YOL-İŞ, Küresel Göç Konferansı’nda

Dünyanın dört bir yanından sendika liderleri, göçmen işçiler ve örgütlenme uzmanları İnşaat ve Ağaç İşçileri Enternasyonali (BWI) tarafından ilk kez düzenlenen “Küresel Göç Konferansı” için 5 Ekim 2015, Pazartesi günü Hollanda’nın Harderwijk kentinde bir araya geldiler. Konferans, haklarının korunabilmesi için göçmen işçilerin sendikalar bünyesinde örgütlenmesi ve göçün güvenli ve adil bir biçimde gerçekleşmesinin güvence altın alınabilmesi için hükümetleri harekete geçirme stratejilerine odaklanıyordu.

Pasha, “Sendikalar, göçmen işçilerin adalete ve
insanca çalışma koşullarına ulaşmalarında hayati role sahiptirler”

“Hükümetler, göçün her daim akışkanlık arz edeceği gerçeğini idrak edemiyorlar. Müsebbip ve güvenli göç politikaları uygulamayan hükümetler, mültecilerin yaşamlarını kaybettikleri trajedilere ortak oluyorlar”, sözlerine yer verdi BWI Genel Sekreteri Ambet Yuson, konferans açılışında yaptığı konuşmasında. “Günümüz dünyasında göç eden insanların büyük çoğunluğunun daha iyi istihdam koşulları aradığını unutmamamız gerekiyor, bu itibarla sendikalar, göçmen işçilerin adalete ve insanca çalışma koşullarına ulaşmalarında hayati role sahiptirler”, dedi Tauhidd Pasha, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) İşgücü Mobilitesi ve İnsani Gelişme Birimi Kıdemli Uzmanı.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünya çapında 21 milyon insan zorla çalıştırmanın pençesinde ve zorla çalıştırılan insanların oluşturduğu bu sayının %44’ünü göçmen işçiler teşkil ediyor. Birleşmiş Milletler (UN) Ofisi, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, İnsan Kaçakçılığı Özel Raportörü Maria Grazia Giammarinaro, konferansta gerçekleştirdiği sunumunda, “Mültecilerin suiistimali sürüyor, çünkü insan kaçakçılığına ve zorla çalıştırmaya konu istihdam aracıları ve işverenler alabildiğine serbestler. Hükümetlerimizi, bu suça ortak olanların cezalandırılmasını sağlayacak yasalar hazırlamaları ve uygulamaları yönünde harekete geçirmeliyiz”, sözlerine yer verdi. Ve ekledi, “Göçmen işçilerin sendikalarca örgütlenmesi, onların haklarının muhafaza edilmesinde kilit öneme sahiptir”.

Ülkelerindeki mevcut güvencesiz çalışma koşulları ve işverenlerin sendika karşıtı tutumlarına karşın Malezya Kereste İşçileri Sendikası (TEU) Nepal’den gelen göçmen işçileri örgütlemek konusunda önemli mesafeler kaydederek, onların haklarını güvence altına alma mücadelesine girişti. Konferansın öğleden sonra başlayan oturumlarında bir video görüşme gerçekleştirilerek, Malezya’da çalışan Nepal’li göçmen işçilerle konferans katılımcılarının bilgi alış verişinde bulunması sağlandı.

Prof. Kılıç, “Suriyeli mültecilerin
yalnızca 5 bini yasal çalışma iznine sahip”

Konferans göçmen işçilerin hakları ve göç ederek gelen işçilerin sendikalar bünyesinde örgütlenmesi stratejilerine odaklanan panel ile devam etti. Sendikamızı temsilen BWI Küresel Göç Konferansı’na katılan Genel Başkan Danışmanı Prof.Dr.Cem Kılıç panelistler arasındaydı. Kılıç burada yaptığı konuşmasında, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Eylül 2015’te açıkladığı rakamlar uyarınca Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısının 2 milyonu aştığını belirtti. Prof. Kılıç’ın konuşmasındaki önemli detaylar şu şekilde sıralanıyordu; Türkiye karasularında 53 bin mülteci güvenlik güçlerince kurtarıldı, 270 mülteci ise Avrupa’ya geçmeye çalışırken yaşamlarını yitirdiler, Ocak 2015 itibariyle Türkiye’de 200 binin üzerinde Suriyeli mültecinin çalışma yaşamına katıldığı tespit edilmiş durumda ve bunlardan yalnızca 5 bini yasal çalışma iznine sahip.

