Viop forex eksi bakiye konusu bir çok forex mağdurları ve viop eksi hesap mağdurları tarafından merak edilmektedir. Bunun en büyük sebebi yatırımcıların forex dolandırıcılığı sonrasında tüm yatırımlarını kaybetmesidir. Ayrıca viop eksi bakiye ve forex eksi bakiye olarak anılan durumda kalmasıdır. Nedir peki bu eksi bakiye? Makalemize geçmeden önce forex eksi bakiye ve viop eksi bakiye mağduru iseniz hukuki haklarınızın olduğunu hatırlatmak isteriz. Forex dolandırıcılığı mahkeme kanalıyla kayıplarınızı geri alabilirsiniz. Kaybettiğiniz parayı ve eksi bakiye sebebiyle hakkınızda başlatılan icra dosyalarını forex avukatı ve icra avukatı aracılığı ile takip etmenizde fayda vardır. Çünkü forex dolandırıcılığı para iadesi hukuki olarak mümkündür. Hazırsanız gelin forex eksi bakiye ve viop eksi bakiye konularını birlikte inceleyelim.
Borsa işlemleri spot ve vadeli borsa işlemleri olarak ikiye ayrılır. Spot piyasada bir mal ya da varlık, alım satım işlemlerinin ardından el değiştirir yani sözleşmeye konu olan edimin ifası derhal gerçekleştirilir. Spot piyasada sözleşme konusu varlığın teslimi ve karşılığında nakdin ödenmesi en geç iki iş günü içerisinde yapılmaktadır. Vadeli işlemlerde ise alım satım bugün yapılmakla birlikte teslimatın ileri bir tarihte yapılması kararlaştırılır. Bu işlemlerin yapıldığı piyasalara vadeli işlem piyasaları denir. Sözleşmenin yapıldığı gün ile sözleşmenin ifası farklı zamanlarda gerçekleşmektedir.
Türev araçların alım satımı, vadeli işlem piyasalarında yapılmaktadır. Bu sebeple vadeli işlem piyasalarına Türev piyasalar da denilmektedir. Türev araçlar, değeri bir başka ekonomik varlığa ya da mala, doğrudan endeksli olan sermaye piyasası araçlarıdır. Türev araç işlemlerinin konusu, ileri tarihli bir öngörünün gerçekleşeceği ya da gerçekleşmeyeceği yönünde yapılan spekülasyonlardır. Spekülasyonlar ekonomik değeri olan her türlü varlık üzerinde yapılabilir. Burada önemli olan söz konusu varlığın fiyatının serbest piyasada şekillenebilmesi, fiyat bakımından dalgalanmaya müsait olması ve devlet müdahalesinin olmamasıdır.
Türev araçların temeli, sözleşmelere dayanır. Bu sözleşmeler de tam iki tarafa borç yükler, para edimini içerir ve tesadüfe bağlı sözleşmelerdir. Türev araçlar; korunma (hedging), spekülasyon ya da arbitraj amacıyla yapılmaktadır.
Hedging
, piyasada gerçekleşebilecek döviz kuru riski, fiyat dalgalanmaları ve faiz oranlarının değişmesi risklerinden korunmak amacıyla yapılan işlemlerdir.
Spekülasyon
, piyasada oluşabilecek fiyat dalgalandırmalarından alım satım yaparak yararlanmak üzere yapılan işlemlerdir.
Arbitraj
ise birden çok piyasada alım satımı mümkün olan bir varlığın, fiyatın düşük olduğu piyasadan alınıp, yüksek olduğu piyasada satılması suretiyle kar elde etmeyi amaçlayan işlemlerdir.
Viop ve Forex işlemleri 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda düzenlenmektedir. Sermaye Piyasası Kanunu’nun ‘’Kısaltmalar ve Tanımlar’’ başlıklı 3. Maddesinin 1. Fıkrası u bendi uyarınca türev araçlar;
Veya kurulca türev araç kapsamında sayılan araçları içerir. Görüldüğü üzere türev araçlar sınırlı sayıda değildir, yeni türev araçlar Sermaye Piyasası Kurulu tarafından öngörülebilir.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Sözleşmeleri (VİOP) , borsada işlem gören sözleşmeler iken, forward ve swap işlemleri ise tezgahüstü piyasalarda işlem gören sözleşmelerdir.
