Lohusalık

Zaman ne çabuk geçiyor… Şu an yanımda uyuyan melek bundan 38 gün önce karnimdaydi… 9-10 ay içimde büyüdü… minicik bir umut kanlı canlı bir beden oldu…

Zaman cabuk geçiyor… Tahlil yaptırıp pozitif sonucunu aldığım an dün gibi gözlerimin önünde. Ne zaman gecti o kadar ay aradan?
Anne olmak farklı birseymis.

Nefesini dinliyorum , gülümsemesi ile mest oluyorum… Süt fazlasını  kusuyor mesela; Üstüm başım kusmuk oluyor ☺ Anne olunca iste onun yoğurt haline getirdiği süt kusmugu bile sevimli geliyor insana.
Bazen minik bir kaplan sesi çıkarıyor bazen nazlıca inga diyor.. Ben herşeyine hayranım… Tıpkı her annenin cocuguna hayran olduğu gibi…

Gunlerimiz nasıl geçiyor …

İlk 18 gun anneciğim kaldı yanımızda. Bize baktı. Hakkını ödeyemem. O olmasa oryantasyon surecım bu kadar kolay olmazdı. 15-20 gundur de kendı basıma yalnız bakıyorum bebeğime. Istanbul’da ailemden kimse yok malum. Hal böyle olunca evimin temizliğini de, bebeğimin bakımını da, yemeğimi de kendim yapıyorum. İlk zamanlar zor oldu tabi, dikişler acıyor. Bir de daimi uykusuzluk durumu olunca bazen bayılacak gibi oluyordum. Ama ne zaman kızımın güzel yüzüne bakıp, tam da gözlerimin içine dikip baktığı gözlerini gorunce ne uykusuzluk ne yorgunluk kalmıyordu.

lohusa-depresyonu
bebek ayakları

Şimdi 40 imizin cikmasina az kaldi ve cok daha rahatız.

Geceleri uykumuz düzenli olmaya başladı çok şükür. 2,2.5 saatte bir uyanıyor genellikle. Emziriyorum, gazını cıkarıyorum altı kirlendiyse altını değiştiriyorum. Arım bal yaparken zorlanıyor ağlıyor bazen gazı oluyor. Ona cok uzuluyorum ağlamasına kıyamıyorum. Bir de süt fazlasını kusma olayı var ki; hakikaten en zorlu süreç o.  Ne onda ne bende üst baş kalmıyor 🙂 Neyse ki vitaminlerini almış hali ile yogurt kıvamında oluyor ve bu da beni teselli ediyor. Ilk 25 gun günde 4-5 defa kıyafet değiştiriyorduk. Şu an 2-3 ile kurtarıyoruz durumu 🙂

Lohusa depresyonu denilen olay çok şükür ki bana uğramadı. Çünkü kendi kendime bir dunya kurdum ben. Bu dunyada sadece güzel şeyler var. Negatif duygu ve düşüncelere yer vermediğim, kızımla, ailemle ve gerçek dostlarımla dolu bir dünya.

Herkesin hayatında olduğu gibi benim hayatımda da zor günler oldu tabi ki bu süreçte olmadı değil ancak kendi gücümle aştım. Dünya toz pembe değil elbette. Ancak pencereni mümkün olduğunca pozitif bir bakışla aralarsan; baş edebiliyorsun. Ben de oyle yaptım. Çünkü ne üzülüp sütümü azaltarak, çocuğumun rızkını etkilemeye hakkım var ne de yıllarca kurduğum hayali bozmaya gerek var. Allah ölüm vermesin, dermansız hastalık vermesin. Geri kalan kolay 🙂

boba-wrap-sling
sling

Naçizane Tavsiyelerim

Tabi bu süreci kolaylaştırmak için eşlere, ailelere büyük rol düşüyor. Bazen siz ne kadar pozitif  bir insan olsanız da bir kötü kelime, anlayışsız bir davranış hayatınızı etkiliyor. O yüzden bence toplum bu konuda bilinçlendirilmeli. Annenin ruh sağlığının bebeği doğrudan etkilediği gerçeği bilinmeli.

