Dijital Dezenformasyon Nelere Yol Açıyor?

Toplumda korku ve güvensizlik yaymak ve dolayısıyla toplumu daha kolay manipüle etmek ve bölmek amacıyla gerçekleştirilen yanlış bilginin dolaşımı yüzyıllardır söylenti yayma ve propagandalar vasıtasıyla gerçekleşmektedir ve günümüzde bu amaç aynen devam etmekle birlikte yolu artık internet çağında olduğumuz için dijital dezenformasyon biçiminde olmaktadır.

Dijital dezenformasyon diyoruz çünkü bunu kasıtlı olarak yapanlar güvenilir haber kaynaklarından kitlelere giden doğru bilgi akışını engelleyerek korkuyu körükleyen ve acımasızca iftira atabilen gerçekle alakası olmayan alternatif gerçeklikler yaratıyorlar ve bu ne yazık ki işe yarıyor. Manipülasyon ve aldatma her zaman özellikle siyasette bir yöntem olmuştur ancak özellikle internette bol ve etkili çünkü daha ucuz ve insanlara ulaşmak çok daha kolay ve “deepfake” gibi yapay zekâ yöntemleri video ve ses aldatmacasını kolay hale getiriyor.

Teknoloji ilerleyip geliştikçe ve eskisine göre daha kolay erişilebilir bir hale geldikçe küresel bir izleyici kitlesine yayılan ve siyasi amaçlarla çerçevelenen sosyal medya olgusu kaçınılmaz olarak yanlış bilgiler üretecek ve yayacaktır ve bunun uzun vadede etkileri ciddi sonuçlar doğurabilir. Facebook, Instagram, özel WhatsApp grupları, Twitter, vs aracılığıyla yayılan dezenformasyonun artmasına neden olan faktörler nedir?

Öncelikle, bilgi ve haber için artık tv, radyo yerine sosyal medya kaynaklarına daha fazla güveniyoruz. Yapılan bir araştırmaya göre İngiltere’de yaşayanların neredeyse %50’si haber kaynağı olarak sosyal medyayı kullanıyor. Ayrıca, gerçek bilgiyi yalan olandan ayırmaya çaba sarf etmiyoruz; bir konuyu doğrulamak için zaman harcayıp alternatif bakış açılarını değerlendirip objektif bir gözle yorumlamak gerekirken, bizimle benzer düşünenlerin bakış açılarından gönderdikleri her haberi doğru sayma eğilimimiz oluyor ve bu da beraberinde kutuplaşmayı ve yanlış bilgiye kolaylıkla inanabilmeyi getiriyor. Ayrıca, pandeminin başından itibaren insanlar evlerine daha fazla kapandıkça sosyal medyayı eskisine oranla çok daha fazla kullandılar ve bu da yine doğru ve yanlış bilgilerin birbirine karışıp daha fazla kitleye ulaşıp daha fazla bilgi kirliliği yaratmasına yol açtı.

Sosyal medya dezenformasyonunun siyasete de etkisi yadsınamaz. Siyasi propaganda yapmak isteyenler ikna etmek, kandırmak, bölmek ve sonuçta hedeflerine ulaşabilmek için Facebook ve Twitter gibi etkin platformları kullanmaktalar. Bu manipülatörler seçmenlerin kafalarını karıştırmak amacıyla WhatsApp, Telegram gibi platformlardaki grupların arasında sahte haberlerin kolaylıkla yayılmasını sağlıyorlar. Bu, sahtekâr siyasi manipülatörler bir yandan da taktiklerini değiştirmeye devam ediyor; algoritmaları karıştırmak ve daha inandırıcı görünmek amacıyla sosyal medyadaki operasyon yapma biçimlerini değiştiriyor, emrinde çalışanları insan olarak seçmek yerine insan gibi hareket eden botlardan oluşturuyorlar.

Peki dijital bilgi kirliliğinin önlenmesi için neler yapılabilir?