Vadeli İşlem Sözleşmeleri , taraflardan birine sözleşmenin kurulduğu tarihte belirlenen fiyat üzerinden ileri bir tarihte, belirli bir varlığı satın alma zorunluluğu yükleyen sözleşmelerdir.
Opsiyon sözleşmeleri , cayılabilir vadeli işlem sözleşmeleri olarak nitelenebilir. Burada taraflardan biri, bir varlığı belirlenen fiyattan gelecekte bir vadede satma hakkına ya da o varlığı satın alma hakkına sahip olur. Buna karşılık hakkı elinde bulunduran taraf, diğer tarafa prim öder.
Forward sözleşmeleri , bazı farklılıkları olmakla birlikte vadeli işlem sözleşmelerinin tezgahüstü piyasalarda yapılmış olan sözleşmelerdir.
Swap Sözleşmelerde ise, vadeli değiş tokuş işlemleri söz konusudur.
Viop ve Forex işlemleri eksi bakiye hakkında örnek mahkeme kararına aşağıdaki makalemizden ulaşabilirsiniz;
https://savun.av.tr/viopta-eksiye-dusmek-mahkeme-karari/
Kaldıraçlı İşlemler (forex) , döviz ve kıymetli madenler ile SPK tarafından belirlenen diğer varlıklar üzerine kaldıraçlı olarak elektronik ortamda yapılan alım satım işlemleridir. Kaldıraçlı işlemler (forex) de Sermaye Piyasası Kurulu tarafından öngörülen türev araçlardan biridir.
Kaldıraçlı işlemlerde (forex) alım satımın konusu, ülkelerin para birimlerinin birbirlerine ya da emtia ve kıymetli madenlerin ülke para birimlerine göre değerleridir.
Kaldıraç Oranı, işlem yapmak için yatırımcının teminatı karşılığında alınabilecek pozisyon tutarını belirten orandır. Kaldıraçlı işlemler piyasasında, ülke para birimlerinin birbirlerine göre veya altın, petrol gibi emtia ve kıymetli madenlerin gelecekte oluşabilecek fiyat farkı üzerinden yatırımcılara, yatırdıkları teminatın belirli bir katına kadar işlem yapma imkanı verilir. Buna da kaldıraç oranı denilmektedir.
Forex piyasalarında ve özellikle yurt dışı forex şirketlerine yatırım yapıyorsanız yurt dışı forex işlemleri ve ceza konulu makalemizi incelemek isteyebilirsiniz.
Uluslararası kaldıraçlı alım satım işlemlerinde kaldıraç oranları 1’e 400 oranlarına kadar çıkabilmektedir. Ancak ülkemizde, Yatırım Hizmetleri Ve Faaliyetleri İle Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ ( Yatırım Hizmetleri Tebliği)’in ‘’Kaldıraçlı İşlemlerde Kaldıraç Oranı ve Teminatlar’’ başlıklı 27. Maddesi uyarınca;
‘’Kaldıraçlı işlemlerde kaldıraç oranı, işlem yapmak için yatırılan teminat tutarı karşılığında alınabilecek pozisyon tutarını gösteren orandır. Kaldıraçlı işlemlerde pozisyonun ilk açıldığı sırada uygulanacak kaldıraç oranı 10:1’i geçemez.’’ Bu maddenin öngörülmesindeki amaç, yatırımcıların korunmasıdır. Aksi halde kaldıraç oranının fahiş şekilde yüksek olması, yatırımcıların zarar etmesi ihtimalinde zararlarının teminat miktarlarının çok üzerinde olması sonucunu doğuracaktır.
Türkiye’de Kaldıraç oranını belirleyemeye yetkili kurum, Sermaye Piyasası Kurulu’dur. Sermaye Piyasası Kurulu gerekli gördüğü hallerde kaldıraç oranlarını değiştirmeye ya da varlık bazında kaldıraç oranı belirlemeye yetkilidir. (Yatırım Hizmetleri Tebliği m.27/2) Buradan da anlaşılacağı üzere kaldıraç oranını belirlemeye ve gerekli gördüğü hallerde değiştirmeye yetkili kurum Sermaye Piyasası Kurulu’dur.
Başlangıç teminatı, gelecekte herhangi bir temerrüt durumunun ortaya çıktığı hallerde, temerrüdün ortaya çıktığı tarihten pozisyonların kapatılmasına kadar geçecek süre içinde maruz kalınabilecek risklerin karşılanabilmesini teminen başlangıçta talep edilen güvence olarak tanımlanmaktadır.
