Belirli şartlar gerçekleştiğinde sigortacının kazada kusurlu olan tarafa rücu ederek karşı tarafa ödediği tazminatı kusurlu sürücüden geri isteme hakkı bulunmaktadır. Ancak sigorta şirketleri bu durumu kötüye kullanarak şartları oluşmasa dahi vatandaşa ihtar göndererek, icra göndererek, şansını denemekte, kötü niyetli şekilde davranarak icra tehdidi ile gözünü korkutabildiği kişilerden karşı tarafa ödediği tazminatı geri almayı denemektedir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi yaptıran tüm sürücülerin bilinçlenmesi ve sigorta şirketlerinin haksız kazanç elde etmesinin önüne geçmek adına bu yazıyı kaleme almış bulunmaktayım.
İçindekiler
Trafik Kazalarında olay yerini terk etmek bir kusur gibi yansıtılsa da yalnızca olay yerini terk etmiş olmak kazayı sigortanın karşılamayacağı anlamına gelmemektedir. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları sigortacının sigortalıya rücu edebileceği halleri B4 de düzenlemiştir.
Ödemede bulunan sigortacı, kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir. Rücu etmek, sigortacının karşıya ödediği tazminatı sizden geri istemesi manasında kullanılmaktadır. Karşı tarafa ödediği tazminatı sigortalı müşterisine rücu etmek isteyen sigortacının açacağı davada yukarıdaki sebeplerin meydana geldiğini ispatlaması gerekecektir. Kritik nokta da budur.
Olay yeri terk Yargıtay kararlarına göre sürücünün olay yerini terk etmesi tek başına kazayı kapsam dışı yapmayacaktır. Sigortacı açacağı davada sürücünün alkollü veya uyuşturucu madde etkisinde olduğu, sürücünün olay yerinden uzaklaşarak şoför değişikliği yaptığı, sürücünün sırf olay yerini terk etmesi sebebiyle yaralıların sağlık durumunun ağırlaştığı veya maddi hasarın ağırlaştığı gibi sebepler ortaya koymalı ve bunları mahkeme önünde ispatlamalıdır.
gibi durumlarda sigortanın karşı tarafa ödediği tazminatı olay yerini terk eden sürücüden geri almasına yasal imkân bulunmamaktadır.
Yukarıdaki sebeplere ek olarak yaralanmalı kazalarda sürücünün veya yolcunun yaralanmış olması nedeniyle hastane veya herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmak için olay yerini terk etmiş ise sigorta şirketi zararı karşılamamak veya ödediği tazminatı olay yerini terk eden sürücüden geri istemek gibi bir lükse sahip olmayacaktır.
Bu durumlar mevcut olmasa dahi yukarıda bahsettiğimiz gibi sigorta şirketinin zarardan sizleri sorumlu tutabilmesi için olay yerini terk etmeye ek olarak sürücünün alkollü olduğu, sürücü değişikliği yapıldığı, gibi durumların oluştuğunu mahkeme önünde ispat etmek zorundadır. Sadece olay yerini terk rücu sebebi değildir.
