Tek taraflı boşanma dilekçesi hazırlarken nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında yazımızda önemli detaylara yer vereceğiz.
Kişinin evliliğinin son bulması ancak mahkeme kararı ile mümkündür. Mahkeme Kararı ile boşanma işlemi de ancak aile mahkemesinde açılarak başlatılmak zorundadır.
Eşlerin her ikisinin de boşanma ve diğer hususlarda anlaşarak mahkemeye başvurması halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşecek olsa da çoğu zaman eşlerden birisi anlaşmalı boşanmaya yanaşmamaktadır.
Bu durumda ise karşımıza Tek taraflı boşanma dilekçesi verilerek sürecin başlatılması yani çekişmeli boşanma davası karşımıza çıkar.
Tek taraflı boşanma dilekçesi verecek eşin bu süreci avukat yardımı olmadan yürütmesini asla tavsiye etmesek ise de bu dilekçede nelere dikkat etmesi gerektiğini açıklayalım.
Bu özellikleri içermeyen Tek taraflı boşanma dilekçesi çok net bir şekilde söylemek gerekirse başınızı ağrıtır, derdinize çözüm değil dert katar. Her mesele erbabına bırakılmalıdır şeklinde yazılı olmayan hayat kuralı gereği boşanma gibi hayatınızın dönüm noktası olan bir işlemi avukata bırakmak sizin üstün yararınıza olacaktır.
Boşanma Avukatından Yol Haritası adlı makalemizi okumanızı şiddetle tavsiye ederiz.
— Yazar Avukat Ali Tümbaş
Adından da anlaşılacağı üzere dilekçe sadece bir eşin imzalaması yeterli. Dolayı ile dava anlaşmalı boşanma olarak değil çekişmeli olarak devam edecektir.
Olduğunuz yerde Aile mahkemesi olmaması durumunda Asliye Hukuk Mahkemeleri Aile Mahkemesi gibi boşanma davasına bakacaktır.
Boşanma sebepleri genel ve özel olarak ikiye ayrılmaktadır. Genel boşanma sebebi, evlilik birliğinin temelden sarsılması olup eski kanundaki adıyla şiddetli geçimsizlik olarak bilinmektedir. Özel boşanma sebepleri ise zina; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış; suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme; terk; akıl hastalığı nedeniyle boşanmadır. Çekişmeli boşanma davasını açacak olan kişi, yalnızca kanunda belirtilen boşanma nedenlerinden birisine dayandırarak boşanma davası açabilir.
Dava açarken mutlaka harcın yatırılması gerekmektedir. Başvuru ve peşin harç ile birlikte mahkemenin posta giderlerini de içeren gider avansı da yatırılmalıdır. Bu miktar her yıl değişmektedir. Rakamlar çok fazla olmayıp bu yatırılacak miktarın avans olan ve artan kısmı dava sonrası size geri iade edilecektir.
Tek taraflı boşanmada taraflardan birisi boşanmak istiyor diğeri istemiyor veya boşanmaya bağlı nafaka, velayet, tazminat veya mal paylaşımına dair konularda taraflar anlaşamadığı zaman açılmaktadır. Anlaşmalı boşanma davasında ise, tek celsede sona eren bir dava olup tarafların boşanma ve boşanmaya bağlı unsurlarda mutabakata vardığı bir davadır.
Tek taraflı Boşanma davaları mahkemenin iş yoğunluğu, dosyadaki delillerin toplanılması ve tebligat sürecine göre değişkenlik göstermektedir. Ancak ortalama bir süre vermek gerekir ise anlaşmalı boşanma davası 1 hafta ile 1 ay kadar sürmekte, Tek taraflı yani çekişmeli boşanma davası ise 1-1,5 sene kadar sürmektedir.
Tek taraflı boşanma davasında ilk açan olmak herhangi bir avantaj sağlamaz. Eşin dava açması halinde, diğer eş de açılan davaya karşı dava açma hakkına sahiptir. Önemli olan davada tarafların iddialarını hukuka uygun delillerle ispatlamasıdır.
Mahkeme tarafından boşanma kararının verilmesi ve kesinleşmesinden itibaren 300 gün dolmadan yeniden evlenemeyecektir. Ya da kadının bekleme süresinin kaldırılması davası açmadır. Kadın dava açarken hamile olmadığını kanıtlayan resmi sağlık raporu sunması halinde mahkeme tarafından iddet müddeti kaldırılacaktır.
Her iki eşin avukatı var ise duruşmalara katılma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak özellikle davacının avukatı yok ise duruşmalara katılma zorunluluğu bulunmaktadır, katılmadığı takdirde dosyası işlemden kaldırılacaktır.
Öncelikle Kadının çocuklarıyla birlikte boşanma davası devam ederken ortak konutta kalmaya hakkı bulunmaktadır ve uzaklaştırma kararı ile birlikte ortak konutun kendisine özgülenmesi yönünde talep edebilir.
Herhangi bir yerden geliri yok ise boşanma davası devam ederken kendisi için veya velayetle birlikte çocuğu adına nafaka isteminde bulunacaktır.
Dava sonunda ise Maddi ve manevi tazminat, kendisi için yoksulluk çocuklar için ise iştirak nafakası ve müşterek malların paylaşılmasını isteyebilir.
Avukat desteği alma şartı, zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak Aile Hukuku ve Yargıtay’ın emsal kararlarına hakim olmayan kişinin dava açması ve hukuki tecrübeye sahip olmaması halinde takip ettiği dava süreci sonunda geri dönülmez hukuki kayıplar meydana gelebilecektir. Her işte olduğu gibi davalarda da işin uzmanına başvurulması gerekmekte ve davada nasıl bir yol izleneceği konusunda destek alınmalıdır.