Ev dekorasyonu insanın kendini ifade etme biçimlerinden en kişisel olanıdır. Evler ruhlarımızın yansıması gibidir. Tanımadığımız insanları genellikle evimize davet etmeyiz çünkü bize ait olan bir alandır, özelimizdir ve bu alanı en samimi duygularımızla kullanırız. Peki duygularımızı ifade ederken de olduğu gibi evimiz kendini tam olarak anlatabiliyor mu?
Bazen yapılan küçük bir değişiklik, koltuğun yerinin değiştirilmesi, duvar renginin değiştirilmesi insanı çok rahatlatır. Sanki uzun zamandır birine bir şey anlatmak istiyorsunuz ve sonunda anlatabilmiş gibi. Kitap okuyarak yada insanlarla konuşarak kendimizi ifade etmemiz gelişirken, farklı ev dekorasyonu fikirlerine bakarak da evimizin kendini ifade etmesini geliştirebiliriz.
Evimizi dekore etmek çok keyifli bir iş olduğu gibi uğraştırıcı ve zahmetli de bir iştir. Dekorasyon işi bir sanattır ama bu sadece belli yeteneklere sahip insanlar tarafından yapılabilir anlamına da gelmez. Bilgi sahibi olmak her zaman daha önemlidir. İlk olarak sahip olduğumuz bu alanı biraz incelemeliyiz. Alanın büyüklüğü, kullanabileceğimiz mobilya ve süs eşyaları sayısını belirlerken doğal ışık alması, renkleri belirlememizde yardımcı olur.
Günümüzde gitgide yaşadığımız alanlar daralmakta evlerimiz küçülmektedir. Bu yüzden sahip olduğumuz alanları en etkili şekilde kullanmamız gerekmektedir. Küçük odalara sahip olmak biraz üzücü olsa da, az ve kullanışlı mobilyalar sayesinde yeterli alana sahip olunacaktır.
Küçük alanlarda L koltuklar ve çekyatlar hayat kurtarıcıdır. Çeşitliliğin ve güzel modellerin çıkması da bunları daha cezbedici hale getirmiştir. Tabi ki her zaman yeni mobilyalar alınması gerekmiyor. Eski ve rengi solmuş koltuklarınızı kaplatarak yeni ve modern bir görünüme kavuşturabilirsiniz.
Duvarların süslenmesi ve kullanışlı hale getirilmesi alan yönetimi için önemlidir. Duvarlar alanların çoğunluğunu oluşturur ve her zaman düzgün duvarlara sahip olamayabiliriz. Dekoratif rafların kullanılması hem gerekli depolama alanına sahip olmamızı hem de duvarların kullanışlılığını arttırır. Rafların büyüklük ve küçüklüğü alanın boyutuna bağlıdır. Yemek odasında ve diğer odalarda kullanılan masaların açılır, büyüyebilen olması da işinizi bir hayli kolaylaştıracaktır.
Büyük alanlar ise düzenlenmesi kolay gibi gözükse de eşyaların bir birine olan uzaklıklarında ve sayısında dikkat ister.
Ev dekorasyonunda kullandığımız renkler hem psikolojimizi hemde görüntüyü doğrudan etkileyen faktörlerdir. Renklerin çok çeşitli seçilmesi gözümüzü yorar ve görüntüde karışıklık yaratır.
Kullanacağımız aksesuar sayısı fazla ve renkli ise düz bir duvar rengi uyumu sağlayacaktır. Renk seçimi yaparken kullanılan bütün malzemenin aynı renk ve tonlarında olması gerekmiyor, hatta bu kötü bir tercih olurdu. Uyumu sağlayacak zıt renklerin kullanılması, çok sade bir alanda biraz hareket yaratacak renklerin kullanılması ev dekorasyonu için doğru tercih olacaktır. Beyaz duvar, beyaz koltuklar gibi bir kombinde renk hareketini halı, perdeler veya koltuk minderleri ile sağlayabiliriz. Renk tercihi yaparken moda diye bizi kötü hissettirecek renkler yerine hoşumuza giden, mutlu hissettiren renkler kullanmalıyız. Unutmayın ki eviniz sizin yansımanız ve mutluluğunuzu doğrudan etkiler.
Aksesuar denilince akla binlerce seçenek geliyor. Biblolar, tablolar, çiçekler, saatler ve daha binlerce türü. Aksesuarlar genellikle tamamlayıcı unsurlardır. Odak noktası değiller fakat görüntüyü doldurur ve güzelleştirir. Renk uyumu ve alan yönetimi için önemlidirler.
Sade bir alanda kullanılan çiçekler ve güzel bir tablo işte şimdi her şey tamam. Tabloların kullanımında duvar büyüklüğüne göre kullanmaya özen göstermeliyiz. Çok yukarı veya çok aşağı asılan bir tablo görüntüyü kötüleştirecektir. Göz hizasına asılması ideal olacaktır. Çiçekler genel olarak joker elaman gibidir. Her yerde kullanılabilir ve her zaman için güzel görünür. Biblolar küçük ama etkili detaylardır. Çok fazla kullanılması görüntüyü bozduğu gibi alanın kullanımını da kısıtlayacaktır. Az oranda ve renklerinin uyumlu olacağı şekilde kullanılmalıdır. Duvar saatleri tablolarla benzerlik gösterirken masa saatlerini de biblolarla benzer olarak kabul edebiliriz.
Ev dekorasyonunda ilk 3 maddeyi işin yarısı olarak kabul edersek diğer yarısı da aydınlatma olacaktır. Aydınlatmaları kullanırken alanın büyüklüğü ve küçüklüğü yerine ne kadar aydınlanması gerekiyor diye düşünmeliyiz. Aydınlatma araçları olarak; avizeler, masa lambaları, ayaklı lambaları örnek verebiliriz.
Işığın açısının ve renginin doğru belirlenmesi yaptığımız dekorasyonun tamamlanmasını ve her şeyin yerli yerinde olmasını sağlayacaktır. Ev için genel olarak sıcak ışık diye de bilinen sarı ışık kullanılması doğru tercihtir. Işığın sıcaklığı yaptığınız dekorasyona göre farklılık gösterecektir. Ayaklı lambaların kullanılması hem dekoratif olarak güzel görünmesini hemde aydınlatma ihtiyacının karşılanmasını sağlayacaktır. Alanın büyüklüğüne ve yüksekliğine göre avize seçimi de önemlidir. Yüksek duvarlara sahip olan bir evde uzun ve aşağıya sarkan bir avize güzel gözükürken kısa duvarlarda tavana yakın avizeler daha hoş gözükmektedir. Aydınlatma araçlarını kullanırken, kullandığımız aksesuarların da dikkat çekmek istediklerimizi aydınlatmamız güzel görünecektir. Örnek vermek gerekirse duvara astığımız bir tablonun üstüne takılan led ışık, şık ve dikkat çekici olacaktır.