İçindekiler
Şamanizm tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmeyen bir inanıştır. Özellikle de ilk çağ dönemlerinden beri var olan bu inanış, günümüzde çok fazla yaygın değildir. Ancak bu inanışa dair bazı adetler hala etkisini devam ettirmektedir. Türk kültüründe yeri olan bu adetlerin ne oldukları aşağıda verilmiştir.
Şamanizm kökenli Türk adetleri , günlük hayatımızda sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bu inanış, farklı bölgelerde etkisini sürdürmüştür. Farklı bölgelerde farklı Şamanizm anlayışları meydana gelse de kökenine bağlılık her zaman korunmuştur. Şamanların ata olan ruhlarla iletişime geçtiklerine inanılmaktadır. Şaman olmak ise hiç kolay değildir.
Çünkü şaman olabilmenin de belli şartları vardır. Bu şartlardan biri de eğitimdir. Şaman eğitimi almayan biri, şaman olamaz. Şamanlar, insanlar ile ataruhlar arasında bağlantı kurarlar. Farklı adetleri olan bir inanıştır. Ancak bu adetler, Türk kültüründe de yaygın olarak gözlemlenmektedir.
Gidenin arkasından su dökülmesi, Türklerin sıklıkla yerine getirdikleri bir adettir. Hemen hemen hepimizin yaptığı bir uygulama olan bu davranış, aslında Türklere özgü bir şey değildir. Gidenin arkasında su dökme adeti, özellikle yolculuğa çıkan kimseler için yapılmaktadır. Bu davranış, genel olarak Türklere özgüymüş gibi kabul edilmektedir. Ama gidenin arkasından su dökmek, aslında Şamanizm kökenli bir adettir. Birçoğumuz, bu bilgiyi bilmeden hareket etmekteyiz. Şamanizm kökenli Türk adetleri arasında yer alan gidenin arkasından su dökme, çok eski dönemlerden beri süregelmiştir.
Yine günlük hayatta çok fazla karşımıza çıkan adetlerinden biri de tahtaya vurmadır. Tahtaya vurma adeti, genellikle istenmeyen olayların duyulması üzerine elle tahtaya vurmaktır. Tokmak gibi 3 defa vurulması sonucunda olayın gerçekleşme ihtimalinin yok edildiğine inanılır. Özellikle yaşlı kesimin sık sık yaptığı bir adettir. Tahtaya vurma adeti sayesinde kötülüklerden korunduğuna inanılır. Ayrıca konuşulan kötü olayın, kötü ruhlar tarafından dinlenmesine engel olduğu sanılır. Tahtaya vurma adeti, sanıldığı gibi Türk kökenli bir adet değildir. Şamanizm inanışından gelen bu adet, yüzyıllardır Türk adetleri içerisinde varlığını sürdürmektedir.
Türk adetleri içerisinde kırmızı kurdelenin yeri oldukça ayrıdır. Çünkü özel günlerin vazgeçilmez unsurlarından biri kırmızı kurdeledir. Peki, neden kırmızı kurdele uğurlu sayılır? Aslında bu inanışın bir anlamı yoktur. Çünkü Türk kültüründe kırmızı kurdelenin uğurlu olduğuna dair bir adette yoktur. Çünkü kırmızı kurdele âdeti, Şamanizme ait bir adettir. Kırmızı kurdelenin uğuru ve kısmeti temsil etmesi, Şamanizme göredir.
Kökeni Şamanizm olan bu adet, Türk kültüründe oldukça fazla yer edinmektedir. Yeni doğum yapan ve evlenen kadınlara mutlaka kırmızı kurdele bağlanmaktadır. Yeni doğum yapan anneye kırmızı kurdele bağlanmasının sebebi, kırmızı kurdelenin hem anneyi hem de bebeği koruduğuna inanılmasından dolayıdır. Ayrıca Alevilik inancında kırmızı kurdele mezar taşına da bağlanmaktadır. Bu ise şeytanların ölüye musallat olmaması için yapılan bir adettir.
Nazar, İslam dininde var olan bir kavramdır. Peygamber efendimiz nazarın gerçekten var olduğunu bildirmiştir. İslam dinine göre nazardan korunmanın tek yolu Allah’a sığınmaktır. Ancak Türk kültüründe nazardan korunmanın yolu, nazar boncuğudur. Nazar boncuğu kullanmanın nazarı engellediği söylenir. Kültürümüzde birçok insan buna inanmaktadır. Ancak nazara karşı nazar boncuğu kullanmak, Türk kültürüne Şamanizmden gelen bir adettir. Nazar boncuğu dışında göz boncuğu ya da deve boncuğu da kullanılmaktadır. Nazar, çok eski bir Türk inanışı olsa da nazar boncuğu kullanmak da bir hayli eski olan inanıştır.