Vadeli işlem piyasalarında işlem yapıldığında (alım ve satım emirlerinin karşılanması), söz konusu işlemin tescili için takas merkezi hesabına yatırılması zorunlu olan ilk teminata, başlangıç teminatı denir. Başlangıç teminatı genel olarak kolay paraya çevrilebilir menkul kıymet ve nakitten oluşur.
Borsa tarafından belirlenen başlangıç teminatının, vadeli işlemler piyasasındaki olumsuz fiyat değişmeleri sonucu oluşan zarar dolayısıyla, ineceği asgari teminat seviyesini gösteren tutara ise “sürdürme teminatı” denir.
Yatırım Hizmetleri Ve Faaliyetleri İle Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ ( Yatırım Hizmetleri Tebliği) 27. Maddesi uyarınca;
‘’ Kaldıraçlı işlem gerçekleştirebilmek için başlangıç teminat tutarı olarak asgari 50.000 TL veya muadili döviz tutarı hesaba yatırılır. İşlemlere başlamadan önce veya başladıktan sonra hesaptan nakit çekilmesi veya başka bir kuruma virman yapılması suretiyle başlangıç teminat tutarının 50.000 TL veya muadili döviz tutarının altına düşürülmesi halinde pozisyon açılamaz.’’
Öncelikle şunu belirtelim ki Vadeli İşlemler, Opsiyonlar, Kaldıraçlı İşlemler gibi türev araçlar doğası gereği belirli riskleri içinde barındırmaktadır. Piyasada oluşan sert dalgalanmalar sebebiyle yüksek oranlarda kar elde edilebileceği gibi zarar da edilebilir. Kaldıraçlı İşlemler söz konusu olduğunda yatırdığınız teminattan daha fazla zarara uğramanız söz konusu olamaz. Zira Yatırım Hizmetleri Ve Faaliyetleri İle Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ ( Yatırım Hizmetleri Tebliği)’in ‘’ İşlem aracılığı faaliyetinin yürütülmesine ilişkin ilke ve esaslar’’ başlıklı 19. Maddesinin 1. Fıkrasının D bendi uyarınca;
‘’Kaldıraçlı işlemlerle ilgili olarak yatırılan teminat tutarlarının üzerinde bir kayba uğratacak şekilde genel müşteriye ve talebe dayalı profesyonel müşteriye işlem yaptırılamaz. Yatırımcının piyasa koşullarından dolayı teminatından daha fazla zarara uğraması halinde söz konusu zarar genel müşteriden ve talebe dayalı profesyonel müşteriden talep edilemez.’’
Yine aynı Tebliğ’in ‘’ Portföy aracılığı faaliyetinin yürütülmesine ilişkin ilke ve esaslar’’ başlıklı 24. Maddesinin C fıkrası uyarınca;
‘’ Kaldıraçlı işlemlerle ilgili olarak yatırılan teminat tutarlarının üzerinde bir kayba uğratacak şekilde müşterilere genel müşteriye ve talebe dayalı profesyonel müşteriye işlem yaptırılamaz. Yatırımcının piyasa koşullarından dolayı teminatından daha fazla zarara uğraması halinde söz konusu zarar genel müşteriden ve talebe dayalı profesyonel müşteriden talep edilemez.’’
Görüldüğü üzere, Eğer genel müşteri veya talebe dayalı profesyonel müşteri iseniz yatırdığınız teminatın üzerinde zarara uğramanız mümkün olmayacaktır. Yatırım kuruluşlarının, genel müşterilere ve talebe dayalı profesyonel müşterilere yatırdıkları teminatın üzerinde kaldıraçlı işlem yapmaları için izin vermeleri yasaktır. Bu yasağa rağmen teminatın üzerinde kaldıraçlı işlem yaptırılmışsa ve yatırımcı teminatından daha fazla zarara uğramışsa, bu zarar yatırımcıdan talep edilemez . Bu durumda zarara, yasağa uymayan yatırım kuruluşu katlanmak durumunda kalır.
