Avrupa’dan Amerika’ya pek çok ülkede artan enflasyonla birlikte fiyatlardaki hızlı artış, temel gıdaları da fazlaca etkiledi. Rusya – Ukrayna savaşıyla buğday en fazla konuşulan gıdalardan biri oldu.
Enflasyonun uzun zamandır çok yüksek olduğu Türkiye yakın zamanda gündeme gelen ayçiçeği krizinin ardından yıllardır bilim ve meslek insanlarının uyarılarına rağmen buğdayda da kriz yaşıyor.
Buğday tedariği Covid 19 Pandemisi’nin ardından Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte küresel krize girdi. Dünya buğday ihracatında başı Rusya, AB, ABD, Kanada, Avusturalya ve Ukrayna çekiyor.
2021/22 üretim sezonunda küresel buğday üretiminin bir önceki yıla göre %1’lik artışla 781 milyon ton, tüketiminin ise geçmiş yıla göre %1’lik artışla 778 milyon ton olacağı öngörülüyor. Bu ince denge hem tedarikteki olası bir krizi tetikliyor hem de fiyatlara yansıyor.
IGC (Uluslarası Hububat Konseyi) raporuna göre 2018/19 sezonunda 168 milyon ton olan dünya buğday ticareti, 2019/20 sezonunda 184 milyon tona ulaştı. IGC, ticaretin 2020/21 sezonunda 191 milyon tona ulaştığını tahmin ediyor. 2021/22 projeksiyonunda dünya ticaretine konu olan buğday miktarının 3 milyon ton azalarak 188 milyon tona gerilemesi öngörülüyor.
2020/21 sezonunda 39,5 milyon ton ihracat gerçekleştireceği tahmin edilen Rusya’nın önümüzdeki sezonda 40 milyon ton civarında ihracat gerçekleştirmesi bekleniyor. Aynı dönemde AB’nin 33 milyon ton, ABD’nin 25 milyon ton, Kanada’nın 23,5 milyon ton, Avustralya 21 milyon ton, Ukrayna’nın 20 milyon ton, Arjantin’in 13 milyon ton ihracat yapacağı tahmin ediliyor.
İthalat tarafında ise Mısır, Endonezya, Çin, Türkiye, Cezayir, Bangladeş ve Brezilya gibi ülkeler öne çıkıyor. Bu ülkelerin 2021/22 sezonundaki ithalatları şöyle: Mısır 13 milyon ton, Endonezya 10 milyon ton, Çin 10,5 milyon ton, Türkiye 9 milyon ton, Cezayir 6,5 milyon ton, Bangladeş 6,5 milyon ton ve Brezilya 6,6 milyon ton. Fiyatlardaki tırmanış ve savaşın bir sonucu olarak limanlarda bekletilen tahıllar gösteriyor ki ithalat yapan ülkeleri daha zor günler bekliyor.
Buğday yılda bir kez üretimi yapılan ve ülkenin temel tahıl ambarını oluşturan gıdasıdır. AKP’li yıllarda tarımda da dışa bağımlılığı arttıran politikalar Türkiye’yi yaşadığı ekonomik kriz, döviz kriziyle birlikte en temel gıdalarını edinemez, üretemez, tüketemez hale getirdi.
Türkiye’de buğdayın en fazla üretildiği iller Konya, Şanlıurfa ve Diyarbakır.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) verilerine göre 2002 yılında 9,3 milyon hektar olan buğday ekim alanı 2020-2021 sezonunda 6,9 milyon hektara geriledi. (Tablo 1)
TÜİK ve TMO verilerine göre, Türkiye’de buğday üretimi 2002’de 19.500.000 ton iken, 2015’te 22 milyon ton; 2020’de ise 20 milyon 500 bin ton; 2021 yılında 17 milyon 650 bin ton oldu.
Yani AKP’nin 20 yılında Türkiye’de ekili buğday alanları %25 azaldı. Buğday üretimi artmadı, nüfus ise 69 milyondan 84 milyona çıktı, dolayısıyla tüketim arttı.
Türkiye’nin en fazla buğday ithalatı yaptığı ülke Rusya. 2019/20 itibariyle Türkiye’de toplam buğday arzının %37’sini ithalat oluşturuyor.
2001 yılında 1.117 milyon ton olan buğday ithalatı , 2021 yılında yaklaşık 9 milyon ton oldu.
TMO’nun yayımladığı Günlük Piyasa ve Borsa Fiyatları Bültenine göre; 25.05.2022 tarihinde yurt içi kırmızı sert ekmeklik buğday piyasa fiyatı 6.182 TL/ton (379 $/ton), Konya Ticaret Borsasında ekmeklik buğday fiyatı 6.285 TL/ton (386 $/ton) oldu.
Bu değerler 2019 yılında 1.350 TL/Ton, 2020 yılında 1.650 TL idi. 2,5 yıl gibi kısa bir sürede 5 katına çıkan buğday nedeniyle ekmek fiyatı 5 TL’ye kadar çıktı. Halk ekmeğe dahi ulaşamayacak boyuta geldi.
Üretiminden para kazanamayan küçük ölçekli işletmeler için tarım, geçimlerini sağlayacak bir ekonomik faaliyet olmaktan çıktı. Tarımda kişi başına düşen milli gelir 3.200-3.300 dolar dolayında yani Türkiye ortalamasının üçte biri kadardır. Yoksullaşan çiftçiler tarımdan kopuyor, tarlalar ve meralar boş kalıyor.
Son 17 yıllık dönemde Çifti Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısı %19,5 oranında düştü. Tarımın istihdamdaki payı yüzde 35’ten yüzde 17’ye geriledi. Bu dönemde tarım alanları 3,5 milyon hektar azaldı (Tablo 2).
Ekim alanlarının daralmasının yanı sıra üretimin ve kalitenin de düşmesiyle oluşan buğday açığı, ithalatın hızla artmasına neden oluyor. İç piyasada artan buğday fiyatlarını frenlemek gerekçesine sığınarak çiftçiyi ithalatla terbiye etme anlayışı üreticinin buğday ekiminden vazgeçmesine ve ithalata bağımlılığın artmasına yol açtı. Türkiye dünyanın yüksek oranlarda buğday ithal eden ülkelerinden biri haline getirildi.
AKP iktidarı Türkiye’yi buğdayda kendine yetemez hale getirdi.
Bütüncül bir tarım politikası yürütülmedi. Ülkenin ekili alanları azaldı, üretim, verimlilik yerinde saydı, artan nüfusla birlikte tüketim arttı.
Üreticiler; tohum, gübre, mazot v.b girdi maliyetleri döviz artışıyla birlikte hızlıca arttığı için üretemez hale geldi.
Üreticileri korumakla yükümlü Toprak Mahsülleri Ofisi, ithalat ofisine dönüştürüldü.
Üreticileri teşvik etmek, desteklemek yerine ithalata yönelen AKP iktidarı, döviz artışı ve dünyadaki gıda fiyatları artışı da göz önüne alındığında ülke varlıklarını ithalata harcamış oldu. Ülke adım adım gıda krizine sürüklendi. Halk en temel gıdaya erişemez oldu.
Politeknik