İnşaat Dünyası Dergisi yılın son sayısında “Özel Dosya” olarak “Akıllı Şehirler, Sürdürülebilir Malzemeler ve Veri Merkezleri”ni mercek altına aldı. Dosya kapsamında dergimiz ile özel bir röportaj gerçekleştiren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürü İsmail Tüzgen, Türkiye’nin akıllı şehir uygulamaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürü İsmail Tüzgen , “İstanbul Esenler’de akıllı şehir uygulamalarının test edildiği, yaşam alanı olan bir akıllı bölge oluşturuluyor. Projemizde, akıllı ulaşım sistemleri, akıllı sulama sistemleri ve akıllı atık yönetimi gibi birçok uygulama yer alıyor. Bu pilot uygulama kapsamı ve büyüklüğü itibariyle dünyada örnektir. Uygulamalar neticesinde kazanılan deneyimi tüm dünya ülkeleri ile paylaşarak akıllı şehir yaklaşımı ile sağlanan faydayı arttırmayı hedefliyoruz” dedi.
Akıllı şehir yaklaşımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de şehir yönetiminde yükselen bir değer haline gelmiştir. Akıllı şehir girişiminin temel amacı şehirlerde sürdürülebilirliği sağlamak ve vatandaşların yaşam kalitelerini artırmaktır. Bu bakımdan akıllı şehir insani, yenilikçi, çevreci ve yasal unsurların da içinde olduğu bir kavramdır. Akıllı şehirlerdeki vizyonu “Hayata Değer Katan Yaşanabilir ve Sürdürülebilir Şehirler” olarak ifade ediyoruz. Bu vizyon “insanı yaşat ki, devlet yaşasın” felsefesinin bir yansıması olarak, insan odaklı bir şekilde şehirlerimizin canlı ve doğal olması, yeniliklerin vatandaşlarımıza hissettirilmesi temeline dayanıyor.
Akıllı Şehirler alanında ülkemizdeki en önemli adım 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı ile atıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan eylem planı 23 Aralık 2019 tarihinde 2019/29 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu çalışmada akıllı şehirleri; “paydaşlar arası iş birliği ile hayata geçirilen, yeni teknolojileri ve yenilikçi yaklaşımları kullanan, veri ve uzmanlığa dayalı olarak gerekçelendirilen ve gelecekteki problem ve ihtiyaçları öngörerek hayata değer katan çözümler üreten daha yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirler” olarak tanımlıyoruz.
Bugün Türkiye’de akıllı şehir uygulamaları çok çeşitli düzeylerde gerçekleştiriliyor. Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmadan önce de birçok uygulama hem Bakanlığımız hem de belediyelerimiz tarafından hayata geçirilmeye başlanmıştı. Bu alanda ulusal düzeyde stratejiler hazırlanması; birbiriyle konuşmayan, teknik standartlara dayanmayan münferit ve hatta bazen mükerrer uygulamaların önüne geçilerek kaynak israfının engellenmesi amacını da içeriyor. Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi standartları ile bu konuda çok önemli düzenlemeler yapılmış, geleceğin şehirlerinin teknolojik altyapısını oluşturan çalışmalar gerçekleştirilmiştir.
Genel Müdürlüğümüzde yaptığımız akıllı şehir proje envanter haritasına bağlanmış belediyelerimiz tarafından gerçekleştirilen 361 uygulama mevcut. Burada akıllı binalardan çevre ve sağlığa, yenilenebilir enerjiden akıllı ulaşım sistemlerine kadar akıllı şehirlerin 16 bileşeniyle ilgili akıllı şehir projeleri yer alıyor. Ayrıca Bakanlık olarak e-Belediye kapsamında yürüttüğümüz, vatandaşlarımızın ve tüm belediyelerin hizmetine sunduğumuz Bulut Kent Bilgi Sistemi projemiz var. Bu sistem ile akıllı şehirlerin en temel uygulamaları ve veri altyapısı hayata geçirildi. Örneğin bu sistemde yer alan Türkiye Kent Rehberi ile her türlü kentsel coğrafi bilgi ve veri vatandaşlarımızın hizmetine sunularak yeni nesil kent bilgi sistemleri oluşturuldu. Türkiye Kent Rehberi vatandaşlarımızın 7/24 şehrini hissedebileceği akıllı şehir verileri ve nesnelerin internetiyle büyüyerek ülkemizin en önemli akıllı şehir uygulaması haline gelecek. Bugün tüm bina verileri sistemlerimizde yer alıyor, gelecekte ise bu altyapı üzerinden akıllı binalardan ve ayrıca tüm şehirlerden sensörler vasıtasıyla canlı veri akışı sağlamayı, böylelikle vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırarak yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz.