Genel müşteri ve profesyonel müşteri ayrımı Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş Ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ ( Yatırım Kuruluşları Tebliği)’in ‘’ Profesyonel müşteri ve genel müşteri’’ başlıklı 31. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre Profesyonel müşteri;
‘’ (1) “Profesyonel müşteri” kendi yatırım kararlarını verebilecek ve üstlendiği riskleri değerlendirebilecek tecrübe, bilgi ve uzmanlığa sahip müşteriyi ifade eder. Bir müşterinin profesyonel müşteri olarak dikkate alınabilmesi için aşağıdaki kuruluşlardan biri olması ya da sayılan nitelikleri haiz olması gerekir:
a)
Aracı kurumlar, bankalar, portföy yönetim şirketleri, kolektif yatırım kuruluşları, emeklilik yatırım fonları, sigorta şirketleri, ipotek finansman kuruluşları, varlık yönetim şirketleri ile bunlara muadil yurt dışında yerleşik kuruluşlar.
b)
Emekli ve yardım sandıkları, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi uyarınca kurulmuş olan sandıklar.
c)
Kamu kurum ve kuruluşları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi uluslararası kuruluşlar.
ç)
Nitelikleri itibarıyla bu kurumlara benzer olduğu Kurulca kabul edilebilecek diğer kuruluşlar.
d)
Aktif toplamının 50.000.000 Türk Lirası, yıllık net hâsılatının 90.000.000 Türk Lirası, öz sermayesinin 5.000.000 Türk Lirasının üzerinde olması kıstaslarından en az ikisini taşıyan kuruluşlar.
e)
32 nci maddede tanımlanan talebe dayalı olarak profesyonel kabul edilen müşteriler.
(2)
Yatırım kuruluşunun herhangi bir faaliyet veya hizmet sunmadan önce profesyonel müşterilerini, yararlanamayacakları mevzuat hükümleri hakkında yazılı olarak bilgilendirmesi şarttır.
(3)
Müşterinin, profesyonel müşteri olarak dikkate alınmak istemediği ve bu talebini yazılı olarak yatırım kuruluşuna ilettiği durumlarda, yatırım kuruluşunun bu talebi dikkate alması zorunludur.
(4)
Profesyonel müşteri tanımı kapsamına girmeyen müşteriler “genel müşteri” kabul edilir.’’
Aynı Tebliğ’in 32. Maddesinde ise talebe dayalı profesyonel müşteri olabilmenin şartları belirtilmiştir. Buna göre;
‘’ (1) Genel müşterilerden aşağıdaki nitelikleri haiz olanlar, yazılı olarak talep etmeleri ve aşağıdaki şartlardan en az ikisini sağladıklarını tevsik etmeleri durumunda, yatırım kuruluşunun sunabileceği hizmet ve faaliyetlerden profesyonel müşteri sıfatıyla yararlanabilir. Bir müşterinin profesyonel müşteri olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartlardan en az ikisini sağlaması gerekir:
a)
İşlem yapılması talep edilen piyasalarda son 1 yıl içinde, her 3 aylık dönemde en az 500.000 Türk Lirası hacminde ve en az 10 adet işlem gerçekleştirmiş olmaları
b)
Nakit mevduatlarının ve sahip olduğu sermaye piyasası araçlarının da dâhil olduğu finansal varlıkları toplamının 1.000.000 Türk Lirası tutarını aşması
c)
Finans alanında üst düzey yönetici pozisyonlarından birinde en az 2 yıl görev yapmış olması veya sermaye piyasası alanında en az 5 yıl ihtisas personeli olarak çalışmış olması veya Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey Lisansı veya Türev Araçlar Lisansına sahip olması
(2)
Bu madde ile 31 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen tutarlar gerekli görülmesi durumunda Kurul tarafından değiştirilebilir.
(3)
Kurulun ilgili düzenlemelerinde yer alan nitelikli yatırımcı tanımı kapsamında, talebe dayalı olarak profesyonel kabul edilecek müşterilerin belirlenmesinde bu maddenin birinci fıkrasında yer alan şartlardan sadece (b) bendindeki şartı sağlayanlar nitelikli yatırımcı olarak kabul edilir.’’
