Rahmi Mert Özcan ‘Bir Dünya Müzik’ dergisindeki Ağustos ayı yazısında radyo programlarında kullanılan tanıtımlara dair önemli noktaları açıkladı!
Hayatımızda sevip özenerek yaptığımız pek çok şey var. Yemek yapmak, giyinip kuşanmak, spor yapmak gibi akla gelebilecek pek çok aktivite. Hepsi de ciddi bir disiplin ve tam konsantrasyonla yapıldığında devamlılık sağlayacak şeyler. Baştan aşağıya tam bir uyumluluk… İşte o zaman yapılan spor da, yemek de, kendimize özenimiz de bambaşka oluyor.
İşte bir radyo programından söz ettiğimizde, o programın iyi olmasını sağlayan şey de, detayların baştan sonra bir uyum içinde olmasıdır. Programın tarzı ve yapısı ne olursa olsun açılış sinyalinden kapanış sinyaline kadar program süresince her saniye birbirine bağlı…
Program açılış müziğini ifade eden program sinyalleri, sunucunun sunumu anında ona eşlik eden fon müzikleri ve yayını devamlı olarak interaktif kılan tanıtım müzikleridir…
Program sinyali, programın adının söylendiği, konusuna uygun, akılda kalıcı, etkileyici bir müzik parçasıyla oluşturduğumuz müzikli anonstur. Bu anons, programın yalnızca adından da oluşabilir, yapımcının ya da sponsor şirketin adını da içerebilir. Önemli olan sinyal için seçilen müziğin akılda kalıcı ve program içeriğine uygun olmasıdır. Tüm bunlardan yola çıkarak Program sinyalleri yayının tamamını ifade eden ve o programın içeriğini bize ilk kez anlatmaya çalışan müziklerdir diyebiliriz. Yapacağınız yayının niteliğine göre oluşturulan sinyaller hem programın karakteri hakkında bize ipuçları verir hem de program adını ilk kez bu sinyali dinlediğimizde duyarız. Kısa ve öz bir şekilde hazırlanması gereken sinyaller, dinleyiciyi yayına hazırlayan ve belki de tesadüfi bir şekilde o anda yayına denk gelen pek çok dinleyiciyi de kanalda tutmayı sağlayan etkili bölümlerdir. Buradan yola çıkarak bir program sinyalinin özellikleri nelerdir, ona bakalım:
Tüm bu özelliklerle birlikte ayrıca program isminin söylendiği sinyaller dışındaki örneklerden de söz edebiliriz. “X Programı başlıyor” ya da “X Programı sona erdi” gibi… Ayrıca bazı programlarda ise program adından önce veya sonra, yayın içeriğine yönelik etkileyici kısa cümleler kullanılan sinyallerle de sık sık karşılaşıyoruz.
Sinyalimiz ile programı açtıktan sonra genel yayın içeriğine uygun ve o günkü programın akışı doğrultusunda sunumu güçlendirmek ve yayın enerjisini belirlemek adına sunucuya eşlik edecek ve müziğin, sözün üstüne binmeyeceği bir volümle fon müziği kullanılmalıdır. Seçilen fon müziğinin ritmi, sunucunun anlatımı ile aynı tempoda olmalı ve yayın estetiğini bozmamalıdır. Programın genel ritmine uymayan tarz ve ritimde kullanılan müzikler hem sunucunun anlatımını zorlaştıracak hem de radyo dinleyicisinin konsantrasyonunu bozacaktır. Her programda fon müziği kullanılacak diye de bir yaklaşım yoktur. Mesela bazı söz programlarında hiç fon müziği kullanılmaz. Örneğin bir haber programında… Ya da kültür, sanat, edebiyat içerikli programlarda telefon bağlantısı ya da canlı yayında ikili sohbet sırasında fon müziği rahatsız edici, dikkat dağıtıcı olabilir.
Metin ağırlıklı programlarda ise tam tersine, metinle uyumlu bir fon müziği anlatımı güçlendirir, dinleyiciyi rahatlatır. Belgesel ve drama programlarında fon müzikleri başlı başına önemli bir unsurdur.