Türkiye olarak 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı ile akıllı şehirler konusunda çok kapsamlı bir çerçevede ilerliyoruz. Gündeme geldiği ve projelendirdiğimiz 2014 yılından itibaren bunun hazırlıklarına başlamıştık. 2018 yılında eylem planı hazırlanmaya başlandı ve 2019 yılı sonunda toplam 40 hedef ile 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı yürürlüğe girdi. Geldiğimiz noktada stratejimiz net, hedeflerimiz bellidir. Türkiye olarak bu politika belgesi ve bu doğrultuda yapılan çalışmalarla dünyada sayılı ülkeler arasında yer aldık.
Akıllı binalar ulusal stratejimizde 16 başlığımızdan birisidir. Strateji hazırlanırken her biri birbirini tamamlayan bileşenlerle şehir hayatına yansımaları olan konular titizlikle belirlenmiş, yurt dışı örnekleri incelenmiş, kamu kurumlarının, belediyelerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla 200’en fazla toplantı ve görüşmeler yapılmıştır. Katılımcı bir yaklaşımla belirlediğimiz hedeflerin her biri bu süreçte ortaya çıkarılan ihtiyaçlara hitap edecek şekilde oluşturulmuştur. Örneğin 2020 yılı itibariyle hayata geçirdiğimiz Şehir Endeksi çalışmamız var. Bu endekste şehir yönetiminden bilgi işlem altyapısına kadar uzanan 21 temel parametre var. Akıllı binalar da bu parametrelerden birisi ve bunun da alt parametreleri bulunuyor.
Akıllı bina kabiliyetleri dediğimiz bu parametreler Yapı İklimlendirme, Yapı Güvenliği, Yapı Acil Durum Yönetimi, Yapı Enerji Yönetimi, Yapı Atık Yönetimini içeriyor. Bu parametreleri 81 ilimizde 3 yıldır takip ediyor, gelişimlerini izliyoruz, şehirlerin yapılarına göre skorlar belirliyor ve şehir karneleri hazırlıyoruz.
Merkezi Kurum ve Kuruluşlar ile Yerel Yönetimlerin akıllı şehir kapasitelerinin artırılmasının ve akıllı şehirlere yönelik kapsamlı ve bütüncül bir rehberlik mekanizması sağlanmasının ardından ülkemizde Belediyelerce gerçekleştirilecek projelerinin etkin bir şekilde uygulanması ve Belediyeler arasında başarılı projelerin paylaşımını da içeren bir rehberlik mekanizması oluşturulması suretiyle mükerrer çalışmaların ve dolayısıyla kaynak israfının önüne geçilmesi, şehirlerimizin akıllı şehir dönüşümlerinin hızlandırılması ve teknik kapasitenin yükseltilmesi amacıyla 2023 yılı itibariyle akıllı şehirlere yönelik pilot uygulama çalışmalarına başlanmıştır.
Günümüzde tüm şehirlerimizin ortak bir sorunu olarak öne çıkan ve çevreden sağlığa, altyapıdan enerjiye kadar birçok şehir unsuruna doğrudan temas eden ulaşım, pilot uygulamaların ana teması olarak seçilmiştir. Bu kapsamda 2022 ve 2023 yılları içerisinde ulaşıma yönelik toplamda 3 proje gerçekleştirilecektir.
Bu projelerden ilki Malatya ‘da Bluetooth Dedektör Cihazı, Değişken Mesaj İşareti ve Ortalama Hız Tespit Sistemi’dir. Proje ile kentin trafik davranışı anlık olarak izlenecektir. Şehrin hangi bölgelerinin hangi saat aralıklarında yoğunluk yaşadığı, şehirdeki insan akışının hangi yönlerde olduğu ve trafik akışının ortalama hızı gibi birçok veri elde edilecektir. Bu veriler ışığında ortalama seyahat süreleri hesaplanacak, üst ölçek ulaşım stratejileri için altlık oluşturulacak ve akıllı ulaşım sistemlerine veri sağlayacak altyapının temeli atılacaktır.
