ZEYNEP KURAY
OHAL Kararnamelerine karşı , İHD, TİHV, İTO, KESK, ÇGD ve DİSK Basın-İş’in her Salı günü Çağlayan Adliyesi’nde, “Adalet ve Özgürlük İstiyoruz” şiarıyla başlattığı nöbet eylemininüçüncüsünü gerçekleştirdi. Kapatılan Özgür Gündem Gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin’in ve TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincacı’nın katıldığı nöbete, mesleğini icraat ettiği için tutuklanan doktor Serdar Küni’nin derhal serbest bırakılması istenilerek, “Yaşam ve yaşatmak yargılanamaz” mesajı verildi.
İHD, TİHV, İTO, KESK, ÇGD ve DİSK Basın-İş’in her Salı günü Çağlayan’da Adliyesinde, “Adalet ve Özgürlük İstiyoruz” şiarıyla başlattığı nöbet eyleminin üçüncüsünü gerçekleştirdi. “ Adalet ve Özgürlük İstiyoruz” yazılı pankartı ve tişörtleri taşıyan insan hakları savunucularına, kapatılan Özgür Gündem Gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincacı, Çağdaş Gazeteciler Derneği ( ÇGD) Genel Başkanı Uğur Güç, kapatılan TV 10 çalışanları, İstanbul Tabipler Odası yönetim kurulu üyesi İncilay Erdoğan ile çok sayıda demokratik kitle örgütü katıldı.
Sık sık, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “OHAL kaldırılsın, özgürlük istiyoruz”, “ İyi hekimlik yargılanamaz”, “Serdar Küni serbest bırakılsın” sloganlarının atıldığı nöbete ilk konuşmayı TİHV İstanbul Şube Sözcüsü Ümit Efe yaptı. OHAL sürecinde baskıların ve işkencelerin arttığını hatırlatarak sözlerine başlayan Efe, 40 bin kişinin gözaltına alındığını, 20 bin kişinin tutuklandığını, 80 bin çalışanın açığa alındığını, 45 gazetenin, 24 radyonun, 18 televizyonun, 15 derginin, 29 yayın evinin, 3 haber ajansının kapatıldığını, 100 gazetecinin gözaltına alındığını 37’sinin tutuklandığını belirti.
‘29 ARALIK GREVİ KATLİAMLARA KARŞI BİR BARIŞ ÇIĞLIĞIYDI!’
Ümit Efe ‘den sonra sözü alan Ses Şişli Şubesi Başkanı Fadime Kavak, OHAL sürecinde çıkartılan kararnamelerle 100 bine aşkın sağlık emekçilerin keyfi bir biçimde ihraç edildiğine dikkat çekti. İhraçların gerekçesi olarak KESK sendikasının 29 Aralık 2015 tarihinde yaptığı grevin gösterildiğini belirten Kavak, 29 Aralık ‘ta yapılan iş bırakma eyleminin Cizre, Sur bodrumlarında yakılarak katledilmelerine karşı bir barış çığlığı olduğunu vurguladı. Ne pahasına olursa olsun meslektaşlarıyla dayanışma içerisinde olacaklarını vurgulayan Kavak, barış, özgürlük, eşitlik gelene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.
‘CESARETİMİZİ HİÇ YİTİRMEYECEĞİZ!’
Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi ‘nin eski Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, bugün burada Türkiye ‘de hiç olmayan adalet için nöbet tuttuklarını vurguladı. AKP Hükümetinin İttihat ve Terakki geleneğinin devamcısı olduğuna işaret eden Keskin, bu kapsamda Özel Harp ile İslamcılar arasında kurulan ittifakın muhalif olan her kesimi hedef alındığına dikkat çekti. Özgür Gündem hakkında 122 dava açıldığını, haklarında yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol kararı olduğunu belirten Keskin, “Maalesef ki hükümet savaş istiyor. Bu savaş politikasından da en çok biz muhalifler zarar görüyoruz. Ama cesaret insana kazandıran temel şeydir. Cesaretimizi hiç yitirmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Kapatılan JIYAN TV’nin editörü İbrahim Aslan, UNESCO’nun yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan diller arasında sıraladığı Kırmançki ve Zazaki dillerinde kültür programları yaptıkları için kapatıldıklarını söyledi. “Tüm renklerin sesi olmak için her yerde olacağız, tüm dilleri, kültürleri yaşatacağız” diyen Aslan, tek sesliliğe karşı mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti.
‘YAŞAM VE YAŞATMAK YARGILANAMAZ!’
İstanbul Tabip Odası yönetim kurulu üyesi İncilay Erdoğan, sağlık emekçileri üzerindeki, baskının giderek arttığına dikkat çekti. Baskıların vardığı noktayı Cizre ‘de doktorluk yapan Serdar Küni ‘nin yaşadıklarını anlatarak ayna tutan Erdoğan, Cizre Belediyesine ait Bişeng Sağlık Merkezi’nde doktor olan Serdar Küni ’nin sırf mesleğini icraat ettiği için bugün tutuklandığına dikkat çekti. Küni’nin yıllardır ücretsiz hekimlik yaptığını anlatan Erdoğan, Cizre ablukası sırasında bir çok can kurtaran Küni’nin cezaevine atıldığını vurguladı. “ Gezi ‘den Cizre biz sağlıkçılar yaşatmaya devam edeceğiz” diyen Erdoğan, “ Yaşam ve yaşatmak yargılanamaz” dedi.
‘BUGÜN YAN YANA OLMAZSAK YARIN OLAMAYIZ’
TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise haber alma özgürlüğü, basın emekçilerinin haber yapma özgürlüğü ve basın özgürlüğü için herkesi el ele verip mücadele etmeye çağırdı. Fincancı, “Bugün mücadele etmezsek, bu nöbette yer almazsak yarın tutulduğumuz tecritte yan yana olamayız. Hapishanelerde, tecritte bir birimizden habersiz mücadele etmek zorunda kalırız” şeklinde konuştu.
Kapatılan TV10 çalışanı Turabi Kışın ise, hükümet tarafından dayatılan tek sesliliğe karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Haberin linki:
https://www.birgun.net/haber-detay/ozgurluk-ve-adalet-nobeti-nde-yasam-ve-yasatmak-yargilanamaz-vurgusu-132898.html