Mutluluk Mu? Haz Mı?

Haz bağımlılığı ciddi bir ruhsal sorunken “mutluluk bağımlılığı” diye bir şey yoktur!

İnsan, doğası gereği acıdan kaçıp hazza yönelen bir varlık. Bu durum en temelde haz verici şeylerin sağ kalımımıza hizmet etmesinden ve acının bir tehdit uyarısı olmasından kaynaklanır. Yemek, uyumak, cinsel ilişkiye girmek, egzersiz yapmak, öğrenmek gibi aktivitelerin verdiği haz olmasaydı türümüz hayatta kalamazdı. Bu nedenle haz, sağ kalımın çok önemli bir parçası.

Ne var ki haz odaklı yaşamanın, sağ kalıma mutluluk hâli kadar hizmet etmediğine dair araştırmalar bulunuyor.

Hedonik-Ödomonik

Bir grup araştırmacı “hedonik” (hazla ilgili) iyi hissetme ile “ödomonik” (mutlulukla ilgili) iyi hissetmenin genler üzerindeki etkisini araştıran çalışmalar yaptılar ve beklemedikleri sonuçlar elde ettiler. 2013 yılında yapılan ilk çalışmada hedonik iyi hissetme ( well-being ) haz alma ve tatmin olma durumuyla ilişkilendirilirken, ödomonik ( eudaimonic ) iyi hissetme anlam ve amaç sahibi olma durumuyla ilişkilendiriliyor. Hedonik iyi hissetme durumu yaşayan deneklerin mikroplarla savaşan antikor üretimini yöneten genleri baskılanırken, iltihaplanmayla ilgili genleri aktifleşiyor ve enfeksiyonlara daha açık hâle geliyorlar. Ödomonik iyi hissetme (mutluluk) hâlinde olan deneklerin ise iltihabî yanıtları pasifleşirken, savunma sistemini güçlendiren genleri aktive oluyor ve bedenleri kendilerini daha iyi koruyor. Ödomonik iyi hissetme o kadar önemli ki, eksikliği kişiye sigara ya da obezite kadar zarar verebiliyor.

Tam Tersine, Ya Genler Mutluluk Sebebiyse?

Yukarıda sözünü ettiğim çalışma, kişinin psikolojik durumunun genleri nasıl etkilediğini araştırırken başka bazı çalışmalar kişinin genlerinin psikolojik durumu üzerindeki etkilerini araştırıyor. Pek çok çalışmada, “mutluluk hormonu” olarak bilinen serotonin isimli nörotransmitteri taşıyan genin kısa “alel”inin (bir genin değişik hâllerinden her biri) majör depresyonla bağlantılı olduğu iddia ediliyor ( Fein et al, 2005 ; Zalsman et al, 2006 , Carver et al., 2008 ; Wray et al., 2009 , Nellissery et al., 2003 ). Bunun anlamı şu: Eğer ilgili genin kısa alelini taşıyorsanız depresyona daha yatkın, mutluluğa daha uzaksınız. Hele ki iki alel de kısaysa, yani hem anneden hem de babadan kısa alelleri aldıysanız işiniz hepten zor demektir! Fakat bu görüşü savunmayan çalışmalar da mevcut ( Minov et al, 2001 ; Anguelova et al., 2003 ; Risch et al, 2009 , Cornelius et al, 2015 ). Bilim insanlarının mutluluğun genetik nedenleri olup olmadığına dair tartıştıklarını da söyledikten sonra biz haz ile mutluluk arasındaki farka gelelim.

“Haz Çok Mutluluk Yok”

Mutlu olmadığı için hazlara yönelen ve bağımlılıklara kapılarak daha da mutsuz olan insanlar tanımışsınızdır.

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki haz, mutluluğun karşıtı ya da alternatifi değildir, hem mutlu bir insan olup hem de haz duyabilirsiniz. Haz kısa süreli bir duygu durumu iken mutluluk daha uzun vadelidir. Hazzı tek başımıza hissederiz ama mutluluk çoğunlukla sosyallikle bağlantılıdır. Haz maddeler ile elde edilebilir fakat haz almak için kullanılan maddeler mutluluk vermez, tam aksine kişinin uzun dönemli iyiliğini ve sağlığını zora sokarak mutsuzluğa neden olur. Hazla ilgili en büyük sorun onun bağımlılığa dönüşebilmesidir; nitekim haz bağımlılığı ciddi bir ruhsal sorunken “mutluluk bağımlılığı” diye bir şey yoktur. Beyin kimyasına da değinmeden geçmeyelim; haz duygusu büyük ölçüde dopamin ile ilişkilendirilirken mutluluk serotoninle bağlantılı kabul edilir. Tüm bunlar hazzın mutluluktan farkını ortaya koymak için yeterli sanırım.

Mutluluk Sürecin Adı!

İstediğimiz her an haz almamız mümkün ama her an mutlu olamıyoruz. Mutlu bir hayat sürmek demek hayatın bütün anlarında kendimizi iyi hissetmemiz değil, bir bütün olarak hayatımızdan memnun olmamız demek. Mutlu olmak için kendimizden büyük bir hedefimizin olmasına ve onun için uğraşmaya ihtiyacımız var. Çoğumuz isteklerimize ulaştığımız anda mutlu olacağımıza inanıyoruz ama bu bir yanılsama. Mutluluk hedefimize vardığımız, amacımıza ulaştığımız zaman elde edilen hazzın değil, oraya giderken yaşadığımız sürecin adı . Yaşarken duyduğumuz hazlar da sürecin bonusu!

Hazlarla bezenmiş mutlu hayatlar yaşamamız dileğiyle…

Eğer bu yazı ilginizi çektiyse sıradaki yazımız sizin için geliyor: Canımız Neden Sıkılır?