MB’in, faizi 100 baz puan indirmesinin anlamı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, ekonomi dünyasında şaşkınlık yaratan bir karar imza attı ve politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 14’ten yüzde 13 seviyesinde çekti.

Ekonomi, kendisiyle oynayanları affetmez.

Bir yandan “faiz sebeptir, enflasyon netice” anlayışıyla faiz indirme operasyonlarını sürdürmek, diğer yandan “Kur Korumalı Mevduat” (KKM) diye yeni adlandırmalarla faizi yükseltmek halkın aklıyla alay etmektir.

Ülkede ikili bir faiz politikası oluşmuştur.

Bir MB faizi… Son olarak belirlene oran yüzde 13…

Diğeri de KKM faizi…

Bu tür faiz oranı bugün yüzde 17,62…

Önceki hafta yüzde 20.33 idi…

Birkaç hafta önce yüzde 22,33 civarındaydı.

Uzmanlara göre, dünyanın her yerinde ve her ülkesinde dövizin ateşini faiz söndürür. Bu uygulama temel bir ekonomi kuralıdır. Faizin seviyesini, enflasyonun seviyesine uygun tutmak esastır. Aksi takdirde tasarruf sahipleri paralarının değerini korumak için döviz, altın gibi farklı tasarruf araçlarına yönelirler. Bu ise ilgili araçların fiyatının yükselmesine neden olur. Bunu bilen Türkiye düşmanı güçlerin manipülatif faaliyetleri de devreye girince ekonomik faciaya maruz kalınır.

Irak savaşına karşı çıkan Ecevit Hükümeti’ni ABD, bir döviz operasyonuyla alaşağı etmişti 2001’de. Gene Avrasya’ya yönelen Türkiye’ye diz çöktürmek isteyen ABD ve Batılı devletler, 2014’ten beri defalarca ekonomik krizi köpürtme ve işinden çıkılmaz hale getirme hamlesi yaptı. 2018 döviz faciası akıllardan henüz silinmedi.

Merkez Bankası’nın eski baş ekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, Bloomberg HT’de MB’nın faiz düşürmesini, “Ne desem bilemedim. Merkez Bankası’nın açıklamasına baktığımız zaman başını, devamını ve sonucunu yakalamaya çalışıyorum ama maalesef böyle bir şey yok çünkü Merkez Bankası’nın karar metinde kendi içerisinde çelişen birçok ifade var” diye yorumladı.

MB’nın büyümenin yavaşlamasından rahatsız olduğunu, esas görevi olan enflasyonu ikinci plana bırakarak, önceliği büyümeye verdiğini vurgulayarak, “ Bunu da açık açık söylüyor. Ekonomi yönetiminin ekonomide yavaşlamaya tahammülü yok ve 100 baz faiz indirerek burada bir destek vermek üzere bir adım atmış oluyor ama bu adımın büyümeye destek verecek bir adım olacağını sanmıyorum” ifadelerine yer verdi.

Öte yandan ekonomi yazarı Uğur Gürses de Twitter hesabından, “Kör gözüm parmağına… Halkı yoksullaştıracak kararları sonuçlarını bilerek alanlar suç işliyor.” paylaşımında bulundu.

Ekonomist Mahfi Eğilmez ise kur korumalı mevduatla örtülü faiz artışı yapıldığının altını çiziyor. Bu gelişmenin sakıncalarını sıralıyor.

Hükümetin kur korumalı mevduat uygulamasında amacının, “…kurların sürekli yükseldiği ve enflasyonu da yükselttiği bir ortamda bankaların verdiği faize ek olarak Hazine veya TCMB’den kur farkı ödeyerek faizi enflasyona denk getirmek ve bu yolla dövize dönüşün önünü kesmeye çalışmak olduğu” nu belirtti.

Bunun sakıncalarını iki maddede toparlıyor Eğilmez.

İlk sorun güven ve itibar meselesinde toplanıyor.

Milli paramızın, TL’nin yabancı paralara, dövize, dolara endekslenmesi meselesi…

Bu uygulama, öncelikle TL’ye güveni temelinden sarsar.

“Bir ülkenin merkez bankasının görevi kendi bastığı paraya itibar sağlamak olmalıdır, bastığı parayı başka paralara endeksleyen bir merkez bankası ve bunu kullanan devlet her şeyden önce kendi bastığı paraya güvenmiyor demektir.”

İkinci sakınca ise bir haksızlığın oluşması, gelir dağılımı adaletsizliğinin iyice derinleşmesi ve bütçe açığı yaratılmasıdır.

DEM, bankaların ödemesi gereken faizin büyük bir bölümünü Hazine’ye yüklemektedir. Bu durum ise bütçeye gereksiz bir yük getirmektedir. Dolayısıyla bütçe açığını büyütmektedir. Bunun sonucunda örtülü faizle tasarruf sahibi bir kısım vatandaşın cebi senin benim vergilerimizle dolduruluyor. Sonuçta gelir dağılımı uçurumundaki yarlar iyice büyümektedir.

Hükümetin faiz konusundaki yanlış değerlendirme yapması sonucu uygulanan yanlış ekonomi politikaları, bir yandan müzmin muhalefete malzeme vermekte, kamuoyu karşısında yıpranmasına yol açmaktadır. Muhalefet de DEM sahiplerini “tefeci” diye itham ederek eline geçen malzemenin kokuşmasına ve etkisinin azalmasına neden oluyor.

Halkımız, hükümetin enflasyonla mücadeleyi bırakması nedeniyle uzunca bir süre yüksek enflasyonla yaşamaya alışmalı!

ata-eti-ite-otu İndir