yaklaşımının getirdiği yenilikler nelerdir?
Sosyoteknik sistem görüşü nasıl geliştirilmiştir?
Sosyoteknik sistem görüşü Londra’da yer alan The Tavistock Institute of Human
Relations bünyesinde yürütülen araştırmalar neticesinde geliştirilmiştir. Tavistock
Grubu 50 yılı aşkın bir zamandır sosyal bilimler alanında araştırmalar yürütmektedir. Her ne kadar adında insan ilişkileri kavramı geçse de enstitü daha çok sistem yaklaşımına yaptığı katkılar nedeniyle bilinmektedir. Tavistock Grubu araştırmacılarından E. L. Trist ve K. Bamforth’un ortaya attıkları sosyoteknik sistem görüşü bu katkılar arasında en öne çıkanıdır (Cole, 2004, s.79).
Durumsallık yaklaşımını klasik yönetim teorilerinden farklılaştıran temel noktalar nelerdir?
Durumsallık yaklaşımını klasik yönetim teorilerinden farklılaştıran temel noktalar şöyledir (Koçel, 2010, ss. 272-273):
• Durumsallık yaklaşımının temel amacı evrensel ve gelecek odaklı çözümler üretmek değil, örgütün içinde bulunduğu koşullara ilişkin yapısal çözümler üretmektedir.
• Durumsallık yaklaşımına göre örgüt yapısı çeşitli içsel ve dışsal koşulların
bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
• Durumsallık yaklaşımında örgüt yapısı bağımlı değişken olarak ele alınmaktadır.
• Durumsallık yaklaşımı evrensel bir en iyi arayışı değil, koşullar bağlamındaki en iyinin arayışıdır.
• Durumsallık yaklaşımı örgütü açık bir sistem olarak ele almaktadır. Bir başka deyişle, örgütsel sistemlere ilişkin bir önceki bölümde yapılan bütün
açıklamalar, durumsallık yaklaşımında da geçerliliğini korumaktadır
Burns ve Stalker’ın araştırmalarında cevap aradıkları temel soru nedir?
Örgüt yapısı ve çevre ilişkisi bağlamında belki de en çok bilinen araştırma, Tom
Burns ve G. M. Stalker’ın 1950’li yıllarda İngiltere ve İskoçya’da elektronik sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 20 işletmede yürüttükleri araştırmadır. Burns ve Stalker’ın bu araştırmada cevap aradıkları temel soru, göreceli olarak durağan bir çevrede faaliyet göstermek üzere tasarlanmış örgütlerin pazar ve teknolojik değişimlere nasıl uyum sağladıklarıdır.
Mekanik ve Organik Örgüt Yapıları arasındaki farklar nelerdir?
Mekanik örgüt yapıları, çalışanların daha çok standartlaştırılmış davranışlarda
bulunması amacına yönelik olarak tasarlanmıştır. Her çalışan işin basit ve küçük bir parçası üzerinde uzmanlaşmıştır. Yöneticinin etkin bir şekilde denetleyebileceği ast sayısı azdır. Bir başka ifadeyle, denetim alanı dardır. Karar verme yetkisi örgütsel hiyerarşinin üstlerinde toplanmıştır. Örgütsel iletişim ast-üst ilişkisi çerçevesinde yürütülmektedir. Örgütsel kademe sayısı fazladır. Örgüt merkeziyetçi ve sivri bir yapıya sahiptir (Saruhan ve Yıldız, 2009, ss. 172-173).
Organik örgüt yapıları ise değişim hızının yüksek olduğu çevrelerde var olan
esneklik kabiliyeti nedeniyle rekabet üstünlüğü sağlayabilmektedir. Bu tür yapılarda uzmanlaşma, proje ekipleri veya takım düzeyindedir. İletişim daha çok yatay bir şekilde yürütülmektedir. Yöneticinin denetim alanı geniştir. Bireylerin yetki ve sorumlulukları daha fazladır. Örgüt merkezîleşmemiş, bir başka ifadeyle âdemi merkezi bir şekilde yapılandırılmıştır (Saruhan ve Yıldız, 2009, ss. 173-174).
Emery ve Trist’e göre örgütlerin faaliyet gösterdikleri çevreler nasıl sınıflandırılmaktadır?
Lawrence ve Lorsch örgütsel yapıya ilişkin iki farklı kavram üzerinde durmuşlardır. Bu kavramlar farklılaşma ve koordinasyondur.
