Örgüt Üyeliğinin Tespitinde Yargıtay’ın Belirlediği Yeni Kriterler

Örgüt Üyeliğinin Belirlenmesi ve Tespitinde Yargıtay’ın Belirlediği Yeni Kriterler – Emsal Yargıtay Kararı

Özet: Örgüt üyeliğinin tespiti yapılırken, örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli görülmemektedir. Olay kapsamında ise, Örgüte müzahir derneğe üye olmak, Sosyal medya hesabında takip ve beğenilerde bulunmak ve Protesto gösterilerine katılmaktan ibaret olan sanığın eylemlerinin örgüt üyeliğinin tespitinde yeterli olmadığı değerlendirilmiştir.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin E: 2019/2233; K: 2019/4810 Sayılı Kararı

“İçtihat Metni”

Mahkemesi : Ceza Dairesi

Suç: Silahlı terör örgütüne üye olma

Hüküm

İlk derece mahkemesince, TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1.maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararı verilmiştir. Bu karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi yolunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmiştir.

Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;

Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafilerinin duruşmaistemlerinin CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,

Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriklerine göre yapılan incelemede;

Örgüt Üyeliğinin Belirlenmesinde Dikkate Alınacak Kriterler

Ayrıntıları Dairemizin 2017/1809E ve 2017/5155 sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;

Örgüt üyeliğinin belirlenmesinde, örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen ve örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan kişidir. Örgüt üyesi bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliğinin, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi kapsadığı ifade edilmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir-talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en-önemli unsurudur.

Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileriveya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğinin belirlenmesinde ayırt edicifark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızıntamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.

Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik-bağ-kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem-faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)

Örgüt Üyeliğinin Tespitinde Amaç Unsuru

Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi gerekir. Ayrıca katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin “suç işlemek amacı” olması aranır. (Toroslu özel kısım syf.263- 266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280)

Yargıtay’ın Olayla İlgili Değerlendirmesi

Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

FETÖ/PDY terör örgütünün, kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 E. sy. kararında anlatılmıştır. Bu örgütün nihai amacı, devletin anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmektir. Bu örgüt, başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkmış; toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanmıştır. Bu örgüt amaca ulaşmak için her yolu mübah görmektedir. Sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için uğraşmıştır. Yeterli güce ulaşıncaya kadar da alenen kriminalize olmamaya özen göstermeye çalışmıştır.

Bu gerçekler nazara alındığında, sanığın örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan katlarla irtibatlı olduğu anlaşılmaktadır. Fakat örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmamaktadır. Sanık hakkında gizli tanık “Kitap” tarafından verilen ifadenin de başka delillerle desteklenmediği takdirde hükme esas alınamayacağı açıktır. Bu çerçevede;

sanığın konum ve kişisel özellikleri de dikkate alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşar nitelikte, silahlı terör örgütü üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır.

Sonuç

Ceza davaları ile ilgili olarak Ankara Ceza Avukatı başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

375 Sayılı KHK ile Göre Kamu Görevinden Çıkarma – Geçici 35. Madde