İçerik
Tanıma ve tenfiz davalarında yurtdışına tebligat büyük bir sorun teşkil edebilmektedir. Tebligat , resmi bir işlem hakkında bilgilendirme niteliği taşıyan belgelerdir. Tebligatın muhataba resmi yolla ulaştırılması işlemine ise tebliğ işlemi denir.
Davanın davalı tarafa tebliği , zorunlu bir usuli işlemdir. Davanın muhataplarına tebligat işlemleri tamamlanmadan mahkemece davanın esasına girilemez ve tahkikat aşamasında geçilemez. Kanunda belirtilen usule uygun şekilde, davalı tarafa tebliğ yapılamaması durumunda, taraf teşkilinin sağlanamaması nedeni ile dava usulden reddedilir.
Davanın taraflarına ve ilgili kişilere tebligat, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılmalıdır. Bu hükümlere aykırı şekilde yapılacak bildirimler geçersiz sayılıp, muhatap aleyhine hukuki bir sonuç doğurmaz. Usulsüz tebligat ın mahkemece geçerli sayılması, yüksek mahkeme incelemelerinde mutlak bir bozma nedenidir.
Usule uygun tebliğin yapılamadığı durumlarda, ancak muhatabın işlemden haberdar olması ile tebliğ işlemi yapılmış kabul edilebilir. Davadan haberdar olma ise muhatabın dava dosyasında yapacağı ilk resmi işlemle tespit edilebilir ve bu işlem tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Örneğin kendisine tebligat ulaşmamış olan davalının, davadan haricen haberdar olup, dosyaya cevap dilekçesi sunması durumunda, bu dilekçe tarihi, davalıya tebliğ tarihi olarak kabul edilecektir.
Kural olarak tebliğ, muhatabın bilinen adresinde ve bizzat kendisine yapılır. Ancak muhatabın bilinen adresinde çeşitli nedenlerle bulunmaması, taşınmış olması veya adresinin tespit edilememesi durumlarında taraf teşkilinin ne şekilde sağlanacağı da yine Tebligat Kanununda düzenlenmiştir.
Günümüzde uluslararası boyuttaki uyuşmazlıkların artması sonucunda yurtdışında yaşayan yabancı veya Türk vatandaşına tebliğ usulü hakkında da düzenlemeler yapılması zorunlu olmuştur. Türkiye’de açılan davalar bakımından, yurtdışında yaşayan yabancı ve Türk uyruklu kişilere tebligatın ne şekilde yapılacağı yine Tebligat Kanunu ile düzenlenmiştir.
Ayrıca Türkiye’nin de taraf olduğu adli yardımlaşma konulu birçok uluslararası sözleşme bulunmaktadır. Bununla birlikte ülkeler arasında, tebligat kurallarını düzenleyen ikili sözleşmeler de mevcuttur. Bu sözleşmelerin birçoğunda, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına doğrudan tebligat ve ikametin bulunduğu ülke kanunlarına aykırı olmamak koşulu ile Türkiye tebliğ usulünün uygulanabileceği öngörülmüştür. Yurtdışı bağlantılı davalarda, kanunla ile birlikte bu sözleşme hükümleri de uygulanır.
Yurtdışında ikamet eden muhataba tebligat gönderim usulü, Tebligat Kanunu 25. Maddede, kişinin yabancı uyruklu veya Türk vatandaşı olmasına göre farklı biçimlerde düzenlenmiştir.
Teb. K m.25’e göre, yabancı ülkeye tebligat işlemi, diplomatik yollarla yapılır. Bu durumda Yönetmelik 39, 40, 41, 43 ve 47. Maddede belirlenen usullere uyulması gerekir.
Tebliğ evrakı ve tebliğ mazbatalı kapalı zarfın öncelikle muhatabın bulunduğu ülke diline çevrilmesi gerekir.
Tebligatın gönderileceği ülke ile Türkiye arasındaki çok taraflı veya ikili bir sözleşme olabilir. Bu sözleşmeler veya o ülke kanunlarında bir farklı bir usul belirlenmemişse; tercüme edilen evrak, Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile o ülkedeki Türkiye temsilciliğine gönderilir. Temsilcilik, o ülkenin yetkili makamından kendi kanunları veya sözleşmeler uyarınca muhataba tebliğin yapılmasını talep eder.
Evrakın tebliğ edilip edilemediğine dair yazılı bilgi de yine aynı yoldan tebliğ isteyen makama (mahkemeye) bildirilir.
Yurtdışında bulunan Türk vatandaşlarına da bu maddede öngörülen usule göre tebliğ işleminin yapılması istenebilir. Ancak Türk vatandaşları için aynı kanunda özel bir düzenleme de yapılmıştır.
Tebligat Kanunu 25/a maddesi ile yurtdışında bulunan Türk vatandaşlarına tebliğ , daha hızlı ve ekonomik olacak şekilde ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, tebliğ evrakı ve mazbatasının tercümesi gerekmez.
Mahkemece Türkçe evrak doğrudan muhatabın bulunduğu ülkedeki konsolosluk veya büyükelçiliğe gönderilir. Adalet ve Dışişleri Bakanlıkları aracılığına gerek bulunmaz. Muhataba bildirimi de, temsilcilik veya bunların görevlendireceği bir memur yapar.