Buna göre farklılaşma kavramı hangi değişkenler bağlamında ölçülmektedir?
Woodward’ın teknik karmaşıklık bağlamında ileri sürdüğü üç farklı üretim tipleri nelerdir?
Woodward teknik karmaşıklığı üretim sürecinin makineleşme oranı şeklinde tanımlamış ve teknik karmaşıklık bağlamında üç farklı üretim tipinin olacağını ileri sürmüştür. Bu tipler basitten karmaşığa doğru;
• Birim üretim,
• Kitle üretimi ve
• Süreç üretimi
Thompson teknolojiyi üçlü bir sınıflandırmaya tabi tutmuştur. Bu sınıflandırmalar nelerdir?
Tıpkı Woodward gibi Thompson’da teknolojiyi üçlü bir sınıflandırmaya tabi
tutmuştur. Ona göre teknoloji;
• Bağlı teknoloji,
• Çözümleyici teknoloji ve
• Yoğun teknoloji
şeklinde sınıflandırılabilir (Hatch ve Cunliffe, 2006, ss. 147-149)
Perrow’un çalışmasını Woodward ve Thompson’ın çalışmalarından farklılaştıran temel nokta nedir?
Perrow’un çalışmasını Woodward ve Thompson’ın teknoloji ve yapı arasında
ilişki kurdukları çalışmalardan farklılaştıran temel nokta Perrow’un analiz düzeyinin yapılan iş seviyesinde olmasıdır. Hatırlanacağı üzere Woodward ve Thompson analizlerini daha çok örgütsel düzeyde yürütmüşlerdir.
Stratejinin örgüt yapısını belirlediği fikri ilk olarak kim tarafından ortaya atılmıştır?
Stratejinin örgüt yapısını belirlediği fikri ilk olarak ABD’li örgüt tarihçisi Alfred D. Chandler tarafından ortaya atılmıştır. Chandler’a göre strateji yapıyı belirlemektedir.
Teknoloji ve çevre gibi örgüt yapısını belirlediği düşünülen koşulların yanı sıra hangi koşullardan bahsedilebilir?
“Sistem”in tanımları incelendiğinde, tanımlarda vurgulanan üç temel nokta nedir?
Tanımlar incelendiğinde sisteme ilişkin üç temel noktaya vurgu yaptıkları görülmektedir (Tortop vd., 2010, s.160):
• Sistem belli parçalardan (bileşenler, alt sistemler) meydana gelmiş bir
bütündür.
• Sistemi oluşturan parçaların aralarında sıkı bir ilişki vardır.
• Sistem ve sistemi oluşturan parçalar çevreyle etkileşim hâlindedirler.
Sistem yaklaşımının faydası nedir?
Geçmişte, örgütü anlamaya dönük analizler sadece yapıya (klasik teori) veya sadece insana (davranışsal teori) yönelik olarak yürütülürken, sistem yaklaşımı ile örgütlerde bireyleri, yapıyı ve teknolojiyi eş zamanlı olarak analiz etme imkânı doğmuştur (Cole, 2004, s.74).
Sistem yaklaşımını örgütlere uyarlayanların örgüte ilişkin değerlendirdikleri temel bileşenler nelerdir?
Sistem yaklaşımını örgütlere uyarlayanların örgüte ilişkin değerlendirdikleri temel bileşenler şöyledir:
• İnsanlar (Grup veya birey olarak),
• Teknoloji (İş yapma biçimi),
• Örgüt yapısı ve
• Çevre (Örgütün dışındaki her şey)
Örgütleri anlamaya yönelik sistem analizinin temel amacı nedir?
Örgütleri anlamaya yönelik sistem analizinin temel amacı, anlaşılmaya çalışılan konuya olabildiğince bütüncül yaklaşabilmektir. Sistem analizi hem uygulamacılara hem de araştırmacılara örgütlerin eylemlerini anlayabilmelerini
olanaklı kılan önemli bir kavramsal çerçeve sağlamakta ve bu şekilde neden bazı
örgütlerin diğerlerine göre daha yüksek düzeyde performans gösterdiklerinin anlaşılabilmesini kolaylaştırmaktadır (Tompkins, 2005, s. 183).
Açık sistem nedir?
Açık sistemler çevreleriyle etkileşim hâlindedirler. Çevreden faaliyetlerini sürdürebilmek için gerekli girdileri almakta ve çevreye çeşitli çıktılar sunmaktadırlar. Bir sosyal sistem olarak örgütler açık sistemlerdir.
