Tarihi benim kadar eski olan bir yapım dün akşam son filmi ile ekranımda, 90 dakika boyunca bana keyifli ve kaliteli zaman geçirme fırsatı sundu. İlk filmi 1982 de sinema salonlarında gösterilen Rambo ’nun son filmi Rambo 5 – Son Kan filminden bahsediyorum. Bizim kuşağın erkekleri özellikle bilirler ki bu film her ne kadar Amerikan propagandasının en uç noktalarından biri olarak görülse de aslında hepimizin askere gittiğinde çektirdiği resimlerin de mimarıdır ? Hepimizi komando olmak için yarışır hale getiren şey John Rambo ’nun karizmasıdır haksız mıyım?
Dünya’da sinema denince ilk akla gelen endüstri Holywood Film Endüstrisidir. Hayatımıza bir noktada dokunmuş hemen hemen tüm yabancı filmlerin mimarı Holywood’da yer alan stüdyolar ve film şirketleri, son yıllarda hint sineması tarafından sarsılmaya başlasa da hala bizi bir şekilde etkilemeyi başarıyor. Rambo gibi Terminatör de sanırım benim yetiştiğim kuşağın efsaneleri arasındadır. Bu iki seri her yeni filmde kendini izletmeyi başaran ve insanlara bir şekilde istediği mesajı verebilen filmlerdi.
Dün akşam bilgisayarımın ekranında Rambo 5 afişini görünce hem heyecanlandım hem de biraz kuşkulanmadım değil. Yaşayan her varlık gibi birlikte büyüdüğünüz bu tip yapımları canlandıran aktörlerde yaşlanıyorlar. Yaşlandıklarında ise hep hatırladığınız karakter olmaktan çıkabilme ihtimalleri ortaya çıkıyor ki bence en büyük tehlike de burada. Sonuçta pek çok insana idol olmuş karakterler, idol oldukları insanlar için bir nevi ilahlaştırılırlar. Bu durumda da onlarda görülebilecek en küçük bir kusur bu hassas yapıda yaralara neden olabilir.
Tüm bu soru işaretleri ile filmin play tuşuna tıklayıp arkama yaslandığımda gerçekten yaşlanan Sylvester Stallone ‘yi gördüm. Yaşlanmıştı evet hatta yüzü gözü o eski adamın izleri dışında bir şey taşımıyordu ama film ilerleyip konu anlatılınca ve konu içinde sergilenen oyunculukları görünce tüm korkularım ve soru işaretlerim uçup gitti. Zira güzel bir konu ve idol görülen bir karakter için harika bir sondu…
Tabi her zamanki gibi bunu anlatırken aslında film eleştirisi yapma amacım yok! Ben filmi izlerken tarih henüz 25 Kasımdı. 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ! İnstagram hesabımdan geçtiğimiz günlerde paylaştığım bir kadın cinayeti haberi vardı. Henüz 19 yaşında hayatının baharında bir genç kız, kendini bilmez bir sevgili tarafından önce kablo ile boğulup sonra kalbinden bıçaklanmıştı. Üstelik aynı cani yaratık bu yaptığını sosyal medya hesabından “ Bitti … 18.11.2019 13:47 ” ile başlayan bir paylaşım yaptı.
Ülke olarak ne zaman bu kadar kolay insan canı alır hale geldik sormak istiyorum! Sevmenin aşkın ve aslında en basit haliyle insan olmanın aksine bir durum değil mi bu? Çok seviyorum ama … ile başlayan cümleler kurmaya başladığımız gün aslında aşktan ne kadar uzak olduğumuzun ispatını yapmış olmuyor muyuz? Aşk hangi tarihte ama ile başlayan ya da biten cümlelere ortak oldu? Aşk koşulsuzluk içeren bir durum değil midir? Her durum ve koşulda sınırsızca sevmek olarak tanımlanmaz mı?
Film izlerken aslında konuya çok ince dokunuşlar vardı. Bu bölümde yer alan spoiler için filmi izlemeyen dostlardan özür diliyorum.