Dijital dezenformasyon artık eğitim, siber güvenlik, medya, teknoloji ve tasarım, halk sağlığı, dış politika, kurumsal sosyal sorumluluk ve daha pek çok şey dahil olmak üzere demokrasi ve sivil yaşamın birçok alanına ulaşıyor. Sosyal medya ile ilgili hukuksal düzenlemelere baktığımızda bu konularla ilgili çok az yasa, düzenleme ve politikalar olduğunu görmekteyiz. Ancak yapılması gereken, savunmasız kişilere, bir suçu ya da hatası olmadığı halde saldırılara ve karalama kampanyalarına maruz kalan kurum, şirket veya şahıslara yönelik yeni ve kapsayıcı yasaların çıkarılmasıdır. Bu yeni yasalar, sosyal medya platformlarının manipülatör grupların yanlış bilgilerle dolu reklamlar yapmasını ve satmasını engellemeli, nefret söylemleri ve sistematik yapılan dezenformasyonlar sıkı bir biçimde denetlenmelidir.

Dijital okuryazarlığa yatırım yapmak da sosyal medya ortamının sağlıklı kalabilmesini sağlamanın yollarından biri olabilir. Erken yaşlardan itibaren verilebilecek dijital okuryazarlık eğitimleri çevrimiçi yanlış bilgilendirmeyle mücadele etmek için gerekli olan eleştirel düşünme ve farkındalığı oluşturmaya yardımcı olabilir. Bu sayede eğitim alan kişiler doğru bilgiyi yanlış bilgiden ayırmada daha başarılı olmakla kalmayacak aynı zamanda genel eleştirel düşünme becerilerini de geliştireceklerdir.

Sosyal medyadaki bilgi kirliliği işin içinden çıkılamayacak kadar karmaşık hale gelmeden bu konuya yönelik çalışmalar yapan kuruluşlar artarsa ve yaratıcı stratejilerle insanların ruh sağlığını desteklemede yardımcı olabilirler.

Bireysel olarak neler yapılabilir?

Dezenformasyon bizi sosyal medya akışlarımızdan hedef alır ve bunu bizim çevrimiçi davranışlarımızdan, alışkanlık ve önyargılarımızdan tanıyan algoritmalar vasıtasıyla yapar. Platformlar, etkileşimde bulunduğunuz ve arkadaşlarınıza gönderdiklerinize bağlı olarak size bilgi sağlar. Bu bilgilere daha sonra reklam verenler erişebilir ve bunu nasıl yapacağını bilenler tarafından, geçmiş davranışlarınız temelinde sizi hedeflemek için manipüle edilebilir ve biz sonuçta sadece bir algoritmanın kullandığımızı düşündüğü önyargılı ve çarpıtılmış olabilecek bilgileri görürüz.

Algoritmanızı öğrendikten sonra farklı bakış açılarını da görmeye başlamak amacıyla onu değiştirebilirsiniz. Kaynağına güvendiğiniz ama sizinle aynı olmayan bilgi kaynaklarını tekrar tekrar arayın ve bu bilgilerin haber akışınızda organik olarak yer aldığından emin olun.

Sosyal medyadaki haber kaynaklarınıza eleştirel bir şekilde yaklaşmayı öğrenin. Bilgilere daha eleştirel bir bakış için haberlerin kaynağına, yayın tarihine, haberlerin doğru olup olmadığına dair temel göstergelere her zaman dikkat edin. Örneğin haber akışınızda gördüğünüz ve hemen tepki gösterdiğiniz siyasi bir haber üç yıl öncesine dayanan ama şimdiymiş gibi gösterilmeye çalışılan bir haber mi yoksa güncel bir haber mi? Haber daha önce adını hiç duymadığınız bir kişi tarafından mı yoksa kendini kanıtlamış ve incelemeleriyle ile iyi bilinen bir haber kaynağı tarafından mı yayınlandı? Hemen inanmadan önce detaylara dikkat etmek önemlidir.

Bir “haberin” gerçek olamayacak kadar sansasyonel ve abartılı göründüğünü düşünüyorsanız, muhtemelen öyledir. Her gördüğümüz haberin kaynağını araştırmadan inanmamamız gerektiğini öğrendiğimize göre yine bu haberlerin doğruluğundan emin olmadan paylaşmayarak da dezenformasyon ve yalanların arkadaşlarınıza ve ağınıza ulaşmasını engellemiş olursunuz.

Kaynaklar:

https://www.economist.com/open-future/2020/01/17/digital-disinformation-is-destroying-society-but-we-can-fight-

https://www.ibtimes.com/how-digital-disinformation-destroying-society-2939806