Açık sistemlere ilişkin üç temel özellik nedir?
Açık sistemlere ilişkin üç temel özelliğin varlığından söz edilmektedir (Cole,
2004, ss. 74-75):
• Öncelikle açık sistemler çevrelerinden girdi veya enerji almaktadırlar.
• Aldıkları girdileri veya enerjiyi kendi bünyelerinde belli bir dönüşüm sürecinden geçirmektedirler.
• Bu dönüşüm süreci sonunda meydana gelen çıktıları tekrar çevreye sunmaktadırlar.
Katz ve Kahn’a göre örgütler beş farklı alt sistemden meydana gelen bir bütündür. Bu alt sistemler nelerdir?
Örgütleri sistem bakış açısıyla değerlendirebilmek için açık sistem ve alt sistem
kavramına ek olarak başka bazı kavramların da bilinmesi gerekmektedir. Bu kavramlar nelerdir?
Örgütsel sistemlerin sahip olduğu temel özellikler nelerdir?
• Açık birer sistem olarak örgütler çevreden girdi olarak bilgi, enerji ve diğer
kaynakları temin etmek zorundadırlar.
• Örgütler çevreden aldıkları girdileri kendi bünyelerinde yaptıkları işle ilgili
olarak bir dönüştürme sürecine tabi tutmaktadırlar.
• Dönüştürme süreci sonunda ortaya çıkan çıktılar çevreye sunulmaktadır. Bu çıktılar üretim süreci sonunda oraya çıkan bir ürün olabileceği gibi, bir kamu hizmeti de olabilir.
• Örgütsel sistemler geri bildirimli olarak çalışmaktadırlar. Geri bildirim, örgütler için oldukça önemli bir denetim mekanizmasıdır.
• Örgütler dış çevrede meydana gelen değişimlere karşı kendi bünyelerinde çeşitli değişimler yaratarak tepki göstermekte ve bu şekilde sürekli olarak dengeli bir konumda olmaya çaba göstermektedirler.
• Büyüklüğü ne olursa olsun tüm örgütsel sistemlerde entropi eğilimi vardır. Örgüt entropiye karşı negatif entropi geliştirerek varlığını sürdürmeye çalışmaktadır.
Sistem yaklaşımının getirdiği yenilikler nelerdir?
Sosyoteknik sistem görüşü nasıl geliştirilmiştir?
Sosyoteknik sistem görüşü Londra’da yer alan The Tavistock Institute of Human
Relations bünyesinde yürütülen araştırmalar neticesinde geliştirilmiştir. Tavistock
Grubu 50 yılı aşkın bir zamandır sosyal bilimler alanında araştırmalar yürütmektedir. Her ne kadar adında insan ilişkileri kavramı geçse de enstitü daha çok sistem yaklaşımına yaptığı katkılar nedeniyle bilinmektedir. Tavistock Grubu araştırmacılarından E. L. Trist ve K. Bamforth’un ortaya attıkları sosyoteknik sistem görüşü bu katkılar arasında en öne çıkanıdır (Cole, 2004, s.79).
Durumsallık yaklaşımını klasik yönetim teorilerinden farklılaştıran temel noktalar nelerdir?
Durumsallık yaklaşımını klasik yönetim teorilerinden farklılaştıran temel noktalar şöyledir (Koçel, 2010, ss. 272-273):
• Durumsallık yaklaşımının temel amacı evrensel ve gelecek odaklı çözümler üretmek değil, örgütün içinde bulunduğu koşullara ilişkin yapısal çözümler üretmektedir.
• Durumsallık yaklaşımına göre örgüt yapısı çeşitli içsel ve dışsal koşulların
bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
• Durumsallık yaklaşımında örgüt yapısı bağımlı değişken olarak ele alınmaktadır.
• Durumsallık yaklaşımı evrensel bir en iyi arayışı değil, koşullar bağlamındaki en iyinin arayışıdır.
• Durumsallık yaklaşımı örgütü açık bir sistem olarak ele almaktadır. Bir başka deyişle, örgütsel sistemlere ilişkin bir önceki bölümde yapılan bütün
açıklamalar, durumsallık yaklaşımında da geçerliliğini korumaktadır
Burns ve Stalker’ın araştırmalarında cevap aradıkları temel soru nedir?