Tebligat Kanunu 25/a-4. Maddesine göre;
“Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir.
Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılır. Muhatap Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna başvurduğu takdirde tebliğ evrakını almaktan kaçınırsa bu hususta düzenlenecek tutanak tarihinde tebliğ yapılmış sayılır. “
Tebligatın gönderildiği (Türk vatadaşının yerleşik olduğu) ülke ile Türkiye arasında adli yardımlaşma konulu ikili bir sözleşmenin bulunması halinde, bu sözleşme hükümleri de önem taşır. Sözleşme ile taraf devletler, karşılıklı olarak kendi vatandaşlarına, kendi tebligat usullerini uygulama konusunda anlaşmış olabilirler.
Teb. K m. 28’e göre;
“Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır.
…Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icap ettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malum adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar.”
Yurtdışında yaşayan ve diğer yollarla tebligat yapılamayan kimseler için de ilanen tebligat mümkündür. Bu durumda Türkiye’de yaşayan kişiler için geçerli olan ilanen tebligat usulü uygulanır ve tebliğ olunacak evrak ayrıca muhatabın yurtdışı adresine iadeli taahhütlü mektupla gönderilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar yurtdışında yaşayan muhatabın bizzat kendisine yapılacak tebligatlar için geçerlidir. Muhatap, ilgili davada avukat ile temsil ediliyorsa, avukatına yapılan tebligatlar kendisine yapılmış sayılır.
Bu nedenle uluslararası boşanma , tanıma tenfiz veya muhatabın yurtdışında bulunduğu diğer özel hukuk davalarında avukatının bulunması, hem maliyeti azaltıcı hem de süreci hızlandıran bir durumdur.
Uluslararası tebligat , Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır. Bununla birlikte tebligat yapılacak adresin bulunduğu ülke ile Türkiye arasında bu konuda yapılmış ikili sözleşme varsa, bu sözleşme hükümleri de uygulama alanı bulur. Uluslararası tebligat usulü, muhatabın yabancı uyruklu veya Türk vatandaşı olmasına göre farklılık gösterir.
Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşına tebligat, doğrudan konsolosluk veya büyükelçilik aracılığı ile yapılır. Tebliğ edilecek mahkeme evrakı çeviri yapılmaksızın, muhatabın bulunduğu ülkedeki Türkiye temsilciliğine gönderilir. Temsilcilik, bu kişinin adresine ulaşarak evrakı tebliğ etmek üzere muhatabı davet eder. Muhatabın evrakı teslim aldığı gün tebliğ gerçekleşir.
Yabancı uyruklu kişiye tebligat diplomatik yollarla yapılır. Öncelikle mahkeme tebliğ evrakı muhatabın diline tercüme edilir ve Dış İşleri Bakanlığı ilgili birimine gönderilir. Yurtdışı tebligat harcı dışında, tebliğ yapılacak ülkenin tebligat masrafı uygulaması bulunuyorsa bu masraf da evraka eklenir. Evrak bu halde bakanlık tarafından muhatap ülkenin yetkili makamlarına gönderilir. Tebligat akıbeti aynı yolla bakanlığa ve buradan da mahkemeye bildirilir.
Yurtdışına tebligat , muhatabın Türk veya yabancı uyruklu olmasına ve tebligatın yapılacağı ülkenin uygulamasına göre değişiklik gösterir. Türk vatandaşına tebligat işlemleri ortalama bir – üç ay arasında gerçekleşirken, yabancı uyrukluya tebligat dört – altı ay arasında sürebilmektedir. Muhatabın bilinen adresinde bulunmaması halinde ise bu süreler çok daha fazla uzamakta ve bazen davalar bu nedenle sürüncemede kalabilmektedir.
Eşlerden birisinin yurtdışında bulunduğu boşanma davasında tebligat şarttır. Aksi halde davanın esası hakkında incelemeye girişilmez. Boşanma dilekçesi ve mahkeme evrakının tebliğinden sonra boşanmaya karar verilmesi halinde, boşanma kararının kesinleşmesi için de gerekçeli kararın ayrıca tebliğ edilmesi gerekir.
Yabancı ülke mahkeme kararlarının tanıma ve tenfiz i hakkında bilgi için Tanıma ve Tenfiz Davaları başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Uluslararası hukuk , yurtdışında boşanma hakkındaki sorular ve Türkiye’de tanıma tenfiz avukatı na sıkça sorulan sorular için Tanıma ve Tenfiz Hakkında Sorulan Sorular başlıklı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Uluslararası velayet, çocuk kaçırma , Lahey Sözleşmesi uyarınca çocuk iadesi ve iadenin reddi gibi uluslararası hukuk davalarında avukat desteği için Arslanbuğa Mersin Hukuk Ofisi ‘ne ulaşabilirsiniz.
Uluslararası hukuk, aile hukuku , sağlık hukuku, bilişim, internet ve sosyal medya hukuku, miras hukuku, tazminat hukuku, gayrimenkul hukuku, iş hukuku, ceza hukuku ile tüm avukatlık ve arabuluculuk çalışma alanlarımıza buradan ulaşabilirsiniz: