“Kendi yarattığımız hayal dünyasında her şeyi değiştirmek mümkün” söylemini yaşam tarzı yapmış; mizah, karikatür ve animasyona aşık, Koca Kafalar’ın yaratıcısı ve Grafi2000’in kurucusu Varol Yaşaroğlu 20 Soruluk Söyleşiler ‘deki yeni konuğumuz.
Karikatür, illüstrasyon ve animasyon çalışmalarının hepsini ekibiyle birlikte kağıt kaleme hiç dokunmadan bilgisayar ortamında oluşturan Varol, çeşitli üniversitelerde Bilgisayar-internet ve mizah üzerine seminerler verirken, “Ekonomist” ve “Capital” dergilerinin karikatüristliğini ve illüstratörlüğünü yapmaya devam ediyor.
Fakat onun asıl tutkusu Grafi2000 karakterleri, Koca Kafalar ve Grafi2000.com
1968 doğumlu Varol 5 yaşından beri çiziyor. O yaşlardaki aşkı da Pembe Panter. 11 yaşına geldiğinde ise bir defter dolusu ürettiği çizgi romanlarını ablalarına satmaya çalışıyor. Ablasını ikna etmek için de defterin içine sakız ve gofret gibi hediyeler koyarmış. İlk profesyonel çizimini ise ortaokul yıllarında Milliyet Kardeş eki için yapmış.
1980 öncesi solcuların kurtarılmış bölgesi sayılan İzmir Gültepe’de büyümüş, daha çok eve kapanıp çizgi romanlar yaparak geçmiş çocukluğu. Gültepe Ortaokulu’ndan sonra İzmir Atatürk Lisesi.
İzmir’de insanlar çok iç içe, komşuluk ilişkileri sıcak, o açıdan çok insan gözlemledim. İzmir’de insanlar güleçtir, ben de genelde gülerim, öyle yetiştim. İstanbul’da alışık olunmayan bir durum; İzmir’de sokakta insanlar birbirlerinin gözünün içine gülümseyerek bakar. İzmir’in kızları biraz da bu yüzden güzeldir derler…
Yönetmen Çağan Irmak’ın “Babam ve Oğlum” ile yakaladığı başarıda bence Ege’de büyümesinin payı büyük.
Liseden sonra “mimarlık gibidir herhalde, birşeyler çizerim” diye yazdığı İTÜ İnşaat Mühendisliğini kazanıyor. Seçtiği bölümün çizimden çok matematik ağırlıklı olmasına aldırış etmeden 4 senede (yıl 1989) mezun oluyor Varol. Harçlığını ise kazandığı karikatür yarışmalarından çıkarıyor.
Kazandığı inşaat master’ını bırakıp İstanbul Üniversitesi para banka bölümünde master’ını yapmış. Sonra Beyazıt Öztürk (Beyaz) bir gün Eskişehir’e okulunun bitirme sınavına giderken, Varol da Beyaz’ın arabasına atlayıp Anadolu Üniversitesi’ne gitmiş. Amacı oradaki animasyon bölümünde doktora yapmak. Yaptığı işleri çok beğenmelerine rağmen başka bir bölümden doktora kabul etmedileri için yatmış doktara planı. Bir sene sonra kanun değişip okul Varol’u geri çağırınca bu sefer de artık onun gidecek durumu kalmamış.
O kadar çok matematik okumak onun analitik düşünme biçimine çok katkı sağlamış; şimdilerde ise en çok animasyon yaparken işine yarıyor. “Matematik bence hayatta lazım olan birşey, hayatın kendisi bir matematik problemi degil mi üstadım!” diyor.
Penguen Dergisi’nde Komikaze köşesini yapan ve aynı zamanda derginin sahiplerinden karikatürist Erdil Yaşaroğlu ‘nun kuzeni Varol. Erdil ‘e de karikatürü İstanbul’a ilk geldiği okul yıllarında onun evinde kalırken bulaştırmış.
Okul sonrası İzmir’deyken, Ekonomist Dergisi çizerlerinden ve “çalışma disiplini ve televizyon dünyası hakkında ondan çok şey öğrendim, gerçekten ileriyi gören birisidir” dediği Cihat Hazardağlı’nın bir telefonu ile hayatı değişmiş.
Cihat’ın dergiden ayrılmak zorunda kalması ve yerine Varol’u önermesiyle İstanbul’a temelli yerleşmiş Varol. Daha sonra Cihat Hazardağlı’nın ürettiği “Plastip Show” programına destek vermeye başlamış. Burak Akkul ve Erdil Yaşaroğlu’nu da katıp VEB Mizah Yazarı Grubu’nu kurmuşlar. İlerleyen aylarda aralarına Murat Dişli ve Rauf Olcay’ın da gelmesiyle MR. VEB oluşmuş ve birlikte Beyaz Show, Alkışlar, Cem Özer Show, Televizyon Çocuğu ve Çılgın Bediş gibi bir çok tv programının formatında ve senaryo yazılımında etkin gorev almışlar.
Varol Yaşaroğlu ve arkadaşlarının Türkiye’de ilk kez hayata soktuklarına bakın:
– 1995 yılında Türkiye’de ilk kez grafik tablet ile bilgisayar ortamında çizdiği karikatürleri Ekonomist ve Capital dergilerinde yayınlanmış. Yine aynı yıl dijital ortamda çizdiği bu karikatürleri Ortaköy’deki evinden BBS protokolü ile İkitelli’deki Ekonomist ve Capital dergilerine yollayarak, Türkiye’de ‘Home Office’ çalışan, tablet ve BBS’yi kullanan ilk karikatürist olmuş.
– 1999’da kurduğu, bugün aylık 1.5 milyonun üzerinde ziyaretçi çeken Grafi2000.com Türkiye’de ilk kez karikatürlerin Flash animasyon olarak yayınlandığı site olmuş. İnteraktif-internet-içerik reklamları da bir ilk. ‘Delete-Extra’ internetteki ilk Türk Flash animasyon reklamı olmuş.
– 1999 yılında Türkiye’de ilk kez Flash animasyonların ‘Broadcast’ kalitesinde TV ekranlarında yayınlanabileceğini göstermiş: ‘Grafiler’ adlı Flash animasyonlar Kanal D’deki ‘Alkışlar’ adlı kültür sanat programında yayınlanmış.
– Kanal D’de yayımlanan ‘Grafi2000.comedy’ programını Türkiye’de ve dünyadaki ilk “Bilgisayar dünyası ile mizah dünyasını birleştiren” özgün bir format. Bu programa konuk olan Cem Yılmaz, Beyaz, Okan Bayülgen, Ata Demirer, Mazhar Alanson ve Özlem Tekin gibi birçok ünlü sanatçı bilgisayar oyunu kahramanı haline getirilip, Grafi2000.com’da yayınlanan Flash tabanlı bilgisayar oyunları ile Grafi2000.comedy arasında interaktif bir ilişki kurulmasına önayak olmuş. Özel Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği tarafından yapılan halk oylamasında Grafi2000.comedy, 2004 yılının “En iyi eğlence programı” seçilmiş.
– Başka bir ilk; ‘Flash Animasyon Yarışmaları.’ Dereceye giren gençler de daha sonra profesyonel çalışma ortamlarında uyguladıkları Flash animasyonlar ile medya dünyasında büyük başarılara imza atmışlar.
– Türkiye’de ilk kez uygulanan Flash tabanlı video chat’in dışında, Grafi2000-Bana Özel projesi ile izleyiciler 2001 senesinde Grafi2000.com’daki beğendikleri animasyonlarda başrol oynamışlar.
– Yüksek izlenme oranları yakalayan ilk Türk çizgi film dizisi ‘ Pembe&Mavi ‘ (Kanal D) Türkiye’de ilk kez ‘Sanal ortamda’ yapılan bir çalışmanın sonucu.
– Animasyonu, seslendirmesi, çekimi, efekleri ve prodüksiyonu ile oluşturulan 1.5-2 dakikalık kısa “Koca Kafalar” filmleri, bugünlerde Kanal D’nin dışında, YouTube’da da yayınlandığında yüzbinler tarafından izleniyor. Nihat Doğan-Dale, Tarkan-Fidayda, Cakkıdı, Pop-Star, Martix 1-2 ve Ahmet Çakar işte bu ünlü videolar arasında sayabileceklerimiz.