Genel müşteri ve profesyonel müşteri ayrımının yapılmasının bir sebebi profesyonel müşterilerin portföy yönetim şirketleri, bankalar, aracı kurumlar gibi tüzel kişiler olmasından dolayı genel müşterilere kıyasla daha az korunmaya ihtiyaç duyulmasıdır. Genel müşterilerin, doğru yatırım yapabilmek için hangi bilgiye ve hangi zamanda bu bilgiye ihtiyaç duyacaklarını sağlıklı biçimde belirleyemeyecekleri değerlendirilir. Dolayısıyla pozisyon açmadan önce riskleri en aza indirerek yüksek miktarda zarara uğramalarının önüne geçmek için yatırım kuruluşları tarafından bilgilendirilmeleri gerektiği düşüncesinden yola çıkılır. Yani burada amaç genel müşteri sınıfındaki yatırımcıların korunmasıdır.
Genel müşteri ile profesyonel müşteri arasındaki bir farklılık da uygunluk testi yapılması noktasında ortaya çıkar. Yatırım kuruluşlarının, genel müşterilere aracılık faaliyeti kapsamında işlem yapmadan önce uygunluk testi yapma yükümlülükleri vardır. Ancak profesyonel müşteriler için uygunluk testi yapılması zorunluluğu yoktur. Bu husus da yine Yatırım Kuruşları Tebliği’nde düzenlenmiştir.
‘’ Uygunluk testi, yatırım kuruluşu tarafından pazarlanan ya da müşteri tarafından talep edilen ürün ya da hizmetin müşteriye uygun olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla, müşterilerin söz konusu ürün veya hizmetin taşıdığı riskleri anlayabilecek bilgi ve tecrübeye sahip olup olmadıklarının tespit edilmesidir. Yatırım kuruluşları alım satıma aracılık ve halka arza aracılık faaliyetleri kapsamında yalnızca genel müşterilere uygunluk testi yapmakla yükümlüdür.’’
Yatırım kuruluşunun uygunluk testini yapabilmesi için gerekli bilgileri sağlamak amacıyla standart formları geliştirmesi ve bu formda yer alan bilgileri güncel olarak tutması gerekir. Uygunluk testine dair ilk bilgiler yazılı olarak alınır, güncellemeler ise elektronik ortamda yapılabilir. Uygunluk testi kapsamında;
Yerindelik testi, bir müşteriye çerçeve sözleşme imzalanmasından önce bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmetleri sunulmadan önce yapılması gereken testtir. Bireysel portföy yöneticiliği ve yatırım danışmanlığı hizmetleri, yerindelik testi yapılmadan verilemez ve yerindelik testinin sonucuna uygun şekilde verilmesi gerekir. Yatırım Hizmetleri Tebliği ‘’Yerindelik Testi’’ başlıklı 40. Maddesine göre;
(1) Yetkili kuruluşun bir müşteriye bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti sunmak üzere çerçeve sözleşmesi imzalamasından önce “yerindelik testi” uygulaması zorunludur. Yerindelik testi, bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı kapsamında müşteriye sunulacak hizmet ile müşterinin yatırım amaçları, mali durumu ile bilgi ve tecrübesinin uyumlu olup olmadığının yetkili kuruluşlar tarafından değerlendirilmesidir. Bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti yerindelik testinin sonucuna uygun olarak sunulur.
(2) Yerindelik testinin yapılabilmesi için yetkili kuruluş müşteriden aşağıda yer alan hususlar hakkında yazılı bilgi alır ve buna uygun standart formları geliştirir:
(3) Yetkili kuruluşun müşterinin mali durumunun yatırım risklerini karşılayacak yeterlilikte olup olmadığına ilişkin yapacağı değerlendirme, müşterinin gelir düzeyi ve yatırım amaçlı varlığı hakkında sunduğu bilgilerle sınırlıdır.
(4) Talebe dayalı olarak kabul edilenler hariç olmak üzere profesyonel müşteriler ile ilgili olarak ikinci fıkranın (b) ve (c) bendinde yer alan bilgilerin alınması zorunlu değildir.
(5) Müşterinin yerindelik testi için verdiği bilgilerin incelenmesi sonucunda, müşteriye yerindelik testinin sonuçlarına uygun olmayan bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti sunulamaz.
(6) Müşterinin yerindelik testi için istenen bilgileri vermemesi veya eksik ya da güncel olmadığı açıkça anlaşılabilen bilgi vermesi durumunda bu müşteriye bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti sunulamaz. Bu durumda yetkili kuruluş müşteriye, söz konusu hizmetlerin kendisine verilemeyeceği konusunda yazılı bildirim yapmak zorundadır.