Örgüt yapısı ve çevre ilişkisi bağlamında belki de en çok bilinen araştırma, Tom
Burns ve G. M. Stalker’ın 1950’li yıllarda İngiltere ve İskoçya’da elektronik sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 20 işletmede yürüttükleri araştırmadır. Burns ve Stalker’ın bu araştırmada cevap aradıkları temel soru, göreceli olarak durağan bir çevrede faaliyet göstermek üzere tasarlanmış örgütlerin pazar ve teknolojik değişimlere nasıl uyum sağladıklarıdır.
Mekanik ve Organik Örgüt Yapıları arasındaki farklar nelerdir?
Mekanik örgüt yapıları, çalışanların daha çok standartlaştırılmış davranışlarda
bulunması amacına yönelik olarak tasarlanmıştır. Her çalışan işin basit ve küçük bir parçası üzerinde uzmanlaşmıştır. Yöneticinin etkin bir şekilde denetleyebileceği ast sayısı azdır. Bir başka ifadeyle, denetim alanı dardır. Karar verme yetkisi örgütsel hiyerarşinin üstlerinde toplanmıştır. Örgütsel iletişim ast-üst ilişkisi çerçevesinde yürütülmektedir. Örgütsel kademe sayısı fazladır. Örgüt merkeziyetçi ve sivri bir yapıya sahiptir (Saruhan ve Yıldız, 2009, ss. 172-173).
Organik örgüt yapıları ise değişim hızının yüksek olduğu çevrelerde var olan
esneklik kabiliyeti nedeniyle rekabet üstünlüğü sağlayabilmektedir. Bu tür yapılarda uzmanlaşma, proje ekipleri veya takım düzeyindedir. İletişim daha çok yatay bir şekilde yürütülmektedir. Yöneticinin denetim alanı geniştir. Bireylerin yetki ve sorumlulukları daha fazladır. Örgüt merkezîleşmemiş, bir başka ifadeyle âdemi merkezi bir şekilde yapılandırılmıştır (Saruhan ve Yıldız, 2009, ss. 173-174).
Emery ve Trist’e göre örgütlerin faaliyet gösterdikleri çevreler nasıl sınıflandırılmaktadır?
Lawrence ve Lorsch örgütsel yapıya ilişkin iki farklı kavram üzerinde durmuşlardır. Bu kavramlar farklılaşma ve koordinasyondur.
Buna göre farklılaşma kavramı hangi değişkenler bağlamında ölçülmektedir?
Woodward’ın teknik karmaşıklık bağlamında ileri sürdüğü üç farklı üretim tipleri nelerdir?
Woodward teknik karmaşıklığı üretim sürecinin makineleşme oranı şeklinde tanımlamış ve teknik karmaşıklık bağlamında üç farklı üretim tipinin olacağını ileri sürmüştür. Bu tipler basitten karmaşığa doğru;
• Birim üretim,
• Kitle üretimi ve
• Süreç üretimi
Thompson teknolojiyi üçlü bir sınıflandırmaya tabi tutmuştur. Bu sınıflandırmalar nelerdir?
Tıpkı Woodward gibi Thompson’da teknolojiyi üçlü bir sınıflandırmaya tabi
tutmuştur. Ona göre teknoloji;
• Bağlı teknoloji,
• Çözümleyici teknoloji ve
• Yoğun teknoloji
şeklinde sınıflandırılabilir (Hatch ve Cunliffe, 2006, ss. 147-149)
Perrow’un çalışmasını Woodward ve Thompson’ın çalışmalarından farklılaştıran temel nokta nedir?
Perrow’un çalışmasını Woodward ve Thompson’ın teknoloji ve yapı arasında
ilişki kurdukları çalışmalardan farklılaştıran temel nokta Perrow’un analiz düzeyinin yapılan iş seviyesinde olmasıdır. Hatırlanacağı üzere Woodward ve Thompson analizlerini daha çok örgütsel düzeyde yürütmüşlerdir.
Stratejinin örgüt yapısını belirlediği fikri ilk olarak kim tarafından ortaya atılmıştır?
Stratejinin örgüt yapısını belirlediği fikri ilk olarak ABD’li örgüt tarihçisi Alfred D. Chandler tarafından ortaya atılmıştır. Chandler’a göre strateji yapıyı belirlemektedir.
Teknoloji ve çevre gibi örgüt yapısını belirlediği düşünülen koşulların yanı sıra hangi koşullardan bahsedilebilir?