Görsel Medya’da konu olup Koca Kafalar’ın kafalarını sokmakdıkları alan yok gibi. Koca Kafalar o kadar çok seviliyor ki, birçok ünlü sanatçı Varol’u arayıp onların da içinde yeraldığı Koca Kafalar’ı yapmalarını rica ediyor.
“1999 senesinden beri hayallerimiz doğrultusunda işler üretiyoruz.” diyor ve devam ediyor Varol:
“O seneden beri internetin ve gelişen medya araçlarının izleyici kitlelerinin beğenilerinde büyük değişimlere yol açacağını savunuyorduk. Bugün bunun sonuçlarını görüyoruz.
Şu anda youtube.com sitesinin yayınladığı amatör videoları biz Grafi2000.com’un ‘Popcorn’ adlı bölümünde 1999 senesinden beri zaten yayınlıyorduk. İzleciler bu bölüme yıllardır ilginç, komik videolar yolluyorlardı.
Biz medyadaki değişik çevrelere geleceğe yönelik çalışmaların nasıl olması gerektiğine dair bir çok önerilerde de bulunduk. Ama bu öneriler hep geç algılandı. Çünkü Türkiye’de hüküm süren genel anlayış şudur: “Bak yabancılar yapmış, hadi biz de yapalım!” Halbuki antenlerimizi biraz olsun yaratıcı insanlarımıza çevirebilirsek Türkiye’de özellikle görsel medya sektöründe çok ilginç gelişmeler yaşanabilir.
İşin en can alıcı noktalarından birisi de şudur: Grafi2000.com ‘da en çok izlenen videolar ne amatör videolardır ne de fanların çeşitli yayınlardan kaydedip gönderdikleri videolardır… Grafi2000.com’da en çok izlenen videolar: Koca Kafalar ‘dır.
Esprileri üzerine çok düşünülen, çok emek harcanan yüzdeyüz Türk yapımı ve formatına sahip Koca Kafalar. Türk televizyonlarında insanların bu tür ilgisini çekebilecek, internette bu denli çok dolaşan, kısa ve neredeyse bir reklam kalitesi ve esprisinde çalışmaların başka örneği yok. Bu tür örneklerin çoğalmasını ümit ediyoruz. Çünkü veriler gösteriyor ki internet sitelerinden interaktif televizyonlara, 3. Nesil cep telefonlarından i-pod’lara görsel medyanın geleceği bu yönde ilerleyecek.
Çok değer verdiğim iki yaratıcı insan Berk Tokay ve Vural Yaşaroğlu ile Koca Kafalar ve diğer tüm projelerimizi hayata geçirmek beni çok çok mutlu ediyor.” diyor ve ekliyor;
“ Kendi yarattığımız hayal dünyasında her şeyi değiştirmek mümkün. ”
Eski eşi Fatoş Yaşaroğlu Bozoğuz ile birlikte 10 yıl önce yarattıkları “Grafiler” yüzünden kafası da ağrıyor bu aralar Varol’un. GSM Operatörü Avea ve onların reklam ajansı Young & Rubicam / Reklamevi ile davalık. Avea’nın son dönem reklamlarında kullandığı “Gibigibiler” karakterlerin Grafiler’e olan benzerliği gerçekten şaşkınlık verecek seviyede.
Bakın bakalım aşağıdaki resimlere, siz bir fark görebilecek misiniz?
Bu davanın sonuçlarının sadece Türkiye’de değil, dünyada yaratıcılığa, özgün fikre ve telif haklarına örnek teşkil edeceğini düşünüyorum. Mahkeme devam ettiği için bu konuya şimdilik daha fazla yer vermeyelim, ancak konu medyada yer almaya devam ediyor .
Yeni bir şeyler yaratmayı çok seven Varol’un aklı fikri, değişikler yaratıp, farkındalık oluşturmakta. Sinemayı, çizgi romanları çok seviyor. Ortaköy’de sahilde çay içip denizi izlediğinde, çok sevdiği bir çizgiroman dizisinin internetten sipariş verdiği cildi eline geçtiğinde, roka salatası yediğinde, sevdiği kıza sımsıkı sarıldığında, kardeşi ve ailesini düşündüğünde, çalışma arkadaşlarıyla yeni bir şey yaratıp uyguladıklarında dünyanın en mutlu insanı oluyor.