(7) Müşteri yerindelik testi için verdiği bilgilerin doğruluğundan sorumludur. Yetkili kuruluş, belirli dönemler itibariyle söz konusu bilgilerin güncellenmesini müşteriden talep edebilir.
(8) Yetkili kuruluş hizmetin sunulması sırasında müşterinin eksik, güncel olmayan ya da gerçeğe aykırı bilgi verdiğini öğrenmesi veya tespit etmesi durumunda sunulan hizmeti sonlandırır.
(9) Bu bilgilerin sunulacak hizmet ve faaliyetlerin yerinde olup olmadığının ölçülmesi amacıyla istendiğinin müşterilere bildirilmesi gerekir. Yetkili kuruluşlar, müşterilerine söz konusu bilgileri vermemeleri hususunda telkinde bulunamaz.
(10)
Yerindelik testinin yapılması için alınan tevsik edici bilgi ve belgeler ile altıncı fıkra uyarınca yapılan uyarıların bir örneği Kurulun belge ve kayıt düzeni ile ilgili düzenlemelerinde belirlenen süreler kapsamında saklanır.
Yerindelik testi yapılmasının amacı, müşterinin;
Yatırım kuruluşları, yatırım hizmet ve faaliyetleri kapsamında müşteriyle çerçeve sözleşme imzalamadan evvel, yatırım hizmet ve faaliyetlerine ve sermaye piyasası araçlarına ilişkin genel riskleri açıklamak maksadıyla ‘’Yatırım Hizmet Ve Faaliyetleri Genel Risk Bildirim Formu’’ formunun bir örneğini vermek ve müşteri tarafından okunup anlaşıldığına dair müşterinin imzasını almak zorundadır.
Genel Risk Bildirim Formu’ndaki açıklamalar asgari olarak Yatırım Kuruluşları Tebliği’nin ‘’Müşteriye Risklerin Bildirilmesi Yükümlülüğü’’ başlıklı 25. Maddesindeki unsurları içermelidir. Bu maddeye göre;
(1) Yatırım kuruluşları, yatırım hizmet ve faaliyetleri kapsamında çerçeve sözleşme imzalamadan önce 31 inci maddede tanımlanan genel müşterilerine sermaye piyasası araçları ile yatırım hizmet ve faaliyetlerine ilişkin genel riskleri açıklamak ve bu amaçla asgari içeriği Kurulca belirlenmiş EK/1’de yer alan “Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Genel Risk Bildirim Formu”nun bir örneğini vermek ve bu formun okunup anlaşıldığına dair yazılı bir beyan almak ve bir örneğini müşteriye vermek zorundadır.
(2) Yatırım kuruluşları alım satıma aracılık faaliyeti kapsamında genel müşterilerine hizmet sunmadan önce birinci fıkra uyarınca yapılan genel risk bildirimine ek olarak işleme konu sermaye piyasası araçlarının risklerini müşteriye açıklamak ve açıklamaların müşteri tarafından okunup anlaşıldığına dair yazılı bir beyan almak zorundadır. Söz konusu açıklamaların bir örneğinin müşteriye verilmesi zorunludur.
(3)
İkinci fıkra kapsamında yapılacak açıklamaların asgari olarak,
a)
İşlemlere ilişkin her türlü komisyon, ücret ve vergi tutar veya oranları,
b)
İlgili sermaye piyasası aracının ikincil piyasasının olup olmadığı,
c)
İşleme konu sermaye piyasası aracının karşı taraf riski, likidite riski ve piyasa riskini içerecek şekilde risk profili,
ç)
Tezgahüstü türev ürünlerin genel olarak nasıl yapılandırıldığı ve fiyatlandırıldığı,
d)
Varsa piyasa yapıcısı ve ihraççı,
e)
Sermaye piyasası araçlarına ilişkin risk takibinin nasıl yapılacağı,
f)
Yurt dışı piyasalarda gerçekleştirilen işlemler
için ayrıca,
(4) Asgari olarak kaldıraçlı işlemler için olmak üzere yatırım kuruluşunun müşteriye karşı taraf olarak pozisyon aldığı ve sunulan hizmet ya da ürünün niteliği gereği müşterinin zarar etmesinin yatırım kuruluşunun kar elde etmesiyle sonuçlandığı durumlarda söz konusu çıkar çatışmasına risk bildirim formunda ayrıca yer verilir.