Ancak yukarıda sayılan haller gerçekleşmişse sigorta şirketi sizlere ödeme yapmayacak, karşı tarafa ödeme yaptığı takdirde de ödemek zorunda kaldığı bedelleri sizden geri isteme hakkına sahip olacaktır.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
Esas Yıl/No: 2016/5264
Karar Yıl/No: 2019/1876
Karar tarihi: 21.02.2019
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
ÖZET : Sadece olay yerini terk etmenin sigorta şirketinin rücu etmesi için yeterli olmayacağı, kazanın sürücünün ağır kusuru ile meydana geldiğinin, sürücünün ehliyetsiz olduğunun, sürücünün alkollü olduğunun ispatlanmasına ihtiyaç olduğu.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, müvekkili tarafından trafik poliçesi ile sigorta edilen… plakalı aracın 21.01.2009 tarihinde 3. kişinin işleteni bulunduğu … plakalı araca, İETT durağına ve durakta bulunan …isimli yayalara çarparak yaralanmalı ve maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini,
Tutulan trafik kazası tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün 8/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, meydana gelen kaza sonucunda…ve …’un yaralandığını, yaralıların sigortalı olmalarından dolayı tedavi masraflarının sigortacıları tarafından karşılandığını,
Müvekkil şirketin sigortalısı olan aracın kazada kusurlu bulunmasından dolayı yaralıların sigortacıları sigortalılarına ödedikleri tazminatı müvekkil şirketten rücuen talep ettiklerini, sigorta şirketince ödendiği, davalı şirkete ait aracı sevk eden sürücünün trafik sigorta poliçesi genel şartlarının ilgili maddesini ihlal ettiğini,
Bu nedenle sigorta ettirene rücu etmek zaruretinin doğduğunu, alacağın davalı şirketten tahsil edilebilmesi için icra takibinin başlatıldığı ancak davalının borcunun sabit olmasına rağmen takibe haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu,
Davalının müvekkil şirketin uğradığı zarardan sorumlu olması ve alacak miktarının da likit olması sebebiyle yapılan haksız itiraz için icra inkar tazminatına hükmedilerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile itirazın iptali istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinde sigortalıya rücu edilebilmesi K.T.K. ve…genel şartlarda düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmüne göre, sigortalı, sigortacıya intikal eden haklarını ihlal edecek bir hal ve harekette bulunursa sigortacıya karşı sorumlu olur.
Somut olayda rücu hakkının dayanağı olarak zararı oluşturan olay tamamen sigortalının kusuru nedeniyle oluşmuştur. Davacı …, sigortalının olay yerini terk etmesi nedeniyle, sigortalının yükümlülüğünü ihlal ettiğini ileri sürmüş ise de, dosya içeriğine göre davalının olay sonrasında kolluk güçlerine ifade verdiği ve kaza tutanağına uyan beyanı ile de kusurun tamamının kendisinde olduğunu belirtmiştir. Salt olay yerinde bulunmamak sigortacının kendi sigortalısına rücu hakkını vermez.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.c maddesi uyarınca, sürücünün geçerli ve yeterli sürücü belgesi olmaması halinde meydana gelen kaza sonucunda üçüncü kişiye ödenen tazminat, sigortalıdan rücuen talep edilebilir. Sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir.
Yukarıda belirtildiği üzere aldırılacak bilirkişi heyet raporu sonucuna göre kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşmediğinin anlaşılması durumunda ise dava dilekçesinde davalı sigortalıya ait aracın sürücüsünün ehliyetsiz olduğu iddiasına da yer verilmiş olup dosya kapsamında dava dışı araç sürücüsünün kaza tarihi itibari ile sürücü belgesi olup olmadığı hususu araştırılmadığından bu husus da mahkemece araştırılarak davalı sigortalıya ait aracın sürücüsünün kaza tarihi itibarıyla sürücü belgesinin hiç bulunmaması veya yeterli sürücü belgesi olmadığının anlaşılması durumunda sürücünün kusuru oranında belirlenecek tazminata hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş,
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
6100 Sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
O halde mahkemece tedavi masrafları konusunda uzman doktor bilirkişisi tarafından, tedaviye ilişkin belgeler incelenerek gerçek zarar miktarının hesaplanması için rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yine, davalının sorumlu tutulacağı alacak miktarları likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarlarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA , peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23298
Karar No: 2014/19655
Karar Tarihi: 25.12.2014
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, müvekkilince zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan ve davalının işleteni olduğu aracın, karıştığı trafik kazasında …. plaka sayılı aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin 2.332,00 TL hasar bedelini ödediğini,
Kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracın sürücüsünün %100 nispetinde kusurlu olduğunu ileri sürerek, 2.332,00 TL tazminatın davalıdan ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün ehliyetsiz ya da salt alkolün etkisiyle kazanın meydana geldiğinin ispatlanamadığı, sigortalı araç sürücüsünün zarar vermek kastıyla hareket ettiğini gösterir bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL pesin harcın onama harcına mahsubuna, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.