İşe İade Davası Devam Ederken İşçinin Ölmesi Halinde Ne Olur Gaziantep Avukat Ali Tümbaş

Hizmet sözleşmesinde, iş görme edimi bizzat işçi tarafından yerine getirildiğinden, işçinin ölümü halinde, sözleşme hiçbir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden sona erer. Bu durum Borçlar Kanunu ’nun 440.maddesinde yer almıştır. Maddeye göre; Sözleşme, işçinin ölümüyle kendiliğinden sona erer. İşçinin ölümü nedeniyle hizmet sözleşmesi sona erdiğinde, işçinin kanundan ve sözleşmeden doğan bütün talep hakları mirasçılarına geçer.

Buna karşılık sözleşmenin sona ermesi nedeniyle işverenin herhangi bir tazminat hakkı doğmayacağı gibi, işçinin iş görme borcunun mirasçılarına geçmesi de söz konusu değildir. Bunu öngören sözleşmeler hukuken geçersizdir. Zira hizmet sözleşmesi işçinin kişiliği göz önüne alınarak yapılan bir sözleşmedir ve işçi işini bizzat ifa ile yükümlüdür.

İş ilişkisi devam ederken ölüm hali bu şekilde sonuçlar doğuruken, iş akdinin feshi sonrasında açılan işe iade davası sırasında işçinin ölümü halinde ne olacaktır ?

İş Kanunu’nun 21.maddesine göre; İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

Aynı maddenin 5.fıkrasına göre ise; İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

Yasal durum böyle iken; işe iade davası sırasında işçinin ölümü halinde; dava lehine sonuçlansa dahi, işverene başvurmasının mümkün olmayacağı ve iş görme ediminin kişiye bağlı bir edim olması sebebi ile işe başvuru hakkının mirasçılarına da geçmesi mümkün olmadığı için feshin geçerli olarak kabul edilmesi gerektiği şeklinde bir sonuca ulaşılabilir. Fakat feshin geçersizlğinin tespiti halinde bu sonuç adaletsiz bir sonuca yol açmaktadır.

işçi avukatı gaziantep iş hukuku

İŞE İADE DAVASI KONUSUZ KALMIŞ OLUR MU ?

İşe iade davasının konusuz kaldığından bahsedilebilmesi için her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hiçbir hukuki yararının kalmamış olması gerekmektedir. İşe iade davası devam ederken işyerinin kapatılması durumuyla ilgili olarak böyle bir hukuki yararsızlıktan bahsedebilmek mümkün değildir. Nitekim işyerinin kapatılmasının, iş güvencesi hükümlerinin olası sonuçlarından kaçınma amacıyla kötüye kullanılabilmesi de mümkündür. Bütün bu sebeplerle dava devam ederken işyerinin kapatılması davayı konusuz bırakmayacaktır.

FESİH İŞLEMİNİN GEÇERSİZ OLDUĞUNA KARAR VERİLMESİ DURUMUNDA ORTAYA ÇIKACAK SONUÇLAR NELERDİR ?

Feshin geçersizliği sonucu işe iadeye karar verildiği durumda, eğer işverenin işçiyi çalışmaya başlatabileceği başka bir işyeri mevcut değilse işverenin işçiyi tekrar işe başlatması işyerinin kapatılması sonucu mümkün olamayacağından, işverenin mahkeme tarafından belirlenen ‘’En az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücret’’ tutarındaki tazminatın işçiye ödenmesine ve de ilaveten, fesih tarihinden başlayarak işyerinin kapatılması tarihine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakların da ödenmesine hükmolunacaktır.

İŞVERENİN İŞÇİYİ ÇALIŞMAYA BAŞLATABİLECEĞİ BİR BAŞKA İŞYERİ VARSA NE OLUR ?

Mahkeme tarafından feshin geçersizliğinin tespit edildiği ve işe iade kararının verildiği durumlarda, işverenin işçiyi işe alabileceği başka bir işyerinin varlığı halinde, işçi öngörülen süre içerisinde başurusunu işverene iletmelidir.

İşçinin başvurusu üzerine işveren işçiyi diğer işyerinde başlatmayı teklif etmek ve boşta geçen süre ücreti dahil olmak üzere iş güvencesi tazminatını, eğer varsa da diğer haklarını ödemek durumundadır. İşçi bu teklifi kabul ettiği takdirde işe başlayabilecektir.