İsviçre’de toplam işgücünün %25’ini göçmen işçiler oluşturuyor. UNIA Sendikası’ndan örgütlenme uzmanı Adam Rogalewski, “Göçmen işçileri örgütlemek daha zor algısı yanıltıcıdır, çünkü göçmen işçilerin örgütlenmesi, kendi işçilerimizi örgütlemekten farklı değildir, yalnızca onların bazı özel gereksinimlerinin iyi tespit edilmesi gerekir”, dedi. Bir diğer panelist Malezya Ormancılık Sektörü İşçileri Sendikası’ndan (UEFS) Fatimah Mohammad ise göçmen işçilerin örgütlenme özgürlüklerinin teminat altına alınabilmesi için hükümetler ile diyaloga geçilmesi gerektiği düşüncesini dile getirdi. Güney Afrika Maden İşçileri Sendikası’ndan (NUM) Habafanoe Ketsise yabancı düşmanlığı ile mücadelede sendikal deneyimlerine yer verdi. İsveç Elektrik İşçileri Sendikası’ndan Niklas Enström ile Hollanda FNV Sendikası’ndan Wilma Roos ise göçmen işçilerin suiistimal edilmesine karşı verdikleri mücadeleye ilişkin bilgiler paylaştılar.

Yuson, “Menşeimiz ne olursa olsun
hepimiz işçiyiz”

Konferansın ilk günü BWI Genel Sekreteri Ambet Yuson’un sendikaların göçmen işçilere ulaşması ve onları, sorunlarının çözümü mücadelesinde ön saflarda yer almaları hususunda cesaretlendirmeleri yönündeki çağrısını içeren kapanış değerlendirmesi ile son buldu, “Şunu kesin bir şekilde idrak etmeliyiz; menşeimiz ne olursa olsun hepimiz işçiyiz ve bu nedenle hepimizin emek hareketinin bir parçası olmaya hakkı var”.

BWI Küresel Göç Konferansı’nın ikinci gün oturumları beraberindeki pek çok tartışma alanıyla birlikte Katar’daki göçmen işçilerin haklarının korunması mücadelesine de odaklanıyordu. 2013 yılında Katar’da çalışmaya giden ve daha sonra kaçarak ülkesine dönen Filipinler’den NUBCW Sendikası üyesi Delfin Baquiran burada yaşadıklarını şu sözleri ile aktardı, “Katar’da çalışmanın nasıl bir şey olduğunu asla unutmayacağım. Sabah saat 6’da çalışmaya başlıyor ve gece yarısına kadar çalışmaya devam ediyorduk. Bırakın yaptığımız fazla mesai dolayısıyla ek bir ödeme almayı, bizleri istihdam eden aracıların taahhüt ettiği maaş miktarını dahi bir kez olsun göremedik”.

Uluslararası üst örgütümüz Katar’da çalışan göçmen işçilerin hakları ve Katar çalışma yasaları üzerine bilgilenmeleri amacıyla, ülkenin FIFA 2022’ye ev sahipliği yapacağının duyurulmasından bu yana etkin bir faaliyet yürütüyor. Konferans sırasında, Doha’daki bir işçi kampında kalan göçmen işçilerle canlı video bağlantısı kuruldu ve işçilerin içler acısı barınma koşulları ile emeklerinden doğan haklarının tamamından yoksun istihdamları hakkında bilgi alındı.

OECD Sendikalar Danışma Kurulu’ndan (TUAC) Kristin Drew, OECD tarafından yayımlanan ve çok uluslu şirketlere yönelik olarak hazırlanmış ilkeleri içeren yönetmeliğini FIFA’nın ihlal ettiğine yönelik BWI tarafından içinde bulunduğumuz yıl başlarında yapılan şikayete değindi. Şikayet dilekçesinde BWI, FIFA’nın Katar 2022 hazırlık inşaatlarının insan haklarına tezat oluşturan etkilerini gidermeyi başaramadığını belirtti. BWI şikayet metninde; işçilerin pasaportlarına sistematik bir biçimde el konulmasına, ücretlerin ödenmemesine, yaygın ayrımcılığa, örgütlenme özgürlüğüne riayet edilmemesine ve emniyetli olmayan çalışma koşullarına yer vermişti.

Konferans, BWI’nin çeşitli ülkelerden üye örgütlerinde göçmen işçilerin örgütlenmesi çalışmalarına katılan uzmanların; bilgi alış verişinde bulunmaları, eğitim materyallerini ortaklaştırmaları ve göçmen işçilere erişimi kolaylaştıracak iletişimi güçlendirmeleri amacıyla bir yayın ağı kurma kararı ile sonuçlandı.