Bunların dışında kendiniz için pratik çözümler üretebilirsiniz.

Ben 5. hatta 6. aya dek kızımı kendi yatak odamda bulunan beşikte uyutacağım. Hem gece uyanıp emzirmek kolay oluyor hem de kendisini yalnız hissetmemesi için önemli bir dönem. Sonra da onun için hazırladığım odada kalacak insallah 🙂 Gunduz de ana kucağının içine koyuyorum.

Dışarıda yürüyüş için boba wrap sling çok kullanışlı oluyor anne karnında gibi hissediyor öyle masum duruyor ki içinde!

EMZİRME

Eger emziriyorsaniz kiyafet seçimi de çok önemli . Happy Milk markalı elbise ve bluzum insanların içinde de kolaylıkla bebeğimi emzirmeme yardım ediyor. Onun disinda yakasi acik ve/veya önden düğmeli üst ve elbiseler de yine tercih edebileceğimiz alternatiflerden. Tabi emzirme elbisesi kadar rahat değil orası ayrı.

Beslenme

bebeğimiz için olduğu kadar bizim için de onemli. Ancak yalnız başına bebeğe bakan taze anneler bazen oğlen saatlerine dek kahvaltı bile yapamayabiliyor. Ya da yemek yapamıyor; yiyemiyor. Benim de annemin gittiği ilk günler boyle sorunlarım oldu. Bebeği beslemek için benim de beslenmem gerekiyordu. Bir çözüm olmalı derken, önceden yapıp buzluğa attığım yiyecekler koştu imdadıma. Ya da pratik yapılabilecek şeyler aldırıp Tanem uyuduğu zaman yapıyorum.
Ama favori yiyeceğim hurma 🙂 İlk zamanlar hurma ve su ile beslendim desem inanır mısınız:)

Artık misafir ağırlayabiliyorum hatta dün kekler börekler salatalar bile yaptım 🙂  Geçtiğimiz hafta cumartesi de disarida plan yaptim. Sanırım bundan sonra düzenli bir hayata dönmüş olabileceğim.

Bu pazar günü 40 ını uçuracağız kuzucuğumun. O kadar heyecanlı bir durum ki! Sonunda kavuştuğum yavrum kucağımda ve koca bir ayı geçirdik. En çok yıkamaktan korkuyordum. İlk günler annemle sonra da kendim yıkadım yavrumu ve şimdi de bu şekilde devam ediyoruz. Ve suyu seven bir bebek olması beni çok mutlu ediyor.

Emzik konusuna gelince. NUK un emziğini daha 2 günlükken deneme amaçlı verdik bir kere. Aslında hemşiremizin önerisiydi ben cok karşıydım. Ona alışırsa meme istemez diye. Meğer hiç bir alakası yokmuş. Eğer emme refleksi güçlü bir bebeğiniz varsa ve meme emmek konusunda da bir sorununuz yoksa emzik gerçek bir kurtarıcı.

Uyku konusunda bize çok yardımcı olan bir şey var ki, o da blog yazarlığından tanıdığım sevgili G on The Blog yazarı Gamzeciğim Tanem için hazırladığı  Fransızca ninniler. Ninnileri açıyprum tüm gece çalıyor. Emzirip gazını aldıktan sonra emziğini verip yatağına koyuyorum  o da kendi halinde mır mır yaparak uyku haline geçiyor. Boylece hem bebeğimle kaliteli zaman geçirmek için daha çok fırsatım oluyor hem de işlerimi kolaylaştırıyor.

Işte böyle uslu bir minnoşum var benim. Uykusuz geceler bile bende alışkanlık haline geldi. Gun ışığını gorunce hemen geçiyor uyku halim.
Maşallah diyeyim de hep böyle gitsin.

Rabbim dileyen tüm kadınlara bebeklerini kucaklarına almayı nasip etsin.