İkinci pilot projemiz Sakarya’da gerçekleştireceğimiz Yeni Nesil Bisikletli Toplu Taşıma- Turuncu Bisiklet projesi olacaktır. Projenin geleneksel bisiklet paylaşımı yaklaşımından farkı ise uzun süreli bisiklet kiralama yöntemini benimsemiş olmasıdır. Bisikletler 1, 3, 6 ve 12 aylık periyotlarla vatandaşlar tarafından kiralanabilecek, böylelikle kullanıcıların bisiklet kullanma alışkanlığı edinmesine katkı sağlanacaktır. Bununla birlikte kullanım süresince bisiklet üzerinde meydana gelebilecek mini hasarlar Pilot Belediye tarafından tesis edilecek onarım merkezlerinde ücretsiz olarak onarılacaktır. Ayrıca, filo şeklinde yapılan kiralamalarda yerinde onarım hizmeti sağlanacak, böylelikle bisiklet kullanımı çok daha kolay ve zahmetsiz bir hale getirilecektir.
Trafik Güvenliği Analiz Platformu projemiz ise Konya’da hayata geçireceğimiz bir diğer projedir. Platform ilk olarak Pilot Belediye olan Konya Büyükşehir Belediyesi kapsamında test edilecektir. Platformun tamamlanması ile trafik kazalarının azaltılmasına, trafik güvenliğinin artırılmasına ve veriye dayalı karar destek sistemlerine ülke ölçeğinde önemli bir katkı sağlanacaktır.
Bununla birlikte Nevşehir ilinin Yerel Akıllı Şehir Stratejisini hazırlıyoruz. Aynı zamanda Kayseri, Çorum ve Gaziantep illerinde akıllı şehir uygulamalarının mimarisini oluşturuyoruz.
Ayrıca İstanbul Esenler’de akıllı şehir uygulamalarının test edildiği bir yaşam alanı olacak bir akıllı bölge oluşturulmaktadır. Projemizde, akıllı ulaşım sistemleri, akıllı sulama sistemleri ve akıllı atık yönetimi gibi birçok uygulama yer almaktadır. Bu pilot uygulama kapsamı ve büyüklüğü itibariyle dünyada örnek bir uygulamadır. Ülkemizde akıllı şehirlere yönelik gerçekleştirilen hem stratejik düzenlemeler hem de uygulamalar neticesinde kazanılan deneyimi tüm dünya ülkeleri ile paylaşarak akıllı şehir yaklaşımı ile sağlanan faydayı arttırmayı hedeflemekteyiz.
Günümüzde 457 Milyar A.B.D. Doları değerinde olan akıllı şehir pazarı büyüklüğünün 2026 yılında yaklaşık 873 Milyar A.B.D. Dolar tutarına ulaşacağı öngörülmektedir. Akıllı şehri pazarı ile öncelikle ülkemizde akıllı şehirlere yönelik ihtiyaçların yerli ve milli imkânlarla karşılanması, ayrıca uluslararası alanda etkin bir şekilde başka ülkelerdeki ihtiyaçlara çözümler sunulabilmesi amaçlanmaktadır. Akıllı şehir alanında başka ülkelerden gelen talepler artmaktadır. Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları 8.Zirvesi, “Dijital Çağda Yeşil Teknolojiler ve Akıllı Şehirler” temasıyla toplanmıştır. Ayrıca diğer Orta Asya ve Afrika ülkelerinden talepler gelmekte, yapılan Karma Ekonomik Komisyonu Protokollerinde mutabakat sağlanması halinde akıllı şehirler alanında işbirliğine yönelik maddeler yer almaktadır.
Bu kapsamda Bakanlık olarak Akıllı Şehir Pazarının oluşturulması gibi bir görevi üstlendik. Akıllı Şehir Pazarı ile akıllı şehir alanında ihtiyaçların, ihtiyaçlara yönelik çözümlerin ve çözüm üreticilerinin tespit edilmesi, ortak anlayışın oluşturulması ve akıllı şehir paydaşlarıyla akıllı şehir pazarı ekosisteminde yer alan üyelerinin buluşturulması gibi faydalar beklenmektedir. Ayrıca bu çalışma ile yerli üretimin artması ile dışa bağımlılığın azaltılması, bu çerçevede tedarikçiler arasındaki iş birlikleri ile kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesi hedeflenmektedir. Akıllı şehir pazarı için dijital bir platform oluşturduk ve bu platformda ekosistem üyesi firmalara ilişkin bilgiler yayınlıyoruz. Bu pazarda yer almak isteyen firmaların; https://www.akillisehirler.gov.tr/akilli-sehir-pazari-kayit/ adresinde yer alan kayıt formunu doldurması beklenmektedir.