Rambo’nun manevi kızı evden kaçarak Meksika’ya onu yıllar önce terk eden babasıyla yüzleşmeye gider. Babasını bulmasına yardımcı olan arkadaşı bileğindeki altın bileklik için onu bir gece kulübündeki mafyaya satar. Sonra da ailesine birlikte kulübe gittiklerini ama orada birbirlerini kaybettiklerini söyler… Rambo’nun konuya dahil oluşu da bu şekilde olur. Filmin ilerleyen sahnelerinde mafya lideri ile Rambo arasında geçen bir diyalogda Mafya Lideri ; “Bu kızlar bizim için hiçbir anlam ifade etmiyor. Onları alırız, kullanırız ve sonra satarız” der.
Aslında yaşadığımız bu dünya da hala geliştirmemiz gereken en büyük eksiğimiz de bu değil mi? Annemiz olan, eşimiz ya da kardeşimiz olan ve bazen de en yakın dostumuz olan kadınları bir meta, bir eşya ve hatta alınıp satılabilen nesneler olarak görebilen zihinler olduğu gerçeği ile yüzleşmemiz gerekiyor. Aslında yüzleşmekten öte bu zihinlerle can siperane savaşmamız gerekiyor. Çünkü bugün o genç kızın başına gelen hadiselerin yarın annemizin, kız kardeşimizin ve hatta eşimizin başına gelmeyeceğinin bir garantisi yok! Tehlike her gün sokakta selam verdiğimiz herhangi biri, alışveriş yaptığımız market ve hatta belki de dost dediğimiz insanların ta kendisi! Zaten bu durumu da içinden çıkılmaz hale getiren biz erkeklerin taktığı maskeler ve oynadıkları roller değil mi? Bir kadını etkilemek için taktığımız maskeler zaman içinde inceldiğinde gerçek karakterimizle yüzleşmek zorunda olan ve savunmasız kalan kadınlar!
Dinler ekseninde biraz bilgisi olan herkes büyük dinlerin tamamında erkeğin ve kadının yaratılış hikayelerini bilirler. Adem yaratıldıktan sonra ona yardımcı ve eş olması için uykuya yatırılarak kaburga kemiklerinden biri alınır ve bu kemikten kadın yaratılır. Bazı rivayetlerde de kadının boyu erkeğe nazaran kısa yaratılır ki erkek ona kol kanat gerip korusun, kollasın.
Açık konuşmak gerekirse hayatım boyunca hiçbir kadına fiziksel ya da diğer türde şiddet uygulamadım. Çünkü benim perspektifimde kadın fiziksel olarak benimle güç yarışına girebilecek bir varlık değil! Kadının var olma amaçları içinde fiziksel güç yer almadığı gibi, böyle bir gereksinimi de olmamalı! Çünkü aklı başında her erkek kadınlarla ilgili bir durum olduğunda o kadının yerinde annesi ya da kardeşi olabileceği gerçeğini düşünebilmeli ve ona göre hareket etmelidir.
Bir kez daha en yüksek sesimle kadınlara şiddet uygulayan, hatta daha ileri giderek canlarına kast eden herkesi LANETLİYORUM!
Dönelim baştaki konuya. Benim gibi pek çok insanın birlikte büyüdüğü John Rambo için bir son ve veda filmi izlemek hem hatıralarımı canlandırdı hem de içimde bir burukluk bıraktı. Rambo düşmanlarından intikamını alırken hop oturup hop kalkan bir neslin üyesi olarak keşke bu karakteri daha fazla izleyebilme olanağım olsaydı. Film bol miktarda kanlı sahne içerse de sizi içine çekip empati yapmanızı sağladığında bu sahnelerin korkutucu ya da iğrenç taraflarını görmemeye başlıyorsunuz.
Kadına, hele ki kızınızın canına mal olan bir durumda hanginiz farklı hareket edebilirsiniz ki?
Bu karaktere hayat veren ve hepimizi bir şekilde etkilemeyi başaran Sylvester Stallone üstadın da önünde saygıyla eğiliyorum. Hakkıyla yapılan işi taktir etmek gerek!
Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın <3
Kaynaklar :
Kadının yaratılışını araştırırken https://islamansiklopedisi.org.tr/havva ‘dan faydalandım.