Program içinden alınan bölümlerin kullanıldığı tanıtım cıngıllarından önce gelin önce biraz genel tanıtım cıngıllarından söz edelim. Genel tanıtım cıngılları; kanal tanıtımı, program tanıtımı, yeni başlayan veya başlayacak bir program tanıtımı, önemli bir günde yayımlanacak özel program tanıtımları, önemli bir konuğu duyurmak için hazırlanan tanıtım cıngılları şeklinde çeşitlendirilebilir. Genel tanıtım cıngılları yalnızca program içinde değil, program aralarında, haber öncesi ve sonrası boşluklarda da verilebilir. Bu yüzden farklı sürelerde hazırlanmalıdır ki canlı yayınlarda uygun boşluklar uygun cıngıllarla doldurulabilsin. Söz gelimi 30 saniyelik, 1 dakikalık, 2 dakikalık tanıtımlar gibi…
Diğer önemli bir detay da tanıtım müzikleridir. Söz gelimi programın içinden alınan belli bölümleri yayın içinde dinleyiciye sunmak, programın tüm yayınlanmış veya yayınlanacak bölümleri hakkında bilgi verir. Bu anlamda tanıtımlarda da sunumlu bölümlerin altında kullanılacak müzik seçimleri, yayını dinleyiciye doğru anlatmak adına önemlidir. Yayının süresine göre çeşitli program tanıtımları belirli aralıklarla sunulabilir.
Sinyal, fon müziği ve tanıtım cıngıllarında kullanılacak müziklerle ilgili “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan da söz etmezsek olmaz! Bu kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir. Özetle bu kanun, bilgisayar programları dahil müzik, bilim, edebiyat, güzel sanatlar ve sinema eserlerinden doğan hakları tanımlar ve güvence altına alır. Buradan yola çıkarak istediğimiz her müziği kullanamayacağımızı bilmemiz gerekir. Görsel ve işitsel yapımlarda yapımcıların müzik gereksinimlerini karşılamaları için önlerinde 5 seçenek vardır:
1- Bilinen uluslararası ya da yerel ticari eserleri kullanmak…
Bilinen ticari eserlerde kullanma izni ve lisans başvurusunun müziklerin kullanılmak istendiği zamandan çok önce yapılması gerekmektedir. Genel olarak bu tür eserlerde bestecilerin onayı gerekmektedir.
2- Müzik Bankasından eser kullanmak…
Yayımcılığın bir kolu olan Müzik Bankalarından müzik kullanmak hızlı ve pratik bir çözümdür. Sözleşme yapıldığı an müzikler başvuru yapanın kullanıma açılır. Müzik Bankası (Yayım Şirketi) Besteci ve Söz Yazarlarından aldığı özel yetki ile izin ve lisanslama yapabilir. Her ülkede bu tür müziklerin kullanım bedelleri bellidir. Müzik Bankalarının bir avantajı da verilen mekanik lisansın Yayım (besteci) haklarının yanı sıra aynı zamanda Yapım (yorumcu) haklarını da kapsamasıdır. Bir lisans ile tüm haklar temizlenmiş olur.
3- Özgün müzik ısmarlamak…
Özgün Müzikler Bestecilere özel olarak ısmarlanır. Maliyet, istenen müzik eserinin niteliğine göre belirlenir.
4-Anonim ve/veya koruma dışı müzik eserleri…
Anonim eserler bestecileri veya söz yazarları bilinmeyen eserlerdir.
Koruma dışı eserler ise bestecisinin bilindiği fakat bestecinin ölümünün üzerinden 70 yıl geçtiği için Türkiye’de ve Uluslararası yasalara göre telif hakkını kaybetmiş eserlerdir.
5- Müzik kullanmamak 🙂
Tüm bu başlıklar için en önemli şey, gerekli teknik ve teknolojik donanıma sahip olmak ve müzik repertuvarlarından doğru ses – müzik eşleştirmeleri ile yaratıcılığınızı konuşturmaktır.
Bu detaylar her zaman fark yaratır…
Rahmi Mert Özcan – Bir Dünya Müzik 2021 Ağustos Sayısı Yazısı