Vatandaşın günlük yaşantısının önemli bir parçası olan ulaşım bugün tüm dünyada şehirlerin en temel sorunları ve öncelikleri arasında yer almaktadır. Bununla birlikte ulaşım; çevre, sağlık, altyapı, güvenlik gibi diğer birçok unsurla da iç içe geçmiş durumdadır. Dolayısıyla ulaşımın etkin bir şekilde yönetilmesi trafikte geçirilen sürenin azaltılmasına, trafik güvenliğinin artırılmasına ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine doğrudan katkı sağlayacaktır. Ayrıca çevre dostu ulaşım modlarının yaygınlaştırılması, çok modlu ulaşımın desteklenmesi ve mikromobilitenin daha yaygın kullanılması ile karbon salınımı azaltılabilecek ve iklim değişikliği ile mücadelede önemli adımlar atılabilecektir. Tabii tüm bu hususların hayata geçirilebilmesi için ulaşımın, veriye dayalı olarak planlanması ve yönetilmesi şarttır. Bu noktada da akıllı ulaşım uygulamaları ön plana çıkmaktadır. Sensörler vasıtasıyla şehirlerin trafik davranışının sürekli olarak izlenmesi; trafikteki aksaklıkların ve bu aksaklıklarının sebeplerinin net bir şekilde görülmesine, sonrasında ise bu aksaklıkların giderilmesine önemli katkılar sağlamaktadır. Örnek vermek gerekirse, yoğun trafiğe sahip bir şehirde yaşayan bir sürücü günde yaklaşık 6 ila 10 dakikasını park yeri arayarak geçirmektedir. Park yeri ararken harcanan zamanın, yollardaki trafik sıkışıklığını %30 oranında etkileyebildiği görülmüştür. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak tesis edilecek akıllı otopark sistemleri ile bu süreler azaltılarak trafik sıkışıklığının giderilmesine katkı sağlanabilmektedir. Aynı zamanda araçların gereksiz kullanımının önüne geçilebilmekte ve karbon emisyonu azaltılarak sürdürülebilirliğin tesisi yönünde önemli adımlar atılabilmektedir. Akıllı ulaşım uygulamalarını buna benzer şekilde birçok alanda uygulamak mümkündür.
Ayrıca trafik güvenliğine yönelik önemli bir projeyi de Bakanlığımızca hayata geçirmekteyiz. Proje kapsamında kent içine yönelik geçmiş kaza verilerini detaylı bir şekilde analiz edeceğiz. Yapay zekâdan faydalanacağımız bu projenin gerçekleştirilmesi ile kazaya sebebiyet veren unsurların tespit edilmesi, böylelikle kaza yerlerine yönelik gerekli iyileştirmelerin yapılması, ulaşım planlamalarının bu veriler ışığında gerçekleştirilmesi ve trafikte can ve mal güvenliğinin artırılması hususlarında önemli adımlar atacağız.
Altyapıyı ise akıllı şehirlerde, tüm akıllı şehir unsurlarını yatayda kesen bir yapı olarak ele almak gerekiyor. Tüm akıllı şehir uygulamaları aslında bu altyapı üzerine kuruluyor. Dolayısıyla akıllı şehir uygulamalarının birbirileri ile konuşması noktasında bu altyapının standart ve güvenli bir şekilde tesis edilmesi ve bütüncül bir yapıda planlanması gerekiyor. Akıllı şehir altyapısının oluşturulması ve bu noktada standartların belirlenmesi noktasında da Bakanlık olarak önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Önümüzdeki süreçte bu standartların ülke ölçeğinde yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Akıllı Şehir vizyonumuzun ve Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nda yer alan eylemlerin birbirlerine etkileri, öncelik sonralık ilişkileri göz önünde bulundurularak hayata geçirilebilmesi kaynakların ve hizmetlerin etkin yönetilmesi ile mümkündür. Bunu başarabilirsek akıllı şehir projelerinde sürdürülebilirlik ve birimler arası iletişimin güçlenmesini sağlayabiliriz.
