İçindekiler
Suç: Tipik, hukuka aykırı kusurlu harekettir.
Resmî belge ceza hukuku bağlamında: yazılı, hazırlayanı belli ve içeriği itibari ile hukuki sonuç doğurmaya elverişli, hukuken korunmaya değer sahih belgedir. Bu bakımdan belge niteliğine haiz olmayan bir irade beyanı bu suça vücut vermeyecektir.
Resmî belgede sahtecilik suçu resmî belgenin başkalarını aldatacak şekilde düzenlenmesi, hali hazırda var olan resmî belgenin değiştirilerek sahte belge elde edilmesi veya sahte olarak düzenlenen belgenin kullanılmasıyla gerçekleşir.
Suç kapsamında tanımda yer alan ‘’başkalarını aldatacak’’ nitelik taşımasının en önemli koşulu aldatmanın objektif anlamda olması yani herkes tarafından ilk bakışta anlaşılamayacak şekilde belgenin hileli olarak düzenlenmesidir. Bu bakımdan mevcut resmi belgenin sahteliği ancak özel inceleme yapılarak anlaşılması gerekir. Muhatabın dikkatsiz ve özensizliği nedeni ile resmî belgenin sahteliğini fark etmemesi aldatmanın varlığına işaret etmeyecektir.
Suçun tamamlanması için yalnızca hazırlamanın yeterli olduğu bilinmekle beraber öğretide aldatıcı niteliğe haiz olarak düzenlenmiş olan sahte resmî belgenin zarar verme olasılığının bulunması gerektiği lakin fiilen mevcut bir zararın var olup olmadığına bakılmaksızın belge üzerinde gerçekleştirilen muhatabı kandırmaya elverişli hilenin varlığı yeterli görülmektedir. Şayet resmî belgedeki sahtecilik muhatabı aldatma için yeterli değilse, failin fiili TCK m. 205 resmî belgeyi bozma suçunu oluşturacaktır.
Resmî belgede sahtecilik suçunu özel belgede sahtecilik suçundan ayıran en önemli özellik suçun icra hareketlerindedir. Resmî belgede sahtecilik suçunda belgenin sahte olarak düzenlenmesi suçu tamamlar. Lakin özel belgenin resmi bir belgeye nazaran hukuken değerinin daha az olması nedeni ile hazırlanan sahte belgenin kullanılması suçu tamamlamaktadır.
Suçun unsurlarını incelemeden önce bu suç kapsamında korunan hukuki değeri tespit etmek isabetli bir yaklaşım olacaktır. Resmi belgede sahtecilik suçu ceza kanunumuzda kamu barışına karşı suçlar bölümünde yer almaktadır. Bu suçun koruduğu hukuki değer kamu güvenidir.
Suçun unsurları tipiklik, hukuka aykırılık ve kusurluluktur. Tipiklik işlenmiş olan fiilin ceza kanununda düzenlenen suç tanımına uygun olmasıdır. Maddi ve manevi unsurlar olmak üzere ikiye ayrılır. Maddi unsurlar hareket, netice, nedensellik bağı, objektif isnadiyet olarak incelenir. Manevi unsurlar ise kast, taksir, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçtur.
Bu suçun faili 204/1 kapsamında herkes olabilir. İkinci fıkra da ise fail yalnız kamu görevlisi olabilir. Bu fıkra hükmü gereğince özgü suçtur. Özgü suçlar failin yalnız belirli kimseler olabileceği suçlardır.
Suçun konusunu hüküm kapsamında yer alan resmî belge oluşturmaktadır. Bazı özel belgelerde resmi belge niteliğini taşımaktadır. Bu belgeler tahdidi olarak TCK m. 210/1’de sayılmıştır.
Suç için kanunda yer alan hareket seçimliktir. Resmi belgeyi sahte olarak düzenlemek, gerçek resmi belgeyi değiştirmek veya kullanmaktır. Her ne kadar resmi belgeyi sahte olarak düzenlemek veya değiştirmek suçu tamamlasa da kullanma açısından suçun tamamlanması sahte olan belgenin ilk kullanıldığı tarih esas alınarak belirlenir. Bu tarihin tespit edilmesi zamanaşımı bakımından önemlidir.
Manevi unsuru incelediğimizde suçun genel kastla işlenmesi yeterli görülmektedir. Özel bir kast hali hükümde açıkça anlaşılmasa da Yargıtay failin suçu işleme iradesinin yanında zarar verme bilincini de aramaktadır. Zarar verme fiili olarak aranmamaktadır.
Suçun hukuka uygun olması için TCK m. 24 vd. hükümlerinde yer alan hukuka uygunluk sebeplerinin varlığı gerekmektedir. Mağdur cebir, tehdit (TCK m. 28) altında suçu işlerse ceza verilmez. Fail cebiri kullanan kişidir. Failin kamu görevlisi olduğu suçlarda; kamu görevlisinin amirinin emrini yerine getirmesi faili sorumluluktan kurtarmayacaktır.
Kusurluluk, kişinin kınanacak bir eylemde bulunması olarak tanımlanabilir. Kusurluluğu kaldıran haller TCK m. 31 vd. sayılmıştır. Bu hallerin varlığı halinde cezada indirime gidilebilir veya hiç ceza verilmez.
(1) Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suçun temel hali hükümdeki gibidir. Suç seçimlik hareketli bir suçtur. Fail seçimlik hareketlerden ikisini de gerçekleştirmiş olsa dahi TCK m.43 kapsamında cezaya hükmolunur.
“(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi devlete karşı güvenin korunması açısından hukuki değer olarak daha faik görüldüğünden daha ağır bir yaptırım söz konusudur. Suçun nitelikli halini oluşturmaktadır.
(3) Resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.” şeklindedir.
