Türk Ceza Kanunu birinci bölümünde “Hayata Karşı İşlenen Suçlar” kategorisinde yer bulan intihara teşvik, intihara azmettirme suçunun unsurlarını ele alacağız.

Kişiler kimi zaman içinde bulunduğu sosyolojik sebeplerden ötürü yaşamına son vermeyi kararlaştırıp geride kalan sevdiklerini ve milletini üzüntü içine sokmaktadır. Kendisini yaşamını son verdikten sonra düşünecek kimse olmadığı gibi bir durum söz konusu olamaz. Çünkü bu ülkenin her bir vatandaşı bizim yurttaşımız ve yurttaşlık bağı ile birbirimize bağlıyız.

Türk Ceza Kanunu, yurttaşlık bağını, insanlık bağını bir kenara bırakıp sosyolojik açıdan savunmasız bu insanların yaşamına kıymasına teşvik eden, intihar kararını almasını güçlendiren hatta azmettiren failleri cezalandırılmasını öngörmüştür.

“intihar” kelimesi Türk Dil Kurumuna göre;

1. isim Bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesi

2. Hayatını tehlikeye düşürecek aşırı davranış veya iş

şeklindedir.

İntihara yönlendirme

Madde 84-

(1) Başkasını i ntihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandı rılır.

(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 –5377/10 md.)

(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulur lar.

İntihar suçu ceza kanunumuzda aşama aşama cezalandırılmıştır. İlk aşama mağdur hayatta iken yapılan azmettirme, teşvik ve eylemlerdir..
İntiharın sonunda kişinin hayatını kaybedip kaybetmemesinin bir önemi yoktur. İntihara teşvik eden, bu kararı gerçekleşmesi yönünde telkinde bulunan kişiler 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası alacaklardır. Örnek verecek olursak, sosyolojik tahribat yaşayan bir mağdura “çık git boğaz köprüsünden intihar et” demek bu suça örnek gösterilebilir. Bu kişi köprüden kendisini atmak üzere bulunurken oradan geçenlerin “haydi at ulan” diyerek bağırması da bir intihara teşvik edici söz olarak değerlendirilmelidir.

Eğer ki mağdur, intihar eylemini gerçekleştirip hayatına son verdiyse işte bu halde Türk Ceza Kanunu 84. maddesinin 2.fıkrası uygulama alanı bulacaktır. Bu durumda ise 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ile yargılama yapılacaktır.

Televizyon, yoluyla veya topluluk içinde yapılacak intihara teşvik durumunda ise 84.maddenin  3.fıkrasına göre 3 yıldan 8 yıla kadar cezalandırılması mümkün olacaktır.

Mağdurun, tehdit baskı altında intihara yöneltilmesi durumunda veya yaptığı eylemi farkına varamayacak durumda olması halinde bu kişiler kasten adam öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.

Kasten adam öldürme suçu nun temel hali müebbet hapis cezasıdır. Nitelikli hali ise ağırlaştırılmış müebbet cezasıdır.

Genel olarak;

İntihara yönlendirme suçu ile alakalı bu makaleyi yazmaya ilham veren konu bugün haberlerde okuduğum intihara teşvik eden kişilerin istinaf mahkemesi olarak görev yapan bölge adliye mahkemesi tarafından beraat kararı verilmiş olması oldu.

Bölge adliye mahkemesi gerekçe olarak, 15 temmuz köprüsünde atlamak üzere olan maktulün intihar eyleminin gerçekleştirilmesinde kişilerin ” atla he atla” , “atlayacaksan atla” gibi sözlerinin etkili olmadığını ileri sürerek beraat kararı verdi.

Mahkeme gerekçeli kararını tam olarak okuyamadığımdan tahminimce bu dosyada intihara teşvik suçlamasıyla iddia edilen sözlerin uzak mesafeden söylenmiş olduğu bahisle maktülün bu sözleri duymasına imkan görülmemiştir.

İntihara Yönlendirme Suçu Yargıtay Kararları

Karar İçeriği

1. Ceza Dairesi         2018/5412 E.  ,  2019/1154 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İntihara yönlendirme
HÜKÜM : TCK.nin 84 /2, 62/1, 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ün, mağdur …’ye yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanığın; kastının olmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın gönderdiği mesajlardan etkilenen mağdurun intihara teşebbüs ettiği, ancak intiharın gerçeklemediği anlaşıldığından, sanık hakkında eylemine uyan TCK’nin 84 /1. maddesi uyarınca cezalandırılması yerine yazılı şekilde aynı Yasanın 84 /2. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirdiğinden, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 26/02/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.


