Edebiyatın Değeri Ve Alman Edebiyatı

Edebiyatın Değeri Ve Alman Edebiyatı; Bu makaleyi Kapadokya Üniversitesi Mezunu Radyoloji Teknisyeni Elif Yıldırım petinya.net okuyucuları için kaleme alımıştır.

Yazar: Elif Yıldırım

Tarih: 25.05.2022

Edebiyat Nedir?

Edebiyat ; sanatın en önemli dallarından biridir. Dünya genelinde birçok yazar ve şairin; binlerce değerli hazinesini taşıyan, kıymetini bilmemiz gereken bir alandır. Roman, şiir, deneme, makale, eleştiri, öykü gibi türlere ayrılır. Edebiyat duygu ve düşüncelerin ya da olay ve olguların estetik bir biçimde topluma aktarılmasını sağlar. Bunun sonucunda ise güzel izler bırakabilmeyi amaç edinen bir bilim dalıdır da diyebiliriz. Fakat bu noktada bazı fikir ayrılıkları mevcuttur. Zira kimileri sanatın toplum için var olduğunu kimileri ise sadece sanat için sanat yapılması gerektiğini savunur. Kim ne iserse onu düşünebilir her koşulda sanat değerlidir. Edebiyat ; kişinin benliğine, toplumun ruhuna ve sanatın birtakım derin özlerine hitap eder. Bazen, bazı duygu yoğunluklarını edebiyat yolu ile ifade etmek aslında birçok kazanımın öncülüğünü yapmış olmaktır. Ancak şunu unutmamak gerekiyor; milletlerin ve bireylerin ruhuna dokunan eserler bırakmak ve gelecek zamanda hala hatırlanabilmek; yetenek ve en çok da büyük bir özveri gerektirir. Kalıcılığı sağlayabilmek ise devamında büyük başarıları getirecektir…

Edebiyatın Gelişimi ve Okumanın Önemi

Edebiyatın gelişmesi için öncelikle okumayı sevmemiz, sevdirmemiz gerekiyor. Okumayan toplumlar az gelişmişliğin esiri olmaya mahkumdur. Bunu bireyselliğe indirgeyecek olursak okumayan insan, eksiktir. Kendimizi geliştirmek ve önce iç dünyamızı, sonra ise dışarıdaki dünyayı, olup biten bunca hengameyi, zihnen ve kalben taşıdığımız olguları anlamak istiyorsak? İşe okumayı sevmekle, öğrenmeye ve gelişime açık olmakla başlamalıyız. Kitapları sevmek neden zor geliyor ki bu kadar? Kitaplar bize yaşamla ilgili öyle güzel nüanslar anlatıyor ki aslında. Bu evrenin iç sesiyle ilgili daha önce hiç duymadığınız, görmediğiniz birçok şeye tanıklık edeceksiniz belki. Ama maalesef ki dünya genelinde birçok ülkede kitap okumanın değeri anlaşılamamaktadır. Yüzdeler ve oranlar olması gerekenin çokça altında. Kendi ülkemizde bile bu veri yüzde bir dahi değil ve bu dönüp kendimizi sorgulamamız gereken bir olgudur.

Oysa sayılabilecek binlerce faydası vardır kitap okumanın.

  1. Hakiki bir kitap kurdu, bilgilidir.
  2. Adab-ı muaşeret bilir.
  3. Görgülüdür genel kültürü yüksektir
  4. Kelime dağarcığı geniştir.
  5. Hızlı okur ve okuduğunu çok iyi algılar.
  6. Psikolojiye bir miktar aşinadır.
  7. İnsanlara bakınca onların iç dünyasını tahmin etmekte zorlanmaz.
  8. Bu evreni, bu tuhaf serüveni anlamaya isteklidir.
  9. Görsel ve duyusal haznesi gelişmiştir.
  10. Diksiyon ve yazım konusunda ilerleme kaydetmiş veyahut çok iyi bir noktaya erişmiş biridir.
  11. Ve en çok da hayal kurabilen bir insandır. Hayallerine değer verir ve hiçbir zaman onları düşlemekten vazgeçmez.

Hayallerimiz de olmasa nasıl yaşarız bu dünyayı öyle değil mi? O hayallerin birçoğunun zamanla hedefe ve gerçeğe dönüşmesi muhtemeldir. Hayal kurabilen insan, ufku açık insandır. Geleceğe, bir gün batımında gökyüzünü izler gibi umutla bakar… Gece olunca karanlığa kapılmaz. Çünkü onun yıldızları vardır ve her daim parlar, zamana meydan okurcasına. Ne ruhunun kötü habercisi olan sirenler ne de düştüğü o çamurlu yollar, onun parlaklığını söndürmeye yetmez. Bunları bu şekilde ifade etmem, Polyanna doktrini lanse ediyormuşum gibi düşündürmesin. Hayal kurmak demek, toz pembe bir evrende yaşıyormuş gibi davranmak demek değildir. Her şey güzel olmayacak. Kötü günler de olacak fakat üstesinden geleceğiz diyebilmektir. Bilinçli ve daha önce de dediğim gibi “hakiki” bir kitap kurdu iyinin de kötünün de farkındadır. Fakat o iyiyi inşa edebilecek ve ettirebilecek ruha sahip olandır aynı zamanda. Şöyle bir irdelemek gerekirse hiç hayal kurmayan biri pozitif enerji yakalayabilir mi benliğinde? Veyahut hayatı boyunca hayal nedir bilmeyen ve dolayısıyla hedefler kapısını da aralamamış biri bir şeyler üretebilir mi? Bir bilim adamı, bir yazar, bir sanatçı, bir mühendis, bir mimar olabilir mi sizce? Bu meslekler sadece bir örnek. Yapmakta olduğunuz ya da yapacağınız iş ne olursa olsun! işin içinde hayal ve hedef kavramı olmadığı müddetçe sadece bir yere kadar gelebilirsiniz. Sonrasında kaldığınız yerden öteye gidemeden bir hayat yaşamak durumundasınız. Bu bir sonuçlar silsilesidir aslında. Özünde yatan gerekçeler çokça açık oysa görüldüğü üzere.
Hayatın boyunca bir şiiri sevmeden, bir roman okumadan, bir hikayeyi kendi hikayen saymadan bu dünyadan gitmek istiyor musun gerçekten?

Alman Edebiyatı Hakkında

Edebiyatın Değeri Ve Alman Edebiyatı; Alman Edebiyatı Orta Çağlardan beri varlığını korumaktadır. O günden bu yana birçok kez başkalaşıma ve değişime uğraşmıştır. Bunun sebebi, geçmiş dönemlerde ülkede birçok ayrılıklarının ve birçok düşünce akımının ortaya çıkması diyebiliriz. Edebiyat ve sanat bir bütün olarak; bulunduğu coğrafyadan, milletten, yaşanılan kitlesel olaylardan, ve olgular yığınından fazlasıyla etkilenmektedir. Çünkü çoğu zaman yazarlar ve şairler topluma hitap ederek birçok sorunsala değinmek ve iç dünyasını eserlerine dökmek ister. Tarih; her ülkede olduğu gibi Alman Edebiyatının da değişim ve gelişimlerine tanıklık etmiştir.


‌ Alman Edebiyatı Eser Önerileri

Almanya Edebiyatı bu eserleri sizler için öneriyoruz okumanızı tavsiye ediyoruz.

Alman Edebiyatı Eser Önerileri
Alman Edebiyatı Eser Önerileri