Şimdi de sıra Varol Yaşaroğlu’nun Fikir Atölyesi’deki 20 Soruluk Söyleşiler’imize verdiği cevaplarda :
1. Herhangi bir kişinin en favori insanı mısın? Neden?
Grafi2000.com ‘un genç izleyicilerinin gözünde favori olduğumu belirten çok mail alıyorum. Nedeni “Kendi yarattığın hayal dünyasında her şeyi değiştirmek mümkün” Hayat görüşüme onların da inanıyor olması diye düşünüyorum.
2. Şu anda yaptığın işin dışında (hayattaki tüm işler kanuni olsaydı) ne iş yapmak isterdin?
Çizgi Roman çizeri olmak isterdim.
3. Yalan söylemenin sence uygun olduğu durumlar nelerdir? Beyaz yalan söyler misin, ne söylersin?
Söylerim. Bazen birisini gereksiz yere üzeceksem beyaz yalan söyleyerek bu durumun kolay atlatılmasını sağlayabiliyorum.
4. En son “… özelliğinden dolayı senle gurur duyuyorum” lafını kime söyledin? Hangi özellikti o?
Yakın bir arkadaşıma söyledim. Dürüstlüğü yüzünden.
5. Aynı lafı en son sen ne zaman duydun? Hangi özelliğindi göklere çıkartılan?
İki hafta önce. Yaratıcılığımdan ötürü.
6. Yaşayamadığın için pişmanlık duyduğun ne var?
İyi bir çizgi roman çizeri olarak anılamamak.
7. Lisedeki takma adın neydi? Adını sevmiş miydin?
‘Sarı’ idi. Sevmiştim, komik buluyordum.
8. Bir okul yaptırsan adını ne koyarsın? Neden?
‘Hayal etmek’le ilgili bir şey olurdu. Ama bilemiyorum. Hayal etmeyi seviyorum.
9. Ulaşamadığın biri ile tanışıp sohbet etme olanağın olsaydı bu kim olurdu? Ondan neler öğrenmek isterdin?
André Franquin. Çağının ilerisinde bir çizer olması ile ilgili merak ettiğim şeyleri sorardım.
10. Yaptığı işte mutlu ve aynı zamanda başarılı olan birisini tanıyor musun? Onu örnek olarak alıyor musun?
André Franquin. Onu örnek almaya çalışıyorum.
11. Hiçkimsenin göremediği bir özelliğin var mı? Varsa neden bugüne kadar gizli kaldı?
Çizgi Roman çizerliği. Çünkü başka hayallerimin içinde onu ihmal ettim.
12. Seni en çok ne kızdırıyor? Bu kızgınlıkla baş edebiliyor musun? Edemiyorsan, neden?
İnsanların ikiyüzlü olması, dürüst olmaması. Artık baş edebiliyorum.
13. Bugüne kadar yaşadığın en büyük hayal kırıklığın ne? Tekrar yaşama ihtimalin var mı?
Çok yakın arkadaşım diyebileceğim birinden ikiyüzlü bir muamele görmek ve bunun bana maddi, manevi zararı dokunması. Tekrar yaşama ihtimalim var. Çünkü ben insanlara güvenirim.
14. Hangi markalar sinirlerini bozuyor? Neden?
Çalıntı fikirlerle imajları oluşturulmaya çalışan markalara gıcığım.
15. Hangi markalara tutkunsun?
Gorillaz, Marsupilami.
16. On sene sonraki hayatında bugünden farklı neler olacak?
İş konumumda ilerlemeler olacağını düşünüyorum ama hissettiklerimde çok değişiklik olmayacak.
17. Seni benzer yaştaki, benzer işi yapan, benzer konumdaki kişilerden farklı kılan ne var?
Kendi kendime bir şeyler yaratmaya çalışmam.
18. Yakın bir arkadaşın kanunsuz bir iş yapsa polisi arar mısın?
Hayır.
19. Hangi filmdeki hangi karakterin hayatının senin hayatın olmasını isterdin?
Böyle bir karakter yok.
20. Bir film yapmaya karar versen adı ve konusu ne olurdu?
‘Kırık Çizgi’. Bir çizgi roman çizerinin fantastik hikayesi. Zaten senaryosunu yazdım :)