İŞÇİNİN İŞERENİN BAŞKA BİR İŞYERİNDE ÇALIŞMAYI KABUL ETMEMESİ DURUMUNDA NE OLUR ?

İşçi işverene ait başka bir iş yerinde çalışmayı kabul etmeyebilir. Bu durumda boşta geçen süre ücretini, iş güvencesi tazminatını ve diğer haklarını talep edebilir.

iş kazası gaziantep işçi avukatı

T.CYARGITAY

9.HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2009/21710
Karar No. 2010/22886
Tarihi: 15.09.2009

l İŞE İADE DAVASI SÜRERKEN İŞÇİNİN ÖLMESİ
l ÇALIŞTIRILMAYAN SÜRE ÜCRETİNE ÖLÜM TARİHİ DİKKATE ALINARAK DÖRT AYLIK SINIRDA GÖZETİLEREK KARAR VERİLME-SİNİN GEREKMESİ

ÖZETİ: Ölüm olgusu bir hukuki ilişkide aleyhe olarak yorumlanmamalıdır. İşçi ölmeseydi ne tür davranışına üstünlük tanınacak idiyse, öngörülen bu davranışa hukuki sonuç bağlanmalıdır. Öte yandan bir yasa yorumlanırken yasanın konuluş amacı dikkate alınmalıdır. Yasadaki işe iade hükümleri işçinin işe iadesini amaçlamıştır. Ölüm olaylarına nasıl bir sonuç bağlayacağı yasada belirtilmediğine göre bu boşluğu doldurmak yargıcın görevidir ( TMK m.l/II).

Yargıç burada Kanun koyucu olarak davranmalıdır.
Davacı işe iade davasını açarken feshin geçerli bir nedene dayanmadığını iddia etmiştir. Geçersiz fesih var ise ölüm tarihine kadar ki boşta geçen süre ücretine yasal 4 aylık sınırlama dikkate alınarak hükmetmelidir. Böyle bir sonuç genel olarak yasanın amacına da uygundur. Aksi halde işverenin haksız davranışı işçinin ölümü nedeniyle karşılıksız kalmaktadır. Bu durum da adalet duygusunu incitir.

Geçerli nedene dayanmayan feshin tespiti ile yetinilmesi, ölen işçinin mirasçıları yönünden hiçbir imkan sağlamayacaktır. Oysa konu, sosyal güvenlik haklarını da ilgilendirmektedir. 4 aya kadar ücret ve diğer haklar yönünden Sosyal Güvenlik Kurumuna pirim yatırılması ve ölen işçinin mirasçılarının buna göre sosyal güvenlik haklarından buna göre yararlanması gerekir.

İşe iade yargılaması sırasında işçinin ölümü daha önce Dairemiz önüne uyuşmazlık olarak gelmiş ve işçinin ölümü sebebiyle işe başlama yönünde başvuruda bulunulmasının imkansız olduğu gerekçesiyle boşta geçen süreye ait ücret isteklerinin reddine karar verilmiştir(Yargıtay 9.HD. 6.11.2006 gün 2006/ 20109 E, 2006/ 29326 K.). Konu, temyize konu olayda Dairemizce bir kez daha ve etraflıca değerlendirilmiş ve yukarıda belirtilen gerekçelerle işe iade yargılaması sırasında ölen işçi yönünden 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklara dair isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine ve ise iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davacının yargılama sırasında ölmesi sebebiyle konusuz kalan ise iade ve ise bağlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

işçi avukatı gaziantep

Hüküm süresi içinde davacı 1 -Elif Tüysüz 2-Figen Tüysüz ve davalı avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının temyizine gelince:
Davacı işçi feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesi isteğinde bulunmuş, davalı işveren feshin geçerli nedene dayandığını savunmuştur.
Yargılama sırasında davacı işçi ölmüş, mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda feshin geçerli bir nedene dayanmadığı yönünde karar vermiş ancak, davacı işçi ölmüş olmakla işe iade ve işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücret istekleri yönünden davanın konusuz kaldığından söz edilerek karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, somut olay yönünde uyulan bozma ilamına uygun yapılan araştırmaya göre davacı işçi yönünden fesih için geçerli bir nedenin bulunmadığı belirlenmiş olup, somut olayın özelliği dikkate alındığında mahkemenin bu yöndeki kararı dosya içeriğine de uygundur.

