Avukata [av.tr] ‘den başka sitede hukuki yazı yazmak yasak

avtr Lütfen Dikkat : Reklam Yasağı Yönetmeliğinin yazımıza konu olan bazı hükümleri değişmiştir. Değişiklikler için Tıklayınız .

Düşüncelerini, makalelerini, bilimsel çalışmalarını internet ortamında yayınlamak isteyen her avukatın kafasına şu takılır: acaba reklam yasağına aykırı olur mu? Reklam yasağı o kadar ayrıntılı düzenlemeler içeriyor ki, yönetmeliği yazanlar ne yazacaklarını düşünmekten gece gündüz uyumamış olmalılar. Bir avukatın canını mı sıkmak istiyorsunuz? Önce sitesi var mı diye bakın. Orada mutlaka bir yanlışlık bulursunuz. Ya web dizaynerinden kaynaklanıyordur. Ya da çoğu avukat gibi o avukat da, uzun yönetmeliği baştan sona okuma fırsatı bulamamıştır. Şahsen avukatların “avukat” sıfatlarını kullanmadan hukuk sitesi açabileceklerini düşünüyorum. Ama bunun aksini düşünen avukat sayısı hiç de az değil. Ayrıca yazılan her yazının da sadece reklam yasağına karşı gelmek için yazıldığını düşünmek, iyi niyetli olmayacaktır. Hukuk dergilerinin okunurluğu ve ulaşılabilirliği de düşünüldüğünde, internet kaynakları daha da çok önem kazanıyor. Hukukun gelişimi yeni fikirlere açık olmaya bağlı olduğuna göre, avukatların çalışmalarını her ortamda olduğu gibi internet siteleri yoluyla da duyurabilmesinin önü açılmalıdır. Yasak korkusuyla yayınlanmayan makalelerin hukuk hayatımıza ne gibi bir faydası olacaktır?

Amacını avukatların “iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesi” olarak açıklayan yönetmelik, bu amacını aşan kapsam ve ayrıntıda düzenlemeler getirmiştir. Her ne kadar Yönetmeliğin 9. maddesi avukatların, internet dâhil, teknolojinin ve bilimin olanak tanıdığı her tür ortamda avukatlık mesleğinin onur ve kurallarına, avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen “Avukatlık Meslek Kuralları”na aykırı olmayacak şekilde kendisini ifade etme hakkına sahiptir” hükmünü barındırsa da bu hüküm getirilen kısıtlamalar nedeniyle “yasak savmaktan” ileri gidememiştir. “Kendini ifade etme hürriyetine sahiptir” ifadesi, avukatın ilerleyen maddelerde kuşa çevrilen ifade hürriyetini düzenlemektedir.

Yönetmelikteki avukatlar “mesleki makalelerini ve bilimsel çalışmalarını yayınlamak amacıyla yalnızca [av.tr] uzantılı internet sitesi açabilir” hükmü aslında avukatın kendilerine ait ve makalelerini yayınladıkları site dışında, avukatların bir araya gelerek açacakları ve çalışmalarını yayınlayacakları “hukuk sitelerinin” de önünü kapatmaktadır. Bu durumda makalesini kendi [av.tr] sitesinde değil de internette sayısı diğer ülkelerle karşılaştırıldığında utandıracak derecede az olan hukuk sitesinde yayınlayan avukat, yasağı ihlal etmiş mi olacaktır? Maalesef öyle görünüyor.

Bahsettiğim engeller, avukatlar tarafından çalışma ve makale yapılması konusundaki motivasyonu da oldukça kötü etkileyecek bir etkendir. Böyle bir ortamda hukuk camiası, genellikle akademik kariyer yapan hukukçular tarafından yazılan, gereksiz ayrıntılar ve atıflar içeren, soğuk ve okuması zor, uygulamadan çok uzak, ütopik ve hatta yazılmak için yazılmış çalışmalara mahkum olacaktır. En değerli makaleleri yazabilecek uygulayıcı avukatlar ise yasak nedeniyle bunu aklına getiremeyecektir.

“Herkes [av.tr] sitesinde çalışmasını yayınlayabilir neden tartışıyorsunuz ki” diyen yasak taraftarlarına da şunu hatırlatmak gerekir: Her avukat yazı yayınlamak için [av.tr] alan adı mı almak zorundadır? Alan adı ve hosting ve dizayn maliyetine katlanabilen avukatlar çoğunluğun içinde ne kadarlık bir yüzdeyi teşkil eder? Kaldı ki buna girişen meslektaşlarımız her yeni yazı ve çalışmasını eklemek ve düzetmek için neden teknik desteğe ihtiyaç duysunlar? Piyasadaki dizayn ve hosting şirketlerinin avukatlar için hazırladıkları hangi şablon avukatın kendi yönetiminde makale yayınlamasına elverişlidir? Mümkün olan en az disk alanı ve internet trafiği ile en çok parayı kazanmaya çalışan bu şirketler, avukatların bu yöndeki isteklerini karşılamaya gönüllü olacaklar mıdır? Bu sorunlardaki belirsizlikler görünürde her avukata tannan “av.tr özgürlüğünün” aslında avukatların çalışma yapmasını ve kendisini ifade etmesini engelleyen bir hal aldığını gösteriyor.

Yönetmelikteki arama motorlarına kayıtta kullanılabilecek keyword lere ilişkin düzenleme de geçerliliğini yitirmiştir. Çünkü artık hiçbir arama motoru keywordleri dikkate almamaktadır.

Aslında avukatların neredeyse %90 ı [av.tr] uzantılı mail adresi kullanmayarak reklam yasağını ihlal ediyor. Belki de avukatların internet sitelerindeki yeknesaklığı sağlamak için düşünülen [av.tr] siteleri konusundaki düzenleme, e-posta hesapları için de zorunlu tutularak kapsam gereğinden geniş tutulmuştur. Gmail, hotmail gibi ücretsiz ve geniş olanaklar tanıyan e-posta hizmetleri varken, neden alan adı tescili ve mail server hesabı açmayı gerektiren, web mail ve pop desteği, barındırma alanı tatmin edici olmayan ve söylemesi yazması da bir o kadar zor olan [av.tr] maili kullanmak zorunda kalalım…?

Şahsen avukatların hangi alanlarla uğraştıklarını ifade edebilmeleri gerektiğine inanıyorum. Ancak yönetmelikte yasak olduğu düzenlenmesine rağmen, [av.tr] sitelerde “hukukun bütün dallarının” uğraş alanı olarak listelendiğiyle karşılaştığımda, bu yönde yapılacak olan iyileştirmenin kötüye kullanıma açık olduğu, yanıltıcı olabileceği sonucuna varıyorum.