Resmi belgeler ispat bakımından ikiye ayrılmıştır; sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgeler ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerdir. Sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgeler HMK m.295 de sayılmaktadır. Bu belgeler kesin delil niteliğinde olup, resmi belgede sahtecilik suçunun bir diğer nitelikli halini oluşturmaktadır.
TCK m. 211 daha az cezayı gerektiren hal olarak düzenlenmiştir. Hükme göre suçun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla işlenmesi halinde suçun temel haline göre daha az bir yaptırımla karşılaşılması daha az cezayı gerektiren hal olarak görülmüştür.
Suçların özel görünüş biçimleri içtima (TCK m.42 vd.), teşebbüs (TCK m.35) ve iştiraktir (TCK m37). Resmî belgede sahtecilik suçunda icrai hareketin yapılmasıyla suç tamamlanmaktadır. Bu bakımdan suç neticesi harekete bitişiktir. İcrai hareket kesilemeyeceğinden bu suça teşebbüs mümkün değildir.
İştirak; azmettiren, yardım eden veya müşterek fail olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu suçta 204/1 kapsamında her türlü iştirak mümkündür. Ancak m. 204/2 özgü bir suç niteliği taşıdığından yalnız yardım eden veya azmettiren olarak iştirak mümkün olacaktır.
TCK m.212 resmî belgede sahtecilik suçunda; sahte olan belgenin başka bir suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde gerçek içtima hükümlerinin uygulanmasını düzenlemektedir. Örneğin sahte resmi belgeyi kullanarak mağduru aldatıp, menfaat elde etmiş olan fail hem dolandırıcılıktan hem de sahte resmi belge kullanmaktan ayrı ayrı yaptırımla karşılaşacaktır.
Bu suç kapsamında herhangi bir indirim hali bulunmamaktadır.
Adli para cezası kısa süreli yaptırımlarda uygulanan veya hapis cezasıyla birlikte hükmolunan bir yaptırımdır. Kısa süreli hapis cezasının (TCK m. 49) azami sınırı bir yıldır. Resmi belgede sahtecilik suçunun alt sınırı iki yıldır. Bu suç için belirlenen yaptırım adli para cezasına çevrilemez.
Cezanın ertelenmesi TCK m. 51’ de düzenlenmiştir. Mahkumiyetin 2 yıl veya daha az süreli olması durumunda cezanın infaz kurumunda değil, denetimli serbestlik ile tamamlanması mümkündür. Resmî belgede sahtecilik suçu için 2 yıl veya daha az hapis cezası verilebileceğinden cezanın ertelenmesi mümkündür.
HAGB kararı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 231’de düzenlenmiştir. Buna göre ; Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarı 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise sanığın kanun hükmündeki şartları taşıdığı takdirde mahkeme sanık hakkında HAGB kararı verebilir. Bu karar sanığın rızası alınarak verilmelidir.
Resmi belgede sahtecilik suçu için sanıkta var olması gereken koşulların oluşması halinde HAGB kararı vermek mümkün olacaktır.
Ceza kanununda suçlar soruşturma yapılması bakımından şikâyete tabi suç ve resen soruşturması yapılan suçlar olarak ayrılmaktadır. Resmî belgede sahtecilik suçu resen soruşturmaya tabi bir suçtur. Belirtmek gerekir ki burada kamu görevlisi için özel bir husus söz konusudur. Kamu görevlisinin soruşturulması için 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki kanun usullerine tabidir. Buna göre kamu görevlisinin işlediği resmî belgedeki sahtecilik suçunun soruşturulması için izin alınması gerekmektedir.
Soruşturmanın ceza zamanaşımı içerisinde yapılması, soruşturma sonucunda yeterli şüphenin varlığı halinde Cumhuriyet Savcısı iddianame hazırlar ve kovuşturma aşamasına geçilir.
Resmî belgede sahtecilik suçu şikâyete tabi bir suç değildir. Resen soruşturma ve kovuşturma yapılır. Ancak soruşturma ve kovuşturmanın dava zamanaşımı içerisinde yapılması gerekmektedir.
Dava zamanaşımı TCK M. 66’da düzenlenmektedir. Buna göre ; Resmî belgede sahtecilik suçunda dava zamanaşımı birinci fıkra için 8 yıl, ikinci ve üçüncü fıkra için 15 yıl olarak düzenlenmektedir. Sürenin geçmesiyle bu suçtan dava açılamayacaktır.
Uzlaşmaya tabi suçlar CMK m. 253’de sayılmıştır.
Resmî belgede sahtecilik suçu uzlaşma kapsamına girmeyen bir suç türüdür.
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmek için kanunda açıkça bir düzenlemeye yer verilmiş olması gerekmektedir. Bu suç kapsamında kanunda böyle bir düzenleme yer almamaktadır.
Görevli mahkemenin tespiti cezanın üst sınırı esas alınarak belirlenmektedir. Resmi belgede sahtecilik suçunun birinci fırkası için üst sınırı 5 yıl olması dolayısıyla kovuşturulması Asliye Ceza Mahkemesinde yapılacaktır. Ancak ikinci fıkranın ceza üst sınırı 8 yıl olduğu için kovuşturulması Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılır.
Gözaltı CMK m.91’de yer almaktadır. Hükme göre resmi belgede sahtecilik suçunu işleyen fail ve varsa iştirak edenler için gözaltı hükümleri uygulanabilir.
Tutukluluk CMK m. 101 vd. düzenlenmiştir. Buna göre Ağır Ceza Mahkemesinin görevi içerisine girmeyen suçlarda tutukluluk süresi en çok 1 yıl, görevi çerçevesi içerisindeki suçlarda ise en çok 2 yıldır. Bu hüküm resmi belgede sahtecilik suçun içinde uygulama alanı bulmaktadır.