Öte yandan, iş sözleşmesinin işçinin ölümü ile sona (Bk.m.347/1 )erdiği konusunda bir kuşku bulanmamaktadır.
İşçinin ölümü halinde kıdem tazminatının mirasçılara geçtiği (İş Kan.l4)de bir gerçektir. O halde dava konusu haklar irdelenmelidir.
T ürk Medeni Kanun un 599.maddesine göre Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar miras bırakanın alacaklarını doğrudan doğruya kazanırlar.
Davacı işçinin iş sözleşmesi 1.12.2006 tarihinde iş yerinde yeniden yapılanma ve alt işveren uygulamasına gidilmesi nedeniyle feshedilmiştir. Dava 13.12.2006 tarihinde açılmıştır. Davacı yargılama sırasında ölmüştür.
Davacı davayı açmayla işe iade iradesini belirtmiştir. Amaç, işe iade edilmek ve edilmemesi halinde akçalı haklardan yararlanmaktır.

4857 sayılı İş Kanun un 21.maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen dört aya kadarki boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklar işverenin işe başlatma veya başlatmamaya bağlı bir sonuç değildir.
Ölüm olgusu bir hukuki ilişkide aleyhe olarak yorumlanmamalıdır. İşçi ölmeseydi ne tür davranışına üstünlük tanınacak idiyse, öngörülen bu davranışa hukuki sonuç bağlanmalıdır.

Öte yandan bir yasa yorumlanırken yasanın konuluş amacı dikkate alınmalıdır. Yasadaki işe iade hükümleri işçinin işe iadesini amaçlamıştır. Ölüm olaylarına nasıl bir sonuç bağlayacağı yasada belirtilmediğine göre bu boşluğu doldurmak yargıcın görevidir (TMK m.l/II). Yargıç burada Kanun koyucu olarak davranmalıdır.

Davacı işe iade davasını açarken feshin geçerli bir nedene dayanmadığını iddia etmiştir. Geçersiz fesih var ise ölüm tarihine kadar ki boşta geçen süre ücretine yasal 4 aylık sınırlama dikkate alınarak hükmetmelidir. Böyle bir sonuç genel olarak yasanın amacına da uygundur. Aksi halde işverenin haksız davranışı işçinin ölümü nedeniyle karşılıksız kalmaktadır. Bu durum da adalet duygusunu incitir.

Geçerli nedene dayanmayan feshin tespiti ile yetinilmesi, ölen işçinin mirasçıları yönünden hiçbir imkan sağlamayacaktır. Oysa konu, sosyal güvenlik haklarını da ilgilendirmektedir. 4 aya kadar ücret ve diğer haklar yönünden Sosyal Güvenlik Kurumuna pirim yatırılması ve ölen işçinin mirasçılarının buna göre sosyal güvenlik haklarından buna göre yararlanması gerekir.

iş hukuku avukatı işçi avukatı gaziantep

İşe iade yargılaması sırasında işçinin ölümü daha önce Dairemiz önüne uyuşmazlık olarak gelmiş ve işçinin ölümü sebebiyle işe başlama yönünde başvuruda bulunulmasının imkansız olduğu gerekçesiyle boşta geçen süreye ait ücret isteklerinin reddine karar verilmiştir(Yargıtay 9.HD. 6.11.2006 gün 2006/ 20109 E, 2006/ 29326 K.). Konu, temyize konu olayda Dairemizce bir kez daha ve etraflıca değerlendirilmiş ve yukarıda belirtilen gerekçelerle işe iade yargılaması sırasında ölen işçi yönünden 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklara dair isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Böyle olunca işçinin ölümü feshi izleyen 4 ay geçtikten sonra gerçekleşmiş olmakla, ölen işçinin mirasçılarına 4 aylık süre için boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların ödemesi gerekir. Mahkemece davanın kısmen kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olup, 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;

  1. Mahkemenin kararının bozularak ORTADAN KALDIRILMASINA,
  2. Feshin geçerli nedene dayanmadığının TESPİTİNE,
  3. Davacı işçi yargılama sırasında ölmüş olmakla işe iade ve işe başlatmama tazminatı istekleri konusuz kalmakla bu yönlerden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
  4. Boşta geçen süreye ait 4 aylık süre için ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacı ölen işçinin MİRASÇILARINA VERİLMESİNE,
  5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
  6. Davacının yapmış olduğu 60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
  7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 575 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
  8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, Kesin olarak 15.9.2009 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın

Avukatlarımızın Yazısını Oylar mısınız?