Akıllı Şehirlere ilişkin stratejik kararların alınması, politikaların ve yol haritalarının oluşturularak hayata geçirilmesini sağlamak için Akıllı Şehirler Kapasite Geliştirme Projesi gerçekleştirmekteyiz. Bu proje kapsamında şehirlerimizin kendi Akıllı Şehir Stratejilerini nasıl oluşturacaklarına dair rehber yayınladık. Proje kapsamında kendi stratejisini hazırlamış olan belediyelerimize pandemi döneminde online toplantılarda bu konudaki deneyimlerini aktardık. Bu stratejimizde yazan şehirler arası rehberlik faaliyetlerine katkı sağlamış oldu.
Ayrıca, teknik olarak şehrin, işleyen bir makine olarak çalışabilmesi için her parçanın verimli ve doğru şekilde çalışmasını sağlamak ve bu parçaların aynı zamanda birbirleri ile iletişim kurmasını temin etmek için Akıllı Şehir Referans Mimarisini hazırladık. Kısaca biz RUMİ ismini verdik. Proje ile;
Yine şehirlerin Akıllı Şehir alanındaki mevcut durumunu ortaya çıkarmak için akıllı şehir olgunluk değerlendirme çalışmaları yapıyoruz. 81 ilimizin akıllı şehir olgunluk yeterlilikleri birçok farklı başlık altında tespit edilmektedir. Hazırlamış olduğumuz Akıllı Şehir Olgunluk Değerlendirme Raporlarında şehir bazında elde edilen veriler ışığında öneriler sunulmaktadır. Şehirlerimizin akıllı şehir olgunluk seviyeleri ortak, sistematik ve ülkemize özgü bir yapıda ölçülmektedir. Bu çalışmalar ile bir taraftan sürdürülebilirliğin sağlanması hedeflenirken diğer yandan da yerel yönetimlerimizin akıllı şehirler alanındaki kurumsal farkındalığı artırılmakta ve iyileştirme önerileri sunulmaktadır.
Geliştirilecek olan akıllı şehir projelerinde aynı dili konuşabilmek için Akıllı Şehir Proje Yönetimi Standartlarının Belirlenmesi Projesini gerçekleştirdik. Proje ile Akıllı şehir proje seçim süreçleri, proje hazırlama, proje fizibilite hazırlama, portföy yönetim ve proje yönetimi kılavuzları hazırlayarak ortak bir dil birliğine varılmasını sağladık. Yine kurumlarımızda akıllı şehir özelinde çalışan personelin yetkinliklerinin değerlendirilebilmesi için Akıllı Şehir Yetkinlik Değerlendirme Modeli oluşturduk. Aslında projelerimizi daha tasarlarken akıllı şehirler alanında ortak çalışma kültürünün oluşturulmasını ve kurumsallığın arttırılarak iletişim kanallarının geliştirilmesini ve güçlendirilmesini hedeflemekteyiz ve bu alanda çalışmalarımıza devam etmekteyiz.
Akıllı şehirlerde önemli başlıklardan biri de veridir. Verinin organize edilmediği ve girdi olarak kullanılmadığı bir şehre akıllı şehir demek mümkün değildir. Verinin günümüzde kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar tarafından yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanması; üretilen verilerin kalitesi, üretim yöntemleri ve etkin kullanımı konusunda ulusal ölçekte yeni politika ve stratejilerin geliştirilmesi ihtiyacını doğurmuştur.
Bakanlığımız Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda gerçekleştirilen Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS) Altyapısı projesi kapsamında, akıllı şehir uygulamalarında kullanılabilir içerikte ve kalitede coğrafi veri içeriği tanımlanmıştır. TUCBS altyapısı ile halka açık ve güncel veri paylaşımı hedeflenmektedir. Ayrıca 49 Sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında oluşturulan Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemleri Kurulu çalışmaları ile coğrafi verinin yönetimi ve güvenliğine ilişkin önemli adımlar atılmıştır. Kurulun çalışmaları ile veri paylaşımında bürokrasinin azaltılması, nitelikli veri miktarının arttırılması ve veriden bilgiye doğru dönüşümün hızlandırılmasına ilişkin süreçler hızlandırılmaktadır. Ayrıca, vatandaşların ve kurumların mekânsal faaliyetlerine yönelik kolay, hızlı ve güvenilir veriye erişiminin teminine ilişkin de çalışmalar yürütülmektedir.