Dünya’da gün geçtikçe sanayi ile iç içe olmaya devam eden, gelişen ve sürekli yenilenen teknolojinin prefabrik sektörüne de olan olumlu ve verimli katkılarını görmezden gelmek mümkün değildir. Hız faktörünün de günümüzde hemen hemen her sektörde ön plana çıkması prefabrik yapıların tercih edilebilirliğini arttırmaktadır.
Global ve yerel pazarlarda kendini prefabrik çelik yapılar konusunda uzun yıllardan beri kanıtlamış bir firma olarak Dorçe, Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun en büyük üreticisi olarak anılıyor.
Dünyanın bir çok ülkesi, Türkiye de buna dahil olmak üzere, sismik aktivitelere maruz kalıyor. Binalar, depremden dolayı ortaya çıkan hasarlara dayanacak şekilde tasarlanmadıkça, özellikle betonarme binalarda önemli yapısal hasarlar veya tamamen çökmeler meydana gelebilmektedir.
Betonun ağır ve gevrek bir malzeme olması ve ani gerilmelerde çatlama ve kırılma tepkisi göstermesi bu durumun en büyük sebeplerinden birisidir. Bu bağlamda, çelik binaların hafif olması, ani gerilmelerde enerjiyi emebilmesi ve sünekliliği, hafif çelik sistemlerinin depreme dayanıklı binalarda ana yapısal malzeme olarak kullanılmasında önem kazanmıştır ve kullanıcılara büyük avantajlar sağlamaktadır.
Deneyimlerden yola çıkarak, bölge şartlarına uygun şekilde tasarlanmış prefabrik çelik yapıların depremlere maruz kaldıklarında betonarme yapılara göre daha iyi performans gösterdiği tecrübe edilmiştir. Önemli yapısal hasarlar, yıkılmalar ve bununla birlikte zayiat ve can kaybı, depremlere ve doğal afetlere uygun olarak tasarlanmayan daha eski yığma ve betonarme binalarda sıkça gözlemlenen bir durum olmuştur.
Son yıllarda bir başka ‘’top of agenda’’ olarak isimlendirebileceğimiz mülteci krizi sadece Türkiye’de değil tüm Dünya’da siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda ciddi yankı uyandırmıştır. Özellikle mülteci akımlarının Türkiye gibi komşu ülkelere hızla sıçraması ve bu bağlamda acil yerleşim konutlarına ihtiyaç duyulması, hızlı, ekonomik ve pratik olarak tanımlanan prefabrik çelik sistemli yapıların önemini yeniden elzem kılmıştır.
Çelik karkaslı binaların acil yerleşim ve deprem konutları olarak kullanılmasının avantajları:
Kurulumun sahada yapılması talep edildiği durumlarda, konteyner veya binalar demonte olarak paketlenir, sevk edilir ve sahada montajı yapılır.
Geçtiğimiz yıllarda, Van’da yaşanan büyük depremde Dorçe Prefabrik Yapı ve İnşaat A.Ş., deprem bölgesi için toplamda 3,150 adet acil yaşam ünitesini 1 ay gibi kısa bir sürede tamamlayarak 18,000 kişiye yaşam alanı imkanı sağlamıştır. Ayrıca 2016 Çanakkale depreminde de 1 günde 100 adet acil yerleşim konteynerleri ile yaklaşık 700 kişiye kapalı ve sıcak bir yaşam alanı sağlamıştır.
Dorçe’nin yüksek üretim kapasitesi, tasarım ve arge merkezi ile geliştirdiği sistemler; Birleşmiş Milletler, NATO, Afet ve Acil Durum Bakanlıkları gibi resmi ve özel sektör kuruluşlarının projelerinde kullanılmıştır ve kullanılmaya devam etmektedir.
Askeri kamplar, savaş ve afet bölgeleri için acil yerleşim üniteleri ile son yıllarda sadece Türkiye’yi değil, tüm Dünya’yı saran mülteci krizi kapsamında sınır mülteci kampları için pek çok farklı çelik bina sistemleri geliştiren Dorçe, ayrıca ofis ve yönetim binaları, okullar, hastaneler ve GSM kabinleri, araç muayene istasyonları gibi özel projeleri en zorlu çoğrafyalarda tamamlamayı başarmıştır.
Bu örnekler ve daha ile fazlası Dorçe A.Ş., şuana kadar 52 ülkede 6 kıtada hem çok zor iklim şartlarında hem de siyasi istikrarsızlık, iç savaş vb. insani koşullar altında iş yapabilme yeteneklerini sergilemiş ve günümüzde Afrika, Orta Doğu, Orta Asya, Avrupa ve yerel pazarda sergilemeye devam etmektedir.