Boşanma Davası Sadakat Yükümlülüğü Gaziantep Avukat Gaziantep Avukat Ali Tümbaş

Kural olarak bir davada davanın açıldığı tarihten sonra meydana gelen olaylar tartışılamaz ve hükme esas alınamaz.

Bununla birlikte Yargıtay, boşanma davalarında eşlerin birbirine karşı olan sadakat yükümlülükleri açısından bu ilkenin tersi bir görüşü benimsemiştir. Buna göre yüksek mahkeme TMK Md.185/3 de yer alan eşlerin sadakat yükümlülüğünün evlilik birliği süresince devam edeceği hükmünden hareketle her ne kadar boşanma davası açılmışsa da evlilik birliğinin halen devam ettiği olgusundan hareketle, davadan sonra meydana gelse bile eşlerin başkaları ile olan cinsel ilişkilerini sadakat yükümlülüğüne aykırı bulmakta ve kusurlu eylem olarak kabul etmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun konu ile ilgili 22.12.2010 tarihli yeni bir kararının tam metni aşağıda sunulmaktadır.Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 16.06.2010 tarihli bir kararında da “ 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ’nun 185. maddesinin 3. fıkrası uyarınca eşlerin birbirine karşı sadakat yükümlülüğünün ihlali olgusunun, ancak boşanma davasından önce gerçekleşmesi halinde ve buna davada dayanılması durumunda hükme esas teşkil edebileceği” ne hükmetmiştir. Kurul bu kararında, dava tarihinden sonra sadakat yükümlülüğünün ihlali halinde, bu yeni olgunun, ancak yeni bir davanın konusunu teşkil edebileceği görüşünü benimsemiştir.

gaziantep boşanma avukatı anlaşmalı ve çekişmeli

BOŞANMA DAVASI AÇILDIKTAN SONRA SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ DEVAM EDER Mİ?

Eşler birbirine sadık kalmak zorundadırlar (TMK.md. 185/3). Bir boşanma davası açıldıktan sonra sadakat yükümlülüğü elbette ortadan kalkmaz. Bunun aksi de düşünülemez. Boşanma davası açıldıktan sonra sadakat yükümlülüğü kalktığına ilişkin herhangi bir emsal karar yoktur. Dava tarihinden sonra gerçekleşen sonraki sadakate aykırı davranışlar sadece mevcut davada ileri sürülemez. Ancak bu yönde davranışlar her daim yeni bir dava ile ileri sürülebilmektedir.

Boşanma davalarında uygulanacak yargılama usulü emredici niteliktedir. Bu bağlamda eşlerin sadakat yükümlülüğünün evlilik süresince geçerli olmasına ilişkin kural önem arz etmektedir. Kanun, taraflara ön incelemeden önce dayanılmayan vakıalara dayanma ve bunlarla ilgili delil sunma hakkını vermez.

Boşanma davasına bakan mahkeme, yargılamayı Türk Medeni Kanununun 184 ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. 119. 129. 137. 140/3 ve 187. hükümlerinde yer alan emredici düzenlemeye göre yürütür. Ön inceleme sonuç tutanağı, taraflar arasındaki çekişmeli vakıaları göstermekte ve yargılamanın esasını belirlemektedir.

Ön inceleme sonuç tutanağı boşanma davasının yol haritasıdır. Başka yoldan gidilmesi ancak karşı tarafın açık muvafakati ile mümkündür. (HMK.md.141/1). Ön inceleme aşaması tamamlanana kadar usulüne uygun şekilde ileri sürülmemiş olan vakıalar mahkemece kendiliğinden incelenemez. Hakim ileri sürülmeyen hususları taraflara hatırlatamaz. (HMK.md.25/1).

O halde, boşanma davasının sınırını ön inceleme aşaması tamamlanana kadar bildirilmiş olan vakıalar çizmektedir. Buna göre mahkemece sadece bu vakıalar hakkında inceleme ve değerlendirme yapılabilmektedir.