1. Ceza Dairesi         2018/2727 E.  ,  2018/4383 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : …, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
SUÇ : İntihara yönlendirme , hakaret
HÜKÜM : a) İntihara yönlendirme suçundan; TCK’nun 84 /1, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası,
b) Hakaret suçundan; TCK’nun 125/1, 43/1, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası.
TEMYİZ EDENLER : Sanık … müdafii, katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1) Sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın, müşteki …’ya yönelik hakaret suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin; bir nedene dayanmayan, katılan kurum vekilinin; eksik ceza tayin edildiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2) Sanık hakkında intihara yönlendirme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre, bir süre müştekiyle duygusal beraberlik yaşayan sanığın, ayrılmalarının akabinde müştekiye cep telefonu ile birbirine yakın zamanlarda çektiği mesajlarda hakaret içeren sözlerin yanında, “öldür kendini, aileni …/…

bu utançtan kurtar, aileni utanç içinde yaşatma daha fazla, böyle her gün ağlayacaklarına ölünce bir gün ağlar sonra unuturlar, hala hayatta olman şaşırttı beni” şeklinde ifadeler kullandığının sabit olduğu, ancak aralarında bulunan husumet nedeniyle, müşteki ile sanık arasında herhangi bir manevi bağın bulunmadığı, bu nedenle müştekinin sanığın söz, telkin ve teşvikini ciddiye almadığı, herhangi bir intihar girişiminde bulunmadığının anlaşıldığı olayda suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, bu nedenle sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 223/2-a maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


1. Ceza Dairesi         2016/5669 E.  ,  2018/547 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İntihara azmettirme
HÜKÜM : Sanık … hakkında;
TCK’nun 84 /2, 62, 53/1. maddeleri uyarınca 5 yıl 10 ay hapis cezası,
Sanıklar … ve … hakkında;
TCK’nın 84 /2, 62, 53/1. maddeleri uyarınca 4’er yıl 2’şer ay hapis cezası,
Sanıklar … ve … hakkında;
TCK’nun 84 /2, 62, 53/1. maddeleri uyarınca 3’er yıl 4’er ay hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Sanıklar hakkında hümedilen ceza miktarlarına göre yasal imkan bulunmadığından yasal süresinde de gerçekleşmeyen duruşmalı inceleme taleplerinin CMUK’nun 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar …, … ve …’in müntehir …’a yönelik intihara yönlendirme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiilerinin suçun sübutuna, menfaat çatışması bulunduğuna katılan vekilinin suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A)- Sanıklar …, … ve … hakkında intihara azmettirme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ;
a)- Sanıkların eylemleri bir bütün halinde intihar kararını kuvvetlendirme olarak vasıflandırılıp, suç tanımının “ intihara yönlendirme ” olarak yapılması gerekirken, “ intihara azmettirme” olarak belirlenmesi, yasaya aykırı görülmüş ise de; sonuca etkisi bulunmayan seçimlik hareketlerin karıştırılmasından ibaret olan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararda geçen “ intihara azmettirme” ibarelerinin “ intihara yönlendirme ” şeklinde,
b)- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3 maddelerinin tatbikine” şeklinde,
Değiştirilmesine karar verilmek suretiyle, CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak DÜZELTİLEN, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B) – Sanıklar … ve … hakkında intihara yönlendirme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde ise;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; müntehir … ile sanık Makbulenin kardeşi, …’un ise kayınbiraderi olan …’nın evlendikleri, ilişkiye girmek istediklerinde …’nın ereksiyon olamaması nedeniyle …’in vajinasına parmak soktuğu, kanama olmadığını görünce onu bakire olmamakla suçladığı, diğer sanıklar … ve …’yi de alarak hastaneye götürüp muayene ettirmek istedikleri, adli vaka olmadığı gerekçesiyle gittikleri hastanelerden olumsuz cevap aldıkları, daha sonra ailesine götürdükleri, durumu annesine anlatıp eve geri döndükleri, bu arada …’nın …’e kağıtlar yazdırıp, beyanlarını ses kaydına aldığı, ertesi gün … ve …’in birlikte sanıkların 11. katta bulunan evlerine gittikleri, …’nın sanıklara olayları anlatıp, yakındığı sırada …’in sanıkların evinin balkonuna çıkıp aşağıya atlamak suretiyle intihar ettiği, otopsi raporuna göre, halen bakire olduğu anlaşılan olayda; sanıkların kendilerine anlatılan olayları dinlemekten başka icra hareketi sayılabilecek bir eylemleri ve olayda atfı kabil kusurları bulunmadığı gözetilerek beraatlerine karar verilmesi yerine, yanılgılı değerlendirme ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 14/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.


Karar İçeriği

1. Ceza Dairesi         2016/5112 E.  ,  2018/125 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İntihara yönlendirme
HÜKÜM : TCK.nun 84 /1, 62, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1)Sanık … hakkında mağdur …’e yönelik hakaret suçundan verilen ve sanığın doğrudan 1.740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair mahkumiyet hükmü, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan CMUK’nun 305/1. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından sanık müdafiinin bu suç yönünden kurulan hükme yönelik temyiz talebinin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
2)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’nın mağdur …’e yönelik intihara yönlendirme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK’nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal
S/2
kararındaki hususlar gözetilerek TCK’nun 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 22/01/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.


1. Ceza Dairesi         2016/2885 E.  ,  2017/2798 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İntihara yönlendirme
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nun 84 /2,53,63,54. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın maktül …’a yönelik intihara yönlendirme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, sanık savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; kararın hukuka aykırı olduğuna, cezanın fazlalığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Tanık … ifadeleri ve dosya içeriğinden; sanığın intihara yönlendirme suçunu, maktülün sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak kendisini aldatmasından duyduğu hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında işlediği anlaşılmakla; haksız tahrik nedeniyle ¼ ile ¾ arasında ceza indirimi öngören TCK’nun 29. maddesi uyarınca sanık lehine asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin nazara alınması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 19/09/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.