Kurşun dökme adetini bilmeyen Türk yoktur. Çünkü bu adet, Türk kültüründe bir hayli öne çıkmaktadır. Kurşun dökme, bireyin üzerinde nazar olup olmadığını öğrenmenin bir yolu olarak kabul edilir. Türk adetleri içerisinde sihri bir ayin olarak kabul edilmektedir. Kurşun dökme, kurşunun eritilip soğuk suyun içerisine dökülmesi ile yapılır. Su içerisinde donan kurşun, farklı bir şekil kazanır. Bu şekle göre de yorum yapılır. Günümüzde de sık sık yapılan kurşun dökme, temelde Şamanizm inanışından doğmuştur. Kökeni Şamanizm olsa da Türk adetleri içerisinde oldukça fazla göze çarpmaktadır. Türk kültüründe kurşun dökme olarak adlandırılan bu adet, Şamanizm’de kut dökme olarak adlandırılmaktadır.
Kırkı çıkma diye bir tabiri duymayan yoktur. Genellikle ölünün ardından söylenen bir laftır. Sıklıkla kullandığımız bu tabirin kökeni aslında Şamanlardan gelmektedir. Şamanizme göre ölen kişinin ruhu, 40 günün sonunda bedeni tam olarak terk eder. Bu nedenle kırkı çıktı derler.
Ölü dışında yeni doğan bebekler için de kullanılan bir tabirdir. Kırklı olan bebeklere kötü ruhların musallat olabileceğine inanılır. Bundan dolayı da yeni doğan bebekler asla yalnız bırakılmaz. 40 gün bittikten sonra artık kötü ruhların bebeğe ilişemeyeceğine inanılır. Ayrıca ölen kişinin 7. ve 21. günlerinde de toplanmalar yapılır. Bunun nedeni de yine Şamanizm inancıdır.
Eski Türklerde doğada gizli güçlerin var olduğuna inanılırdı. Bu nedenle doğaya karşı oldukça yüksek bir sevgi beslerlerdi. Şamanizm inancında da aynı saygı ve sevgi bulunmaktaydı. Bundan dolayı çocuklarına sürekli doğaya ait isimleri verirlerdi.
Günümüzde de doğaya ait isimlerin kullanımı son derece yaygındır. Bir Türk geleneği olarak kabul edilse de aslında Şamanizmden gelen bir adettir. Irmak, ateş, güneş ve fırtına gibi isimlerin kullanılması, Şamanizmden gelmektedir. Doğa olaylarına hayranlık neredeyse hemen her inanışta bulunmaktadır. Bu hayranlık, Türk adetlerinde de etkisini göstermektedir.
Köpek uluması, köpeklerin doğal olarak yaptıkları bir harekettir. Ancak Şamanizm inancına göre köpek uluması kötü bir olay olarak kabul edilir. Bu inanış Türk kültüründe de devam etmektedir. Köpek uluduğu zaman bunun kötü bir duruma işaret ettiği düşünülür. Bu adet çok fazla yaygın olmasa da Türk adetleri içerisinde hala vardır.
Arap adetleri içerisinde mezar taşı kullanma yoktur. Aksine insanın toprakla tamamen bütün olması gerektiği görüşündedirler. Ancak Şamanizm’de mezar taşı adeti bulunmaktadır. Özellikle de büyük insanların mezarları daha gösterişli bir şekilde tasarlanır. Mezar taşı kullanımı, Türk kültürüne Şamanizm’den geçmiştir. Mezar taşının yanı sıra mezarda çiçek kullanımı ve sulukların yapılması da yine Şamanizm’den gelmektedir.
Dilek tutma, Türk adetlerinde yine çok yaygın olarak yapılan bir davranıştır. Özellikle de yıldız kayarken dilek tutma, toplumumuzda sıkça uygulanmaktadır. Bunun dışında ağaçlara bez bağlayarak dilek dileme de yine Şamanizm’den gelen bir adettir. Bu gibi adetlerin kökenleri Şamanizm olarak kabul edilir ancak Türk adetleri arasında yer alırlar.
Kökeni Şamanizm olan Türk adetlerinden bazıları yukarıda anlatılmıştır. Bu adetler dışında kökeni Şamanizm olan diğer Türk adetleri ise şunlardır:
Gibi adetlerin kökeni Şamanizm’dir. Ancak çoğu insan bu adetlerin her zaman Türk adetleri olduğuna inanmaktadır.