Aksinin kabulü davacının dayandığı olguların dolayısıyla elde etmek istediği nihai talebin dışına çıkılması sonucunu doğuracaktır. Aynı zamanda her aşamada yeni iddiaların ileri sürülmesi de sorun yaratacaktır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ’nun 184. maddesinin başlığı boşanmada yargılama usulüdür. Anılan maddenin ilk fıkrasında “Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu düzenlemede maddede sayılan istisnalar dışında, boşanma davalarının “genel yargılama usulüne” tabi olduğu belirtilmiştir.

tek celsede boşanma gaziantep boşanma avukatı

Boşanmada genel yargılama usulünün uygulanmasına ayrık olan kurallar ve uygulanması özel usuller, Türk Medeni Kanununun 184. maddesinde sınırlı olarak belirtilmiş olmasına karşın; bu sınırlamalar ve istisnalar içinde, tarafların usulüne uygun şekilde dayanmadığı vakıaların ve özellikle tahkikat aşamasında meydana gelen boşanma sebebi oluşturan cinsel sadakatsizlik dahil her türlü vakıanın değerlendirmede esas alınacağına dair özel bir düzenlemeye, bir başka deyişle istisnaya yer verilmemiştir.

Ön inceleme aşaması tamamlanana kadar usulüne uygun şekilde (HMK. md. 141) dayanılmayan bir vakıanın, tahkikat aşamasında gerçekleştiğinden bahisle davalıya kusur olarak yüklenmesine, açıklanan “emredici usul kuralları” sebebiyle imkan bulunmamaktadır. Ancak bu hususlarla ilgili yeni dava açılması her daim mümkündür.

T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/20330 E., 2015/9692 K., T. 11.5.2015 kararı ile İçtihat Değişikliğine gitti.

Yargıtay, eşlerin boşanma davası açtıktan sonra da “sadakat” başta olmak üzere evlilik birliğinin devamıyla ilgili yükümlülüklerinin devam ettiğine ilişkin önceki içtihatlarını değiştirdi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin ilke kararlarında “dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı” belirtildi.

Böylece özellikle uzun yıllar süren boşanma davaları süresince tarafları bağlayan sadakat yükümlülüğü de ortadan kalktı. Yeni içtihada göre, boşanma davası açıldıktan sonra tarafların başka kişilerle ilişki kurmaları nedeniyle tazminat, nafaka ve velayet konularında aleyhte karar verilmeyecek.
Kesinleşene kadar

Yargıtay, uzun yıllardır, boşanma davaları açıldıktan sonra da tarafların evlilikten kaynaklanan yükümlülüklerinin devam ettiğine hükmediyordu. Buna göre, boşanma davasına ilişkin karar kesinleşmeden önce tarafların sadakat yükümlülüğü de devam ediyordu. Ayrıca boşanma davası sürerken tarafların her türlü davranışları da kusur durumlarının belirlenmesinde etkili oluyordu. Bir davanın kesinleşmesi için yerel mahkemenin boşanma kararı vermesi de yetmiyor, kararın Yargıtay’ca onanması gerekiyor.

Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bu içtihadı değiştirdi. Dairenin ilke kararlarında “dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların dikkate alınamayacağı” belirtildi. Daire bir kararında boşanma davasının davalısı olan kadının eşinin boşanma davası sürerken, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkin “dava tarihinden sonra gerçekleşen olayın kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağının tabii olduğuna” işaret ederek temyiz itirazlarını reddetti.

Kilit, dava tarihi
Kararlar genellikle oybirliği ile alınırken bir davada Başkan Vekili Mahmut Kamacı “evlilik sona erinceye kadar eşlerin sadakat yükümlülüklerinin devam ettiğini” savundu. Ancak diğer 4 üyenin oyuyla çıkan kararda “dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların eldeki dosyada dikkate alınmayacağı” belirtildi.

Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın

5/5 - (1 vote)