(5) Açıklanan durumlarda değişiklik olması halinde, değişikliğin yatırım kuruluşu tarafından öğrenilmesini takip eden 3 iş günü içerisinde, ilgili müşterilere değişiklik hakkında bildirimde bulunulması ve müşterinin yazılı beyanının alınması zorunludur. Müşterinin yeni bir sermaye piyasası aracında işlem yapacağı durumlarda ise işlem yapmaya başlamadan önce ilgili risk bildiriminin yapılmış olması şarttır. Bu fıkra uyarınca müşteriye yapılacak bildirimler elektronik ortamda da yapılabilir.
(6) Bu madde kapsamında yapılan açıklamaların yalın ve anlaşılır bir biçimde yapılması esastır. Bu açıklamaların ve gerekli güncellemelerin yapıldığına dair ispat yükü yatırım kuruluşuna aittir.
(7)
31 inci maddede tanımlanan profesyonel müşterilerin talep etmesi durumunda yatırım kuruluşunun ikinci ve üçüncü fıkralar kapsamındaki açıklamaları yapması zorunludur.
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yatırımcıların karşılaşabilecekleri riskler hakkında düzenlediği ve tüm yatırım kuruluşlarının müşterilerine sunmasını zorunlu tuttuğu Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Genel Risk Bildirim Formu’nda asgari olarak şu bilgiler yer almalıdır.
Önemli Açıklama
Sermaye piyasalarında yapacağınız işlemler sonucunda kar elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Bu nedenle, işlem yapmaya karar vermeden önce, piyasada karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız, mali durumunuzu ve kısıtlarınızı dikkate alarak karar vermeniz gerekmektedir.
Bu amaçla , III-39.1 sayılı “Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ ”in 25 inci maddesinde öngörüldüğü üzere “Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Genel Risk Bildirim Formu “nda yer alan aşağıdaki hususları anlamanız gerekmektedir.
Uyarı
İşlem yapmaya başlamadan önce çalışmayı düşündüğünüz kuruluşun yapmak istediğiniz sermaye piyasası işlemlerine ilişkin yetkisi olup olmadığını kontrol ediniz. Sermaye piyasası işlemleri konusunda yetkili olan banka ve sermaye piyasası aracı kurumlarını www.spk.gov.tr veya www.tspakb.org.tr web sitelerinden öğrenebilirsiniz.
Risk Bildirimi
İşlem yapacağınız yatırım kuruluşu ile imzalanacak “ Çerçeve Sözleşme ”de belirtilen hususlara ek olarak, aşağıdaki hususları anlamanız çok önemlidir.
1. Yatırım kuruluşu nezdinde açtıracağınız hesap ve bu hesap üzerinden gerçekleştirilecek tüm işlemler için Sermaye Piyasası Kurulu, borsalar ve takas merkezleri tarafından çıkartılan ilgili her türlü mevzuat ve benzeri tüm idari düzenleme hükümleri uygulanacaktır.
2. Sermaye piyasası işlemleri çeşitli oranlarda risklere tabidir. Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucunda yatırım kuruluşuna yatırdığınız paranın tümünü kaybedebileceğiniz gibi, kayıplarınız yapacağınız işlemin türüne göre yatırdığınız para tutarını dahi aşabilecektir.
3. Kredili işlem veya açığa satış gibi işlemlerde kaldıraç etkisi nedeniyle , düşük özkaynakla işlem yapmanın piyasada lehe çalışabileceği gibi aleyhe de çalışabileceği ve bu anlamda kaldıraç etkisinin tarafınıza yüksek kazançlar sağlayabileceği gibi zararlara da yol açabileceği ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
4. Yatırım kuruluşunun piyasalarda yapacağınız işlemlere ilişkin tarafınıza aktaracağı bilgiler ve yapacağı tavsiyelerin eksik ve doğrulanmaya muhtaç olabileceği tarafınızca dikkate alınmalıdır.
5. Sermaye piyasası araçlarının alım satımına ilişkin olarak yatırım kuruluşunun yetkili personelince yapılacak teknik ve temel analizin kişiden kişiye farklılık arz edebileceği ve bu analizlerde yapılan öngörülerin kesin olarak gerçekleşmeme olasılığının bulunduğu dikkate alınmalıdır.
6. Yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde, yukarıda sayılan risklere ek olarak kur riskinin olduğunu, kur dalgalanmaları nedeniyle Türk Lirası bazında değer kaybı olabileceği, devletlerin yabancı sermaye ve döviz hareketlerini kısıtlayabileceği, ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım satım işlemlerinin zamanında gerçekleşmeyebileceği bilinmelidir.
7. İşlemlerinize başlamadan önce, yatırım kuruluşunuzdan yükümlü olacağınız bütün komisyon ve diğer muamele ücretleri konusunda teyit almalısınız. Eğer ücretler parasal olarak ifade edilmemişse, ücretlerin parasal olarak size nasıl yansıyacağı ile ilgili anlaşılır örnekler içeren yazılı bir açıklama talep etmelisiniz.
İşbu sermaye piyasası işlemleri risk bildirim formu , müşteriyi genel olarak mevcut riskler hakkında bilgilendirmeyi amaçlamakta olup, sermaye piyasası araçlarının alım satımından ve uygulamadan kaynaklanabilecek tüm riskleri kapsamayabilir. Dolayısıyla tasarruflarınızı bu tip yatırımlara yönlendirmeden önce dikkatli bir şekilde araştırma yapmalısınız.
Yukarıdaki tüm hususları okuyup, anladığımı; işbu esasların uygulanması sırasında Aracı Kurumun /Bankanın kusuru veya ihmali nedeniyle doğabilecek zararlarımı talep ve dava haklarım saklı kalmak kaydıyla özgür iradem sonucu bu “ Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Genel Risk Bildirim Formu ”nu imzaladığımı ve bundan sonra Sözleşme’yi imzalayarak Form’un bir örneğini aldığımı kabul ve beyan ederim.
Not: Risk bildirim formu matbu olarak hazırlanabilir. Müşterinin bu formu “okudum, anladım” ibaresi ile imzalaması yeterlidir.
Görüldüğü üzere, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası (VİOP) ve Kaldıraçlı İşlemler (FOREX) piyasası yüksek riskler barındırmaktadır. Mevcut risklerin yanında Sermaye Piyasası Kurulu, Borsa İstanbul, Takasbank, Merkezi Kayıt Kuruluşu, Saklama Kuruluşu, Yatırımcı Tazmin Merkezi veya müşteri yatırımlarına aracılık eden Yatırım kuruluşlarının hatalı yahut hileli eylem ve işlemlerinden dolayı da yatırımcılar zarara uğrayabilmektedirler.
Uğranılan zararlarda piyasa koşullarının dışında başkaca kurumların yaptığı işlemlerin sorumluluğunun doğması halinde, yatırımcıların zararlarının tazminini talep edebilmesi için hukuki yardım almaları, yatırımcıların yararına olacaktır.
İlerleyen yazılarımızda çerçeve sözleşmeye, yatırımcı ile yatırım kuruluşu arasındaki uyuşmazlık konusunda görevli mahkemenin belirlenmesi konusuna , Sermaye Piyasası Kurulu’nun piyasa şartlarını olağanüstü derecede etkileyici değişiklikler yapması halinde doğacak zararlarda kimlerin sorumlu olacağına, yatırım hizmetlerinin sunulmasında lisans konusuna ilişkin bilgilendirmelerde bulunacağız.
NOT : Yurt dışı forex yatırımcılığının Türkiye’deki mevzuat gereğince yasal bir zemini bulunmamaktadır. Buradaki yorumlar yatırım tavsiyesi amacı gütmemektedir. Yasal uyuşmazlıklarınız hakkında bir avukat desteği almanız faydanıza olacaktır.
SAVUN HUKUK & DANIŞMANLIK , kaliteyi ilke edinmiş, alanında uzman avukat kadrosuyla Forex Hukuku alanındaki tüm davalarda müvekkillerine hizmet vermektedir. Ayrıntılı bilgi için iletişim kanallarından bizimle irtibata geçebilirsiniz. Ayrıca icra avukatı , forex avukatı , iş hukuku avukatı , ceza avukatı , boşanma avukatı ve tüketici avukatı ile randevu talep edebilirsiniz.
Hukuk alanındaki tüm gelişmelerden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımız;
Facebook : https://www.facebook.com/savunhukuk
Instagram : https://www.instagram.com/savunhukuk/
Linkedin : https://www.linkedin.com/company/savun-hukuk/
Google : https://istanbul-avukatlari-forex-avukati-icra-avukati-savun-hukuk.business.site/